Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Irak’ta Osmanlı izleri

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Doç. Dr. Yusuf Sarınay, sunuş yazısında, kitabın başlıca konusunun ‘’Osmanlının Irak’a hakim olduğu ilk yıllardaki yönetim anlayışının en önemli göstergelerinden biri olan imar ve bayındırlık’’ olduğunu belirtiyor.

Sarınay, dokümanların büyük bölümünün, padişahın şahsî mal varlığını yöneten Hazine-i Hassa fonlarından alındığını kaydediyor.

KÖPRÜ, OKUL, BARAJ PLANLARI AĞIRLIKTA

227 sayfalık kitapta yer alan belgelerin büyük bölümü mimarî çizimlerden oluşuyor. Bağdat, Basra ve Musul başlıkları altında toplanan belgeler arasında inşa edilmesi öngörülen köprülerin, okul, kışla ve barajların planları ağırlık kazanıyor.

Kitapta, Bağdat vilayetinin 1915 tarihli haritasından, Musul’da bugün de varlığını sürdüren Sanayi Mektebinin 1902 tarihli planına günümüzle bağlantı sağlayabilecek belgeler yer alıyor.

Dönemin taşımacılık politikası konusunda ipucu verebilecek 18 Mart 1902 tarihli bir anlaşma, Anadolu ile Irak bölgesinin imarı ve ticaretinin geliştirilmesi amacıyla İstanbul-Bağdat arasında demiryolu yapımı için Anadolu Demiryolu Şirketine verilen 99 senelik imtiyazı belgeliyor.

Musul’un 1907 tarihli şehir planında ise diğer şehir planlarında bulunmayan bir bilgi kutusu dikkat çekiyor. Kayıtlı şehir merkezi nüfusunun yaklaşık 69 bin olduğu belirtilen tabloda, Musul’daki ticarethaneler ile kamu ve din kurumlarının sayılarına da yer veriliyor. Tabloya göre, Musul’da o dönemde, 56 cami, 20 kilise ve bir patrikhane bulunuyor.

‘’Osmanlı Döneminde Irak’’ kitabının bir başka zenginliği de arşiv ve süreli yayınlardan alınan fotoğraflar. Irak’ın bugüne ait fotoğrafları ile Osmanlı döneminde bazı süreli yayınlarda yer alan fotoğraflarının birlikte kullanıldığı kitapta, Osmanlı Devleti’nin izleri bu yolla takip edilmeye çalışılıyor. 1908 yılı birinci devresi Osmanlı mebuslarını gösteren albümde de, Bağdat, Basra ve Musul bölgesi milletvekillerinin fotoğrafları yer alıyor.

PETROL ZENGİNLİĞİ RAPORLARLA BELGELENMİŞ

Osmanlı yönetiminin bölgeye gönderdiği yetkili kişilerin, madenlerin yerlerini belirleyerek padişaha sundukları raporlar kitabın ‘’Petrol’’ başlığı altında toplanıyor. Haritalardan birinde, 1899’da Musul ve Bağdat bölgesinde Dicle-Fırat nehirleri havzasında 65 noktada petrol araştırması yapıldığı görülüyor. Padişaha sunulan 22 Ekim 1901 tarihli raporun sonuç bölümünde bölgedeki petrol kaynaklarının önemine dikkat çekilerek, ‘’Fırat ve Dicle sevahilinde bulunan petrol madenleri dünyada en ziyade petrol hasıl eden menabiden biri olacaktır’’ deniliyor.

Araştırmacılar için “Osmanlı Yer Adları”

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün ‘’Osmanlı Yer Adları’’ isimli kitabı da, Türkiye dışında yer alan eski Osmanlı topraklarındaki idarî birimlerin isimlerinin değişmesi sebebiyle yaşanan sorunların çözümünü amaçlıyor.

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü görevlilerinden Tahir Sezen’in hazırladığı kitapta Osmanlı toprakları üzerinde kurulu idarî birimlerin bugünkü adları ve statüleri yer alıyor.

Yeni harflerle yazılmış yer adlarının alfabetik olarak sıralandığı kitapta, idarî birimlerin eski harflerle adlarına, tarih içinde sahip olduğu ünvanlara ve bu ünvanlara göre bağlı olduğu bir üst idarî birimlere yer veriliyor.

Kitapta idarî birim olmayan ancak stratejik öneme sahip yerlerin adları yer alıyor.

08.02.2007


 

Tekke ve dergâhlar yaşayan mekânlar olacak

Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır, ilçedeki tarihî mekanların amacına uygun olarak restore ettirildikten sonra kütüphane ve kültür merkezi olarak kullanıma açılacağını bildirdi.

Çakır, basında yer alan “Üsküdar’da tekkeleri eğitime açıyorlar” haberiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile 10 yıllık kiralama protokolü imzaladıklarını, bu protokolle ilçe sınırları içerisinde kalan ve 1925 yılında kapatılan tekke ve dergahların bir kısmının restorasyonuna başladıklarını söyledi.

Divitçiler ve Şehit Ahmet Paşa Sübyan Mektepleri ile Valide Sultan, Şeyh Sadık Efendi, Feyzullah Efendi, Sandıkçılar Tekkeleri, İskender Baba Türbesi ve Şeyh Balaban Dergahı’nın “amacına uygun” olarak bir yıl içerisinde restore edileceğini belirten Çakır, şöyle dedi:

“Amacına uygun restorasyondan kasıt; tarihi ve kültürel değerlerimize sahip çıkmak ve bu manada buralarda kültürel hizmetlerin verilmesini sağlamaktır. İlçede bulunan tarihi mekanları, amacına uygun olarak restore ettirdikten sonra kütüphane ve kültür merkezi olarak kullanıma açacağız. Restorasyonun amacı tarihi mekanları geri kazanmak, tekke olarak kullanmak değil.”

“METRUK HALDELER”

Mehmet Çakır, restorasyondan sonra sübyan mektebinin çocuk kütüphanesi, namazgahın da kültürel faaliyetler için hazırlanacağını kaydetti.

Tarihi binaların önceden “metruk bir halde” olduğunu da ifade eden Çakır, tarihi mekanlardan Sandıkçılar Tekkesi’nin bahçesinin bir kebapçı tarafından kullanıldığını, restorasyonu başlattıklarında bahçenin altından kabirlerin ve cami müştemilatına ait eserlerin çıktığını, buraları restore ederek geleneksel san'atları canlandırmaya çalışacaklarını söyledi.

Tarihi fonksiyonların ihyası amacını güttüklerini de ifade eden Çakır, “Tekkelerin eğitime açılmaya çalışıldığına yönelik iddiaları, CHP’li meclis üyelerimizin siyasi rant elde etmek ve basında yer almak amacıyla çıkardığını düşünüyorum” diye konuştu.

08.02.2007


 

Kütüphanelerle ilgili veriler toplanacak

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye genelindeki kütüphanelerle ilgili verileri toplamak üzere çalışma başlattı. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç adına, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Doç. Dr. Ahmet Arı imzasıyla valiliklere gönderilen yazıda, Türkiye’de bakanlığa bağlı olanlar dışındaki kütüphanelerle ilgili sağlıklı veriler bulunmadığı kaydedildi.

Kültür Bakanlığınca kütüphanelerle ilgili verilerin toplanması amacıyla çalışma başlatıldığı belirtilen yazıda, bu çerçevede il dahilinde bulunan belediye, dernek, vakıf gibi sivil toplum kuruluşları, kurum kütüphaneleri ve özel kuruluşlara ait kütüphanelerin tespit edilmesi, yazı ile birlikte gönderilen formun her kütüphane için ayrı ayrı doldurularak 28 Şubat 2007 tarihine kadar genel müdürlüğe gönderilmesi istendi.

Yazıyla birlikte gönderilen kütüphane bilgi ve istatistik formunda kütüphanenin bulunduğu il, ilçe, kütüphanenin adı, bağlı bulunduğu kurum ve kuruluş, kütüphanede bulunan kitap sayısı ve yıllık okuyucu sayısı gibi konularla ilgili bilgi isteniyor.

08.02.2007


 

Osmanlı'ya ait sancak bulundu

Bursa’nın İnegöl ilçesine bağlı Kulaca Köyü Camii’nde bulunan ve yaklaşık 600 yıllık olduğu tahmin edilen sancağın orijinalliğini koruması için üzerinde çalışmalar yapılıyor.

Bursa’nın İnegöl ilçesine bağlı Kulaca Köyü Camii’nde bulunan Osmanlı dönemine ait sancak, İnegöl Kaymakamlığı talimatıyla Halk Eğitim Merkezi’ne getirildi. Tarihî sancağın yaklaşık 600 yıllık olduğu tahmin ediliyor. Orijinali muhafaza edilerek kumaş üzerine ilaçla yapıştırılan tarihi Osmanlı sancağının yapımı tamamlandıktan sonra Kaymakamlığa teslim edilecek.

Kaymakam Erdoğan Bektaş, köy gezileri sebebiyle gittiği Kulaca Köyü’nde köylülerin camiilerinde tarihî sancağın bulunduğunu söylemeleri üzerine konuyla ilgilendiklerini söyledi.

Orijinal Osmanlı sancağının daha önce İnegöl’ün kurtuluş yıldönümü faaliyetlerine getirildiğini ifade eden Kaymakam Bektaş, “Yaşadığımız coğrafyanın her tarafı tarihî eserlerle dolu. Kulaca Köyü’ne yaptığımız ziyarette köylüler köy camisinde tarihî sancak bulunduğunu bize ilettiler. Sancak, çok önceleri İnegöl’ün kurtuluş yıldönümü faaliyetlerine getiriliyormuş. En son getirilişinde nemli olarak katlanıp saklanınca sancağın harfler dışında kalan bezi iyice dağılmış. Köylülerde yıllardır kutu içerisinde saklamışlar. Tabi sancak çok eski olduğu için sadece harfleri duruyordu. Bizde konuyu Halk Eğitim Merkezi’ne ilettik. Şu an Halk Eğitim Merkezi sancağın orijinalliğini koruması için çalışmalarını devam ettiriyor. Harfler bal mumuyla yapıldığı için her hangi bozulma olmamış. Sancağın orijinal âlemi ve sapı köy camisinde duruyor” dedi.

08.02.2007


 

San'atkârlar CD’lerde yaşıyor

Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Devlet Konservatuvarı Klasik Türk Müziği Bölümü öğretim görevlileri ve öğrencileri, Türk musikisi bestekârlarının eserlerinin yer aldığı “Sernağme” adlı CD seti hazırladı.

Öğretim görevlileri ve öğrencilerin kendi imkânlarıyla kurduğu ses kayıt stüdyosunda hazırlanan CD seti, “Sazlar Sohbette II”, “Eylül” ve “Hisari” adlı 3 CD’den oluşuyor.

Set, musikiseverlere Tanburi Cemil Bey’den Refik Fersan’a, Rumen asıllı tarihçi ve besteci Dimitrie Cuntemir’den III. Selim ve Sultan Aziz’e kadar pek çok sanatçının eserini dinleme imkanı sunuyor. Sernağme’de ayrıca eserlerin güfte ve notaları ile bestekarlarla icracıların hayat hikâyeleri de bulunuyor.

CD setinin tanıtımı için 10 Şubat Cumartesi günü İstanbul’da Hammamizade İsmail Dede Efendi Evi’nde ücretsiz tanıtım konseri düzenlenecek.

AKÜ Devlet Konservatuvarı öğretim görevlisi Burak Kaynarca, Türk musikisi kültür mirasının gelecek kuşaklara doğru ve güzel bir biçimde aktarılmasına katkıda bulunmak amacıyla böyle bir çalışma yaptıklarını belirterek, “Hiçbir karşılık beklemeden de bu tür kültür hizmetlerinin yapılabileceğini sanat yoluyla ifade etmeye çalışıyoruz” dedi.

CD’leri şimdilik ücretsiz dağıttıklarını anlatan Kaynarca, CD’nin Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırılması için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Kaynarca, Türk musikisine gönül veren herkesi tanıtım konserine dâvet etti.

08.02.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004