"Gerçekten" haber verir 10 Şubat 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

2007'DE YÜZDE 6.9 ARTMIŞTI

TÜİK rakamlarına göre sanayi üretimi, 2008 yılında, 2007'ye göre yüzde 0,9, 2008 yılının Aralık ayında ise, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 17,6 geriledi. Yıllık sanayi üretimi geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde 0,9 azaldı. 2007'de sanayi üretimi yüzde 6,9 düzeyinde artmıştı.

KÜÇÜLME AĞUSTOS'TA BAŞLADI

Sanayi üretimi, 2008 yılının Ocak ayında yüzde 11,6, Şubat'ta yüzde 8,4, Mart'ta yüzde 2,6, Nisan'da yüzde 7, Mayıs'ta yüzde 3,2, Haziran'da yüzde 2,4, Temmuz'da yüzde 3,8 artarken, Ağustos'ta yüzde 3,6, Eylül'de yüzde 4,3, Ekim'de yüzde 6,8, Kasım'da yüzde 13,3 oranlarında geriledi.

KRİZİN YANSIMALARI SÜRÜYOR

Açıklanan son rakamlar, uluslararası finans krizinin yansımalarına paralel olarak Türk ekonomisinde beklenen küçülmenin devam ettiğini ve Ağustos'tan itibaren aylık bazda gözlenen küçülmenin binde 9'luk oranla yıllık hesaplara da aksettiğini ortaya koyuyor.

TÜRKİYE’NİN sanayi üretimi, 2008 yılında yüzde 0,9 geriledi. Sanayi üretimindeki artış, 2007 yılında yüzde 6,9 olmuştu. 2008 yılı aralık ayında sanayi üretimi yüzde 17,6 azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008 Aralık ayı ve yıllık Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarını açıkladı. Buna göre 2008 yılında, imalat sanayinde yüzde 1,8 gerileme, madencilik sektöründe yüzde 7,5, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 3,8 üretim artışı görüldü. 2007 yılında ise üretim, imalat sanayinde yüzde 6,6, madencilik sektöründe yüzde 8,3, elektrik, gaz ve su sektöründe ise yüzde 8,7 artmıştı. 2008 Aralık ayında, aylık bazda, imalat sanayinde yüzde 19,9, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 5,3, madencilikte yüzde 2’lik üretim azalış yaşandı. 2007 yılının aynı ayında toplam sanayi üretimi yüzde 1,9, madencilik sektöründe yüzde 0,7, imalat sanayinde yüzde 2,6 gerilemiş, elektrik, gaz ve su sektörü üretimi ise yüzde 3,1 artmıştı. Sanayi üretimi, 2008 yılının ocak ayında yüzde 11,6, şubatta yüzde 8,4, martta yüzde 2,6, nisanda yüzde 7, mayısta yüzde 3,2, haziranda yüzde 2,4, temmuzda yüzde 3,8 artarken, ağustos ayında yüzde 3,6, eylül ayında yüzde 4,3, ekim ayında yüzde 6,8, kasımda ise yüzde 13,3 oranlarında geriledi. Aralık ayında da yüzde 17,6 gerileme gösterdi.

ALT SEKTÖRLERDE DURUM

İmalat sanayi alt sektörleri itibarıyla değerlendirildiğinde ise aralıkta, geçen yılın aynı ayına göre üretimde en yüksek düşüş oranı yüzde 57,3’lük gerilemeyle radyo, TV, haberleşme teçhizatı ve cihazları imalatında gerçekleşti.Söz konusu ayda üretim, yüzde 52,2 ile motorlu kara taşıtı, römork ve yarı römork imalatı ve yüzde 38 ile kok kömürü rafine edilmiş petrol ürünlerinde de geriledi. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2008 yılı aralık ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 2 azalarak 110,1’den 107,8’e, imalat sanayi sektör endeksi yüzde 19,9 azalarak 112,7’den yüzde 90,3’e, elektrik gaz ve su sektörü endeksi ise yüzde 5,3 azalarak 124,2’den 117,6’ya geriledi. Ana sanayi grupları sınıflamasına göre diğer gruplar incelendiğinde, dayanıklı tüketim malı imalatının yüzde 16,3, enerjinin yüzde 7,6, dayanıksız tüketim malı imalatının yüzde 6,7 ve aramalı imalatının yüzde 23 oranında düştüğü görüldü. 2008 yılı aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek düşüş yüzde 31,2 ile sermaye malı imalatında gerçekleşti. Ankara / aa

10.02.2009


 

Unakıtan dinlenecek

Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan açıklamada, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın, tüm bulguları normal ve stabil olarak taburcu edildiği, koroner ile ilgili tedavi konusundaki kararı kendisinin vereceği bildirildi. Unakıtan, bir süre evinde dinlenecek.

Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan açıklamada, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın, bütün bulguları normal ve stabil olarak önceki gün taburcu edildiği, koroner ile ilgili tedavi konusundaki kararı kendisinin vereceği bildirildi. Rektörlük açıklamasında, Unakıtan’ın bir haftadır tedavi gördüğü Hacettepe Üniversitesi Hastanesinden bütün bulguları normal ve stabil olarak önceki gün taburcu edildiği kaydedildi. Açıklamada, ‘’Daha önce yapılan açıklamalarda da belirtildiği gibi, Sayın Bakan koroner ile ilgili tedavi konusundaki kararı kendileri verecektir’’ denildi. Bu arada, taburcu edilen Bakan Unakıtan’ın bir süre evinde dinleneceği öğrenildi. Bu arada, Antalya’da özel bir hastanede kalp ameliyatı geçiren AKP Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, taburcu oldu. Ankara / aa

10.02.2009


 

AKP hayal kırıklığına uğrattı

Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, halkın ‘’İşsizlik bitsin, Türkiye komşularıyla barışık bir ülke olsun, huzur ve refah olsun’’ diye AKP’ye oy verdiğini, ancak her seferinde düş kırıklığına uğradığını söyledi.

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, halkın ‘’işsizlik bitsin, Türkiye komşularıyla barışık bir ülke olsun, huzur ve refah olsun’’ diye AKP’ye oy verdiğini, ancak her seferinde düş kırıklığına uğradığını söyledi.

Süleyman Soylu, partisinin Gaziosmanpaşa Belediyesi başkan adayı Sabri Öztürk’ün tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Gaziosmanpaşa’da büyüdüğünü, hemşehrilerinden aldığı güçle ilerlediğini belirterek, aynı desteğin belediye başkan adayından da esirgenmeyeceğine inandığını söyledi. Soylu, Öztürk’ün deneyimli bir politikacı olduğunu, ANAVATAN’dayken de belediye başkanlığı ve milletvekilliği yaptığını kaydetti. Öztürk’ün, belediye başkanlığı döneminde Gaziosmanpaşa’ya önemli hizmetler yaptığına dikkati çeken Soylu, özellikle altyapı ve yol konusunda Gaziosmanpaşa’yı yeniden var ettiğini dile getirdi. Her dönemde seçim sonuçları açıklandığında, ilk olarak parti liderlerinin memleketlerindeki seçimi kazanıp kazanmadığına bakıldığını vurgulayan Soylu, 29 Mart seçimlerinden sonra sandıklar açıldığında memleketi olan Gaziosmanpaşa’dan zafer haberi beklediğini kaydetti. Soylu, 29 Mart’ın Türkiye için bir dönüm noktası olacağını ifade ederek, şöyle konuştu:

‘’Halk, ‘işsizlik bitsin, Türkiye komşularıyla barışık bir ülke olsun, huzur ve refah olsun’ diye AK Parti’ye oy verdi. Ama her defasında hayal kırıklığına uğradı. Türkiye’de bir değişime ihtiyaç var. Bu değişim ancak Türkiye’nin en köklü partilerinden biri olan DP tarafından yapılabilir. Bu değişikliği hep birlikte yapmak için buradayım.’’

DP’nin Gaziosmanpaşa Belediyesi başkan adayı Sabri Öztürk ise yıllarca Gaziosmanpaşa’ya hizmet vermiş bir yönetici olarak, hizmetlerine yenilerini eklemek için herkesten destek istediğini bildirdi. İstanbul / aa

10.02.2009


 

23. tezkere bugün Meclis gündeminde

TÜRK Silâhlı Kuvvetleri deniz unsurlarının, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görevlendirilmesi için Hükümete 1 yıl süreyle yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi, bugün TBMM Genel Kurulunda görüşülecek.

Genel Kurulda, Tezkere üzerinde gruplar ve Hükümet adına yapılacak konuşmalardan sonra oylama yapılacak. Tezkerenin kabul edilmesiyle, daha önce farklı coğrafyalarda görev yapan Türk askeri, bu kez Aden Körfezi, Somali karasuları ve Arap Denizine gidecek. Tezkere, bölgede konuşlandırılacak TSK deniz unsurlarının, Somali toprakları üzerinde, korsan/deniz haydutları ve silâhlı soygun icra eden kişilere yönelik herhangi bir kara operasyonunda görevlendirilmemesini, korsanlık ve silâhlı soygun yaptığından şüphe duyulan tekneleri telsizle sorgulamak, bayrak devletinin rızası halinde bu gemilere çıkmak, geminin bayraksız olması durumunda ise uluslar arası hukuk kuralları çerçevesinde müdahalede bulunabilmesini içeriyor. Bölgeye gidecek Türk askeri, ticaret gemilerine refakat ve koruma sağlamak, korsan/deniz haydutları ve silâhlı soygun icra eden kişilerin saldırısına uğrayan ticaret gemilerine yardım etmek, gerektiğinde bu kişileri yakalamak, gözaltına almak, sorgulamak, delil toplama dahil her türlü adlî kolluk işlemlerini yapmak, bu kişilerin kullandığı deniz araçlarına müdahale etmek, durdurmak, etkisiz hale getirmek ve el koymakla görevli olacak.

TBMM, bugün Genel Kurul’da kabul edilecek tezkereyle, 1950’den bu yana yurt dışına asker göndermek için 23. kez izin vermiş olacak. Meclis, bugüne kadar Türk askerinin yabancı ülkelere gönderilmesi konusunda çeşitli taleplere sahne oldu. TBMM, 1950 yılından sonra ilk kez, Kore’ye Türk askerinin gönderilmesi için dönemin hükümetine izin verdi. TBMM, 6 Aralık 1950 tarihli birleşiminde, ‘’dünya barışını kurmak, korumak ve insanlığın emniyet ve huzurunun sağlanması amacıyla Türk askerinin BM orduları saflarına katılması’’ yönündeki Başbakanlık Tezkeresi’ni kabul etti. Ankara / aa

10.02.2009


 

Avcı vefat etti

TBMM eski Başkanlarından Sabit Osman Avcı, geçirdiği kalp krizi sonucu kaldırıldığı hastanede vefat etti.

Önceki gün geçirdiği kalp krizi sonucu İstanbul’da özel bir hastaneye kaldırılan Avcı, bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Avcı’nın cenazesi, yarın düzenlenecek devlet töreninin ardından toprağa verilecek. Sabit Osman Avcı, 1921 yılında Artvin’de doğdu. 1944 yılında İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ni bitirdi. Orman yüksek mühendisi olarak Orman Genel Müdürlüğünün çeşitli birimlerinden çalışan Avcı, 1953 yılında araştırma yapmak için ABD’ye gitti. Avcı, Mersin Orman Başmüdürü iken 1961 yılında Artvin milletvekili olarak Meclis’e girdi. 26 Kasım 1970’de TBMM Başkanlığına seçilen Avcı, 24 Ekim 1973 tarihine kadar bu görevde kaldı. Sabit Osman Avcı, 1977’de İstanbul milletvekili seçilerek, 12 Eylül 1980’e kadar görevini sürdürdü.

10.02.2009


 

YSK topu savcılara attı

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muammer Aydın, partilerin seçim yardımları konusunda verdikleri kararı hatırlatarak, “Gerekli işlemler yapılıyor. Bundan sonra da ilgili savcılar herhalde bu konuda gereğini yapacaklardır” dedi.

YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Muammer Aydın, partilerin seçim yardımları konusunda verdikleri kararı hatırlatarak, ‘’Gerekli işlemler yapılıyor. Bundan sonra da ilgili savcılar herhalde bu konuda gereğini yapacaklardır’’ dedi. Aydın, YSK’ya gelişinde gazetecilerin, ‘’Kurul’un kararına rağmen seçim yardımları devam ediyor. Bir yaptırımınız olacak mı?’’ sorusu üzerine, YSK’nın bu konuda kararını verdiğini, kararın belli olduğunu söyledi. Konuyla ilgili suç duyurusunda bulunulup bulunulmadığı sorusuna, Aydın, ‘’Kararı verdik ve gerekli işlemler yapılıyor. Bundan sonra da ilgili savcılar her halde bu konuda gereğini yapacaklardır’’ karşılığını verdi. Ankara / aa

10.02.2009


 

Türkiye çok sigara içiyor

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Karlıkaya, ‘’Dünya Sağlık Örgütü’nün Küresel Tütün Salgını raporuna göre, Türkiye’de sigara içme oranı erkeklerde yüzde 50’nin üzerinde, kadınlarda ise yüzde 20 civarındadır’’ dedi.

Prof. Dr. Karlıkaya, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 22 milyona yakın tütün kullanıcısı ile dünya tütün tüketiminde 10. ülke konumunda olduğunu söyledi. Sigara felâketinin boyutlarının bilincine henüz varılamadığını anlatan Prof. Dr. Karlıkaya, sigaraya başlamanın önlenmesi ve içmeyenlerin temiz hava soluma haklarının korunması yanında, sigara bağımlılığının tedavisi ve çözümü için bütün sağlık sisteminin bir güç birliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’de yaklaşık 22 milyon sigara içicisinin bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Karlıkaya, şunları kaydetti: ‘’Dünya Sağlık Örgütü’nün Küresel Tütün Salgını raporuna göre Türkiye’de sigara içme oranı erkeklerde yüzde 50’nin üzerinde, kadınlarda ise yüzde 20 civarındadır. 200 bin civarındaki hekim, diş hekimi, hemşire ve ebe gibi sağlık görevlisinin her ay 1 kişiye sigarayı bıraktırması ile yılda 2,5 milyona yakın insanın sigaradan kurtulabilmesi mümkündür. Bir sağlık görevlisinin ayda 1 hastaya sigara bıraktırması için de bütün ay boyunca toplamda sadece 1 saatini ayırması yetmektedir.’’

Öte yandan sigarayı bıraktırmada, sınırlı sayıda sigara taşınması ve izmaritlerin biriktirilmesi gibi yaklaşımların kullanıldığı, tiksindirme ve gevşeme teknikleri ile bireysel ya da grup terapilerinin uygulandığı psikososyal tedavinin, sigarayı bırakmada başarıyı arttırdığı belirtildi. Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Dr. Şeref Özer, 9 Şubat Dünya Sigarayı Boykot Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, sigara içme veya dumanının solunmasının zamanla kişide psişik ve fiziksel bağımlılık oluşturduğunu ama sigaranın tiryakilerin sandığının aksine ‘’bırakılabilir’’ olduğunu söyledi.

‘’Sigara içenlerin yüzde 20’sinin nikotin bağımlısı haline geldiğini, çoğunun sigarayı bırakmayı denediği ancak yüzde 15’ten az bir kısmının başarılı olduğunun tesbit edildiğini’’ ifade eden Özer, sigarayı bırakmada hekim desteğinin çok önemli olduğunu belirtti.

Özer, ‘’sigarayı bırakmak için herhangi bir yardım almayanlarda başarı oranının yüzde 10’un altında kaldığını’’ ifade ederek, ‘’Her yıl sigara içenlerin yüzde 70’i bırakmayı düşünmekte, üçte biri bırakmayı denemektedir. Fakat kendi başına deneyenlerin yüzde 98’i sonraki bir yıl içinde yeniden sigaraya başlamaktadır’’ dedi.

“VERGİLER

ARTTIRILMALI”

Şeref Özer, sigara tüketiminin en aza indirilebilmesi için zararları konusunda farkındalığın arttırılması gerektiğini dile getirerek, eğitim kurumlarında çok erken yaşlardan başlayarak yaygın eğitim programları uygulanması, sigara ve tütün ürünlerinden alınan vergilerin artırılması ve bu ürünlerin fiyatları cazip olmaktan çıkartılması gibi teklifler yaptı. Özer ayrıca, ‘’sigaranın kişiye değil yalnız ilâç tekellerine yarar sağladığını’’ vurgulayarak, şu tavsiyelerde bulundu:

-Sigara ve tütün ürünleri üreten fabrika kurulması şartları zorlaştırılmalı hatta sigaranın bir sektör olmaktan çıkarılmasını sağlayan düzenlemeler yapılmalı.

-Tütün yetiştiriciliği yapılan tarım alanlarında başka ürünlerin yetiştirilmesini özendiren devlet destek programları hazırlanarak uygulamaya sokulmalı.

-Bütün sağlık kurumlarında yaygın, kamu sağlığı hizmeti olarak sigara bağımlılığı önleme ve tedavi birimleri kurulmalı.

-Bağımlılığın önlenmesi ve tedavisinde kullanılan ilâçlar ve diğer tedavi yaklaşımları sosyal güvenlik sistemi kapsamında katkı payı alınmadan ve ücretsiz sağlanmalı.’’

10.02.2009


 

Sivas uçağı Kayseri’ye indi

İstanbul-Sivas seferini yapan THY uçağı, olumsuz hava şartları sebebiyle Kayseri Erkilet Havaalanı’na indi. THY uçağındaki yolcular, Sivas’a otobüslerle gönderildi. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Erkilet Havaalanı yetkilileri, Sivas Havaalanı çevresinde yoğun sis ve kar yağışının etkisini sürdürmesi sebebiyle bu alana inemeyen THY’nin İstanbul Sivas seferini yapan TK 758 sefer sayılı uçağın, 11.45’de Erkilet Havalanına indiğini bildirdi. Yetkililer, yolcuların THY tarafından sağlanan otobüslerle ücretsiz olarak Sivas’a gönderildiğini belirttiler.. Kayseri / aa

10.02.2009


 

Mazıdağı’ndaki kazı çalışmaları sona erdi

Mardİn’İn Mazıdağı ilçesinde bir evin mutfak duvarının yıkımı sırasında 33 el bombası bulunmasının ardından başlatılan kazı çalışmaları, sona erdi. Edinilen bilgiye göre, Hizbullah terör örgütüne üye olmaktan sabıka kaydı bulunan ve halen cezaevinde olduğu bildirilen Fadıl ve Abdülkadir Şani’ye ait olduğu belirlenen 2 evde 3 gün süren kazı çalışmalarına son verildi. Diyarbakır ve Mardin Emniyet Müdürlüğünden uzman ekiplerinin de katıldığı kazı çalışmalarına, başka bir bulguya rastlanamadığı için son verildiği bildirildi. Bulunan bombalarla ilgili incelemelerin sürdüğü, gözaltına alınan 2 kişinin de sorgusunun devam ettiği öğrenildi. Mazıdağı / aa

10.02.2009


 

Ergenekon sanığı Küçük’e pasaport verilmedi

‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra tahliye edilen Prof. Dr. Yalçın Küçük, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne pasaport başvurusunda bulundu. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Küçük, dün öğle saatlerinde Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gitti. Küçük, Pasaport Şube Müdürlüğü’ne dilekçe vererek, 2006 yılında başvurusunu yaptığı yeşil pasaportun kendisine verilmesini istedi. Yalçın Küçük’ün, dilekçesinde ‘’hakkındaki tutuklama kararlarının kaldırıldığını’’ belirttiği ifade edildi. Yetkililerin ise ‘’hakkında yurt dışına çıkış yasağı bulunduğu ve bu nedenle kendisine pasaport verilemeyeceğini’’ Küçük’e bildirdiği öğrenildi. Emniyet yetkilileri, Küçük’ün, ‘’yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararını ibraz etmesi halinde pasaportunun kendisine teslim edilebileceğini’’ kaydettiler. Ankara / aa

10.02.2009


 

Borsada yabancı payı yüzde 67,12

YabancI yatırımcıların İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) payı, önceki haftaya göre gerileyerek yüzde 67,12’ye düştü. Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre, 6 Şubat 2009 tarihinde yabancıların hisse adedi bakımından borsadaki payı yüzde 52,52 olurken, piyasa değeri açısından payı ise yüzde 67,12 olarak gerçekleşti. Yabancılar, bu tarih itibariyle 12 milyar 482 milyon 425 bin 545 adet hisse ile toplam 41 milyar 502 milyon 84 bin 440 TL tutarında piyasa değerini ellerinde bulundurdu. Yabancıların 30 Ocak 2009 tarihinde İMKB’deki payı yüzde 67,27 seviyesindeydi. İstanbul / aa

10.02.2009


 

Tunceli’de beyaz eşya yardımı dün de devam etti

TUNCELİ Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) tarafından yapılan beyaz eşya yardımı dün de devam etti. “Her Eve Beyaz Eşya Projesi” ile ilk olarak Nazımiye ilçesindeki dağıtımına başlanan yardımlar, dün de Tunceli şehir merkezinde devam etti. Cumhuriyet Mahallesi’nde muhtar ve görevliler eşliğinde tesbit edilen ailelere buzdolabı, çamaşır makinesi ve televizyonları verildi. Olumsuz hava şartlarına rağmen devam eden yardımlarda vatandaşlar yardımlardan ötürü memnuniyetlerini dile getirdi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararına rağmen yardımların devam ettiğini kaydeden DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis ise Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacağını ifade etti. Tunceli / cihan

10.02.2009


 

CHP’den, Kadir Topbaş hakkında suç duyurusu

CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve belediyenin bazı üst düzey yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte adayların ve bağlı bulundukları partilerin iddiaları ve suçlamaları da yoğunlaştı. CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu elinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş hakkında yolsuzluk dosyalarının bulunduğunu iddia etmesinin ardından Başbakan Erdoğan ve Kadir Topbaş, “Eğer ellerinde dosyalar varsa gider savcılıklara suç duyurusunda bulunurlar. Onlar da gereğini yapar” demişti. CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal bu sözlerin ardından Sultanahmet Adliyesi’ne gelerek suç duyurusunda bulundu. Belediyedeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili 2 ayrı suç duyurusunda bulunan Soysal’ın ilk suç duyurusu, Kadir Topbaş’ın oğlunun Rumelihisarı’ndaki bir yapıyı yenilemesiyle ilgili oldu. Basında da geniş yer tutan bu çalışmanın basit bir onarım olmadığını savunan Soysal, Koruma Yasası’yla belirlenen Boğaziçi imar öngörünümünün ihlâl edildiğini öne sürdü. CHP’li vekil Soysal, ikinci suç duyurusunu da Büyükşehir Belediyesi’nin bazı üst düzey yöneticileri hakkında yaptıklarını söyledi. Soysal, belediyedeki bazı yöneticilerin iş denetçiliği yaptığını savundu. İstanbul / cihan

10.02.2009


 

Mübarek Türkiye’ye geliyor

MISIR Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Avrupa turu çerçevesinde Türkiye’ye de gelecek. Dün Fransa’da Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile bir araya gelen Mübarek daha sonra İtalya’ya geçecek. İtalya’dan sonra Türkiye’ye gelmesi beklenen Mübarek’in gündeminde ağırlıklı olarak Filistin sorunu var. Mısırlı yetkililer, Mübarek’in görüşeceği liderlerle Filistinli gruplar arasında uzlaşma, İsrail-Filistin barışı, Gazze’nin yeniden imarı, Mısır-Gazze sınırının kontrol edilmesi gibi konular da bulunuyor. Mübarek son olarak 2007 yılında Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştirmişti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de göreve geldiğinde ziyaret ettiği ilk ülkeler arasında Mısır’a da yer vermişti. Mübarek bu tur çerçevesinde gelecek Mart ayında Gazze’nin imarı için düşündüğü uluslar arası bir zirveye de destek sağlamaya çalışıyor. Şu ana kadar 80’den fazla ülkenin bu zirveye katılacağını duyurduğu belirtiliyor. Mısır’daki diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin Hamas ve diğer bütün Filistinli gruplar arasında büyük bir sempati kazandığını, bunu göz önünde bulunduran Mısır’ın da Türkiye’nin desteğini kazanmaya çalıştığını vurguluyor. Kahire / cihan

10.02.2009


 

Fazla patates cipsi tüketmeyin

Uzun süreli patates cipsi tüketiminin, kanserojen ‘akrilamid’ maddesinin kanda birikmesine sebep olduğu bildirildi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbî Biyokimya Klinik Şefi Prof. Dr. Necat Yılmaz, yaptığı açıklamada, doğal beslenmenin, sağlığı korumanın en kolay ve ucuz yolu olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, Amerika’da yapılan bir araştırmanın, patates cipsi gibi çok yaygın olarak tüketilen yiyeceklerin nasıl sağlığa zarar verdiğini gösterdiklerini ifade etti. Prof. Dr. Yılmaz, cipste çok bulunan akrilamidin; yüksek ısıda besinlerde çıkan vücuda zararlı kimyasal bir madde olduğunu, yüksek ısıda protein ile şekerin kimyasal reaksiyona girip ‘akrilamid’i doğurduğunu vurgulayarak, ‘’Bu madde plâstik sanayiinde kullanılıyor. Sigarada kansere yol açtığı sanılan maddeler, arasında akrilamidde bulunuyor’’ diye konuştu. Gaziantep / aa

10.02.2009


 

Obezitenin şifresi çözülüyor

Kocaelİ Üniversitesi (KOÜ) Kök Hücre ve Gen Tedavileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (KÖGEM) Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz, obezitenin gelişiminde kök hücrelerin rolü olduğunu, bu bulgularının İngiliz ve Amerikalı bilim adamlarınca da onaylandığını bildirdi. KÖGEM Müdürü Prof. Dr. Erdal Karaöz, yaptığı açıklamada, KÖGEM laboratuvarlarında yürüttükleri çalışmalarda obezitenin (vücutta aşırı yağ dokusu birikimi) bir kök hücre hastalığı olabileceğine ilişkin önemli deliller elde ettiklerini, bunu geçen yıl Aralık ayında kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi. Yüksek tansiyon, diyabet gibi kronik hastalıkların ana sebebi olarak kabul edilen obezitenin, dünyanın en büyük sorunlarının başında geldiğini ifade eden Prof. Dr. Karaöz, ‘’Başta ABD olmak üzere, gelişmiş ülkelerde bu sorun daha belirgin. Bu yüzden birçok bilim adamı, obezitenin tedavisi ve engellenmesine yönelik çalışmalar yapıyor’’ dedi. Kocaeli / aa

10.02.2009


 

Hapşırınca, 40 metreye virüs yayılıyor

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emre Atabek, hasta bir kişinin hapşırması sırasında virüs taşıyan damlacıkların 40 metre, öksürükte 6 metre, konuşmada ise 2 metre ileriye gidebildiğinin yapılan araştırmalarla ortaya konulduğunu bildirdi. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emre Atabek, yaptığı açıklamada, kış aylarında grip ve öksürük salgını gibi virüs kaynaklı enfeksiyon hastalıklarının sık görülebildiğini söyledi. Viral bir enfeksiyonun 1 ay içinde tüm dünyaya yayılabileceğini vurgulayan Atabek, kış aylarında dengeli beslenmek, kalabalığın yoğun olduğu yerlerden uzak durmak gerekiyor. Konya / aa

10.02.2009


 

3 gün aralıksız TV izledi

Kanada’nIn Toronto şehrinde yaşayan Sri Lankalı Suresh Joachim, tam 72 saat hiç durmadan televizyon izleyerek yeni bir dünya rekoru kırdı. İsveç televizyonu TV4’ün sözcüsü Janina Witkowski, Suresh Joachim’in ABD’nin ünlü televizyon dizisi ‘24’ün 3 sezonunu da izleyerek bu rekoru kırdığını belirtti. Kendisine ait rekoru kıran Joachim, ‘’Kendimi iyi hissediyorum. 25-30 bardak kahve içtim’’ dedi. Eski rekor da 69 saat 48 dakikayla yine Joachim’e aitti ve 2005’te kırılmıştı. Toronto / cihan

10.02.2009


 

Öğretmenlerimiz de kitap okumuyor

ESKİŞEHİR Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Turan, Türkiye’de öğretmen ve öğretim üyeleri gibi okumuş kesimin de kitap okuma alışkanlığının olmadığını öne sürdü. Prof. Dr. Turan, insanın kendini tanıması ve ifade edebilmesi için kitap okuması gerektiğini belirterek, kitap okuyan insanın potansiyelini yüksek oranda kullandığını kaydetti. Prof. Dr. Turan, şöyle konuştu: ‘’Artık toplumların yeraltı kaynakları eskisi kadar önemli değil. İnsan kaynağı giderek önem kazanıyor. Cep telefonu, diz üstü bilgisayar, Google ve CD gibi dünyaya yön veren icatlar yeraltında bulunmadı. Bunlar üretici insanların icat ettiği buluşlardır. Türkiye’nin parlak geleceği için okuyan toplumu inşa etmemiz gerekir. Üretici bir Türkiye için kitap okunması zorunludur. Tüm araştırmalar üretici olmanın kitap okumakla mümkün olduğunu gösteriyor. Okuma alışkanlığı kazanmadan üretici bir birey olmak mümkün değil.’’

Kitap okumanın kişinin hayat biçimi olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Turan, şöyle devam etti: ‘’Türkiye çok az kitap okuyor. Türkiye’de öğretmen ve öğretim üyeleri gibi okumuş kesimin de kitap okuma alışkanlığı yok. Eğitim-Bir-Sen ve Gazi Üniversitesinin yaptığı anket çalışmalarına göre, Türkiye’de öğretmenlerin yüzde 8’i hiç kitap okumuyor. Yüzde 39’u bu konuda bilgi vermek istemiyor. Yüzde 28’i de ayda bir kitap okuyor. Öğretmenler 4 yılda sadece bir kitap okuyor. Sadece öğretmenler değil, öğretim üyeleri de okumuyor. Öğretim üyelerinin yüzde 22’si sadece akademik yayın okuyor. Yüzde 56’sı ise ayda bir iki kitap okuyor. Öğretim üyelerinin de yaklaşık yüzde 50’si kitap okumuyor. Okuma alışkanlığı okumuş kesimde de çok yaygın değil. Vatandaşın durumu ise daha vahim. Türkiye, kitap okuma alışkanlığında çoğu Afrika ülkelerinin bile gerisinde kaldı. ABD’de kitap okuma yüzde 12, Japonya’da yüzde 14, Türkiye’de ise on bin de bir. Bir Japon yılda ortalama 25, İsviçreli 10, Fransız 7 kitap okuyor. Türkiye’de 6 kişiye yılda bir kitap düşüyor. Gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında Türkiye’nin okuma alışkanlığı yok denecek kadar azdır.’’

“SİSTEM KİTAP OKUMAYI TEŞVİK ETMİYOR’’

Prof. Dr. Turan, kitap okuma alışkanlığı kazanılmasında ailenin de öneminin büyük olduğunu vurgulayarak, ‘’Bir evde kitaplık yoksa, çocuk anne ve babasının kitap okuduğunu görmüyorsa çocuğa kitap okuma alışkanlığı kazandırmak zordur’’ diye konuştu. ‘’Türkiye’de kitap okunmamasının nedeni birey değil, sistemin kendisidir. Türkiye’de sistem kitap okumayı teşvik etmiyor’’ diyen Prof. Dr. Turan, okumayan toplumun kendi geleceğini yok ettiğini kaydetti. Turan, genç nesile okuma alışkanlığı kazandırmak için şunları tavsiye etti: “Bütün kitapları hızla e-kitap haline getirmeliyiz. Kitabı, okurun evine, otomobiline, ayağına götürmeliyiz. Otomobilde, yolculukta kitap okumanın önü açılmalıdır. Bunun için sesli kitaplar yapılmalıdır. Klâsik kitap okuma alışkanlıklarımızı terk etmeliyiz. Genç nesile farklı bir stratejiyle kitap okuma alışkanlığı kazandırmalıyız.’’ Eskişehir / aa

10.02.2009


 

Yeni atama başvuruları 12 Şubat’ta başlıyor

Mİllî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), 8 bin kadroya yapacağı öğretmen ataması için başvuru süresi, 12 Şubat Perşembe günü başlayacak. MEB, resmî eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfında 46 alandan, 2007 ve 2008 KPSS10 puan üstünlüğü esasına göre ilk atama, hizmet üstünlüğü esasına göre de açıktan ve kurumlar arası atama biçimiyle ve millî sporculardan sınavsız olarak Beden Eğitimi alanına toplam 8 bin 285 öğretmen ataması gerçekleştirecek. Atama başvuruları 12 Şubat 2009 tarihinde başlayacak ve 20 Şubat 2009 tarihinde sona erecek. Adaylar, başvuruya ilişkin bilgiye bakanlığın “http://personel.meb.gov.tr” adresinde yayınlanacak olan “2009-1 Öğretmenlik İçin Başvuru ve Atama Kılavuzu”ndan öğrenebilecek. Başvurular il ya da ilçe millî eğitim müdürlüklerinde oluşturulan başvuru bürolarından herhangi birinde onaylatıldıktan sonra resmî hale gelecek. Başvurulardan hiçbir gerekçeyle ücret alınmayacak. Atamalar, 25 Şubat 2009 tarihinde bilgisayar ortamında gerçekleştirilecek ve aynı gün bakanlığın internet sayfasından duyurulacak. Ankara / aa

10.02.2009


 

Orman yangınlarına karşı 16 helikopter, 4 uçak kiralandı

ORMAN Genel Müdürü Osman Kahveci, kiraladıkları 16 helikopter ve 4 uçak ile bu yıl hava araçları bakımından endişe olmadığını söyledi. Osman Kahveci, Bolu Orman İşletme Müdürlüğü Dörtdivan Köroğlu Orman İşletme Şefliği’ne ait sahalarda kış kesim çalışmalarını yerinde inceledi. Orman yangınlarının yüzde 95’lik bölümünün insan kaynaklı olduğunu söyleyen Kahveci, şöyle konuştu: “İnsanlarımız ormanları sevmeliler. İnsanlarımızın kasten orman yaktığına inanmıyoruz. Ama geçen yıl yanan 29 bin hektarlık alandan 20 bin hektar, insanlarımızın bahçe ve anız yangınlarından kaybedilmiş durumda. Geçen yıl orman yangınlarıyla mücadele konusunda uçak ve helikopter kiralama açısından çok büyük sıkıntılar yaşadık. Ancak, bu yıl için kiraladığımız 16 helikopter ve 4 uçak ile 2009 yılında hava araçları bakımından herhangi bir endişe söz konusu değil.” Kahveci, Türkiye’nin Kyoto Protokolü’ne taraf olduğunu belirterek, “Ormanlarımızı hızlı rehabilite etme çalışmalarımız sürüyor. 2008 yılında 460 bin hektarlık açık ormanlarda rehabilitasyon ve ağaçlandırma çalışmasında 300 milyon fidan ve tohum ekerek, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek rakamına eriştik. 2009 yılında bu sayıyı 400 milyona çıkartacağız” diye konuştu.

10.02.2009


 

Üniversite servis aracı devrildi: 17 yaralı

ISPARTA Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) çalışanlarını taşıyan servis minibüsünün devrilmesi sonucu, biri ağır 17 kişi yaralandı. Şehir merkezinden Süleyman Demirel Üniversitesi Yerleşkesi’ne personel taşıyan, Hüseyin Turhan yönetimindeki 32 S 0051 plâkalı minibüs, Çünür Kavşağı’nda devrildi. Kazada, servisteki 17 kişi yaralandı. SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan yaralılardan Dilek Anıl’ın durumunun ağır olduğu bildirildi. Servis sürücüsü Hüseyin Turhan, gözaltına alındı.

10.02.2009


 

Suyun yarısı evlere ulaşmadan kayboluyor

TBMM Çevre Komisyonu Başkan Vekili Mustafa Öztürk, ‘’Türkiye’de şebekelere yılda 6,5 milyar metreküp su verilirken, bunun 3,3 milyar metreküpü evlere ulaşmadan kayboluyor’’ dedi. Şehirlerin gelişimi için belediyecilik faaliyetlerine ciddi yaklaşılması gerektiğine işaret eden Öztürük, şehirlerdeki önemli sorunlardan birinin içme suyu konusu olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’de kısıtlı olan içme suyunun ortalama yüzde 50’sinin şebekelerde kaybolduğunu belirtti. Öztürk, şunları söyledi: ‘’Türkiye’de şebekelere yılda 6,5 milyar metreküp su verilirken, bunun 3,3 milyar metreküpü evlere ulaşmadan kayboluyor. Kentlerde suyun doğru ve rasyonel olarak yönetilmesi lâzım. Belediye başkan adaylarının şebeke sistemlerindeki kayıpları nasıl önleyeceğini, tüketicilerin suyu verimli kullanması için faturalandırmada ne gibi model izleneceğini kamuoyuyla paylaşması gerekiyor.” Ankara / aa

10.02.2009


 

Lodos, hayatı olumsuz etkiledi

İstanbul’da önceki gün boyu süren yağışlar sonucu bodrum katlardaki kimi evleri su bastı. Edinilen bilgiye göre, Bağcılar’da 3, Büyükçekmece’de 2, Avcılar’da 1 ve Kartal’da 2 ev, su baskınından zarar gördü. İtfaiye ekipleri, su baskınlarına müdahale ederek zor durumda kalan vatandaşlara yardım etti. Su baskınları sonucu maddî hasar oluştu. Maltepe Küçükyalı’da çam ağacı bir binanın üzerine devrildi. İtfaiye ekipleri ağacı binanın üzerinden çekebilmek için saatlerce uğraştı. Fırtına denizlerde de yüksek dalgaların oluşmasına sebep oldu. İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürü Mustafa Yıldırım, İstanbul’da önceki gün etkili olan lodosun Perşembe günü yeniden etkisini artıracağını söyledi.

Manisa’da da, yaklaşık 3 saat süren sağanak yağış sebebiyle 60 ev ve işyerini su bastı. Manisa Belediyesi Başkan Yardımcısı Recep Kafes, yağmur kriz masası kurduklarını söyledi. Kafes, Bozköy, Dilşeker, Kâzım Karabekir ve Fevzi Çakmak mahallelerindeki 60 ev ve işyeri su baskınına müdahele edildiğini söyledi.

İzmir şehir merkezinde de gün boyu devam eden sağanak yağış, hayatı olumsuz etkiledi. Buca ve Alsancak’ta tıkanan kanalizasyonlar sebebiyle yollar göle döndü, çok sayıda araç yolda kaldı. Araç sahipleri, belediyenin gerekli tedbirleri almadığını iddia ederek tepkilerini dile getirdi.

Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, şehirde önümüzdeki günlerde de yağışın devam edileceği belirtilerek, vatandaşlardan dikkatli olmaları istendi.

İstanbul / Manisa / İzmir /aa / cihan

10.02.2009


 

Ucuz yemek sağlığı tehdit ediyor

Kocaelİ Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Akif Şen, ucuza sağlıksız şartlarda üretilen yemeklerin insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Her ürünün bir maliyeti olduğu gibi kaliteli ve hijyenik yemeğinde bir maliyeti olduğunu dile getiren Şen, sanayi kuruluşlarının maliyet kısmak adına kayıt dışı olan yemek firmaları ile çalışmaya başladıklarını gözlemlediklerini belirtti. Bu durumun işçi sağlığına ve dolayısı ile halk sağlığına ciddi darbe vuracağını belirten Şen, “Yemek psikolojik ve fiziksel bir ihtiyaçtır.İşveren yemek hizmetinin kalitesini düşürmekle kara geçtiğini veya ekonomik tedbir aldığını düşünmemelidir.Çok güzel hazırlanmış bir salata veya bir tatlı büfesinin eksikliği veya dengeli beslenme anlamında verilecek bir ödün işçinin motivasyonunu ve sağlığını dolayısı ile iş verimini olumsuz yönde etkileyecektir”dedi. Kocaeli/Yeni Asya

10.02.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır