Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Paşa’nın günahı...

Aslında başka bir şey arıyordum...

Başka bir şey buldum... Tesadüfen bulduğum, tek bir gazetenin arka sayfalarının diplerinde minnacık bir haberdi: ‘Kâzım Karabekir Paşa’nın 125. doğum yıl dönümü, Karaman’ın Kâzım Karabekir ilçesinde törenlerle kutlanmış.’

Törene Karabekir Paşa’nın kızları Hayat ve Timsal Karabekir de katılmış. Karabekir Paşa’nın ölüm yıl dönümlerinde devlet töreni yapılıyormuş ama ilk kez doğum gününde anılmış.

***

Kâzım Karabekir kim?

Ansiklopediden okuyalım:

‘Erzurum Kongresi’nin toplanmasında önemli rol oynadı. Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlikten ayrılmasından sonra da onun yanında yer aldı.

Kurtuluş Savaşı sırasında TBMM’de Edirne mebusu ve Doğu cephesi komutanı olarak görev yaptı.

Mondros Mütakeresi’nden sonra Ermeniler’in eline geçmiş olan Sarıkamış ve Kars’ı kurtarmak için düzenlenen harekata komuta ederek 15 Kasım 1920’de Ermeniler’i yenilgiye uğrattı, bu arada ferikliğe (korgeneral) yükseldi.

Ankara Hükümeti adına Ermeni Taşnak hükümetiyle yapılan Gümrü Antlaşması’nı (1920) imzaladı.

Kurtuluş Savaşı’ndan sonra 1.Ordu müfettişliğine atandı, 1923’te İstanbul mebusu oldu.’

Kısacası...

Kâzım Karabekir Paşa, Cumhuriyet’i kuran ulusal kahramanlarımızdan biri.

Ama bu ‘kahramanlık’ durumu ‘sürekli’ değil.

***

Nereye kadar mı?

Okumaya devam edelim:

‘1924’te halk Fırkası’ndan istifa ederek Rauf (Orbay), Ali Fuat (Cebesoy), Cafer Tayyar (Eğilmez) Paşalarla birlikte Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı (TPCF) kurdu.

Tüzüğündeki bazı maddelerden dolayı dinci bir parti olmakla suçlanan ve halktan gördüğü destek yönetim çevrelerini kaygılandıran TPCF, Şeyh Sait Ayaklanması üzerine 3 Mayıs 1925’te kapatıldı.

Ardından Mustafa Kemal’e karşı düzenlenen İzmir Suikastı’yla ilişkili olduğu öne sürülen Kâzım Karabekir idam cezası istemiyle yargılandı.

Yargılama sonunda, Mustafa Kemal’in araya girmesiyle suçsuz bulundu. Bu olaydan sonra siyaset sahnesinden çekildi.’

İttihat Terakki geleneği hep aynı şeyi söyler ve hep aynı şeyi yapar... O nedenle tecrübeliler buralardan ürker.

Yukardaki cümle ne diyor :

‘... dinci bir parti kurmakla suçlanan...’

Ama sonra nasıl devam ediyor ?

‘ve halktan gördüğü destek yönetim çevrelerini kaygılandıran TPCF...’

Ne var ki Kâzım Karabekir Paşa 6 Ocak 1939’da, 57 yaşındayken yeniden İstanbul milletvekili oluyor ve TBMM Başkanlığına seçiliyor. Ölünceye dek, dokuz yıl boyunca da bu görevde kalıyor...

1924’e kadar ulusal kahraman... Cumhuriyet’in kurucularından.

1924’de dinci.

1925’de suikast sanığı...

1939’da yeniden mebus ve üstelik meclis başkanı.

İşte Şark budur.

***

Peki Karabekir Paşa’nın partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası söylendiği gibi ‘dinci bir parti’ miydi yoksa ‘halkın dini duygularına da saygılı’ liberal-demokrat eğilimli bir parti miydi?

Ve bu nedenle mi iktidar alternatifi olması yönetimi huzursuz etmişti?

Anabritannica Ansiklopesi’nin TPCF maddesine geri dönelim:

‘TPCF, kuruluş bildirisinde diktatörlüğe karşı olduğunu, yönetimin ve hükümetin sıkı biçimde denetlenmesi gerektiğini belirtti.

Programında da Türkiye devletinin halk egemenliğine dayalı bir cumhuriyet olduğunu belirttikten sonra liberal ve demokrat bir çizgi izleyeceğini vurguladı.

Temel hak ve özgürlüklerin sağlanmasını desteklediğini, halkın dini duygularına da saygılı olduğunu açıkladı.

Cumhurbaşkanı seçilen kişinin milletvekilliğinin düşmesi gerektiği belirtilen programda yerinden yönetim ilkesinin benimsenmesi isteniyordu.’

***

O zaman 1924’dü...

Bugün 2007...

Yönetim anlayışımızda bir şey değişmiş mi?

Hayır.

Zaten bugün de bütün kavga...

‘Artık bu değişsin’ diyenlerle...

‘Yok, hep böyle kalsın’ diyenler arasında.

Çankaya da ‘uzlaşma’ da bahane.

Star, 13.8.2007

Mehmet ALTAN

14.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Deli gömleğinden kurtulmalıyız

  Kaçak eğitim, izinsiz devlet

  Paşa’nın günahı...

 

  Türkiye elden gidiyor!

  Aynı hikâye, farklı sonuç


 Son Dakika Haberleri