Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 26 Aralık 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Gelir uçurumu arttı

Gelir dağılımındaki 2005 yılı eğiliminin 2008’de de devam etmesi halinde, en yoksul yüzde 20’lik kesim 821 YTL, en zengin yüzde 20’lik dilim ise 5.975 YTL özel harcanabilir gelir elde edecek. En zengin dilim ile en yoksul dilim arasındaki gelir farkı 7.28 kat olacak.

2008 yılı Programı verilerinden yapılan hesaplamalara göre, 2008 yılında GSMH 716 milyar 596 milyon YTL, kişi başına ise 9584,52 YTL olacak. 2005 yılı yüzde 20’lik hanehalkı dilimlerine göre yıllık kullanılabilir kişisel gelirlerin dağılımına bakıldığında en yoksul birinci dilim yüzde 6.1, ikinci dilim yüzde 11.1, üçüncü dilim yüzde 15.8, dördüncü dilim yüzde 22.6, en zengin beşinci dilim ise yüzde 44.4’lük pay aldı. Bu eğilimin 2008 yılında da devam etmesi halinde, birinci dilim 36,83 milyar YTL, ikinci dilim 67,01 milyar YTL, üçüncü dilim 95,39 milyar YTL, dördüncü dilim 136,44 milyar YTL, beşinci dilim ise 268,05 milyar YTL özel harcanabilir gelir elde edecek.

Bu durumda, aylık kişi başına özel harcanabilir gelir en yoksul birinci dilimde 205,23 YTL, ikinci dilimde 373,46 YTL, üçüncü dilimde 531,59 YTL, dördüncü dilimde 760,37 YTL, en zengin beşinci dilimde ise 1493,83 YTL olacak. Aylık 4 kişi başına özel harcanabilir gelir ise en yoksul birinci dilimde 820,93 YTL, ikinci dilimde 1493,83 YTL, üçüncü dilimde 2126,35 YTL, dördüncü dilimde 3041,49 YTL, en zengin beşinci dilimde ise 5975,32 YTL gelire ulaşılacak. En zengin dilim ile en yoksul dilim arasındaki gelir farkı 7.28 kat olacak.

/ ANKARA

26.12.2007


 

Gerileme başladı

Ekonomik dengelerdeki bozulma ve peşpeşe gelen zamlar, sanayici ve iş adamlarını da endişelendiriyor. TÜSİAD Sanayi, Hizmetler ve Tarım Komisyonu Başkanı Dr. Erdal Karamercan, ‘’İstikrarı sağlayan temel göstergelerde son dönemde bozulmalar görülmektedir. Enflasyon, bütçe açığı, cari işlemler açığı ve borç dinamiklerinde iyileşmeler durmuş, hatta yer yer geriye gidişler başlamıştır” dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Sanayi, Hizmetler ve Tarım Komisyonu Başkanı Dr. Erdal Karamercan, ‘’İstikrarı sağlayan temel göstergelerde son dönemde bozulmalar görülmektedir. Enflasyon, bütçe açığı, cari işlemler açığı ve borç dinamiklerinde iyileşmeler durmuş, hatta yer yer geriye gidişler başlamıştır” dedi.

TÜSİAD-Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırma Forumu tarafından düzenlenen konferansın açılışında konuşan Karamercan, son açıklanan verilerin, istikrarın getirdiği büyüme döneminin artık sonuna gelinmiş olduğunu gösterdiğini söyledi. Karamercan, ‘’Yüksek büyüme sürecini devam ettirmek istiyorsak, yeni dönemde yeni politikalar uygulamamız gerekiyor. Bu politikaların en önemlilerinden biri de sanayi politikası olacak. Ancak, istikrarı sağlayan temel göstergelerde son dönemde bozulmalar görülmektedir. Enflasyon, bütçe açığı, cari işlemler açığı ve borç dinamiklerinde iyileşmeler durmuş, hatta yer yer geriye gidişler başlamıştır’’ diye konuştu.

Enflasyonun Kasım ayında, yüzde 1,9 artışla yüzde 8,4’e yükseldiğini hatırlatan Karamercan, dört yıldır tek haneli olan enflasyon oranını daha da aşağı çekmenin pek kolay olmadığını belirtti. GSYİH’ya oran olarak, 2006 yılında yüzde 0,5’e gerilemiş olan bütçe açığı oranının 2007 yılında yeniden yüzde 2,3 seviyesine yükseleceğinin hesaplandığını söyleyen Karamercan, şunları kaydetti: “12 aylık kümülatif olarak 2006’nın sonunda 32,8 milyar dolar olan cari işlemler açığı, 2007 yılının Ekim ayında 35 milyar dolara ulaştı. Bu göstergelerdeki bozulmanın yanı sıra, 2007’nin üçüncü çeyreğindeki büyüme rakamları da bir yavaşlama eğilimine işaret ediyor. 2007 yılında ekonomi birinci çeyrekte yüzde 6,8 büyüdükten sonra, ikinci çeyrekte büyüme yüzde 4,1’e indi. Üçüncü çeyrekte ise yüzde 2’ye düştü. Bu düşüşün ana nedeni tarım üretimindeki gerileme. Ancak, sanayi üretiminde de 2005 yılından bu yana ivme düşüyor. 2007’nin ilk üç çeyreğinde, özel sektör makine teçhizat yatırımlarındaki artış sadece yüzde 1,9 oldu. Yatırımlardaki yavaşlama, tabiî ki istihdam oluşturulmasını ve verimlilik artışlarını da sınırlıyor.”

‘İSTİHDAM OLUŞTURMA KAPASİTESİ AZALDI’

Büyümedeki yavaşlamayla birlikte, ekonominin istihdam oluşturma kapasitesinin de azalmaya başladığını ifade eden Karamercan, şunları dile getirdi: “Büyümedeki yavaşlamanın geçici olduğunu düşünmemiz için bir neden de bulunmuyor. Her şeyden önce, istikrarı sağlamış olmanın oluşturduğu büyüme döneminin ardından, yeni dönemin büyüme dinamiklerinin ne olacağına ilişkin bir vizyonumuz yok. Kaldı ki, DPT tarafından yapılan orta vadeli plana göre, 2008-2010 döneminde ortalama büyüme hızı yüzde 5.6 olarak öngörülüyor. Bu rakam, hükümetin potansiyel büyüme hızını artırma hedefi olmadığını ortaya koyuyor. Diğer yandan, büyümenin finansman koşullarının da hızlı bir değişim göstermesi ihtimal dahilinde. Uluslararası finans piyasalarında uzun dönemdir süregelen likidite bolluğunun sonuna gelindiği değerlendirmeleri yapılıyor. Küresel ekonomideki son gelişmeler, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde büyümesini finanse etmekte zorluklarla karşılaşabileceğine işaret ediyor.”

‘HANGİ STRATEJİLERİN

UYGULANACAĞI BELİRLENMELİ’

Karamercan, “Birkaç yıl içinde dünyadaki büyüme döneminin sonuna gelinecek olması, azalan uluslararası likidite imkânları ve uygulamakta olan ekonomik programda günümüzün şartlarının gerektirdiği değişiklikler, bizi büyüme politikalarımızı yeniden gözden geçirmek zorunda bırakıyor” dedi. Yeni dönemde tartışılması gereken politikalardan birinin de sanayi politikası olduğuna işaret eden Karamercan, şunları kaydetti: “Tüm sektörlerde katma değer ve istihdam oluşturmanın hızlandırılması ve böylece ekonomideki yapısal dönüşüm sürecinin önünün açılması amacıyla, ne gibi stratejilerin uygulamaya konulacağını belirlemelidir. Aksi halde, Türkiye, büyüme performansını sürdürmekte zorlanacaktır.”

/ İSTANBUL

26.12.2007


 

Sebze fiyatları tırmanışta

Kurban Bayramında Rusya’ya ihracatın sürmesi, havaların soğuması ve pazara az ürün girmesi sebebiyle , üretim merkezlerinden Antalya Toptancı Halinde sebze fiyatları yeniden tırmanışa geçti.

Havaların soğuması, bayramda Rusya’ya ihracatın artması üzerine pazara az miktarda ürün girdi. Bu nedenle bazı sebze fiyatlarında artış oldu. Dolmalık biberin kilo fiyatı 20 YKr, sivri biberin 10 YKr, domatesin 10 YKr, taze fasulyenin 70 YKr, karnabaharın 10 YKr, kıvırcık marulun fiyatı 10 YKr artarken, patlıcanın kilo fiyatı 30 YKr, ıspanağın 20 YKr, kabağın 30 YKr, salatalığın fiyatı ise 10 YKr ucuzladı. Diğer ürünlerde ise fiyatlar eski değerlerini korudu.

/ ANTALYA

26.12.2007


 

Elektrik zammı çarpacak

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Celal Sönmez, elektrik zammının zincirleme etkisi olacağını söyledi. Sönmez, “Elektrik fiyatlarına zam yapmak yerine yıllık maliyeti 1 milyar YTL’ye varan elektrikteki kayıp ve kaçak oranlarının azaltılması için yöntemler bulunmalıdır” dedi.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez, elektrik zammının zincirleme etkisi olacağını söyledi.

Hükümetin aldığı elektrik fiyatlarına zam yapılması kararını değerlendiren BTSO Başkanı Celal Sönmez, “Alıştıra alıştıra gündemde tuttulan ve beklenen elektrik zammı nihayet geliyor. Temel girdilerden olan elektiriğin fiyatındaki artış, zincirleme etki ile herşeyin zamlanmasına neden olacak” dedi. ÖTV oranlarının arttırılması ile başlayan sürecin elektrik zammı ile devam ettiğini belirten Sönmez, “BOTAŞ’ın da doğalgaza zam hazırlığında olduğu haberleri kulağımıza geliyor. Birkaç gün sonra yeni asgari ücret de açıklanacak ve söz verildiği gibi SSK primlerindeki indirim yapılmadığı için işverene ilave maliyet artışları getirecek. Girdi fiyatları ve maliyetlerdeki bu artışla tüccar ve sanayici nasıl iş yapabilecek, nasıl üretim gerçekleştirecek, bunlara nasıl dayanabilecek bilemiyorum” şeklinde konuştu.

Açıklamasına, “2008 hedeflerini tutturmak için alınacak önlemler vergi ve zamlar yerine kamu harcamalarının kısılması olmalı” şeklinde devam eden Sönmez, “Tüccarın ve sanayicinin yaşadığı iç piyasa durgunluğu halen devam etmekteyken, zincirleme etki oluşturabilecek bu tip, geçici çözüm olarak ilk akla gelen zamların, piyasalarda oluşturacağı etki tahmin edilenden daha büyük olabilir. Elektrik fiyatlarına zam yapmak yerine yıllık maliyeti 1 milyar YTL’ye varan elektrikteki kayıp ve kaçak oranlarının azaltılması için yöntemler bulunmalıdır” diye konuştu.

/ BURSA

26.12.2007


 

Yurtdışından radyo-TV getiren para ödeyecek

Ticari ithalat amacı dışında yurtdışından getirilecek televizyon, radyo, video, video kamera ve uydu alıcıları gibi eşyalardan 2008 yılı içinde de bir defaya mahsus olmak üzere 10 Euro ile 215 Euro arasında değişen tutarlarda ücret alınacak.

Bakanlar Kurulu’nun dünkü Resmi Gazete’de yayınlanan kararına göre, Televizyonlarda 51 ekrana kadar 55 Euro, 51-67 ekran arasında televizyonlar için 85, 67-85 ekran televizyonlar için de 100 Euro ödeme yapılacak. 85-116 ekran arasında ödenecek miktar 120, 116 ekran üstünde ise 150 Euro’ya çıkacak. Cep tipi radyo kaset çalar(radyo-walkman), saatli radyo, ışıldaklar, oyuncak üzerindeki radyolar için 10 Euro bedel alınacak.Taşınabilir radyo-CD çalar için 45 Euro ödenecek. Video kameralar için 180 Euro, televizyon-radyo-video şeklindeki bileşik cihazlar için de 215 Euro’luk ödeme yapılması gerekecek.

/ ANKARA

26.12.2007


 

Ankara’nın doğalgazı satışa çıktı

Türkiye ve dünyada enerji sektöründe faaliyet gösteren birçok şirketin ihalesini beklediği Başkent Doğalgaz Dağıtım şirketi için ilana çıkıldı. Kayıtlı sermayesi 700 milyon YTL olan şirketin ihalesine katılabilmek için firmalar 90 milyon dolar geçici teminat yatıracak.

İhale 26 Şubat’ta pazarlık usulü ile sonuçlandırılacak. Ancak komisyon gerekli görürse, açık artırma da yapabilecek. İhale şartnamesi 28 Aralık’tan itibaren satışa sunulacak. Yatırımcılar 7 Ocak ve 22 Şubat 2008 tarihleri arasında Bilgi Odası’na girebilecekler. Teklifler ise ihale günü saat 11.00’e kadar Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edilecek. İhaleyle ilgilenenler arasında, Zorlu, Global, Sabancı, Aksa, Energaz, Alman RWE, Rus Gazprom, Fransız Gas de France gibi yerli ve yabancı enerji devleri bulunuyor. Elde edilen gelirin önemli bir bölümü EGO’nun BOTAŞ ve Hazine’ye olan borçlarının ana parasının ödenmesinde kullanılacak. Kalan para ise Ankara’nın altyapı çalışmaları için harcanacak.

/ ANKARA

26.12.2007


 

Vergi dairelerinde yıl sonu mesaisi

Gelir İdaresi Başkanlığı, Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Bursa ve Kocaeli’nde merkezde, motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerinin hafta sonunda da açık olacağını bildirdi.

Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, otomobil sektöründeki satış işlemlerinin Aralık ayının sonlarında yoğunlaşması göz önünde bulundurularak, vergi dairelerinde meydana gelmesi muhtemel sıkışıklığın önlenmesi ve mükelleflere kolaylık sağlanması amacıyla ek önlemler alındı. Bu çerçevede sözkonusu illerde motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi daireleri, 29 Aralık Cumartesi günü saat 17.00’ye kadar, 30 Aralık Pazar günü ise saat 13.00’e kadar açık bulundurulacak. Bu illerin ilçelerindeki vergi daireleri ile diğer il merkezleri ve ilçelerdeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerinin 29 Aralık Cumartesi tam gün, 30 Aralık Pazar günü ise yarım gün açık bulundurulması konusunda da Vergi Dairesi Başkanlıkları ve İl Defterdarları yetkili kılındı.

/ ANKARA

26.12.2007


 

DGD mercek altına alınıyor

Çiftçinin devlet desteklerinden yararlanmasına imkan sağlayan Doğrudan Gelir Desteği (DGD) mercek altına alınıyor. Üretim yapmadan hayali faturayla haksız yere destek primi alındığı yönünde ihbarlar üzerine harekete geçen Maliye Bakanlığı, DGD alan çiftçileri denetleyecek.

Antalya Vergi Dairesi Denetim Grup Müdürü Hüdaverdi Akkoca, çiftçi denetimlerine ocak ayında başlayacaklarını bildirdi. Alınan primlerin ne kadarının hak edilip edilmediğinin tespitini yapacaklarını belirten Akkoca, “DGD’nin suistimal edildiği yönde iddialar var. Üretim yapmış gibi fatura kesip bunu bankaya beyan ederek destek primi alanların olduğu söyleniyor. Bunların doğruluğunu araştıracağız” dedi. Akkoca, kontrolün Türkiye genelinde desteklerden yararlanan bütün çiftçileri kapsayacağını aktardı.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, daha önce dekar başına verdiği doğrudan gelir desteğinin suistimal edilmesi üzerine bunu ürün bazına çevrimişti.

/ ANTALYA

26.12.2007


 

MÜSİAD Akademi’de yeni dönem

MÜSİAD Akademi, 2008 yılının ilk eğitim programını açıkladı.

MÜSİAD, Fatih Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (FÜSEM) ve Proaktif Danışmanlık’ın ortaklaşa yürüttüğü proje ile işadamlarına yönelik eğitimler verilecek. Şirketlerin, kendilerini dışarıdan, farklı bir gözle görmesini sağlamayı hedefleyen MÜSİAD Akademi’nin amaçları arasında, şirketlerin gerçek sorunlarına rasyonel çözümler üretebilmek ve iş dünyasında ortaya çıkan fırsatları değerlendirebilmek için gerekli bilgi ve yetenekleri ortaya çıkarmak bulunuyor. 12 Ocak 2008’de Genel merkezde başlayacak MÜSİAD Akademi Programı, toplam 16 başlıktan oluşuyor.

Yeni Asya / İSTANBUL

26.12.2007


 

Bank Asya’dan 141 milyon YTL net kâr

Bank Asya Genel Müdürü Ünal Kabaca, bankanın 2007’nin 9’unucu ay sonu itibariyle net kârının, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 49 artışla 141 milyon YTL’ye yükseldiğini belirtti.

Bank Asya’nın geçtiğimiz Ekim ayında taşındığı Ümraniye’deki yeni genel müdürlük binasında düzenlenen basın toplantısında, 2007 yılı değerlendirmesini yapan Kabaca, Bank Asya’nın 2006 yılı 9 aylık dönemde 94 milyon YTL olan net kârının, 2007 yılı aynı döneminde yüzde 49 artışla 141 milyon YTL’ye, aktif büyüklüğünün de 5.668 milyon YTL’ye yükseldiğini bildirdi. Kabaca, 2004 yılında 62 olan şube sayısının 2007’nin 9’uncu ayı itibariyle 118’e, personel sayısının ise 4 yılda yaklaşık 2,5 kat artarak, 3 bin 288’e yükseldiğini aktardı. Bank Asya’nın halka arzından sonraki başarısına dikkati çeken Kasaca, yüzde 45 olan halka arz oranının yüzde 30’unun yabancı, yüzde 15’inin de yerli yatırımcı olduğunu aktardı. Kabaca, Bank Asya olarak 2008 yılında 20-25 şube açma hedeflerinin devam ettiğini belirterek, yüzde 40 civarında da büyüme gerçekleştirmeyi öngördüklerini kaydetti. Yurt dışına açılım çalışmalarının da devam ettiğini ifade eden Kabaca, 2009 yılında Hindistan’la ilgili projelerinin gerçekleşebileceğini, ayrıca diğer ülkelere de gidebileceklerini ifade etti.

Toplantının ardından 2007 Mevlâna Yılı faaliyetleri kapsamında Bank Asya Kültür Hizmetleri tarafından yayınlanan “Diyar-ı Mevlâna” adlı kitaptan seçilen 50 kadar fotoğrafın yer aldığı “Diyar-ı Mevlâna” adlı serginin de açılışı yapıldı.

/ İSTANBUL

26.12.2007


 

Devler, Tekel Sigara’yı gözlüyor

Yeni yılın ilk büyük özelleştirmesi öncesinde geri sayım sürüyor.25 Ocak’ta tekliflerin alınacağı ihale, yaklaşık bir hafta sonra açık artırma ile sonuçlandırılacak. T

Tekel’in Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde bulunan 6 fabrikası yatırımcılara gezdirildi. Gezi için işçilerin izinli olması sebebiyle özellikle Kurban Bayramı tatili beklendi. Bu haftadan itibaren de yönetici sunumları başlıyor. Bu sunum tamamlandıktan sonra ihaleye teklif verme kararı için yatırımcılar düşünmeye bırakılacak.

25 Ocak’ta tekliflerin alınacağı ihale, yaklaşık bir hafta sonra açık artırma ile sonuçlandırılacak. Türkiye’de faaliyet gösteren JTI, BAT, Imperial Tobacco, Korea Tobacco gibi sigara operatörlerinin yanı sıra yerli firmalar da ihaleye yoğun ilgi gösteriyor. Bunlar arasında Doğan Grubu, European Tobacco, Mey İçki’yi satın alan Texas Pacific Group, Çukurova ve Anadolu grupları ile Tekel Toptan Satıcıları Derneği’nin kurduğu SÜPAŞ var.

Yerli-yabancı sigara operatörleri ile birlikte ilk iki ihaleden farklı olarak yabancı yatırım fonları da yerli ortakla teklif vermeye hazırlanıyor. Bunların başında şartname satın aldığını açıklayan Dubai Prensi Şeyh Maktum’a ait Dubai Investment Group geliyor. Avrupa’nın önde gelen yatırım fonu Cinven de bazı Türk girişimcilerle birlikte şartname almıştı. Ayrıca bazı Amerikalı ve İngiliz yatırım fonları da ihalede yer almayı planlıyor.

/ ANKARA

26.12.2007


 

Pratisyen hekimler Döner Sermaye hakkı istiyor

Türk Sağlık-Sen, pratisyen hekimlerin Döner Sermaye Yönetmeliği’nden kaynaklanan sorunları ile ilgili rapor hazırladı.

Alınan bilgiye göre, Türk Sağlık-Sen tarafından Sağlık Bakanlığına iletilen raporda, acil servislerde görevli pratisyen hekimlerin 24 saat esasına göre çalışmalarına rağmen bunun Döner Sermaye Yönetmeliği’nde değerlendirilmediği belirtildi.

Sağlık Bakanlığının, Performansa Dayalı Döner Sermaye Yönetmeliği, yayınlanmasının üzerinden uzun süre geçmesine rağmen, haksız uygulamalarla birçok sağlık çalışanının tepkisini çekmeye ve çalışma barışını zedelemeye devam ettiği iddia edilen raporda, şöyle denildi: ‘’Pratisyen tabiplerin 2. ve 3. basamakta yaptığı muayene ve girişimsel işlemlerin getirisi uzman hekimle aynı olmasına ve oluşabilecek kusurlardan dolayı cezalarda herhangi bir indirim öngörülmemesine rağmen, döner sermaye katkı payı dağıtılırken pratisyen hekim katsayısı 1.1, uzman hekim katsayısı ise 2.5 olarak alınıyor, Acil serviste görevli pratisyen hekimler 24 saat esasına göre çalışmalarına rağmen, bu ağır çalışma koşulları Döner Sermaye Yönetmeliği’nde değerlendirilmiyor.”

Raporda, pratisyen hekimlerin, sorunlarının çözümü için önerileri ise şöyle:"2. ve 3. basamaktaki pratisyen hekimlerin Döner Sermaye Yönetmeliğindeki kadro unvan katsayıları 1.1 den, 2 veya üzerindeki bir katsayıya denkleştirilmelidir.” denildi.

/ ANKARA

26.12.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri