Dünya

NATO’dan Rusya’ya: ‘19. yüzyıl bakışını bırak’

NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, füze sistemine Rusya’ya dahil etmeye istekli olduklarını ancak Moskova’nın eski düşünce biçimi terk etmeden ciddî bir savunma işbirliğine giremeyeceklerini söyledi.

ABD’nin Çek Cumhuriyeti ve Polonya’ya yerleştirmek istediği füze sistemleri Rusya’nın tepkisini çekiyordu. Washington, bu sisteminin İran gibi devletlere karşı olduğunu savunsa da Moskova bu sistemin kendisine karşı olduğunu ileri sürüyor. Rusya Başbakan Yardımcısı Sergei Ivanov, ABD Başkanı Barack Obama’ya gönderdiği mesajda ABD’nin füze planını gözden geçirmesi halinde Moskova’nın yeni füzeler yerleştirmeyeceğini bildirmişti.

Almanya’nın Münih şehrinde düzenlenen Güvenlik Konferansı’nda konuşan Scheffer, füze sisteminde Rusya ile işbirliği yapabileceklerini söyledi. Scheffer, “Rusya ile transatlantik bir işbirliği yapılabilir. Böylece Avrupa’yı füze ile tehdit edecek olanlar iki kez düşünür.” diye konuştu. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in geniş kapsamlı bir Avrupa-Atlantik güvenlik mimarının oluşturulması teklifini desteklediğini belirten Scheffer, bununla birlikte “Başkan Medvedev, toprak bütünlüğünün öncelik olduğunu söylemesine rağmen Rus üssü istemeyen Gürcistan’a üs kurduğu bir ortamda ciddî bir görüşmeye nasıl gireceğiz bilemiyorum.” dedi. Bu durumun “göz ardı” edilemeyeceğini belirten Scheffer, “Avrupa’nın yeni güvenlik mimarının temeli bu olamaz.” diye konuştu. Kırgızistan’ın topraklarındaki ABD üssünü kapatacağını Moskova’da açıkladığını hatırlatan NATO Genel Sekreteri Scheffer, Rusya’nın “uyumsuz” davrandığını söyledi. ABD, bu ülkedeki üssünden Afganistan’daki operasyonlara lojistik destek veriyordu. Afganistan’da NATO ve ABD askerleri bulunuyor. Scheffer, “19. yüzyılın ‘Büyük Oyun’ temelli etki alanı düşüncesini aşmalıyız.” şeklinde konuştu. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden de bu konferansa katılıyor. Biden’in yapacağı konuşmada füze planını gözden geçireceklerini açıklayacağını ileri sürülüyor.

08.02.2009

Bir tartışma da Putin ile Barroso’dan

Moskova’ya enerji ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi için gelen Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile Rusya Başbakanı Vladimir Putin ortak basın toplantısında sert bir üslûpla tartıştı.

Düzenlenen ortak basın toplantısında Barroso’nun tanınmış gazeteci ve insan hakları savunucularının ölümleri konusunda ciddî endişe duydukları konusunda Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’i bilgilendirdiklerini açıklaması Putin’i kızdırdı. Putin, “Barroso konuyu Kremlin’de değerlendirdi, burada açıklıyor. Medvedev burada olmadığı için cevap veremeyecek.” eleştirisi getirdi.

Baltık ülkelerinde Rusça konuşan azınlıkların haklarının ihlâl edilmesinden de Moskova’nın rahatsız olduğunu kaydeden Putin, Avrupa’yı göçmenlerin haklarını ihlâl etmekle suçladı. Putin, “Her ülkenin kendi şartları içinde konuyu ele almak gerekiyor. Rusya her zaman özgürlükler ve hukukun üstünlüğü konusunu tartışmaya hazır. Ancak biz de Baltık ülkelerinde yaşayan Rus azınlığın durumundan memnun değiliz. Avrupa’da yaşayan göçmenlere yönelik ayrımcılığı biliyoruz. Bazı Avrupa ülkelerinde bulunan hapishanelerin durumu da ortada.” eleştirisi getirdi.

Söze giren Barroso, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün ülkeler arasındaki diplomasiden daha önemli olduğunu ifade etti. Barroso: “Bunlar doğrudan insanlarla, vatandaşların haklarıyla ilgili şeylerdir. Ben bunun Avrupa medeniyetinin en önemli ortak değeri olduğunu düşünüyorum’’ diye konuştu. Barroso’nun açıklamalarından rahatsız olduğunu ima eden Putin, “Bu tartışmayı devam ettirecek miyiz?” diye sorması üzerine toplantıda hava biraz yumuşadı. Enerji konusunda değerlendirmede bulunan Barroso, Rusya’nın daha fazla güvenilir ve öngörülebilir olması gerektiğini söyledi. Nabucco doğal gaz boru hattı projesinin enerji arzının çeşitlenmesi açısından önemli olduğunu kaydeden Barroso, kendilerinin diğer Güney ve Kuzey Akım’lara da karşı olmadıklarını belirtti.

08.02.2009

Meş'al’den Arap ülkelerine veryansın

Şam’da düzenlenen Gazze mitinginde konuşan Meş'al, bazı Arap ülkelerini eleştirdi ve “İsrail ile bazı Arap ülkelerinin Filistin halkını Hamas ile karşı karşıya getirmek istediklerini” ileri sürdü.

Meş'al, “Bazı Arap ülkeleri bizim yanımızda duran ülkelere teşekkür etmek istemiyor. Biz, Gazze saldırıları sırasında bütün Arap ülkelerinin kapısını çaldık. Bazıları bize cevap vermedi. Bu süreçte, bi-zimle birlikte duran Suriye, Türkiye ve İran’a çok teşekkür ediyoruz” dedi. Meş'al konuşmasında, Hamas yetkililerinden Ayman Taha’nın, Mısır’daki barış görüşmelerinin ardından Gazze Şeridi’ne geçtiği sırada, üzerinde bulunan yüklü miktarda paraya Mısır tarafından el konulmasını eleştirerek, “Biz, Gazze’deki halkımız için İslâm dünyasından para alıyoruz. Bu bir hata değildir. Parayı taşıyan kişiye teşekkür etmemiz gerekir, takip etmemiz değil” diye konuştu. Gazze mitingine Hamas’ın Siyasî Büro Şefi Halid Meş'al, İslâmî Cihad lideri Ramazan Shallah, Filistin Komünist Partisi yetkilisi Ahmet Halifi ve Suriye Baas Partisi yetkilileri katıldı. Yaklaşık 8 bin kişinin katıldığı mitingde, Filistin ve Suriye bayraklarının yanı sıra Türk bayrakları da yer aldı. Konuşmalar sık sık sloganlarla kesilirken, Türkiye ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sevgi gösterisinde bulunuldu.

08.02.2009

İsrail, Gazze’deki tünelleri vurdu

İSRAİL, Mısır’dan Gazze’ye kaçakçılık yapmak için kullanılan 4 tüneli vurduğunu açıkladı. İsrail ordusu, saldırının önceki gece saatlerinde yapıldığını söyledi.

İsrail, bu saldırının, Gazze’den Güney İsrail’e önceki sabah yapılan saldırıya karşılık olduğunu belirtti. Tel Aviv’in geçen Aralık ayının son günlerinde başlattığı ve 22 gün sürdürdüğü saldırılarda bin 300 Filistinli vefat etmiş ve yüzlerce kişi yaralanmıştı. İsrail ordusunun bu son saldırısı, genel seçimlere günler kala meydana geldi.

08.02.2009

Obama, çekilme seçeneklerini inceliyor

AMERİKALI askerî danışmanlar, ABD’nin yeni Başkanı Barack Obama’ya Irak’tan çekilme seçeneklerini sundu.

Adının açıklanmasını istemeyen bir savunma yetkilisi, askerî danışmanların Irak’tan 16 ay ile 23 aya varan çeşitli çekilme seçeneklerini sunduğunu belirttiği açıklamasında, ‘’Obama’ya sunulan ilk senaryo 19 ayda çekilmeyi öngörü-yor’’ dedi. Aynı yetkili, ‘’Bir dizi seçenek ve bunlara bağlı riskleri sunduk’’ ifadesini kullandı. Obama, Ocak sonunda ABD Savunma Bakanlığında komutanlarla yaptığı ilk toplantıda, ‘’Afganistan ve Irak’taki savaşlarla ilgili zor kararlar alacağını’’ söylemiş, komutanlara Irak’ta konuşlandırılmış 142 bin Amerikan askerin hayatını tehlikeye atmayacak ‘’sorumlu biçimde’’ 16 ayda çekilme planı hazırlanması talimatını vermişti. Amerikalı komutanlar ise hızlı çekilmenin güvenlik alanında elde edilen kazanımları tehdit edeceği endişesini taşıyor.

08.02.2009

Hamas heyeti yeniden Mısır’da

HAMAS heyetinin, İsrail ile Gazze Şeridi’nde uzun süreli bir ateşkes anlaşmasının görüşmeleri için Mısır’a gittiği bildirildi.

Associated Press ajansının haberinde, Gazze’de Hamas’ın önde gelen liderlerinden Mahmud Zahar’ın bir diğer Hamas yetkilisiyle birlikte Mısır’a geçtiği ve bugün Mısırlı yetkililerle görüşmesinin beklendiği kaydedildi. Bu arada Hamas’ın üst düzey yetkililerinden İzzet El Rişk, örgütün, İsrail ile 18 aylık bir ateşkes anlaşmasına karşı çıkmadığını, ancak Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukanın kaldırılmasının, anlaşmanın parçası olmak zorunda olduğunu söyledi. Rişk, ayrıca Hamas’tan yetkililerin Sudanlı yetkililerle görüştüğü Hartum’da yaptığı açıklamada, bir Hamas heyetinin Kahire’ye gitmesinin beklenmediğini kaydetti. İzzet El Rişk, “(İsrail Başbakanı) Ehud Olmert’in bir yardımcısı Kahire’de. Neler olduğu hakkında henüz bir şey duymadık. Mısır’daki kardeşlerimize incelemelerimizi sunduk ve İsraillilerle temaslarını tamamladıktan sonra verecekleri cevabı bekliyoruz” dedi.

08.02.2009

İran: Silâhlarımızı kendimiz üretiyoruz

İRAN Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi, yerli savunma alanında son 30 yılda elde edilen başarıların ülke tarihinde bir benzerinin olmadığını belirtti.

Tümgeneral Caferi, Tahran’da bir konferansta yaptığı konuşmada, İran’ın diğer birçok alanda olduğu gibi savunma ihtiyaçlarını karşılamada da dışa bağımlı olmaktan kurtulduğunu kaydetti. ‘’Düşmanların ekonomik ve askeri ambargolarına rağmen savunmada kendi kendine yeter bir düzeye geldiklerini’’ söyleyen Tümgeneral Caferi, ‘’İran, savunma ihtiyaçlarının yüzde 95’ini kendisi üretiyor’’ dedi. Tümgeneral Caferi, ‘’İran’ın askeri alanda caydırıcı büyük bir güç olduğunu’’ belirtti ve ‘’İran’ı tehdit fikrindeki ülkelerin bu konuda ümitsizliğe düştüklerini’’ ifade etti. ‘’İran’a yönelik tehdit hiçbir zaman bitecek değil’’ diyen Tümgeneral Caferi, kendileri açısından en büyük tehdidin bugün için siyasi ve kültürel tehdit olduğunu kaydetti. Tümgeneral Caferi, iç güvenlik alanında da bölgenin ve dünyanın en emniyetli ülkelerinden biri olduklarını sözlerine ekledi.

08.02.2009