Haberler

KÂİNAT, ALLAH’IN YAZDIĞI BİR KİTAPTIR

Vatİkan, Charles Darwin’in evrim teorisi de dahil olmak üzere, kâinat ve insanın kökenlerinin tartışıldığı bilimsel bir toplantıya ev sahipliği yapıyor.

Papalık Bilimler Akademisi tarafından düzenlenen ve Salı gününe dek sürecek olan toplantıya katılan bilim adamları, önceki gün Papa 16. Benediktus tarafından kabul edildi. Roma Katolik Kilisesi’nin lideri Papa 16. Benediktus, bilim adamlarına hitaben yaptığı konuşmada, kâinat ve insanın kökenine ilişkin çeşitli bilimsel teorilerin yaradılış teorisiyle çelişmediğini savunarak, “Kâinat ve tekâmül, Allah’ın yazdığı bir kitaptır. Son dönemin felsefi anlayışlarında, evrenin kökeninin maddî âlemden bir ya da birkaç unsura dayandığına ilişkin görüşler savunuluyor. Kâinat, yaradılış değil, mutasyon ve tekâmül biçiminde algılanıyor. Ancak mutasyona ve tekâmüle uğramak için de evrenin, daha önce var olması, bir başka deyişle yaradılmış olması gerekiyor” dedi.

Kâinatın kökenine ilişkin daimî kaos biçimindeki teorinin de daha önce bir düzenin mevcudiyeti düşüncesini ve yaradılış inancını ihtimal dışı bırakmadığı görüşünü dile getiren 16. Benediktus” “Kökeni kaosa dayanmaktan muhal olan kâinat, düzenli ve tertipli bir kitabı çağrıştırıyor” diye konuştu.

Papa 16. Benediktus, deneysel bilimin ve felsefesinin ileri sürdüğü teorilerin, kâinatta zaten mevcut olan düzeni keşfe yönelik çabalar biçiminde algılanması gerektiğini de kaydetti. Cambridge Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Stephen Hawking de Papalık Bilimler Akademisi’ndeki toplantıya katılan ünlü isimler arasında yer alıyor.

BEDİÜZZAMAN NE DİYOR?

İslâmî literatüre “kâinat kitabı” terimini kazandıran büyük İslâm müceddidi Bediüzzaman Said Nursî de Risâle-i Nur adlı eserlerinde bu hakikati sıkça dile getiriyor. Bediüzzaman Meyve Risâlesi adıyla bilinen eşsiz risâlenin 6. Mesele’sinde kendisini ziyaret eden ve öğretmenlerinin derslerde Allah’ı anlatmadığını şikâyet eden fen talebelerine verdiği ibretlik cevapta, onlara fenlerin aslında Allah’ı anlattığını ifade etmiştir. Bediüzzaman talebelere, “Sizin okuduğunuz fenlerden her fen, kendi lisan-ı mahsusuyla mütemadiyen Allah’tan bahsedip Hâlıkı tanıttırıyorlar. Muallimleri değil, onları dinleyiniz” demiştir. Bediüzzaman bu risâlesinin devamında da “kâinat kitabından” bahsederken şu veciz ifadeleri kullanmıştır: “Hem meselâ, nasıl ki bir kitap bulunsa ki, bir satırında bir kitap ince yazılmış ve herbir kelimesinde ince kalemle bir sûre-i Kur’âniye yazılmış. Gayet mânidar ve bütün meseleleri birbirini teyid eder ve Kâtibini ve müellifini fevkalâde maharetli ve iktidarlı gösteren bir acîp mecmua, şeksiz, gündüz gibi kâtip ve musannifini kemâlâtıyla, hünerleriyle bildirir, tanıttırır. Mâşâallah, bârekâllah cümleleriyle takdir ettirir. Aynen öyle de, bu kâinat kitab-ı kebîri ki, birtek sahifesi olan zemin yüzünde ve birtek forması olan baharda, üçyüz bin ayrı ayrı kitaplar hükmündeki üç yüz bin nebatî ve hayvanî taifeleri beraber, birbiri içinde, yanlışsız, hatasız, karıştırmayarak, şaşırmayarak, mükemmel, muntazam ve bazan ağaç gibi bir kelimede bir kasideyi ve çekirdek gibi bir noktada bir kitabın tamam fihristesini yazan bir kalem işlediğini gözümüzle gördüğümüz bu nihayetsiz mânidar ve her kelimesinde çok hikmetler bulunan şu mecmua-i kâinat ve bu mücessem Kur’ân-ı ekber-i âlem, mezkûr misaldeki kitaptan ne derece büyük ve mükemmel ve mânidar ise, o derecede—sizin okuduğunuz fenn-i hikmetü’l eşya ve mektepte bilfiil mübaşeret ettiğiniz fenn-í kıraat ve fenn-i kitabet geniş mikyaslarıyla ve dürbün gözleriyle—bu kitab-ı kâinatın Nakkâşını, Kâtibini hadsiz kemâlâtıyla tanıttırır, Allahu Ekber cümlesiyle bildirir, Sübhânallah takdisiyle tarif eder, Elhamdülillâh senâlarıyla sevdirir.”

03.11.2008

Pakistan ve Yemen’e acil yardım eli uzatıldı

İHH İnsanî Yardım Vakfı, kasırga ve sel afeti sebebiyle 180 kişinin vefat ettiği Yemen ile 215 kişinin depremde vefat ettiği Pakistan için acil yardım çalışması başlattı.

Pakistan ve Yemen’e giden İHH ekipleri, mağdur ailelere gıda kumanyası, battaniye, giysi ve çadır dağıttı. İHH, Yemen’deki afetzedelere acil yardımda bulundu. Hadremut bölgesine giden İHH ekipleri, Seiyon şehrinde ilk etapta 100 aileye battaniye ve çadır, 140 aileye de gıda kumanyası dağıttı. İHH ekibi buradaki çalışmanın ardından 350 km mesafedeki Mukalla şehrine geçti. Yardım çalışması için bölgede bulunan İHH Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç, bölgede yaşanan insanî durumu şöyle anlattı: “Evler kerpiç olduğu için yıkım çok olmuş. Resmî rakamlara göre 3500 ev tamamen yıkılmış. Fakirliğin çok olduğu bölgede insanların yeniden evlerini kurmaları çok zor olacak. Alt yapısı sel sularında yıkılan bölgede temiz su yok. Yetkililer 150 yıldan beri böyle bir selin meydana gelmediğini belirtiyor. Hâlâ hiç haber alınamayan bölgeler var. Ölü sayısında gerçek rakamların resmî rakamların çok üstünde olduğu ifade ediliyor. Koordinasyon yok. Devlet sadece yolları açık tutmaya çalışıyor. Buradaki insanların gıda, battaniye, çadır, giysi, temizlik malzemesi ve ilâç olmak üzere her türlü yardım malzemesine ihtiyaçları var. İHH olarak 100 aileye battaniye ve çadır, 140 aileye de gıda dağıttık. Ama daha yapacak çok işimiz var.”

Pakistan’a acil yardım

İHH tarafından yapılan açıklamada Pakistan’daki deprem mağdurlarına da acil gıda yardımı yapıldığı belirtildi. Açıklamada, “Pakistan’da depremin meydana geldiği Belucistan eyaletine giden ekiplerimiz depremzedelere gıda kumanyası, et konservesi ile battaniye ve giysi dağıtıyor” denildi.

03.11.2008

Geleceğin internetine Türk gençlerin imzası

İsvİçre’nİn Lozan şehrinde yapılan ve yakın gelecekte internete yön verecek teknolojilerin en önemlileri arasında gösterilen ‘’kişiselleştirme ve tavsiye motorları’’nı konu alan ‘’Strands Call for Recommender Start-ups’’ yarışmasında, Türk öğrencilerden oluşan ekip, üçüncülük elde etti.

Alınan bilgiye göre, kullanıcıları tanıyarak onlara uygun muhtevalar sunan tavsiye motoru projelerine destek olmak için açılan yarışmaya, 15 ülkeden toplam 68 bilim insanı ve girişimci, 26 projeyle katıldı. Yakın gelecekte internete yön verecek teknolojilerin en önemlileri arasında gösterilen ‘’kişiselleştirme ve tavsiye motorları’’ konusunda açılan ve yeni kurulan firmaların katıldığı 100 bin dolar ödüllü yarışmada, konularında uzmanlaşmış, doktora derecesine sahip İstanbul, Eindhoven ve New York’ta okuyan 4 Türk öğrencinin geliştirdiği ‘’İletken’’ isimli proje üçüncü oldu. Projenin ve yarışmanın detaylarına www.iletken-project.com adresinden ulaşılabiliyor.

03.11.2008

Çocuklar, anneyi taklit ediyor

KIZLAR kadar erkek çocukların da küçük yaşlarda annesini taklit ederek evde ütü ve temizlik yapmaya çalıştığı, mikser ve elektrikli süpürge gibi eşyalarla oynadığı bildirildi.

Selçuk Üniversitesi Meslekî Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Figen Güleş, yaptığı açıklamada, çocukların 1 yaşını geçtikten sonra anne ve babayı taklit etmeye başladığını bu yüzden ebeveynlerin dikkatli olması gerektiğini söyledi. Çocukların en fazla birlikte olduğu kişileri taklit edeceğini vurgulayan Güleş, sürekli evde kalındığı için genellikle birlikte zaman geçirdiği ev hanımı olan annesini örnek alacağını bildirdi. Annesinin ev işinde yaptıklarını dikkatle izleyen çocuğun zamanla aynı şeylerle uğraşmaya başlayacağını dile getiren Güleş, şunları kaydetti: ''Kızlar kadar erkek çocukları da evde ütü ve temizlik yapmaya, mikser ve elektrikli süpürge gibi eşyalarla oynamaya başlar. Hatta bazı çocuklar annesi gibi bulaşık yıkamak bile isteyebiliyor. Bu durum özellikle erkek çocuk sahibi babaları tedirgin edebiliyor. 'Oğlum kız gibi yetişiyor' diyebiliyor. Birçok aile erkek çocuğu ütü ve temizlik yaptığı için endişeye kapılıyor. Endişeye gerek yok. Erkek çocuk uzun süre kız gibi bebekle oynuyorsa sorun var demektir.''

03.11.2008

55 bin yavru denize ulaştı

Mersİn’İn Anamur İlçesi’nde 2008 Caretta caretta Koruma Projesi Ekim ayında sona erdi.

12,7 kilometrelik Anamur Kumsalı’nda, 2008 üreme sezonunda 808 kaplumbağa yuvası tesbit edildi (804 Caretta caretta, 2 Chelonia mydas ve 2 Trionyx triunguis yuvası). Her yuva için ortalama 70 yavru ve toplamda yaklaşık 55.000 yavru denize ulaştı. Bu sezon için ortalama yoğunluğun kilometre başına 63,6 yuva olduğu belirtiliyor. Bu sayı ile Anamur yine, Türkiye’nin en yoğun Caretta caretta plajının sahibi oldu. Bu sayıda yavrunun denize ulaşması bu türün popülasyonunun artmasında büyük rol oynadığı anlamına geliyor. Caretta caretta yavruları, yuvalarından çıktığı andan itibaren hayatî tehlikelerle karşılaşıyor. Sahilde martılar, tilkiler, başıboş köpekler onları beklerken, denizin içinde değişik balık türü bu yavrularla besleniyor. Troller ve gırgırlar her yıl yüzlerce Caretta carettanın hayatını sona erdiriyor. Bu sebepten 20 sene sonra 55 bin yavrudan, en fazla 550 tanesi hayatta kalabiliyor ve hayatta kalanlar arasından dişi bireyler üremek için tekrar aynı sahile dönebiliyor.

03.11.2008

Oy kullanmak için 15 bin km yaptılar

AmerİkalI bir çift 4 Kasım’da yapılacak başkanlık seçiminde oy kullanabilmek için 15 bin kilometre yol katetti.

New York Times gazetesi, Hindistan’da çalışan Susan Scott Ker ve kocasının ülke dışında oy kullanmak için başvuruda bulunduğunu, ancak geçen haftaya kadar başvurularına cevap alamayan çiftin hemen yeni bir plan yaptığını yazdı. Gazete, uçak biletlerini alan Ker çiftinin Hindistan’ın Bangolar şehrinden Yeni Delhi’ye gittiğini, orandan Şikago bağlantısıyla New York’a ulaştığını kaydetti. Gezileri için 5 bin dolar harcadıkları sanılan Yeni Zelanda asıllı Scott Ker ile Fas doğumlu kocasının sadece 1 yıl önce Amerikan vatandaşı olduğu belirtildi.

03.11.2008

Uzaydan seçime katılacaklar

ABD’de 4 Kasım’da yapılacak başkanlık seçiminde Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki (UUİ) 2 Amerikalı astronot da oy kullanmaya hazırlanıyor.

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi’nden (NASA) yapılan açıklamada, astronotlar Mike Fincke ve Gregory Chamitoff’un Houstan’daki UUİ’nin uçuş denetim merkezinin ileteceği “güvenli bir elektronik oy pusulasını” kullanacakları, daha sonra oyların Teksas yetkililerine gönderileceği belirtildi. NASA’nın internet sitesinde yer alan video kaydında astronot Mike Fincke, “Evden uzak, güzel gezegenimizin 300 km üzerinde yörüngede olsak da oy kullanarak anayasanın bize verdiği hak ve ayrıcalığı yerine getiriyoruz. Biz yapabiliyorsak, siz de yapabilirsiniz” dedi.

03.11.2008

Robinson Cruose gerçekmiş

Ünlü “Robinson Cruose” romanına esin kaynağı olduğuna inanılan Alexander Selkirk adlı İskoç denizcinin, yıllarca yalnız yaşadığı adadaki yerleşkesinin gerçek olduğuna dair deliller bulundu.

Post-Medieval Archaeology dergisinin haberinde, arkeologların, 1700’lü yılların başında Selkirk’ün mahsur kaldığı adada gelen gemileri görmek için bir derenin kenarına iki barınak inşa ettiğine dair izler ve o döneme ait bazı denizcilik aletleri buldukları belirtildi. İskoçya Millî Müzesinden David Caldwell, Aguas Buenas Adasında ortaya çıkarılan delillerin, Alexander Selkirk’ün bu adada kaldığı hikâyesini desteklediğini söyledi. Caldwell, söz konusu adanın, Defoe’nun esinlendiği olayı araştırmak isteyen turistlerin ilgisini çeken bir yer olabilmesini ümit ettiğini kaydetti.

03.11.2008

Dünyanın en büyük kotu 7.5 ton

Perulu terziler, dünyanın en büyük kot pantolonunu dikti.

Terziler, 7,5 ton ağırlığında, 43 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindeki kotla Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi umuyor. İşçiler, dev kot pantolonunu halka göstermek için yere serdi ve pantolonunu büyüklüğünün daha iyi anlaşılması için paçaların içine büyük balonlar yerleştirdi. Kotu diken şirket, pantolonun daha sonra parçalanarak kumaşından çocuklar için sırt çantası dikileceğini bildirdi. Daha önceki en büyük pantolon rekorunu Kolombiyalılar ellerinde tutuyordu. Kolombiyalıların pantolonu 35 metre boyunda ve 25 metre genişliğindeydi.

03.11.2008

TÜKETİCİ SOĞUK KIŞA MAHKûM EDİLDİ

Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği Başkanı Fuat Engin, doğalgaza yapılan haksız ve insafsız zamla soğuk bir kış geçirmeye mahkûm edilen tüketicinin aşına da soğuk su katıldığını belirterek, elektrik zamlarının etkisi çarpmaya devam ederken, yeni zammın kış aylarına girilecek şu günlerde tüketici uykudayken açıklandığına dikkat çekti.

SANAYİCİ DE, VATANDAŞ DA SIKINTILI

Genç Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Denizhan Sezgin, yılbaşından itibaren belirlenen enflasyon oranlarıyla yapılan zamların orantısız olduğunu ifade ederek, “Enerji maliyetleri, sanayiciye büyük sıkıntı yaşatıyor. Vatandaşlarımız da bir yandan geçim sıkıntısı yaşarken, bir de bu zamlarla baş etmek zorunda bırakılıyor” açıklaması yaptı.

ZAM YÜZDE 80'İN ÜZERİNE ÇIKTI

Makina Mühendisleri Odası Başkanı Emin Koramaz, doğalgaza yapılan yüzde 23,85 zam sonucunda bir ailenin elektrik dahil aylık toplam enerji harcamasının 208 YTL'ye yükseldiğini bildirdi. Koramaz, bu yıl uygulanan ilk 4 zam sonucunda yüzde 47 olan doğalgazdaki fiyat artışının, son zamla birlikte yüzde 82,15'e ulaştığını kaydetti.

BOTAŞ Genel Müdürlüğünden önceki gece saat 02.00 de yapılan hesaplamalar sonucunda, doğal gaz satış fiyatlarının bugünden geçerli olmak üzere konutlara yüzde 22.50, sanayiye yüzde 22 oranında yansıyacak biçimde artırıldığı açıkladı. Son zamla birlikte yılbaşından bu yana tüketiciye doğal gazın ulaşma bedeli yüzde 60’ın üzerinde zamlanmış oldu. En büyük tüketimin olduğu İstanbul’da da İGDAŞ’ın tüketicinin faturasına yansıttığı doğal gaz kullanım bedelindeki artış yüzde 61.1’i aştı. İstanbul’da yılbaşında konutlara 67.1 kuruştan ulaşan doğal gazın metreküp fiyatı, son zamla birlikte dünden itibaren 108.1 kuruşa ulaştı. Ancak BOTAŞ’ın kış ayına girerken yaptığı bu zam beraberinde tepkileri getirdi.

TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU:ÜRETİMİ

NASIL SÜRDÜRECEĞİZ?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kriz döneminde en önemli şeyin üretimin devamlılığını sağlamak olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: ‘’Şu anda Türkiye’nin en önemli meselesi sanayinin üretiminin devamını sağlamaktır. Bunun için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Ama bugün iki konuda tersine şampiyonuz. Biri elektrik ve doğal gaz fiyatlarında. Şimdi sabah gelirken doğal gaza yüzde 20’ye yakın zam olduğunu duydum. Biz bugün üretimi nasıl sürdüreceğimizin hesabını yaparken üretimin en büyük girdilerinden birisi olan enerjiye zam yapılabilmesi nasıl izah edebiliriz? Kime anlatacağız? Biz üretimi nasıl sürdüreceğiz?

KORAMAZ: ZAMLAR, HALKIMIZIN YAŞAMINI

KARARTACAKTIR

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim

Kurulu Başkanı Emin Koramaz, bu yıl uygulanan ilk 4 zam sonucunda yüzde 47 olan doğal gazdaki fiyat artışının, son yüzde 23,85’lik zamla birlikte, yüzde 82,15’e ulaştığını öne sürdü. Aylık otomatik zamların, çalışanların doğal gaz faturalarını yükseltirken, sanayi ve işyerlerini de zor durumda bırakacağını kaydeden Koramaz, ‘’zamların, ısınma ve aydınlatmada halkın yaşamını karartacağını’’ belirtti.

PARLAMIŞ: SANAYİCİ İÇİNE KAPANDI

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Bülent Parlamış, Kasım ayında doğal gaza gelen rekor zammın reel sektör temsilcilerinin canını yakmaya devam ettiğini bildirdi. Sanayicinin ürettiği üründen kazanmayı unuttuğunu, doğal gaza her ay düzenli olarak yapılan zamların sanayicide sabır bırakmadığını ifade eden Parlamış, sanayicinin artık uzatmaları oynadığını ifade etti. Parlamış, "Ekonominin iyileşmesinden iyice ümidini kesen sanayici içine kapanmış durumda. Hükümetten hiçbir beklentimiz kalmadı” diye konuştu.

SEZGİN: FABRİKALARA KAPATMA TEHLİKESİ

Genç Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Denizhan Sezgin, doğal gaza yapılan yüzde 22’lik zamla ilgili olarak, ‘’Ürettiği üründen para kazanamayan sanayiciler ve iş adamları her geçen gün fabrikalarını kapatma tehlikesini daha yakından hissediyor’’ dedi.

ÖZER: ZAM, HAYRET VE KAYGI VERİCİ

Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Arif Özer, doğal gaza yapılan yüzde 22’lik zamla ilgili olarak, ‘’Bütün dünya, reel sektörde oluşabilecek kriz etkilerini önlemek için mücadele ederken, doğal gaza bu denli büyük oranda zam yapılması, hayret ve kaygı verici bir gelişmedir’’ dedi.

BAHÇIVAN: SANAYİ KAPASİTESİNİ DÜŞÜRECEK

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, doğal gaz zammına ilişkin olarak, “Eğer bu yanlıştan geri adım atılmazsa, önümüzdeki süreçte sanayinin en büyük tepkisi, kapasitesini düşürerek, enerji kullanmayarak olacaktır” dedi.

ENGİN: TÜKETİCİNİN AŞINA SOĞUK SU KATILDI

Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği Genel Başkanı Fuat Engin, “Doğal gaza yapılan haksız ve insafsız zam oranıyla tüketiciler soğuk bir kış geçirmeye mahkûm edilirken, tüketicinin aşına da soğuk su katılmıştır” ifadesini kullandı.

KAYA: İNSANLARIN BÜTÇESİ SARSILDI

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya ise kamusal hizmetlerde zamların enflasyon düzeyinde olması gerektiğini bildirdi. Kaya, "Köprü, su, elektrik, doğal gaz zamlarına her defasında dâvâ açtık. Ancak doğal gaza zam geleceği zaman cebimizi yokladık ve dâvâ açacak harç bedelini bulamadığımızı gördük. Doğal gaza yapılan son zamla insanların cebindeki bütçe ciddî anlamda sarsıldı.’’

03.11.2008

Kriz asgarî ücretlileri de vurdu

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından yapılan araştırmada, brüt asgarî ücretin, küresel finansal krizin ardından dövizde yaşanan dalgalanmayla son 2 ayda 39 avro gerileyerek 311 avro düzeyine geldiği ifade edildi.

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından yapılan araştırmada, brüt asgarî ücretin, küresel finansal krizin ardından dövizde yaşanan dalgalanmayla son 2 ayda 39 avro gerileyerek 311 avro düzeyine geldiği ifade edildi.

Alınan bilgiye göre, Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Dairesi, Merkez Bankası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Eurostat verileri ile uluslar arası finansal istatistikleri kullanarak yaptığı araştırmada, küresel finansal krizin ve beraberinde yaşanan gelişmelerin asgarî ücrete etkisini değerlendirdi. Araştırmada, Türkiye’nin, AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında krizden asgarî ücretlinin en çok etkilendiği ülkelerden biri olduğu savunuldu. Araştırmaya göre, 1 Eylül 2008-30 Ekim 2008 tarihli döviz kurları üzerinden yapılan hesaplamaya göre YTL, avro karşısında 30 Ekim itibariyle yüzde 12 değer kaybetti. Aynı tarih itibariyle avro bölgesi dışında kalan AB ülkelerinin para birimleri ise avro karşısında yüzde 7 kayıp ile yüzde 17 artış arasında değer değişimi yaşadı. Para birimi avro karşısında değer kaybeden ülkeler yüzde 7 ile Macaristan ve yüzde 5 ile Polonya olurken, Bulgaristan, Letonya, Estonya ve Romanya para birimleri krizden avro bazında etkilenmedi. Buna karşın Çek Cumhuriyeti’nin para birimi yüzde 3, Slovakya’nın para birimi de yüzde 17 değer kazandı.

03.11.2008

İşçi ağlarsa, ben de ağlarım

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ülke içerisinde bir kesim ağlarken kimsenin gülemeyeceğini belirterek, ‘’Herkes aynı gemide. İşçi kardeşim ağlıyorsa benim de içim kan ağlar. Çalışanlarımız işlerini ve işyerlerini seviyorlar. Bu olumlu bir zihniyet değişikliği. Bunun güzel sonuçlar getireceğine inanıyorum’’ dedi

İşten değil, dişten arttırma zamanı

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘’Şimdi işten değil, dişten artırmanın zamanı’’ dedi.

Hisarcıklıoğlu, Bilecik’in Bozüyük ilçesi Ticaret ve Sanayi Odası’nca düzenlenen ‘’Dünyada Yaşanan Ekonomik Kriz ve Türkiye’ye Etkileri’’ konulu konferansta, küreselleşme ile baş gösteren şişirme fiyat politikalarının artık son bulduğunu belirtti. Krizle beraber paranın değerini bulduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, dünya piyasalarında dolaşan paranın azaldığını, paranın değerinin yükseldiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: ‘’Bu dönemde sektörlerimizin borçlanmaya dikkat etmesi gerekli. Mal sattığımız pazarlar bizden ürün almaz oldu. Bu, bazı sektörlerimizin daralmasına neden olacak.’’

Esnaf ve sanayicinin vade ve borçlanmalarını iyi ayarlamaları gerektiğini, alacak ve vereceklerin denge içinde olmasının önemli olduğunu belirten Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘’Dövize güvenmeyerek borçların TL üzerinden olmasına dikkat etmeliyiz. İçinde bulunduğumuz dönemde kredi imkanları kıt ve maliyetli olacaktır. Şimdi işten değil dişten artırmanın zamanı’’ ifadesini kullandı.

İŞÇİ AĞLARSA BEN DE AĞLARIM

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, konferans öncesi Toprak Holding AŞ’ye bağlı fabrikalarda çalışan işçiler ile görüştü. Yaklaşık 1 aydır fabrikaları kapalı bulunduğundan paralarının ve işlerinin olmadığını anlatan işçiler, ‘’iş ve aş istediklerini’’ söylediler. Konferansa alınmadıklarını da ifade eden işçileri Hisarcıklıoğlu içeri davet etti. Hisarcıklıoğlu, ülke içerisinde bir kesim ağlarken kimsenin gülemeyeceğini belirterek, sözlerini, ‘’Herkes aynı gemide. İşçi kardeşim ağlıyorsa benim de içim kan ağlar. Çalışanlarımız işlerini ve iş yerlerini seviyorlar. Bu olumlu bir zihniyet değişikliği. Bunun güzel sonuçlar getireceğine inanıyorum’’ diye tamamladı.

03.11.2008

2009, enerji için de “kritik bir yıl”

ELEKTRİK arz güvenliği açısından 2009 yılının ‘’kritik bir yıl’’ olacağı belirtildi.

2009 Yılı Programına göre; gelecek yılın elektrik arz güvenliği açısından kritik bir yıl olması sebebiyle, talep yönetimine yönelik tedbirler ile elektrik talep artışının sınırlanması ve arz tarafı tedbirleri ile mevcut elektrik arz imkânlarının verimli kullanılması ve genişletilmesi hedefleniyor. Elektrikte arz güvenliğinin sağlanması için yatırımların hızlandırılması ve başlayan yatırımların bir an önce bitirilmesine teminen gerekli tedbirler alınacak. Düzgün işleyen bir serbest piyasanın oluşturulması ve tüketicilerin olumsuz etkilenmemesi ve yatırımların istikrarlı bir şekilde sürmesi amacıyla piyasa yapısının iyileştirilmesi de alınacak diğer tedbirler arasında yer alıyor. Programa göre, 2009 yılında nükleer enerji alanında hukukî ve kurumsal altyapının güçlendirilmesine devam edilecek. Elektrik arz kaynaklarının sağlıklı bir şekilde çeşitlendirilmesine ve doğal gaza olan yüksek bağımlılığın makul seviyeye düşürülmesine temel katkı sunacak olan nükleer güç santrali yarışma süreci tamamlanarak santral yapım süreci başlayacak.

03.11.2008

2009, enerji için de “kritik bir yıl”

Elektrik arz güvenliği açısından 2009 yılının “kritik bir yıl” olacağı belirtildi. Bu sebeple 2009 Yılı Programına göre, talep yönetimine yönelik tedbirler ile elektrik talep artışının sınırlanması ve arz tarafı tedbirleri ile mevcut elektrik arz imkânlarının verimli kullanılması ve genişletilmesi hedefleniyor.

ELEKTRİK arz güvenliği açısından 2009 yılının ‘’kritik bir yıl’’ olacağı belirtildi.

2009 Yılı Programına göre; gelecek yılın elektrik arz güvenliği açısından kritik bir yıl olması sebebiyle, talep yönetimine yönelik tedbirler ile elektrik talep artışının sınırlanması ve arz tarafı tedbirleri ile mevcut elektrik arz imkânlarının verimli kullanılması ve genişletilmesi hedefleniyor. Elektrikte arz güvenliğinin sağlanması için yatırımların hızlandırılması ve başlayan yatırımların bir an önce bitirilmesine teminen gerekli tedbirler alınacak. Düzgün işleyen bir serbest piyasanın oluşturulması ve tüketicilerin olumsuz etkilenmemesi ve yatırımların istikrarlı bir şekilde sürmesi amacıyla piyasa yapısının iyileştirilmesi de alınacak diğer tedbirler arasında yer alıyor. Programa göre, 2009 yılında nükleer enerji alanında hukukî ve kurumsal altyapının güçlendirilmesine devam edilecek. Elektrik arz kaynaklarının sağlıklı bir şekilde çeşitlendirilmesine ve doğal gaza olan yüksek bağımlılığın makul seviyeye düşürülmesine temel katkı sunacak olan nükleer güç santrali yarışma süreci tamamlanarak santral yapım süreci başlayacak.

03.11.2008

Kiracıların beklediği yasa, komisyonda

TBMM Adalet Komisyonu, kiracı lehine düzenlemeler de içeren Türk Borçlar Kanunu Tasarısı üzerindeki görüşmelere başlıyor.

Adalet Komisyonu, kiracı-ev sahibi ilişkisi konusunda kiracı lehine hükümler içeren, alt komisyonun da raporunu hazırladığı tasarıyı gündemine aldı. Komisyon, tasarıyı 5 Kasım Çarşamba günü görüşmeye başlayacak. Tasarıya göre, kira bedellerinde yapılacak artış, bir önceki yılın üretici fiyat endeksini (ÜFE) geçemeyecek. Konut ve iş yeri kiralarında depozito, 3 aylık kira bedelini aşamayacak. Dövizle yapılan kira kontratlarında, 5 yıldan önce artış yapılamayacak. Güvence olarak para verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, mal sahibinin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatıracak. Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini fesh edemeyecek. Kiracı, kiralanan yeri sözleşmeye uygun olarak özenle kullanacak ve komşulara gerekli saygıyı gösterecek. Aksi halde kiracının sözleşmesi iptal edilecek.

03.11.2008

Provokatörler yine sahnede

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari ve Yüksekova ilçesini ziyareti sırasında provokatörler yine iş başındaydı. Yaklaşık 3 bin kişi “Katil Erdoğan” sloganları atarak yürümek istedi. Kalabalık polisi taşlarken, silâh sesleri yükseldi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari ve Yüksekova ilçesini ziyareti sırasında provokatörler yine iş başındaydı. Yaklaşık 3 bin kişi “Katil Erdoğan” sloganları atarak yürümek istedi. Kalabalık polisi taşlarken, silah sesleri yükseldi. Edinilen bilgiye göre, Van ziyaretinin ardından helikopterle Hakkari’nin Yüksekova ilçesine geçen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik eşlik etti. Erdoğan, Yüksekova Devlet Hastanesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Başbakan’ın gelişi öncesi Yüksekova’da olaylar çıktı. DTP Binası önünde toplanan yaklaşık 3 bin kişi “Katil Erdoğan” sloganları atarak yürümek istedi. Polisin uyarılarına rağmen durmayan kalabalık polisi taşladı.

Bu arada polis havaya ateş açınca kalabalığın arasından da silah sesleri geldiği duyuldu. Polis kalabalığı dağıtmak için gaz bombası ve tazzikli su ile müdahale etti. Yüksekova Devlet Hastanesi açılış törenine katılan Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, her türlü etnik ayrılığa karşı olduklarını belirterek, terör örgütünün Kürt halkının yaşam hakkına kastettiğini söyledi. Etnik, bölgesel ve dinsel ayrımcılığa karşı olduklarını dile getiren Erdoğan, “Hiç kimse bu milletin kardeşliğini bozmaya kalkmasın. Biz 81 ile aynı gözle bakıyoruz. Başkaları Hakkari’yi Türkiye’nin en ucundaki şehir olarak görebilir, ama biz öyle görmüyoruz. Hakkari, Türkiye’nin kalbindeki bir şehirdir” dedi. Buradan helikopterle Hakkari’ye geçen Başbakan Erdoğan Hakkari’de AKP Merkez İlçe Kongresine katıldı.Hakkari’de Başbabakan Erdoğan’in geçiş güzergahında DTP’li belediye tarafından toplanmayan çöpler, Valilik Özel İdare Müdürlüğü ekipleri tarafından toplandı. Ekipler, yol güzergahında çöp ve kırılmış parke taşları kepçelerle temizleyip, kamyona yükleyerek şehir dışına taşıdı.

03.11.2008

Çalışma hakkı yoksa, ifade özgürlüğü de yok

Türkİye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, ‘’Yasaları ne kadar düzeltirseniz düzeltin, gazetecilerin çalışma haklarını tanımadığınız sürece Türkiye’de ifade özgürlüğünden söz etmenin olanağı yoktur’’ dedi.

TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinde açılan 27. İstanbul Kitap Fuarı etkinliği çerçevesinde TGC tarafından ‘’İfade Özgürlüğünün Neresindeyiz?’’ konulu panel düzenlendi.

Panelde konuşan TGC Başkanı Orhan Erinç, ifade ya da basın özgürlüğünün Türkiye’de hem var hem de yok denilebilecek ender nitelikte kavramlardan biri olduğunu söyledi. Kağıt üzerinde bakıldığında basın özgürlüğünün var olduğunu, ancak pratikte bundan söz edilemeyeceğini savunan Erinç, şöyle konuştu:

‘’Siyasi iktidar bilgilendirme hakkını yasalaştırdığı için birtakım övücü sözler sarf etti. Evet, halkın bilgilenme hakkı yasası Türkiye’de çıkarıldı ama şöyle gariplikle birlikte, halkın bilgilenme hakkından yararlanamayacağı konular var. Bu konular arasında devlet sırrına giren bilgiler de yer alıyor. O nedenle yasada, ‘Devlet Sırrı Kanunu’nda belirtilecek konular’ diye gönderme var. Ama Devlet Sırrı Kanunu aradan 7 yıl geçmesine rağmen çıkmadı. Türkiye’de ilk defa bir yasada, olmayan bir yasaya gönderme yapmak gibi bir hukuk başarısını da göstermiş olduk. Yasaları ne kadar düzeltirseniz düzeltin, gazetecilerin çalışma haklarını tanımadığınız sürece Türkiye’de ifade özgürlüğünden söz etmenin olanağı yoktur’’ diyen Erinç, ‘İfade özgürlüğü konusunda iyi bir yerdeyiz’ demek isterdim, ama üzgünüm. Karamsarlığa, ümitsizliğe düşmek bizim için lüks oluyor. O nedenle mücadeleye devam etmeliyiz. Bu mücadeleyi de ancak okur-yazar, izleyici katkısıyla sağlayabiliriz.’’

03.11.2008

İstanbul’da 3 araç kundaklandı

İstanbul’un Avcılar ve Küçükçekmece ilçelerinde 3 otomobil kundaklandı. Avcılar Denizköşkler Mahallesi Yaşar Ateş Sokak’ta park halinde bulunan 34 AG 745 ve 34 DT 0823 plakalı otomobiller, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerce yanıcı madde atılarak ateşe verildi.

Aynı saatlerde Küçükçekmece Tevfik Bey Mahallesi Elif Sokak’ta park halindeki 34 BP 7622 plakalı otomobil de kundaklandı. Yangınlar, itfaiye ekiplerince çevredeki bina ve araçlara sıçramadan söndürüldü. Polis, her 3 otomobilde de maddi hasara yol açan saldırıları gerçekleştirenleri yakalamak için çalışma başlattı.

03.11.2008

Özel hastane açmaya sınırlama

KaynaklarIn daha verimli kullanılması amacıyla kamu ve özel sektörü kapsayacak şekilde bir planlama yapma kararı alan Sağlık Bakanlığı, özel hastane açmak için ön izin verilenlerin başvuruları sonuçlanıncaya kadar yeni başvuruları değerlendirmeme kararı aldı.

Özel Hastaneler ve Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikler uyarınca, Sağlık Bakanlığına, her yıl Ekim ayında özel hastanelerin bir yıllık dönemde yapabilecekleri yatırımları içeren liste ilan etme yetkisi verilmişti. Bu çerçevede, 2008 Yılı Özel Sağlık Kurum ve Kuruluş Yatırımları Hakkında Karar, Bakanlığın internet sitesinde ilan edildi. Kararın sonuç bölümünde, işlemleri devam eden özel sağlık kurum ve kuruluş sayısının çokluğu, bunun tüm ülkede gerek kamu, gerekse özel sektör hizmet dağılımını ciddi ölçüde etkileyecek boyutta olduğunun tespit edildiği belirtildi. Bu sebeple yatırım ve işlemleri devam eden özel sağlık kurum ve kuruluşlarının faaliyete başlama zamanları ve kapasiteleri ile ilgili belirsizlikler ortadan kalkıncaya kadar, 2008 yılı özel sektör yatırım listesinin bunlarla sınırlandırılmasına, yeni yatırım listesinin ise daha sonra değerlendirilmesine karar verildiği bildirildi.

03.11.2008

ERGENEKON’DA 7. DURUŞMA

‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında haklarında dâvâ açılan 46’sı tutuklu 86 sanığın yargılanmasına bugün devam edilecek.

“Ergenekon” dâvâsına bugün devam edilecek

Emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de aralarında bulunduğu 46’sı tutuklu 86 sanığın yargılandığı ‘’Ergenekon’’ davasının 7. duruşması, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda saat 09.30’da başlayacak. Duruşmada, iddianamenin 443. sayfasından itibaren okunmasına devam edilmesi bekleniyor.

03.11.2008

DEPREME KARŞI “KABİN”Lİ TEDBİR

İstanbul muhtemel bir depremi beklerken Zeytinburnu’nda bir deprem tatbikatı yapıldı.

Kolonları kesilerek yıkılan 5 katlı binanın içindeki çelik “Deprem Kabini” hasar almadı. Zeytinburnu’nda istimlâk edilen 5 katlı bir bina, deprem tatbikatı kapsamında kolon kesme yöntemiyle yıkılarak, Arama Kurtarma ve Sivil Savunma Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin de katılımıyla bir arama kurtarma eğitimi gerçekleştirildi.

Eğitim çerçevesinde Zeytinburnu Ambarlar, bölgesinde istimlâk edilen 5 katlı bir bina tamamen yıkılırken, binanın ilk ve son katına yerleştirilen deprem kabinleri de test edildi.

Deprem kabini, “Siz bize 1 metrekare yer ayırın biz sizi depremde koruyalım” sloganıyla muhtemel bir deprem sırasında hayat kurtaran özelliği ile dikkat çekiyor. Yapılan kontrollü yıkımın ardından, her iki deprem kabininin hasar almadığı, kiriş ve kolonları tutarak hayat üçgeni oluşturduğu gözlendi. Çelikten imal edilmiş 1 metrekarelik ve 2.04 metre yüksekliğindeki kabinin, anne, baba ve iki çocuktan oluşan çekirdek bir aile için tasarlandığı belirtiliyor. Elektronik deprem ikaz sistemine sahip kabin içinde ayrıca emniyet kemerleri bulunduğu ve çelik kabinin içi darbelere karşı özel korumalı panelli bir yapıya sahip olduğu ifade ediliyor.

Yangına ve toza karşı izolasyonlu olan deprem kabininin en önemli özelliklerinden bir tanesi de, elektronik deprem uyarı cihazı özelliği. Elektronik deprem uyarı cihazının fay hattı kırıldığında P2 dalgalarını algılayarak 20 saniyeye kadar zaman kazandırabildiği belirtiliyor.

Ayrıca siren, aydınlatma, havalandırma ve 10 gün süreli akülü enerji sistemi ile donatılmış. Dünyada ve Türkiye’de ilk olarak piyasaya sunulan deprem kabinleri İstanbul Teknik Üniversitesi’nden onaylı ve patent koruması altında olduğu da belirtiliyor. Deprem Kabini ile ilgili ayrıntılı bilgi www.depremkabini.net sitesinden elde edilebiliyor.

03.11.2008

Nakil sırası öldükten 3 yıl sonra geldi

Konya’da 3 yıl önce böbrek yetmezliğinden vefat eden Doğan Olukçu için yıllarca beklenen böbreğin bulunduğu haberi, Olukçu’nun ailesini bir kez daha yasa boğdu.

Böbrek yetmezliğinden 3 yıl önce, 42 yaşında vefat eden Ziraat Yüksek Mühendisi Doğan Olukçu’nun ağabeyi Mehmet Olukçu, yaptığı açıklamada, böbrek nakli yapılan iki hastaneye kardeşi için çeşitli tarihlerde başvuruda bulunduklarını hatırlattı. Olukçu, ‘’Evli ve 3 oğlu bulunan kardeşimi 3 yıl önce böbrek yetmezliği sebebiyle maalesef kaybettik’’ dedi. Olukçu, 13 yıl önce, böbrek nakli başvurusunda bulundukları Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinden yetkililerin aradığını, kardeşi için gerekli olan kriterlere uygun böbreğin bulunduğunu, nakil için 2-3 saat içinde hastaneye gelmesi gerektiğini söylediklerini ifade etti.

03.11.2008

Üniversitenin işi bilim üretmek

ÇankIrI Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali İbrahim Savaş ‘’Üniversitenin işlevi siyasî ideolojik çatışma üretmek değil, bilim üretmektir’’ dedi.

Prof. Dr. Savaş, yaptığı açıklamada, üniversitelerinin her geçen gün önemli bir büyüme içerisinde olduğunu kaydetti. Öncelikle aktif olan yüksekokulları fakülteye çevirme projeleri bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Savaş ‘’Fen Edebiyat Fakültesi kuruldu. Öncelikli amacımız en azından buralardaki temel bölümleri açmak ve bu bölümlere öğrenci almaktır. Üniversitelerin işlevi siyasal, ideolojik çatışma değil, üniversitenin amacı bilim üretmektir’’ diye konuştu. Çankırı’nın bugüne kadar Ankara’ya yakınlığından dolayı dezavantaj yaşadığını savunan Prof. Dr. Savaş, ‘’Üniversitemiz, bu dezavantajı ortadan kaldıracaktır. Ankara’ya yakınlığı sebebiyle üniversitemize 8 dil bilen bilim adamları başvuruyor. ‘Sizinle çalışmak istiyoruz’ diyorlar. Başvurular arasında en aşağı 2 yabancı dil bilenler var’’ dedi.

03.11.2008

Alış veriş merkezleri enerji canavarı

Oluşturulan geniş, ferah, konforlu alanlar ile şehirlerin artık ‘’vazgeçilemez hayat alanları’’ hâline gelen alış veriş merkezlerinin (AVM), aynı zamanda ‘’enerji tüketim merkezleri’’ hâline geldiği, küresel ısınma ve enerji krizi sebebiyle bu merkezlerin tasarlanmasında da artık enerji verimliliğine dikkat edilmesi gerektiği belirtildi.

ODTÜ Mimarlık Araştırma Tasarım Planlama ve Uygulama Merkezinin (MATPUM) enerji verimliliği danışmanı Arif Künar, yaptığı açıklamada, Türkiye’de şu anda 200 civarında AVM bulunduğunu ve bunların geçen yıl 200 milyon dolar karşılığında enerji tükettiğini söyledi. 2010 yılına kadar 150 tane daha AVM’nin faaliyete geçmesinin öngörüldüğünü belirten Künar, ‘’Bu merkezlerin enerji tüketimi oldukça ciddî boyutlarda. Sadece büyüklüğü, cazibeyi ve mimarî açıdan estetiği ön plana çıkaran tasarımlar yerine, enerji verimliliği de dikkate alınarak yapılacak tasarımlarla, bu merkezlerin enerji giderleri yüzde 10-40 azaltılabilir. Bu merkezlerin enerji canavarı olmaması için, artık tasarımdan başlayarak enerji verimliliği ön plana çıkarılmalı’’ dedi.

03.11.2008

İzmir’in ‘büyük’ misafirleri var

KUZEY Güney Avrupa Ekonomi Forumu, bugün İzmir’de düzenleniyor.

Foruma Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yanı sıra şu isimlerin katılması bekleniyor: “Makedonya Cumhurbaşkanı Branko Crvenkovski, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Stjepan Mesic, Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Haris Silajdzic, Arnavutluk Başbakanı Sali Berisha, Karadağ Başbakanı Milo Djukanovic, Kosova Başbakanı Haşim Taçi ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Vladimir Ohgrysko, Karadağ Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic.”

03.11.2008