"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İsrail’in ırkçılığı hoşgörüsüz Batı toplumunun bir başka örneği

Robert MİRANDA
23 Mayıs 2015, Cumartesi
Etiyopyalı İsrailliler, İsrail toplumunun kendi varlıklarını kabul etmesini istiyor.

Askerî birlikler Baltimore Maryland’deki siyahî toplumun üzerinden çekilirken, sosyal medyada bir başka siyah uyanış dalgası patladı, bu seferki “demokratik” İsrail’den geldi.

Kudüs’te, Etiyopya asıllı İsrailliler barışçıl bir protesto gösterisi için toplandı. Gösterinin sebebi bir İsrail polisinin baştan aşağı üniformalı Etiyopya asıllı bir İsrail askerine saldırı görüntüleriydi. Etiyopyalı İsrailliler, İsrail’deki sistematik ırkçı ayrımcılığı andı, Balitomore ruhunu hissetti ve ayrımcılığa ve polis şiddetine son verilmesini talep etti. 

Ancak, Tel Aviv’deki barışçıl gösteriler polis ile Etiyopya asıllı İsrailliler arasında bir savaşa dönüştü. Baltimore polisi tarafından öldürülen siyahî genç Freddie Gray’in öldürülmesiyle çılgına dönen Baltimore’un gariban siyahî halkı gibi, Tel Aviv’in Rabin Meydanı’nda geniş katılımlı barışçıl gösteriler yapan Etiyopyalı İsrailliler de şiddetli bir şekilde dağıtılmaya çalışıldı. İsrail’in siyah toplumu, Tel Avivli elitler tarafından desteklendiği anlaşılan ırkçı ayrımcılık politikalarına karşı isyan ederek mücadele etmeye başladı. Bunu da hiçbir korkuya kapılmadan ve Netanyahu hükümetinin gücüyle yüzleşerek yapıyorlar. 

Amerika’daki bir çok siyah topluluk gibi, Etiyopyalılar da işsizlik, barınak sıkıntısı gibi sıkıntılara katlanıyor ve İsrail toplumunun en alt katmanında ırkçı ve sınıfsal ayrımcılık ıztırabına maruz kalıyor.

Sosyal medyada ve dünya medya ağlarında yayınlanan İsrailli Etiyopyalılarla yapılmış söyleşileri dinleyince, beyaz Yahudilerin, her ne kadar Yahudi de olsalar onlara “öteki” olduklarını sürekli hatırlattıklarını ve diğer Yahudi topluluklardan aşağı gördükleri anlaşılıyor.

Etiyopyalı İsrailliler kendilerine farklı davranılmasının bir örneğini de, İsrail Başbakanı’nın Fransız Yahudilerin İsrail’e göç etmelerini teşvik ederken, Yahudi Devleti’nin Afrika’daki Etiyopyalı Yahudilerin İsrail’e göçlerine kota koymasıyla yaşıyorlar.

Bunun bir örneğine de İsrailli radikal ırkçı organizasyonların, Yahudi olmayan Afrikalıların ülkeden atılmasını talep ettikleri gösterilerde ve yasadışı bazı grupların Afrikalı göçmenlere karşı şiddet eylemleri yapmalarında şahit olmak mümkün.

İsrail’de aşikâr hale gelen siyah karşıtı ırkçılık, ekonomik ve sosyal ayrımcılık böyle giderse, her an Etiyopyalı İsrailliler bir patlama yaşayabilir.  

Şunu da söylemek gerekiyor ki, gerek İsrail gerekse ABD toplumunda adeta kolektif bir şuur haline gelen siyah karşıtı düşünceler dünya için bir sürpriz olmayacaktır. Kendilerini mahalli toplumlar olarak lanse eden yerleşimci sömürgeci devletler olan ABD ve İsrail’de hiyerarşik bir elit güç ihtiyacı, İsrail örneğinde fetihçilerin arazi kamulaştırma, yerinden etme ve dağıtma gibi faaliyetlerini meşrûlaştırmada bir araç olarak kullanıldı, Amerika örneğinde ise bu “soykırım” olarak kendini gösterdi. 

Hem İsrail’de hem de ABD’de, Avrupalı/Batılı kolonizasyon dönemlerinde, ırkçılığın icadı, insanlığı tabakalara ayırmanın temellerine hizmet etmiştir. 

Etiyopyalı İsrailliler varlıklarının İsrail toplumu tarafından kabul edilmesini talep ediyorlar. Ancak maalesef, İsrail toplumunun, siyah İsraillilerin modern İsrail’de yüzleştikleri ayrımcı sosyal politikaları ve kültürel fikirleri anlama ve gerçek anlamda düzeltme erdemini gösterebileceğini ummak mantıklı değil. 

İsrail’de veya ABD’de siyahilerin hayatları değerli değil, çünkü Filistinlilerin de hayatı değerli değil. Batı’nın başşehirlerinde finansal ve iktisadî elitlerin hegemonyasının devamı adına insanlık feda edilecek ve edilmeye devam edecektir. Batı’nın dünyaya hükmetme hırsında İsrail sadece bir kolonyal karakol görevi görmektedir. 

Etiyopyalıların anlaması gereken şey, tıpkı Afro-Amerikanlar gibi bir seçim yapmak zorunda olduklarıdır. Ya Batılı kapitalistlerle işbirliğine devam edecekler ya da bütün baskılardan gerçek anlamda bağımsızlıkları için bir yol arayacaklar. 

Bu tıpkı ölmek ve yaşamak arasında tercih yapmak kadar açık bir seçimdir.

Tercüme: Umut Yavuz

Okunma Sayısı: 1094
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı