Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Faiz ekonomiye zarar veriyor

Bankalardaki mevduatlara uygulanan faizlerdeki yükselişin, son 6 aydır durgunluk yaşayan konut sektörünü endişelendirdiği bildirildi. Anadolu Yapım Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkanı İsmail Babacan, Merkez Bankasının döviz fiyatlarını dengelemek amacıyla yükselttiği faizlerin sadece ‘’paradan para kazanma’’ hevesi yaşayanları sevindirdiğini söyledi.

Babacan, IMF ile yapılan son görüşmelerde, cari açığın oldukça yüksek boyutlarda olduğunun hatırlatıldığını, Merkez Bankasının döviz kurunda dizginleri elden bırakmamak için faiz silahını kullandığını savunarak, ‘’Merkez Bankasının faiz silahı dövizi bir dengede tutuyor, ama piyasayı durgunlaştırıyor. Türk parasının değer görmesi ithalatı artırıyor. Bu da ülke ekonomisine zarar veriyor’’ görüşünü dile getirdi.

Babacan, mevduata uygulanan faizin yüzde 12’lerden yüzde 20’ye yükselmesinin tüm sektörleri olumsuz etkilediği gibi son 6 aydır durgun bir dönem yaşayan inşaat sektöründe de endişeye neden olduğunu ifade etti.

İnşaat sektörünün lokomotif sektör olduğunu, birçok sektörü peşinden sürüklediğine işaret eden Babacan, ‘’Konuta talep aynı hızıyla devam etseydi bugün kira bedelleri de bu kadar yükselmezdi. Çalışanların büyük bir bölümü, şu anda gelirlerinden önemli bir payı kira giderlerine ayırmak zorunda kalıyor. Bu nedenle, bir yanda mevduata uygulanan faizlerin, diğer yanda konut kredisi faizlerinin yükselmesi ülke ekonomisine zarar verir boyuta ulaştırılmamalı’’ dedi. Babacan, faizler düşmediği takdirde inşaat sektöründe konut üreten firmaların işlerinin gün geçtikçe zorlaşacağını savundu.

İNŞAAT MALİYETLERİ DÜŞTÜ

6 ay öncesine kadar yüzde 1’in altına düşen konut kredisi faizlerinin şu anda ortalama yüzde 1.80-1.85 arasında seyrettiğini hatırlatan Babacan, şunları kaydetti: ‘’Konuta talep azalınca yükselen konut fiyatları normal seviyesine döndü, hatta düşüş de oldu. Bunun yanı sıra inşaat malzemesi talebinin artması, buna karşılık arzın azalması maliyetleri yükseltmişti. Oysa, konuta talep daralmasıyla birlikte başta demir olmak üzere inşaat girdi maliyetleri de düştü. Bu nedenle şu anda konut almanın tam zamanı.’’

/ ADANA

26.10.2006


 

Borcunu ödemeyen ve geciktiren sayısı arttı

Ankara Ticaret Odası (ATO), piyasanın stresini ölçmek amacıyla, protesto edilen senetler, karşılıksız çıkan çekler, özel sektörün alacak tahsilatında karşılaştığı sorunlar ve batık tüketici kredilerini dikkate alarak ‘’Piyasa Stres Endeksi’’ oluşturdu.

ATO’nun Piyasa Stres Endeksi, piyasalardaki ‘’borç ödememe eğiliminin’’ son aylarda, özellikle de Mayıs-Haziran aylarında yaşanan dalgalanmadan sonra önemli ölçüde arttığını ortaya çıkardı. Piyasa Stres Endeksine göre, 2002 yılında ayda ortalama 41 bin 562 senet protesto edilirken, bu yılın ilk dokuz aylık döneminde protesto edilen aylık ortalama senet sayısı 93 bin 604’e yükseldi. Protesto edilen aylık ortalama senet sayısı, 2002 yılına göre yüzde 125 artış gösterdi. Bu yılın Ağustos ve Eylül aylarında protesto edilen senet sayısı ilk kez 100 bin sınırını aştı.

Aynı gelişme, karşılıksız çek sayısında da yaşandı. Bankaların bildirdiği karşılıksız çek sayısı 2002 yılında ayda ortalama 61 bin 914 düzeyinde seyrederken, bu yıl aylık ortalama 82 bin 585’e çıktı. 2004 yılı, özellikle karşılıksız çek sayısındaki yüksek artışla birlikte piyasa stresinin giderek yükseldiği bir yıl olurken, 2005 yılı hem karşılıksız çekler hem de protestolu senetlerdeki yüksek oranlı artışlarla birlikte ‘’ödememe eğiliminin’’ oldukça arttığı bir yıl olarak kayıtlara geçti. ATO Piyasa Stres Endeksi, 2004 yılı sonunda 141,6 iken, 2005 yılı sonunda 158,6’ya çıktı. Piyasalar, 2006 yılına düşen bir stresle başlarken Ağustos ayında 154,4 olan stres endeksi, Eylül ayında ise 156’ya çıkarak bu yılın en yüksek düzeyine ulaştı.

ATO Başkanı Sinan Aygün, protestolu senetler, karşılıksız çekler, alacak tahsilatında karşılaşılan sorunların, küçük işletmelerin yaşadığı nakit sıkışıklığının bir göstergesi olduğunu belirterek, “Ekonomiyi yönetenlerin bu gelişmelere dikkat etmesi gerekiyor’’ dedi.

/ ANKARA

26.10.2006


 

İstihdam vergilerinde birinciyiz

Türkiye’nin, 30 Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkesi içinde, istihdam vergilerinin ağırlığı bakımından birinci sırada yer aldığı bildirildi.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) hazırladığı, ‘’Avrupa Birliği’ne Üyelik Sürecinde AB Ülkeleri ve Diğer Aday Ülkeler Karşısında Türkiye’nin Durumu’’ adlı raporda, işverenlerin işçi adına ödenen gelir vergisi ile işsizlik sigortası dahil, SSK’ya ödediği işçi ve işveren primlerinden oluşan istihdam vergilerinin ağırlığı bakımından, ‘’2001’den bu yana olageldiği gibi, 2005’te de şampiyonluğunu sürdürdüğü’’ ifade edildi.

Rapora göre, Türkiye’de ortalama işçilik maliyetinin yüzde 42.7’si istihdam vergilerine ayrılırken, bu oran OECD genelinde ortalama yüzde 27.7, AB’nin 15 eski üyesinde ortalama yüzde 31.6, ABD’de yüzde 11.9, İrlanda’da ise yüzde 8.1 düzeyinde bulunuyor. Vergi ve prim oranının, ABD, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da geçen yıl, bir önceki yıla göre düşerken, Türkiye’de sabit kaldığı ifade edilen raporda, rakip ekonomilerin, işsizliği önlemek için istihdam vergilerini azalttığına dikkat çekildi.

Üretim üzerindeki ağır vergi yükünün yeni yatırımları engellediği, kayıt dışını büyüttüğü, ekonominin rekabet gücünü ve istihdam artışını zayıflattığı görüşüne yer verilen raporda, vergi, SSK primi, işsizlik sigortası primi, kıdem tazminatı gibi ücret dışı iş gücü maliyet ödemelerinin, OECD ortalaması hedeflenerek, belirli bir takvime bağlı şekilde indirilmesi talep edildi. Raporda, ‘’Anılan yüklerdeki geçici ve yerel indirimler, ülkemizin bu çok önemli sorununun çözümünde yeterli olmayacaktır’’ denildi.

/ ANKARA

26.10.2006


 

Asgarî ücret 584 YTL’nin üzerinde olmalı

Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun Ramazan Bayramı’ndan sonra ivedilikle toplanması gerektiğini belirterek, ‘’Yeni asgarî ücret en düşük devlet memuru maaşı olan 663 YTL’ye yaklaşmalı ya da açlık sınırı olan 584 YTL’nin üzerinde olmalıdır’’ dedi.

Kılıç, ‘’1 Ocak 2007 tarihinden geçerli olacak yeni asgari ücretin ne kadar olması gerektiğine’’ ilişkin yaptığı açıklamada, mevcut asgari ücretin reel satın alma gücünü kaybettiğini, bu ücretin bilimsel, objektif, güvenilir veri kavramına uygun tesbit edilmesi gerektiğini söyledi.

Belirlenen asgari ücretin net olarak ödenmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, asgarî ücretten vergi kesilmemesi gerektiğini savunarak, bunun Anayasa’nın ‘’gelire ve gücüne göre vergi verilmesi’’ içerikli 73. maddesine aykırı olduğunu kaydetti. Kılıç, ‘’Asgarî ücretten vergi kesilecekse dahi bunun en düşük vergi oranıyla kesilmesi gerekir. Bu yüzde 2 olur, yüzde 3 olur ya da yüzde 4 olur’’ diye konuştu.

Şu an asgarî ücretin

380 YTL 46 YKr olduğunu anımsatan Kılıç, ‘’Yeni asgarî ücret rakamsal olarak en düşük devlet memuru maaşı olan 663 YTL’ye yaklaşmalı ya da açlık sınırı olarak belirlenen 584 YTL’nin üzerinde olmalıdır’’ dedi.

/ ANKARA

26.10.2006


 

Tüzmen’den, 40 günde iki devri âlem

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, son 40 günde, dünyanın çevresini iki kez dolaşacak kadar (80 bin kilometre) uçak yolculuğu yaptı.

Dünyada acımasız bir rekabet yaşandığını ifade eden Tüzmen, ‘’Yeni pazarlar için araştırmaya mecburuz’’ dedi. Bakan Tüzmen, son 40 günde ihracatçılarla birlikte Başkortostan Özerk Cumhuriyeti (Rusya Federasyonu), ABD, Çin Halk Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Japonya’ya gitti. Ayrıca TÜSİAD tarafından Fransa’da düzenlenen Türk Haftası etkinliklerine katıldı. Tüzmen’in 40 günlük gezilerinin mesafesi gidiş dönüş ve yurt içi gezileriyle birlikte 80 bin kilometreyi aştı. Bu aynı zamanda dünya çevresini iki kez dolaşma anlamına geliyor.

Bu arada Bakan Tüzmen’in 2006 yılbaşından bugüne kadar havada kat ettiği mesafe 250 bin kilometreyi, bakan olduğu günden beri havada kat ettiği mesafe ise 800 bin kilometreyi aştı.

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen yaptığı gezilerle ilgili olarak yaptığı açıklamada ise şunları kaydetti: ‘’Dünya pazarlarında payımızı artırmak zorundayız, acımasız dünya rekabetinde yeni pazarlar araştırmaya mecburuz. Dolaşmaya mecburuz. Her ülkenin ihracatçıları pazar payı kapmak için uğraşıyor. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalar yetmez. Daha yapacağımız çok iş var.”

/ ANKARA

26.10.2006


 

Ayakkabıcılar yüzde 30 kapasite ile çalışıyor

Gaziantep Ayakkabıcılar Odası Başkanı İbrahim Buğur, şehirdeki ayakkabı imalathanelerinde yüzde 30 kapasiteyle üretim yapıldığını söyledi.

Buğur, Gaziantep’teki ayakkabı imalatçılarının satışlarda yaşanan durgunluk ve vatandaşın alım gücündeki düşüş sebebiyle kapasite sorunuyla karşı karşıya kaldığını belirtti.

Gaziantep’teki işletmelerin talep olması halinde günde 30 bin ayakkabı üretebilecek kapasiteye sahip olduğunu ifade eden Buğur, şöyle konuştu:

“İşletmelerde piyasada yaşanan durgunluk nedeniyle günde 10 bin dolayında ayakkabı üretiliyor. Bu yüzde 30 kapasiteyle üretim demek ve arzu edilebilir bir durum değil. Maalesef bayram da bu tablonun değişiminde etkili olmadı.’’

/ GAZİANTEP

26.10.2006


 

Petrol 60 dolar sınırına yükseldi

Uluslararası piyasalarda, ham petrolün varil fiyatı yükseldi.

Suudi Arabistan’ın ardından Petrol İhraç eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi Birleşik Arap Emirliklerinin de petrol üretiminde kısıntıya gideceğini açıklaması, petrol fiyatlarının az da olsa yükselmesine neden oldu.

Petrol fiyatlarında yaşanan yükselmelere, dünyanın en büyük petrol tüketicisi konumunda bulunan ABD’de yüksek düzeyde bulunan stoklar sekte vurdu. Londra Borsası’nda Aralık ayı vadeli Batı Teksas türü petrolün fiyatı 10 cent artarak 59,45 dolara, Brent türü petrolün fiyatı da 14 cent yükselerek 60 dolara çıktı.

/ LONDRA

26.10.2006


 

Edirne’de doğal gaz umudu

Merty Energy Ltd. Mühendislik Operasyonlar Müdürü Tayfun Atalay, Edirne’nin Süloğlu ilçesinde açtıkları iki kuyuda buldukları doğal gazın ardından, önümüzdeki aylarda da iki doğalgaz kuyusunun açılmasına başlanacağını bildirdi.

Trakya’da doğal gaz arama çalışmaları ve bulunan gazın dağıtımı için üretim tesislerinin yapımına ağırlık verdiklerini ifade eden Atala, ‘’Batı Umur-1’’ ve ‘’Arpacı-1’’ kuyularında buldukları doğal gazdan sonra aynı bölgede ‘’Köyüstü-1’’ ve ‘’Ürün-1’’ kuyularını açacaklarını belirtti. Açılacak iki kuyuda doğal gaz bulunması halinde, 2007 yılının yaz mevsiminde bölgede doğal gaz üretim tesisi kurulacağını bildiren Atalay, iki kuyunun maliyetinin 5 milyon doları bulacağını kaydetti.

/ EDİRNE

26.10.2006


 

Madenciler “bilinçsiz kredi” mağduru

Zonguldak’ta, bankalardan kullandıkları kredilerin taksitlerini ödeyemeyerek icraya verilen 439 TTK işçisinin maaşlarından aylık 177 bin YTL kesinti yapılıyor.

Kurumda yer altının yanı sıra yer üstünde çalışan yaklaşık 11 bin işçiden bilinçsiz kredi kullandığı bildirilen 439’unun aylık aldığı 1100-1500 YTL maaşlarının bir bölümü icra borçlarından dolayı kesiliyor. Kurumda çalışan yaklaşık 4 bin maden işçisinin de icra aşamasında olduğu bildirildi.

/ ZONGULDAK

26.10.2006


 

Hatay’lı esnafta Suriyeli sevinci

Türkiye-Suriye arasında yapılan protokol gereğince akrabalarını görmek için Suriye’den Hatay’a gelen 14 bin kişinin alış verişe çıkması esnafı sevindirdi.

Cilvegözü ve Yayladağı sınır kapılarından önceki gün giriş yapan Suriye vatandaşlarının Uzun Çarşı, Atatürk, Hürriyet ve Saray caddelerinde en çok deri giyim, konfeksiyon, takım elbise ve çocuk giysileri aldıkları, döner yemeyi tercih ettikleri dikkati çekti.

Çoğunluğu Arapça bildiği için müşterileriyle iletişim kurmakta zorlanmayan esnaf ise, Arapların sıkı pazarlıkçı olmasından yakınıyor.

/ HATAY

26.10.2006


 

BOTAŞ’ın finansman ihtiyacı büyüdü

BOTAŞ’ın, 2007 yılında, finansman ihtiyacının 4 milyar YTL’yi aşması bekleniyor.

Petrol ve doğal gaz fiyatlarında yıl içinde yaşanan artış, doğal gaz fiyatlarına yeterince yansıtılamaması sebebiyle şirketin finansman ihtiyacını artırdı. Şu anda BOTAŞ’ın, 2007 yılı içinde ödemesi gereken kısa vadeli kredi borçları için 2 milyar YTL’nin üzerinde finansmana ihtiyaç duyacağı belirtiliyor.

Bunun yanında gerekli fiyat ayarlamalarının yapılmaması durumunda da 1,5 milyar YTL’ye yakın zarar edeceği savunulan şirketin, 0,5 milyar YTL düzeyinde de yatırıma ihtiyacı bulunuyor. Dolayısıyla BOTAŞ, önümüzdeki yıl 4 milyar YTL’nin üzerinde finansmana ihtiyaç duyuyor.

/ ANKARA

26.10.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004