|
|
|
| |
Söz karikatürün |
Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar Şûbesi tarafından Belediye Kültür Merkezinde açılan karikatür sergisinde çizerimiz İbrahim Özdabak’ın eserleri sergilendi.
Eğitim Bir-Sen, Afyonkarahisar Belediye Kültür Merkezinde açtığı karikatür sergisi ile ülke gündeminde yer alan meseleleri görsel olarak kamuoyuyla paylaştı. Toplam 85 karikatürün yer aldığı sergide, gazetemiz çizeri İbrahim Özdabak'ın karikatürleri de sergilendi.
Serginin açılış programında konuşma yapan Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Mustafa Akçan “Demokratik katılımı sağlamak, çalışanların yönetime ve kararlara etkin katılımını gerçekleştirmek, böylece demokrasinin gerçek anlamda tabana yayılmasını temin etmek, Eğitim Bir-Sen olarak bizim ana hedefimizdir” dedi.
Akçan konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Sendikalar ve tüm diğer sivil toplum kuruluşlarının hem temel var oluş sebebi, hem de varlığını sürdürdüğü zemin demokrasidir.
"Demokratik katılımı sağlamak, çalışanların yönetime ve kararlara etkin katılımını gerçekleştirmek, böylece demokrasinin gerçek anlamda tabana yayılmasını temin etmek, Eğitim Bir-Sen olarak bizim ana hedefimizdir. Bu hedef esasen, bütün sendikal mücadelenin ana hedefidir, öyle olmalıdır. 27 Mayıs darbesi, 71 muhtırası, 12 Eylül, 28 Şubat... Tüm antidemokratik süreçler, ülkemizi her açıdan geri götürmüştür. Kalkınmaya da, özgürlüklere de darbe vurmuştur.”
AMAÇ DEMOKRATİK TOPLUM
Sergide yer alan karikatürlerin geçmişte yaşanan ve halen de yaşanmakta olan insan hakları ihlâllerini hatırlattığını ve bu amaçla sergiyi açtıklarını ifade eden Mustafa Akca, “Bu eserler demokratik toplum oluşturma gayretlerimize şevk katsın istedik” dedi.
|
|
M. Akif KAYHAN - Ali ŞAFAK
05.03.2007
|
|
| |
1300 yıllık miras |
1. Dünya Savaşı yıllarında İstanbul’daki 120 ayrı kütüphanede dağınık halde bulunan ve Süleymaniye Külliyesi içindeki medresede toplanan Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma 80 binden fazla el yazması eser, 90 yıldır Süleymaniye Kütüphanesinde korunuyor.
Süleymaniye Kütüphanesi Müdürü Emir Eş, Osmanlı halkının kitaba oldukça meraklı olduğunu belirtti.
Eş, Osmanlı’nın çok okuyan bir toplum olduğunu ve ayrı bir kütüphane binasının yapılmasına gerek duyulmadığını ifade ederek, ‘’Tüm eserlerin Süleymaniye Kütüphanesinde toplanmasından önce de 1 milyonluk İstanbul’un 200 kütüphanesi vardı. Çok okuyan bir toplumdan bahsediyoruz. Bu 200 kütüphane cami, tekke, dergâh, mevlevihane, vakıf, muallimhane, türbe, özel şahısların ellerinde ya da kurumlarda, saraylardaydı. Yani kitaplar hayatın içine öyle girmiş ki ayrı kütüphane binası yapılmasına gerek duyulmamıştı’’ dedi.
İstanbul’un çeşitli yerlerdeki 200 kütüphanenin 120 tanesinin şu anda Süleymaniye Kütüphanesi içerisinde olduğunu ifade eden Eş, değerli el yazmalarının yüzlerce yıl öteden günümüze kadar gelmelerinin bir mucize olmadığını vurguladı.
Emir Eş, Osmanlı halkının kitaplara olan saygısının, el yazmalarının korunmasına büyük katkısı olduğunu ifade ederek, ‘’Osmanlı toplumu kitaba çok saygı gösteren bir toplum olduğu için kitapların korunması hususunda halkta hazır bir bilinç vardı. Kitap kapı aralığına, tencere altına konulmazdı. Osmanlı halkı sadece Kur’ân-ı Kerim’in değil, tüm kitaplarımızın göbek hizasının üzerine koyulmasına çok özen gösterirdi’’ diye konuştu.
Eş, devletin en zayıf döneminde Sultan Abdülhamid’in İstanbul kütüphanelerinin fihristlerini çıkarttırdığını, bugün halen aynı kayıtların kullanıldığını anlatarak, ‘’Biz bu dönemde kayıtlı eserlere Devr-i Hamidi kitapları diyoruz. Biz elimizde bir kitabın olup olmadığını anlamak için Sultan Abdülhamid’in kayıtlarına bakarız. Elimizde olan kitaplarla o kayıtlar bugün bile bire bir tutuyor. Tarih içinde çok az sayıda kaybolan kitap varsa da çoğunluğu kütüphanemizde aynen muhafaza edilmiştir’’ dedi.
|
|
05.03.2007
|
|
| |
Tarık Buğra’nın hayatı belgesel oluyor |
Türk edebiyatının önemli isimlerinden Tarık Buğra’nın Küçük Ağa adlı eserinin 8 bölümlük dizi filmini çeken Yönetmen Yücel Çakmaklı, Buğra’nın hayatını anlatan belgesel film yapacak.
Tarık Buğra Hikâye Yarışması Ödül Töreni için Akşehir’e gelen Yönetmen Yücel Çakmaklı, “Küçük Ağa”, “Dönemeçte”,
“Yağmur Beklerken” ve “Osmancık” gibi eserleriyle tanınan Tarık Buğra’nın Türk edebiyatının hiçbir zaman unutulmayacak isimlerinden olduğunu söyledi.
Buğra ile yıllar önce tanıştığını ifade eden Çakmaklı, “1963 yılıydı. Buğra, Yeni İstanbul gazetesinin haftalık san’at sayfasını yönetiyordu. Ben de sayfada yazı yazmak için talepte bulundum. Kendisinden de öğrenmek istediğim çok şey vardı” dedi.
100 dakika olarak düşünülen belgesel filmin sinemalarda da gösterileceğini ifade eden Çakmaklı, belgesel filmi 2008 yılında Buğra’nın 90. yaş günü hatırasına çekmek istediğini kaydetti.
Yücel Çakmaklı, bu çalışmanın ardından, şu anda hayatta olmayan Türk edebiyatının bazı önemli isimlerinin, san’at adamlarının hayatını da aynı şekilde belgesel filme aktaracağını belirterek, bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığının kendisine destek verdiğini sözlerine ekledi.
|
|
05.03.2007
|
|
| |
İstanbul ve Manisa’da lâle |
Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı’nın katkılarıyla Dolmabahçe Sarayı’nda bir lâle sergisi düzenliyor.
Tezhip, çini ve ebrudan seçme eserler ile Gülbin Öztürk’ün suluboya lâle sergisi, Dolmabahçe Sarayı’nda İdarî Bina giriş katında san’atseverlerin ziyaretine sunulacak. Manisa İli Kültür ve Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen ve 16 Mart 2007 Cuma akşamı saat 18.00’de açılışı yapılacak olan sergi, 19 Mart tarihine kadar gezilebilecek.
|
|
05.03.2007
|
|
| |
Ankaralılar, Leonardo’ya yoğun ilgi gösterdi |
İstanbul’dan sonra yoğun istek üzerine Ankara’da da açılan ‘’Leonardo: Evrensel Deha’’ sergisine gösterilen ilgi, gün geçtikçe artıyor. Sergi sorumlusu Bülent Soygür, Ankaralıların sergiye gösterdikleri ilgiden memnun olduklarını ifade ederek, ‘’Cuma günü itibariyle müzeyi 10 bine yakın kişi ziyaret etti’’ dedi.
Serginin, İstanbul’da Rahmi Koç Müzesi’nde de açıldığını hatırlatan Soygür, ‘’İstanbul’daki sergiyi, 2 ay içinde 114 bin kişi ziyaret etmişti. Bir aya böldüğümüzde, 55 bin kişiyi aşkın bir katılım olduğunu görüyoruz’’ diye konuştu.
Ankara’daki katılımın oldukça iyi olduğunu vurgulayan Soygür, nüfusu daha fazla olduğu için İstanbul’daki sayıya ulaşılamayacağını söyledi.
Özellikle hafta sonları ziyaretçi sayısında artış gözlendiğini ifade eden Bülent Soygür, müzeyi genelde hafta içi, ilköğretim öğrencilerinden oluşan grupların ziyaret ettiğini bildirdi. Sergiye, bilhassa üniversite öğrencilerinin ilgi gösterdiğini belirten Soygür, ‘’ODTÜ’nün kendi personelinden de çok katılım var. Tam bilet anlamında da yoğunluk yaşıyoruz’’ dedi.
Serginin, haftanın bir günü ücretsiz olduğunu ifade eden Soygür, maddi durumu yerinde olmayan öğrencilerin eğitim gördüğü okulların, Çarşamba günleri ücretsiz kabul edildiğini sözlerine ekledi.
|
|
/ ANKARA
05.03.2007
|
|
|
|
