"Gerçekten" haber verir 17 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Görüş

Dünyanın su geleceği İstanbul’da tartışılıyor

5. Dünya Su Forumu dün İstanbul’da başladı. Dünyanın değişik ülkelerinden yirmiüçbinden fazla kişi İstanbul’a geldi.

Toplantının ülkemiz ve dünya için önemi tartışılmaz. “Farklılıkların Suda Yakınlaşması” başlığıyla yapılan Forumda, bu maksada ulaşmak için yalnızca coğrafi engelleri aşmayı değil, aynı zamanda modern çağ ile geleneksel su kültürleri ve kullanımları, dünyanın zengin ve yoksul, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri arasındaki farklılıkların yakınlaştırması amaçlanıyor.

Onun üzerinde devlet ve hükümet başkanı, yüzotuzdan fazla bakan ve yirmiüçbinden fazla uzman İstanbul’da bir araya geldi.

Bu organizasyonun Türkiye için birkaç açıdan önemi var.

İlk olarak; böylesine büyük organizasyonları yapabileceğini ispatlıyor ülkemiz. Büyük bir konferans merkezine dönüştürülen eski Sütlüce Mezbahası, Feshane ve ikisinin arasına birkaç gün içinde yerleştirilen tarihi Galata Köprüsü Forumun mekânını oluşturuyor.

Yerli katılımcılarla birlikte yirmibeşbin kişinin koordinasyonu, barındırılması, ulaşımı ve iaşesi çok büyük bir organizasyon gerektiriyor.

Bu toplantı için özel yasa çıkarıldı.

Ayrıca bu vesile ile dünyanın değişik ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları ile görüşme, onlara ülkemizi tanıtma imkânı doğdu.

Tabi dünya kamuoyunun gözünün bir hafta boyunca İstanbul’da olmasının doğuracağı tanıtım fırsatları da cabası. Tam bir hafta boyunca suyun geleceği İstanbul’da masaya yatırılacak.

İstanbul’un iki yıldır süren susuzluğunun ardından bereketli bir kış geçirmesi, tüm barajlarının dolması ve toplantının da yağmurlu günlere denk gelmesi güzel bir tevafuk. Küresel iklim değişiklikleri, hızlı nüfus artışı, dengesiz sanayileşmenin getirdiği kirlenme bu en önemli hayat kaynağımızı tehdit ediyor.

Ülkemiz sanıldığının aksine su kaynakları yetersiz bir ülke. Konya ovasında ortaya çıkan büyük obruklar, suyun artık çok derinlerden çıkarılabilmesi, değişen yağış rejimleri de bu yetersizliği tehlikeli boyutlara ulaştırıyor.

Tabi en önemli mesele mevcut su kaynaklarının yeterince değerlendirilememesi.

En tipik örneği Sakarya nehrinde her yıl yaşanan toplu balık ölümleri olan akarsu kirlenmesi, Kızılırmak suyuna ilişkin kimyasal analizleri, İzmir’de yaşanan arsenik problemleri de bu hayat kaynağımızı nasıl hor kullandığımızı gösteriyor.

Ülkemizin en büyük projelerinden olan GAP’ta çalışmaların yeniden hızlandırılması hemen Fırat’ın aşağı yakasındaki ülkeleri telaşlandırdı. Avrupa Parlamentosu Türkiye raporuna bile bu endişeler yansıdı.

Yalnızca içmesuyu da değil derdimiz.

Üç tarafımızı kuşatan denizlerimiz de hızla kirleniyor. İstanbul’un atıksularının büyük bir kısmı hâlâ biyolojik arıtmadan geçmeden Marmara’ya dökülüp, tüm deniz hayatını zehirliyor. Tabi boğazın ters akıntısına yarı arıtılmış salıverdiğimiz Karadeniz’de yüzeye çıkıp tekrar bize dönen suları saymıyoruz bile.

Dünya Su Forumunu fırsat bilip, suyumuzu korumak ve gelecekteki susuzluğa şimdiden önlem almak için elimizden geleni yapalım.

Yoksa cennet vatanımızın kurak çöllere dönmesi çok uzak bir ihtimal değil.

HALİL İBRAHİM CAN

17.03.2009


İsraf edilmemesi gereken en mühim nimet

Eski insanlar ‘su gibi aziz ol’ derler. İnsan vücudu susuzluğa 5-6 gün dayanabiliyor. On gün susuz kalan kişide böbrek harabiyeti nihaî noktaya varıyor. Böbrek nakli yapılamadığında hayat sona eriyor.

Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim’de “Biz her şeyi sudan yarattık” buyuruluyor. Yine hiç düşündük mü? Biri yanıcı, diğeri yakıcı (oksijen, hidrojen) iki maddeden yangınları, vücut ateşini söndüren, canlılara âb-ı hayat olan suyun yaratılması başlı başına bir nimet-i ilahiye değil midir?

Yağmur ve kar, küllî ve büyük nimet-i İlahiyedir. Bu muazzam nimet, tuzlu denizlerden buharlaşıp sâfî su olarak yeryüzüne, hayvan, nebatat ve insanın yardımına koşuyor, yani koşturuluyor. Rabbim yağmuru yed-i kudretinde tutuyor. Bu sebebden beşer, doğrudan Rabbine el açmalıdır. Beden temizliği, susuzluğu gidermek, tüm canlılar ve bitkileri sulamak için yağmurun rahmet cihetini düşünerek, Âlemlerin Rabbine küllî bir şükür gerekir. Bir kulun, yağmurun damlaları adedince Mevlasına zikri gerekiyor.

Dünyadaki suyun % 97’si denizlerdedir. Geri kalan % 3’ün sadece 1’i kullanılabilir sulardır. İçilebilir sular süzülür, dinlendirilir, dezenfekte edilir, oksijen yönünden zenginleştirilerek şehir şebekesine pompalanır. Sanayi tesislerinin, yer altı sularını aşırı derecede harap etmeleri sonucu İzmir ili gibi arsenikli su kullanmak zorunda kalabiliriz. Kullanılan piller, gelişigüzel çöpe atılmamalıdır. Ayrıca biriktirilerek toplama merkezlerine götürülmelidir.

Temizlik işleri müdürlükleri çöpleri topladığında cam, kâğıt, plastik, pil gibi ayrıştırmaya tâbi tutmalıdır. Hastane atıkları ayrıca toplanıp, yakılarak imhâ edilmelidir. Arıtma tesislerini yaptırmayan belediyelere, yaptırımlar uygulanmalıdır. Mümkünse arıtma tesisi inşâalarını Çevre Bakanlığı üstlenmelidir. Arıtma tesislerini, ilgili bakanlık birimleri, sivil toplum kuruluşları ve medya, ortaklaşa düzenli denetlemelidirler.

Biz bu yaşlı dünyayı bedava bulmadık. Geçmiş nesillerden ödünç aldık. Sağlıklı insan, emanete ihanet etmez. Faydalı işlerimizin mükâfatını, israfın ise ağır cezasını mutlaka göreceğiz. Başıboş değiliz. Cennet ve Cehennem daima bizi gözlüyor ve izliyor. İnsanların basit olayları kameraya alıp saklaması nasıl tabii ise; Âlemlerin Rabbi’nin de israfçı insanı izlememesi, takip etmemesi düşünülemez. İnsan denen güya aklı başında beşerden başka hiçbir canlı, kadirşinas dünyamıza hiç ama hiç ekolojik zarar vermiyor. Akıl taşıyan beşer ise, hayvanlardan daha duyarlı olması gerekmez mi?

Ekolojik tahribata mahkûm ettiğimiz dünyada tüm canlıların katliâmına sebeb olduğumuzu düşünmeli, dehşetle irkilmeliyiz. İstersek ekolojik her türlü tedbiri alabiliriz. Yeter ki biraz insaf!

Su israfının olmadığı bir dünyada hayatın devam etmesi temennisiyle... [email protected]

AHMET İLHAN

17.03.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis