Tarihçe-i Hayat - page 976

Bediüzzaman Kimdir?
Bediüzzaman, mahut ve mühlik uçurumlarla dolu olan
içtimaî seyrimizi, manevî de¤erler bak›m›ndan bir nur-i
imanî ve ziya-i irfladî ile taht-› emniyete almaya çabala-
yan ve bu hususta, bilmenin kendi kendini idare etmek,
bilmemenin körü körüne idare olunmak hakikatine vü-
cud verece¤ini halk kitleleri aras›nda temessül ettiren in-
sand›r.
Bediüzzaman, ahlâkî k›ymetler ve millî hasletlerin po-
zitif ilimlerle muvâzi olarak kat-› mesafe edemedi¤ini, bu
mana ve flekil muvacehesinde yetiflen çöl kadar kuru ve
bofl ruhlarla bulanm›fl gençli¤in, istikbalde milletimizin
rü’yet ufkunda bir kara belâ olaca¤› hakikat-i kat’iyesini
gözlere sokan ve çare-i halâs› da gösteren kimsedir.
Bediüzzaman, fiark ve Garp aras›ndaki azîm müfara-
katin, flahsiyet mefhumunun daralma ve genifllemesin-
den nefl’et etti¤ini gören ve asr›n maymun taklitçili¤ine
varan flahsiyetsizli¤i önünde flahsiyet mefhumunun ‹lâhî
yüksekli¤ini gönüllerin mihrak noktas›nda sembollefltir-
meye tevessül eden âlimdir.
Bediüzzaman, hür adamlar›n, hür memleketinin ‹lâhî
kurulufl felsefesini ak›llara ve gönüllere nakfleden din
adam›d›r.
ahlâkî:
ahlakla ilgili, ahlaka ait.
âlim:
ilim ile u¤raflan, ilim adam›.
asr:
yüzy›l.
azîm:
büyük.
belâ:
musibet, s›k›nt›.
çare-i halâs:
kurtulufl çaresi.
felsefe:
bir ilmin esasl› düsturlar›.
Garp:
bat›, Bat›’da kalan bölgeler.
hakikat:
gerçek.
hakikat-› kat’iye:
kesin hakikat,
gerçek.
haslet:
güzel huy, iyi özellik.
içtimaî:
toplulu¤a ait, toplumla il-
gili, toplumsal.
976 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
‹lâhî:
Allah’la ilgili, Cenab-›
Hakka dair.
istikbal:
gelecek zaman.
kat-› mesafe:
yol alma, me-
safe katetme.
k›ymet:
de¤er.
mâhud:
belli olan, bilinen.
manevî:
manaya ait, maddî
olmayan.
mefhum:
bir sözün ifade etti-
¤i mana.
mihrak:
merkez nokta.
millî:
millete ait, ulusal.
müfarakat:
uzaklaflma, ayr›l-
ma, ayr›l›k.
mühlik:
tehlikeli.
muvâcehe:
karfl›, ön, yüzlefl-
me.
muvâzî:
paralel, birbirine
denk.
nak›fl:
iflleme, süsleme.
neflet:
meydana gelme, olufl-
ma, ç›kma.
nur-i imanî:
imandan gelen
nur, ayd›nl›k, parlakl›k.
pozitif:
denemeye, ispata da-
yanan, müsbet.
ruh:
dirilik kayna¤›, hayat›n
temeli ve sebebi olan manevî
varl›k.
rü’yet:
görme, bakma, sey-
retme.
flahsiyet:
kiflilik.
fiark:
do¤u, do¤u bölgeleri.
taht-› emniyet:
güvenlik al-
t›nda.
temessül:
bir flekil ve surete
girme, cisimlenme.
tevessül:
sebep tutma, vesile
sayma.
ziya-y› irfladî:
irflatla ilgili ›fl›k,
do¤ru yolu gösteren ›fl›k.
1...,966,967,968,969,970,971,972,973,974,975 977,978,979,980,981,982,983,984,985,986,...1390
Powered by FlippingBook