Detaylı bilgi için TIKLAYIN
      "Gerçekten" haber verir 28 Ocak 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Kaderimiz değişir mi?



Kader meselesinde anlamakta zorlandığımız noktalardan birisi de, değişip değişmeyeceği hususudur. Oysa, çok basit bir mantık yürütme ile anlayabiliriz:

Bu “İnsanın kaderinde, eğer değişiklik kaderde varsa değişir, yoksa değişmez!” şeklinde formüle edilebilir. Ancak, bu değişiklikler, her şeyin nihâî olarak yazıldığı “Levh-i Mahfûz” için söz konusu değildir. Kur’ân, bunu bize şöyle açıklar:

“O dilediğini siler, dilediğini bırakır. Yanında değişikliğe uğramayan bir levhi mahfûz (her şeyin yazılıp kaydedildiği, muhafaza edildiği, korunduğu, saklandığı levha) vardır.”1 Bir hadis-i şerîfte de, “duânın kaderi geri çevireceği”2 belirtilir.

Kadere imân esasında, Cenâb-ı Hak’kın “Fâil-i muhtar” ve “Mürîd” olduğunu, dilediğini, dilediği şekilde yapabileceği hakikati de vardır. Diğer taraftan, “Âlim-i Mutlak”tır; ezelden ebede her şeyi bilir, hiçbir şey Onun ilminin haricinde değildir. Önceki halleri de, nihâî durumları da, değişip-değişmeyecek, silinip-silinmeyecek meseleleri de bilir ve değişikliğe uğratmadığı “Levh-i Mahfûz”da yazılıdır.

Âyet-i kerîme ve hadis-i şerîften de anlayabileceğimiz gibi, her şeyi takdir eden Kadir-i Mutlak ve her şeyi bilen Alim-i Mutlak’ın iki kanunu vardır:

1. Yazar-bozar tahtası dediğimiz “Levh-i mahv ve isbat” tahtası. 2. Hiç değişikliğe uğratmadığı bir “Levh-i Mahfûz”u.

“Levh-i mahv ve isbat” kulların “hür irâdesinin” bulunduğunu ortaya koyar. Kul fiillerinde serbesttir. Kulun hareket ve tavırlarına göre “yazılır-bozulur.” Duâ ederse, iyi şeyler yazılır. Duâ etmediğinde ve kötü fiillere tevessül ettiğinde de, onlar silinebilir. Ancak, “Levh-i Mahfûz”da, yazılıp-bozulacak şeyler de, nihâî şekliyle yazılır. Bu açıdan bakıldığında, ömrümüz, ecelimiz ne bir dakika geri, ne de bir dakika ileri alınabilir. Ecelin kader ile tayin edildiğini ve bunun bir an ne ileri, ne geri alınamayacağını haber veren diğer âyet-i kerîmeler de şöyledir: “Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir müddete kadar erteliyor. Ecelleri geldiği zaman onlar ne bir saat geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.”3 “Allah, eceli geldiğinde hiç kimsenin ölümünü ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”4

Dipnotlar:

1- Kur’ân, Ra’d, 39; 2- Tirmizî, Kader, 6; et-Terğib ve’t-Terhib, 2:481; 3- Kur’ân, Nahl, 61; 4- Agk, Münâfikun, 11

28.01.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (26.01.2006) - Düşünce hürriyeti, imân-küfür ve kader

  (25.01.2006) - Fıtrat kanunlarına uyan kazanır

  (23.01.2006) - Fakirlik kaderimiz mi?

  (21.01.2006) - Kaderimizi kendimiz mi tayin ederiz?

  (20.01.2006) - Geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman

  (19.01.2006) - İnsanın fiilleri

  (18.01.2006) - Daha önce yazılması, yapmayı gerektirmez

  (17.01.2006) - Hür irâde

  (16.01.2006) - Kaderimizde yazılmışsa...

  (14.01.2006) - Hafîz ismi penceresinden diriliş

 
Reklam filmini indirmek için tıklayın

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004