Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 03 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dizi Yazı

Umut YAVUZ

Konya’dan sonra Hanya’yı da gördük

—Dünden devam—

GİRİT - HANYA

Atina’dan sonra hava yoluyla Girit Adasına gittik. Girit Adasındaki durağımız Hanya’ydı. Ekibimizde Konyalılar da olduğu için, ister istemez “Hanya’yı da, Konya’yı da gördük” esprileri ile Ege denizi üzerinden Girit Adasına ulaştık. Hanya, Iraklion’dan (Heraklion) sonra Adanın ikinci büyük şehri. Tam bir tatil beldesi olan Hanya, insanın içini ısıtacak kadar Akdenizli bir havaya ve sempatiye sahip. Burası aynı zamanda Mevlevîliğin son Mevlevîhanesine ev sahipliği yapmasıyla da önemli bir mekân. Şu anda söz konusu Mevlevîhane bir yetimler yurdu olarak kullanılıyor. Mevlevîhanenin şadırvanı da şehrin en merkezî yerindeki parkın havuzu olma görevini ifa ediyor. Hanya limanı ve sahili ile tatilciler için huzur verici ve şirin bir yer. Şehir, Osmanlı Devleti döneminde Adanın idarî merkezi olmuş, 1898-1908 arasındaki Girit Cumhuriyeti döneminde de başşehir işlevi görmüş. Yunan devlet adamı meşhur Eleftherios Venizelos, Hanya’nın yakın bir köyünde dünyaya gelmiş.

SELANİK

Hanya’dan dönüşte tekrar havayoluyla Atina’ya gidip, oradan da karayoluyla önce Selanik’e uğradık. Selanik son durağımızdı. Selanik’ten sonra İpsala’dan ülkemize geri döndük.

Selanik, (ya da Yunanların söyleyişiyle Thessaloniki) Yunanistan’ın ikinci büyük şehridir. 1430-1912 yılları arasında 500 yıla yakın bir süre boyunca Osmanlı İmparatorluğunun en önemli şehirlerinden biriydi. Selanik’in büyük şehir nüfusu 1 milyona yaklaşmaktadır. En önemli turistik ziyaret yerleri Osmanlılar tarafından inşa edilmiş Beyaz Kule ve Arkeoloji Müzesi’dir. Sahil şeridi de İzmir’in kordonunu andırır. Mustafa Kemal’in doğduğu söylenen evi ile Türk Büyükelçiliği de Selanik merkezinde aynı bahçe içinde yer alır. Selanik’in kalesinden şehir manzarasını izlemek mümkündür.

Selanik 1430 tarihinde padişah II. Murat’ın yönettiği bir Osmanlı ordusu tarafından fethedildi. 15. yüzyıl boyunca şehre Anadolu’dan getirilen çok sayıda Türk yerleşti. 1492 yılında Osmanlılar İspanya’dan kovulan Sefardi Yahudilere kapılarını açtıklarında, Selanik, Yahudilerin yerleşmek için en fazla tercih ettikleri şehir oldu. 17. yüzyılda Sabetay Sevi tarafında başlatılan Sabetayizm hareketi Selanik’teki Yahudiler arasında çok rağbet buldu. Jöntürk hareketi de büyük ölçüde Selanik’te gelişti.

Selanik turunun ardından İpsala kapısından ülkemize dönme vakti geldi. Balkan turuyla birlikte Osmanlı Devleti’nin 500 küsûr yıl boyunca hüküm sürdüğü Kuzey Afrika haricindeki hemen bütün toprakları görmüş olmanın verdiği mutluluk ve hüzün ile karışık duygularla İpsala’dan Türkiye’ye döndük.

— SON —

Umut YAVUZ

03.02.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Dizi Yazı

  (02.02.2007) - Beyaz Atina, AB fonlarıyla süslenmiş

  (01.02.2007) - Üsküp’te Müslümanlara ikinci sınıf muamele

  (31.01.2007) - Kosova’da Türk gücünün varlığı çok önemli

  (30.01.2007) - Osmanlı şehri Belgrad

  (29.01.2007) - Süslü bir Avrupa şehri: BUDAPEŞTE

  (28.01.2007) - Karpatlar turizmin gözdesi

  (27.01.2007) - Türkiye, Kırım’da söz sahibi olmalı

  (26.01.2007) - Romanya şantiye gibi-3

  (25.01.2007) - AB Bulgaristan’ı kalkındırıyor

  (24.01.2007) - Osmanlı orada artık azınlık

 

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004