Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 07 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kariyer

ÖSS hayattaki sayısız seçenekten sadece biridir

Üniversite sınavına girecek adayların bir haftası var. Muhakkak ki bu hafta, ÖSS’ye girecekler için sınav kaygısının en yoğun yaşandığı haftadır. Çevreden beklentiler, “Komşunun çocuğu kazanırsa, ya ben kazanamazsam aileme arkadaşlarıma, akrabalarıma ne cevap vereceğim, ölsem de kurtulsam bunlara cevap vermesem…” gibi söylemler ve sınav sonrası gelecek soruların cevabını düşünmek gibi olumsuz düşünce kalıpları sınava girecek adaylarda az veya çok oluşur. Toplum olarak ÖSS’ye, belki de hiçbir şeye vermediğimiz kadar değer veriyoruz. Acaba her şey sınav mı? Hayatta sadece bir seçeneğimiz mi var? Sınavı kazanırsak hayatta mutlu, kazanamazsak hayat boyu mutsuz mu oluruz?

Hayatta her şeyi üniversitede görenlere yönelik hoşuma giden güzel bir örneği paylaşmak istiyorum. Amerikan üniversitelerinin bir geleneği var. Her yıl, her üniversite kendi alanında çok sivrilmiş bir önemli ismi mezuniyet konuşması yapmak üzere davet ediyor. 2000 yılında Yale Üniversitesi mezuniyet törenine davet edilen dünyanın ikinci zengini Oracle Bilgisayar şirketinin kurucusu ve genel müdürü Larry Ellison şaşırtıcı, aynı zamanda da şok edici şöyle bir konuşma yapıyor: ‘Yale Üniversitesi mezunları lütfen, etrafınıza, solunuzdaki sağınızdaki sınıf arkadaşınıza bir bakın. Şimdi şunu aklınıza koyun:

“Bundan beş yıl sonra, on yıl sonra, hatta otuz yıl sonra, solunuzdaki kişi hiçbir şeyi başaramamış olacak. Sağınızdaki kişi de aslında hiçbir şey başaramamış olacak. Ve siz, ortadaki? Ne bekliyorsunuz? Siz de başaramayacaksınız. Aslında bugün şöyle bir etrafıma baktığımda parlak gelecek için yüzlerce umut ışığı göremiyorum. Yüzlerce değişik endüstride liderliği ele alacak kişiler de göremiyorum. Görebildiğim tek şey, geleceği başarısızlıktan başka bir şey olmayacak yüzlerce insan. O kadar. Sinirlendiniz değil mi? Bu anlaşılabilir bir şey. Ben, Larry Ellison üniversite terk, kim oluyorum ve bu yetkiyi nerden alıyorum ki, ülkenin en prestijli yükseköğrenim kurumunun bu yılki mezunlarına böyle şeyler söyleyebiliyorum? Bu yetkiyi nereden aldığımı söyleyeyim. Çünkü ben, üniversite terk ve dünyanın en zengin ikinci adamıyım. Siz değilsiniz.

Çünkü Bill Gates, o da üniversite terk ve dünyanın—şimdilik—en zengin adamı. Siz değilsiniz. Çünkü Paul Allen, o da üniversite terk ve dünyanın en zengin üçüncü adamı. Siz değilsiniz. Başka örnekler de var. Meselâ Michael Dell, o listede 9 numara ve yukarı doğru hızla tırmanıyor, o da üniversite terk. Ve siz o listede hâlâ yoksunuz.

Şimdi çok kızdınız. Bu da anlaşılabilir. O halde biraz da egolarınızı okşamama izin verin. Pek çoğunuz burada dört ya da beş yıl eğitim gördünüz. Önünüzdeki yıllar için epey iyi bir eğitim aldınız, bilmeniz gereken pek çok şeyi öğrendiniz. İyi çalışma alışkanlıkları edindiniz. Burada size o önünüzdeki yıllar boyunca yardımcı olacak bir sürü insan tanıdınız, onlarla bağlantı kurdunuz. Ve hayat boyunca yanınızdan ayrılmayacak bir kelimeyle güçlü bir ilişkiniz oldu burada: Terapi. Bunların hepsi güzel şeyler. Ama gerçekte, o kurduğunuz arkadaşlık bağlantılarına fena halde ihtiyacınız olacak. O çalışma alışkanlığına ve ‘terapi’ye de ihtiyaç duyacaksınız hayat boyu. İhtiyacınız olacak, çünkü üniversiteyi terk etmediniz. Dolayısıyla asla dünyanın en zengin insanları arasına katılamayacaksınız.

Son olarak, herhalde bazılarınız ya da umarım bu konuşmadan sonra çoğunuz kendi kendinize soruyorsunuz: ‘Yapabileceğim bir şey var mı? Bir umudum var mı?’ Maalesef hayır. Çok geç kaldınız. İçinize çok şey dolduruldu. Siz onlara bakıp çok şey bildiğinizi sanıyorsunuz. Artık 19 yaşında değilsiniz.

Evet, şimdi gerçekten çok kızdınız. Bu anlaşılabilir bir şey. Belki de şu an, size bir umut ışığı vermenin, bir çıkış yolu göstermenin tam zamanıdır.”

(Bu arada, güvenlik görevlileri kürsüye doğru yönelirler.)

“Öğütlerim size değil daha alt sınıfta okuyanlara. Size söylüyorum: Hemen ayrılın. Hemen toplayın eşyalarınızı ve fikirlerinizi ve bir daha geri dönmeyin. Terk edin. Her şeye yeniden başlayın. Size söyleyebileceğim tek şey, o başınızdaki kepler ve kıyafetin sizi aynen şu güvenlik görevlilerinin beni kürsüden aşağı çektiği gibi...”

Sınava girecek arkadaşlarımın sınavdan vazgeçmeleri için söylemiyorum. Sınava 1,5 milyondan fazla kişi girecek. Ama hayatta sadece bir seçenek yok. Üniversiteye girmek bir seçenektir, hayat ise sayısız seçeneklerle doludur.

Faruk AKÇE

07.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Başlıklar

  İş toplantılarına giderken egonuzu vestiyere asınız

  Sınava doğru "heyecanlanma!" bombardımanı

  ÖSS hayattaki sayısız seçenekten sadece biridir

  YASEM AR-GE

  YASEM AJANDASI 7 HAZİRAN 2008/28

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır