04 Eylül 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

AÇILIMA AB DESTEĞİ

AB, Türkiye’deki “demokratik açılım” çabalarını memnuniyetle karşıladığını bildirdi. AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de, “Türkiye’den önümüzdeki dönemde özellikle temel özgürlükleri ve hukukun üstünlüğünü geliştirecek kilit reformlar bekliyoruz” dedi.

Avrupa Birliği, Türkiye’deki “demokratik açılım” çabalarını memnuniyetle karşıladığını ve sürecin devamında somut kararlar beklediğini bildirdi.

AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komitesinde yaptığı konuşmada, Türkiye’den önümüzdeki dönemde özellikle temel özgürlükleri ve hukukun üstünlüğünü geliştirecek kilit reformlar beklediklerinin altını çizdi. “Demokratik açılım” çalışmalarından memnuniyetini ifade eden Rehn, “Umarım (demokratik açılım) tüm Türklerin kültürel ve dille ilgili haklarını ve Güneydoğunun sosyo ekonomik kalkınmasını güçlendirecek somut eylemlerle sonuçlanır” dedi.

Rehn, Türkiye’nin Kıbrıs’taki kapsamlı çözüm sürecinde yapıcı bir rol oynamasını ve iyimser siyasî atmosfere katkı yapmasını beklediklerini de kaydetti.

Kıbrıs’taki müzakere sürecinde belirleyici bir döneme girildiğine işaret eden Rehn, 2009-2010 döneminde çözüm beklentisini dile getirerek, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun bu yolda elinden gelen tüm çabayı göstereceğini ifade etti.

04.09.2009


 

GÜNAY: SADDAM'IN ORDUSU DA GÜÇLÜYDÜ

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Genelkurmay Başkanlığının "Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye" sloganını doğru bulmadığını söyledi. Günay şöyle konuştu: "Takdim ve tehir yanlış olmuş. Bütünün adı Türkiye'dir. Türkiye güçlü olursa ordu, millet, devlet, Meclis, hükümet, her şey güçlü olur. Güçlü ordular, güçlü olmayan halkını, yöneticilerini, sistemlerini koruyamadı. Saddam'ın ordusu güçlüydü, ama Saddam'ı koruyamadı. Çünkü demokrasi yoktu, millet zayıftı, halka saygı yoktu."

GÜÇ ÖLÇÜSÜ: HUKUK, DEMOKRASİ, EKONOMİ

Cadde ve meydanlara asılan afişlere yazarlardan da itiraz geldi. Sloganı eleştiren yazarlar, bu kampanyanın ordunun sorgulanır hale gelen gücünü takviye etme çabası olduğunu dile getirdiler. Sloganın gerçeklik ifade etmediğini belirten köşe yazarları, AB örneğinde olduğu gibi, bir ülkenin gücünü belirleyenin demokrasisi, hukuk devleti oluşu, gelişmiş ekonomisi olduğunu yazdılar.

04.09.2009


 

Hakim Osman Kaçmaz, mahkemeyi hiçe saydı

Adalet Bakanlığı, savunma vermeye çağırılan Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ı mahkeme kararlarını hiçe saymakla suçladı. Bakanlık açıklamasında, “Bu tutum, tamamıyla soruşturmayı etkisiz kılmaya, süreci uzatmaya ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir çaba olarak değerlendirilmiştir” denildi.

Bakanlık: Hakim Kaçmaz kamuoyunu yanıltıyor

Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’a, hakkında yürütülen soruşturma kapsamında savunması istenilen konuların önceden tebliğ edildiğini bildirdi. Teftiş Kurulu Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, “dün bazı basın yayın organlarında, Adalet müfettişlerinin ifade için çağırdığı Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin gerçeği yansıtmayan bir takım beyan ve iddiaların yer aldığı” belirtilerek, bu sebeple açıklama yapmaya ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.

Açıklamada, şöyle denildi: “Teftiş Kurulu Başkanlığınca görevlendirilen başmüfettişler tarafından Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz hakkında yürütülmekte olan soruşturma sırasında, suç teşkil ettiği ve disiplin cezasını gerektirdiği düşünülen eylemleri hakkında savunmasının istendiğine ilişkin dört sayfadan oluşan yazı tebliğ edilmiştir. Yazıda, savunma talebinde isnat edilen bütün hususlar olay, yer, kişi, tarih ve saat olmak üzere ayrı ayrı açıklanmıştır.” Müfettişler tarafından savunması istenilen konuların 11 Ağustos 2009’da kendisine tebliğ edildiği ve 7 gün içerisinde yazılı olarak savunma vermesinin talep edildiği belirtilen açıklamada, “Ancak kendisi, bizzat müfettişlere sözlü savunma vereceğini ifade ederek yazılı savunma vermeyi kabul etmemiştir” denildi. Bunun üzerine 1 Eylül 2009’da Kaçmaz’ın telefonla sözlü savunmaya davet edildiği ve 2 Eylül 2009 tarihli bazı gazetelerde savunma için çağrıldığına ilişkin haberlerin yer aldığının görüldüğü ifade edilen açıklamada, ancak, Hakim Osman Kaçmaz avukatının önceden kararlaştırdıkları anlaşılan bir tutum sergileyerek sözlü savunma yapmayacaklarını belirttikten sonra kuruldan ayrılarak, basına açıklama yaptıkları belirtildi.

Açıklamada, sergilenen tutuman tutum, tamamıyla soruşturmayı etkisiz kılmaya, süreci uzatmaya ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir çaba olarak değerlendirildiği vurgulandı.

04.09.2009


 

İsak Haleva: Bir bütünün parçalarıyız

Türkİye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, ‘’Dinimiz, diyanetimiz, akidelerimiz farklı olabilir, ama biz bir bütünün değişik gönüllüleriyiz’’ dedi.

Türk Musevi Cemaati tarafından Neve Şalom Kültür Merkezi’nde bu yıl 10’uncusu düzenlenen iftar yemeğinde konuşan Haleva, yılda bir kere de olsa dostluk kardeşlik ve iyi niyet duygularının dolaşımına vesile olan bu birlikteliğin yurdun her tarafına sür'atle yayılmasını dilediğini söyledi. Dostluk ve kardeşlik duygularının, içinde birlikte yaşanan bu ülkenin, bu toprakların ve bu toprakların üzerinde yaşayan halkın genlerinde ve geleneklerinde olduğunu dile getiren Haleva, ‘’Eğer bir toplumsal deneyimden söz edilmesi mümkün olabilseydi Türk halkının bu alanda başka uluslara nadiren kısmet olabilmiş bir deneyimin sahibi olduğu iddia edilebilir diye düşünüyorum. Bunun ülkemiz ve halkımız adına hangi boyutta bir kültürel zenginliğe işaret ettiğini idrak etmek zor olmasa gerek’’ diye konuştu. İsak Haleva, asırlar boyu bu milletin aynı özlemleri paylaştığını, aynı hedefleri amaçladığını, aynı dilekleri dileyip aynı duaları ettiklerini vurgulayan Haleva, ‘’Dinimiz, diyanetimiz, akidelerimiz farklı olabilir, ama biz bir bütünün değişik gönüllüleriyiz’’ dedi. Haleva, ortak alanların sayısı ve niteliğinin farklılıklardan kat kat fazla olduğunu dile getirdi.

04.09.2009


 

Ergün: Bölünme kaygıları yersiz

Sanayİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ‘’demokratik açılım’’ çalışmaları hakkında bilgi verirken, Türkiye bölünür kaygılarının, son derece yersiz kaygılar oluduğunu belirterek, “Türkiye, bölünmesi başarılamayacak bir ülkedir” dedi.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Kanal A’da ‘’Görüş Farkı’’ programına katıldı. ‘’Demokratik açılım’’ adı verilen çalışmalarla ilgili soru üzerine Ergün, bir toplumda görülen ‘’etnik ve dinî nitelikli sorunların’’ derin ve kalıcı izler bıraktığını ifade ederek, şunları söyledi:

‘’Bir toplumda bazı bireyler etnik ve dinî nedenle sorun yaşamışlarsa bu sorun travmaya da dönüşebilir, çok komplike başka yapılara da dönüşebilir, başkalarının etki alanına girebilir ve başkalarının tahrikiyle format değiştirebilir. Onun için etnik ve dinî sorunların çözümü hükümetlerin, devletlerin siyasetin üzerinde en çok odaklanması gereken sorunlardır. Bizim ülkemizde vatandaşlarımız etnik ve dinî sebeple bir sorun yaşamamalıdır, çünkü kalıcı izler bırakmaktadır.’’

Bakan Ergün, bütün ülkeyi kucaklayabilen geniş bir vatanseverlik anlayışına sahip olmak gerektiğini kaydederek, şöyle konuştu: ‘’Türkiye bölünür kaygıları, son derece yersiz kaygılardır. Türkiye, bölünmesi başarılamayacak bir ülkedir. Ne zorla bölünebilir ne isteyerek bölünebilir. Yani bir masanın etrafına otursa insanlar, anlaşarak bölelim diye otursalar, sabahlara kadar günlerce bunu başaramazlar. Bunu başaracak formül bulamazlar, öyle bir formül yok. Türkiye bu kadar içiçe geçmiş, harmanlanmış. Bu kadar harmanlanmış bir yapının demokrasiyle, özgürlüklerle, insan haklarıyla bölünebileceği kaygısı taşımak, gerçekçi bir kaygı değildir. Ama kırmızı çizgilerin de her zaman muhafaza edilmesi lâzımdır. Bütün sorunlar özgürlükçü bir üniter devlet yapısı içinde demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ilkesini güçlendirerek ve genişleterek çözüme kavuşma imkanı vardır.’’

04.09.2009


 

BAĞIŞ: ÖN YARGILAR HAKSIZ

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB üyesi ülkelerde Türkiye ve İslam’a karşı haksız ön yargıların bulunduğunu ifade etti.

Bağış, Viyana Üniversitesi’ndeki Avusturya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde (OİİP) düzenlenen, “Avrupa’nın geleceği ve Türkiye” konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB ile sadece tam üyeliği kabul edeceğini belirterek, “Türkiye AB’ye sorun değil çözüm olacaktır” dedi. Türkiye’de son yedi ay içinde AB’ye uyum çalışmalarını detaylı olarak anlatan Bağış, “Türkiye’ye karşı bazı AB ülkelerindeki ön yargıların haksız olduğunu” söyledi. AB üyesi ülkelerde Türkiye ve İslâm’a karşı haksız ön yargıların bulunduğunu ifade eden Bağış, “Paris’te sokak gösterileri yapan, şiddete başvuran Fas veya Cezayir kökenli gençler gerçekte Fransa’da dünyaya geldiler. Londra’da eylem yapan Pakistan kökenli Müslümanlar da aynı şekilde İngiltere’de dünyaya geldiler. Bu gençlerin yaptıkları eylemleri gerekçe göstererek, bütün İslâm dünyasını suçlamak büyük haksızlık olur. Bir yandan medeniyetler ittifakından, diyalogtan söz ederken diğer yandan bütün Müslümanları şiddete eğilimli kişiler olarak damgalamak doğru değil” dedi.

04.09.2009


 

Şehit babası: Teğmen hakkında dâvâcı olmayacağım

ElazIğ’In Karakoçan ilçesinde 17 Ağustosta el bombasının patlaması sonucu şehit olan 4 askerden Ali Osman Altın’ın babası Ali İhsan Altın, olaya sebep olduğu öne sürülen Teğmen hakkında dâvâcı olmayacağını söyledi.

Altın, yaptığı açıklamada, 17 Ağustosta el bombasının patlaması sonucu 4 askerin şehit olmasıyla ilgili olarak, olayı takip eden ilk günlerde Ankara’dan bir avukatın kendisini aradığını bildirdi. Söz konusu avukatın dâvâ açmasını istediğini, ancak kendisinin kabul etmediğini ifade eden Ali İhsan Altın, ‘’Teğmen hakkında dâvâcı olmayacağım. Devlet nasıl olsa cezasını verecek. Devletime, milletime güveniyorum’’ dedi.

04.09.2009


 

Cizre’de kemik parçaları bulundu

ŞIrnak’In Cizre ilçesinde yol yapım çalışması sırasında insana ait olduğu tahmin edilen kemik parçaları bulundu.

Kaymakam Cihan Demirhan, Kuştepe Köyü yakınlarında çevre yolunda görevli ekiplerce asfalt işlemi yapılırken bazı kemik parçaları bulduğunu belirtti. Konuyla ilgili soruşturmanın savcılıkça yürütüldüğünü ifade eden Demirhan, “çalışma esnasında 2 ayrı insana ait olduğu tahmin edilen kemik parçaları bulundu. Bulunan kemik parçaları incelenmek üzere Adlî Tıp Kurumuna gönderilecek” dedi. Cizre-İdil kara yolundaki Kuştepe Köyünde 16 Mart 2009 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla başlatılan kazı çalışmalarında da 20 kemik parçası bulunmuştu.

04.09.2009


 

Genelkurmay, “bilgilendirmeye” yeniden başlıyor

Genelkurmay Başkanlığının haftalık basın bilgilendirme toplantıları, iki aylık aradan sonra bugün başlayacak.

Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Temmuz ayı başındaki toplantıda, bilgilendirme toplantılarına Ağustos ayı başına kadar ara verildiğini bildirmişti. Toplantılara verilen ara, Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklama ile Eylül ayı başına kadar uzatıldı. Haftalık basın bilgilendirme toplantıları, iki aylık aradan sonra yarın Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’nda yapılacak.

04.09.2009


 

Dilipak’a verilen cezaya tepki

BasIn Enstitüsü Derneği - IPI Ulusal Komite’si, Anadolu’da Vakit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak’ın evinin haciz yoluyla satılmasını basın özgürlüğüne doğrudan müdahale olarak gördüğünü belirtti.

Dernek tarafından yapılan açıklamada, Dilipak’ın Kadıköy Acıbadem’deki evinin, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı merhum Oramiral Güven Erkaya hakkında 25 Haziran 2000 tarihinde yazdığı bir yazı sebebiyle çarptırıldığı 167 bin TL’lik tazminat sebebiyle icra yoluyla satıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, şöyle denildi: “Basın yoluyla hakaret davalarına verilecek cezalar yazarı yok etmeyi amaçlayan boyutlara, meskeninin haciz yoluyla satılacak noktalara ulaşmamalıdır. Verilen bu cezayı büyük bir gözdağı olarak değerlendiriyor ve basın özgürlüğüne doğrudan müdahale olarak görüyoruz.”

04.09.2009


 

Oruçluya da ikna odası kurun

TOKAT’TA faaliyet gösteren Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği (TOKAD), üniversite kayıtları esnasında başörtülü öğrencilere yönelik uygulanan ayrımcı ve baskıcı uygulamaları kınayan bir basın açıklaması yaparak, yasağın yasal bir dayanağı ve halk nezdinde meşruiyeti bulunmadığını vurguladı.

Başörtülü kayıt yok, peki oruçlu?

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Dernek Başkanı Umut Uzun, başörtüsü yasağının en düşündürücü yönlerinden birini de bu yıl kayıt döneminin Ramazan ayına denk gelmesinin oluşturduğunu belirtirken, “Başörtüsünün işaret ettiği hakikate yasak uygulayanlar, oruç tutan öğrencilerin örtülü fotoğraflarını kabul etmiyor, başörtülü olarak kayıtlarını yapmıyor. Oysaki her ikisi de Allah’ın emri ve bu bağlamda hem tesettür hem de oruç aynı hakikati sembolize ediyor. Birini diğerinden ayrı tutmak mümkün değil” dedi. Uzun, başta şehrindeki Gaziosmanpaşa Üniversitesi rektörü olmak üzere, Türkiye’deki üniversitelerin bütün rektörlerine şu soruları soruyor:

“Anayasa Mahkemesi’nin karar gerekçesi kanun yerine geçemeyeceğine göre, halen yasal bir gerekçeden yoksun bulunan bu asılsız yasağı uygulamaya nasıl devam ediyorsunuz? Yasal gerekçesi olsaydı bile halk nezdinde hiçbir zaman meşruiyet kazanamamış bir yasağı uygulayarak ve halkın paralarıyla yapılan okullara, halkın çocuklarını almayarak ayrımcılık ve haksızlık yapmış olmuyor musunuz? Orucu da başörtüsü gibi siyasî simge kabul edip oruçlu öğrencileri kayıt etmemeyi de düşünüyor musunuz? Örtüleri gibi oruçlarını açmaları için de ikna odaları kuracak mısınız? Peki, üniversite çağına gelmiş bir öğrencinin hangi dinî ve siyasî görüşü benimseyip savunacağına, onu hayatına nasıl taşıyacağına siz nasıl karar verebiliyorsunuz?”

04.09.2009


 

Meslek liselerine yoğun talep

YÖK'ün meslek liselilerin üniversite giriş sınavında yıllardır maruz kaldığı katsayı mağduriyetine son vermesi, bu okullara olan talebi artırdı.

Ankara Millî Eğitim Müdürü Kâmil Aydoğan, katsayı uygulamasının kaldırılmasının ardından meslek liselerine yoğun talep patlaması yaşandığını söyledi. ‘Eğitime Yüzde 100 Destek Projesi’ kapsamında Kevser Kültür ve Eğitime Hizmet Derneği, Ankara’yaptıracağı 32 derslikli İmam Hatip Lisesi için protokol imza töreninde konuşan Ankara Millî Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, ‘Eğitime yüzde 100 Destek Projesi’ kapsamında Ankara’ya okul ve derslikler yaptırıldığını belirtti. YÖK’ün, katsayı uygulamasını kaldırmasının ardından imam-hatipler başta olmak üzere meslek liselerine yoğun talep patlaması yaşandığını vurgulayan Aydoğan, yaptırılacak bu okul ile talebin karşılanacağını söyledi.

04.09.2009


 

Otomobil fiyatına katır

TÜRKİYE’NİN bazı bölgelerinde yük taşımacılığı halen katır ve eşeklerle yapılıyor.

Özellikle nakil vasıtalarının kullanılamadığı dik ve sarp dağlarla dolu bölgelerde kullanılan yük hayvanlarının fiyatları ikinci el otomobil fiyatlarıyla yarışır hale geldi. Bu tür bölgelerde en düşüğü bin 500 TL’den satılan katırların fiyatları hayvanın gücü ve bölgenin ihtiyacına göre 4 bin TL’ye kadar çıkıyor. Karadeniz’de odun ve fındık, Orta Anadolu’da odun, Doğu ve Güneydoğu’da her türlü eşya taşımacılığında katır ve eşek gibi hayvanlar kullanılıyor.

04.09.2009


 

Motosikletli doktorlar

BÜYÜK şehirlerde trafiğin yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerinde, turizm bölgelerinde ve dar yolların bulunduğu yerlerde kara ambulanslarıyla ulaşılmasında güçlük çekilen vakalara motosikletli doktorlar müdahale edecek.

Sağlık Bakanlığı İlk Yardım ve Acil Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı Fazıl İnan, bu yıl içinde acil sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere satın alınan 30 motosikletin 16 ile dağıtıldığını bildirdi.

04.09.2009


 

Üniversiteli şakaları başlıyor!

UZUN bir çalışma maratonu sonrası hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi başaran öğrencileri, adım atacakları üniversite hayatlarında gelenekselleşmiş yurt şakaları ile efsaneleşmiş hikâyeler bekliyor.

Yerleştirme işlemleri tamamlanan öğrenciler, kayıtların da başlaması ile yeni bir hayata adım atacakları illere gitmeye ve barınma sorunlarını çözmeye çalışırken, ‘’kıdemli’’ olan eski öğrenciler ise ‘’çömez’’ diye adlandırdıkları yeni arkadaşlarına yapacakları şakaları planlamaya başladı. Yurtlarda öğrenciler arasında yıllardan beri süre gelen ‘’çömez şakaları’’ her yıl yeni gelen öğrencilere yapılıyor, bu sayede şakalara her geçen yıl yenileri eklenerek, adeta üst sınıflardan altlarına miras bırakılıyor.

04.09.2009


 

Fitrede, cömert olmak gerek

SELÇUK Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslâm Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, halk arasında Diyanet İşleri Başkanlığının her yıl açıkladığı rakamın üzerinde verilen fitrenin caiz olmadığı yönünde bir kanı olduğunu belirterek, bunun yanlış olduğunu söyledi.

Çeker, fitrenin Ramazan Bayramı öncesinde fakirlere verilen sadaka olduğunu ve bayram sonrasına bırakılmaması gerektiği uyarısında bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun bu yıl 6,5 lira olarak açıkladığı fitrenin ailedeki her birey için ayrı ayrı verildiğini vurgulayan Çeker, şunları kaydetti: ‘’Halk arasında Diyanet’in her yıl açıkladığı rakamın üzerinde verilen fitrenin caiz olmadığı yönünde yaygın bir kanı var. Bu çok yanlış. Diyanetin açıkladığı 6,5 liralık rakam alt sınırdır. Diyanetin açıkladığı limitin altına düşülemez ancak kişi başına fitre olarak 50 veya 100 lira hatta bin lira dahi verilebilir. Bu tamamen kişilerin maddî durumuna bağlı bir durum. Yani maddî durumu çok iyi olan bir aile fert başına 6,5 lira değil de 50 lira veya 100 lira da fitre verebilir. Fazla verilen fitreye hem fakirler sevinecek hem de bu fitreyi veren kişi huzur bulacak, mutlu olacaktır.’’

BAYRAMLAR, TATİL

YAPMAK İÇİN DEĞİLDİR

Çeker, ayrıca Ramazan bayramlarının ‘’tatil’’ olarak algılandığını ve tatil merkezlerinden rezervasyonlar yaptırıldığını hatırlatarak, şöyle devam etti: ‘’Bayramlar tatil yapmak için değildir. Dinimiz de bu günleri tatil için koymamıştır. Dolayısıyla bayramda ortadan kaybolmak, tatile çıkmak bayramın ruhuna aykırıdır. Bayramda tatile değil bayramlaşmaya gidilmeli. Evde oturulup ziyaretler kabul edilmeli, ikramlarda bulunulmalı. Böylece eş, dost, yakın akraba ile sevinç ve kederlere de ortak olunmalıdır.’’

04.09.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.