14 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Spor

 

Alex İslâmiyeti öğreniyor

FENERBAHÇE tarihine adını altın harflerle yazdıran, rekorları alt üst eden, oynadığı futbolla taraflı tarafsız herkesin beğenisini toplayan kaptan Alex de Souza’nın özel yaşantısı da bir hayli ilginç.

Antrenmanlardan ve maçlardan arta kalan tüm zamanını ailesi ile birlikte geçiren, Türkiye’yi ve Türk halkını tanımak için elinden gelen gayreti gösteren Brezilyalı yıldız, yine herkesi hayretler içinde bırakacak çarpıcı açıklamalar yaptı. Alex, yıllardır Türkiye’de yaşamasına rağmen halen anlam veremediği en ilginç şeyin ise, İstanbul trafiğinde her anlaşmazlıkta sürücülerin araçlarından ellerinde birer alet ile inip kavga etmeye tutuşmaları olduğunu söyleyip, “Buna çok gülüyorum. Çünkü Brezilya’da böyle şey olmaz” ifadelerini kullandı.. Dindar özellikleri ile de dikkat çeken Brezilyalı yıldızın futbolsuz geçen zamanlarında tüm dinleri öğrenmek için eşi Daiane ile birlikte kitap okuduğu, islamiyet hakkında bilgi edindiği de belirlendi. Alex, kendini evinde ziyaret eden FBTV muhabiri Fatih Demirkol’a, “Eğer futbolcu olmasaydım, bir din akademisyeni olurdum” diyerek bu yöndeki tutkusunu dile getirdi.

14.11.2009


 

Türk futbolunda sürat yok

GALATASARAY'IN Arjantinli kalecisi Leo Franco, takım olarak iyi yolda olduklarını belirterek, hem ligde hem de UEFA Avrupa Ligi'nde iyi durumda olduklarını söyledi.

Galatasaray Televizyonu'nda yayınlanan "Son Pas" programına konuk olan Leo Franco, Türkiye'ye gelmeden önceki beklentileri, bu zamana kadar yaşadığı sürprizler ve takım arkadaşlarıyla ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. İşte, Arjantinli file bekçisinin yaptığı açıklamalarının ayrıntıları;

Ligde 12 hafta geride kaldı. Bu hafta biraz boşluk oluştu antrenmanlar devam ediyor. Takımla ilgili olarak 2 haftalık performans değerlendirmesi alabilirmiyiz?

Takıma baktığımızda gerçekten iyi bir yol içerisinde olduğumuzu görebiliriz. Bir yandan ligde 2. durumdayız diğer yandan UEFA'da bir üst tura çıkmayı garantiledik. Geçtiğimiz haftalarda da Türkiye Kupası'nda bir tur atlama başarısı yakaladık. Dolayısıyla ilerlememiz gereken üç turnuvada da son derece iyi olduğumuzu görüyoruz.

12 maçın tamamında forma giyen tek oyuncu Leo Franco. Mustafa Sarp ve Arda ona yaklaşan dakikalar aldılar. Kendi performansı açısından bize geniş bir değerlendirme yapabilirmi?

Bence her şeyden önce Türkiye'de oynanan futbola alışmaya çalışıyorum. Ve her geçen hafta benim için yeni olan bir çalışma niteliğinden daha da keyif almaya başlıyorum. Şunu kabul etmek gerekir. Her ülkede farklı futbol oynanır. Her ülkenin şartları farklıdır ve her sezon her ülke ya da her ligin kendine has karakteristiği vardır. Hepsi birbirinden farklı geçerler. Ben şu sıra elimden geleni yapıyorum fakat tüm bu farklılıkları aslında göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Son 10 yılını İspanya gibi dünyanın en pahalı liginde geçiren, Mallorca ve Atletico Madrid'de kaleyi direk koruyan isim olarak o zaman İspanya ile Türkiye arasındaki farklardan bahsedebilir mi?

Futbol tarzları olarak çok benzer olsalarda yani hem İspanya liginde hem Türkiye liginde oyun oynanmaya çalışılıyor. Bu gerçekten çok önemli. Öncelikli farkın hızda olduğunu söylemek lazım. Bunun aslında en büyük sebebi İspanya'daki sahaların daha hızlı futbol oynamaya elverişli olması. İki lig arasındaki en büyük fark sürat fakat Türkiye ligi ile İspanya ligi arasında örneğin bir İspanya ligi ile İtalya ligi veya İspanya ligi ile İngiltere ligi arasında olduğu kadar fark olduğundan söz edemeyiz. Ben en büyük farkı sürat olarak görüyorum.

Türkiye'de çok sayıda deplasman ve şehir görmeye başladı giderek maçlara çıktıkça kafasında oluşan imaj Türkiye hakkında kuşkusuz gelmeden önce bilgi edindi ama geldikten sonra şimdi bu kadar maç atmosferi yaşadı, bu kadar deplasman gezdi, gördü, canlandırdığı Türkiye ile yaşadığı Türkiye ne kadar örtüşüyor birbirine?

Bugün hiç gitmemiş olsanız dahi birçok ülke, bir çok şehir hakkında gerek internet gerekse diğer yollardan çok fazla bilgi sahibi olma şansınız var. Ben de Türkiye'ye gelmeden önce oldukça geniş bir araştırma yapmıştım. Avrupa'da gittikçe daha fazla tanınan bir ülke Türkiye. Benim daha önce edinmiş olduğu bilgilerle tamamen örtüşen bir görüntü verdi. Ne daha fazla ne daha eksik ben kendi aklımda kendi araştırmalarımda edindiğim bilgileri doğrulayan şeyler gördüm.

Meslektaşları ile ilgili neler söylemek ister? 18 takımlı ligimize baktığımız zaman kendisi gibi yabancı kaleciler çoğunlukta, fakat Türk Milli Takımı'nı koruyan kaleciler ya da diğer takımların Türk kalecileri de var.

İki üç farklı çalışma ya da teknik tipinden bahsedilebilir. Ben Türkiye'deki kalecilerin İspanya'daki oyunculara nazaran ufak tefek teknik farklılıklarının olduğunu görüyorum ama bu zaten son derece normaldir. Örneğin Güney Amerika'dan, aynı ülkeden gelen iki kalecide ufak tefek benzerliklere, diğerlerinden ayrılan farklılıklara rastalamak mümkündür. Dünya genelinde kabul görmüş bir çalışma sistemi var. Artık hep aynı şekilde çalışıyorsunuz, saha içinde yaptığınız hareketleriniz sizden vermeniz beklenen tepkiler üç aşağı beş yukarı hep aynı. Benim Türkiye'de gördüğüm kalecilerin tekniği daha çok Coupe'ye benziyor. Örneğin İspanya Lig'inde yer alabileceklerini düşünüyorum. Dünya'nın herhangi bir yerinde de çok farklı karşılanacaklarını düşünmüyorum. Sonuçta kaleci kalecidir, saha içersinde yapması gereken belli başlı bazı hareketler vardır. Ve hepimiz aynı şeyi yapmaya çalışıyoruz.

Türk Mili Takım savunmasının bir anlamda arkasında oynuyor. Sabri, Hakan, Servet, Gökhan tabi bu oyuncular değişse bile onların alternatifi olan Emre Aşık, Emre Güngör diğerleri Uğur, Caner hepsi milli takım oyuncuları olduğu için, rahatlıkla bu söylemi yapabiliriz.

Bence oyuncuların koordinasyon halinde çalışmaları ve bunun için birbirlerini tanımaları çok önemlidir. Devamlı olarak aynı oyun sistemi içersinde oynayan, aynı yerde birbiriyle oynamaya alışık bir oyuncu çizgisini muhafaza edebilmesi gerçekten çok önemlidir. Bu gerek Galatasaray'ın başarısı için, gerek Türk Milli Takımı'nın başarısı için muhakkak çok önemlidir. Galatasaray'a bakarsak bizim bir yandan gerçekten son derece kıymetli ilk on birde yer alan oyucularımız var. Gerekse onların yerini gerektiği zaman alacak çok önemli, çok yetenekli yedek oyuncularımız var. Bunların dışında oyunu her zaman koparabilecek yetenekli oyunculara da sahibiz. Dolayısıyla bence şuan defansta oturmuş, iyi bir çizgimiz var.

Saha içersindeki uyumun, saha dışına yansıması nasıl diye soralım Leo Franco'ya? Arkadaşlık ortamıyla ilgili taraftarlarımıza verebileceği küçük notlar nelerdir?

Saha dışında herşeyden önce tüm soyunma odalarında rastlanabilecek bir temel arkadaşlığımız var. Fakat benim herşeyden önce söylemem gerekirki ben Türkiye'de gerçekten çok sıcak karşılandım. Takım arkadaşlarım beni hemen aralarına aldılar, bana çok büyük yakınlık gösterdiler. Ve bana yapabilecekleri tüm desteği verdiklerini ben gerek sözleriyle, gerekse davranışlarıyla hep zaten hissettim.

Önceki yıllarda Arjantin Milli Takımı'nın kalesini başarıyla korudu. Hep kadroda yer aldı, şimdi Maradona'dan böyle bir görev bekliyor mu?

Herşeyden önce herkesin görevi tabi ki iş yerinde işlerini iyi yapıp daha sonra takdir edilmeyi beklemektir. Ben Arjantin Milli Takımı'yla 5 yıl devamlı yer aldığım dönemde, bir Dünya Kupası birde Konfedorasyon Kupası oynadım. Tabi ki bende çok isterdim bir Dünya Kupası daha oynamak. Fakat şöyle birşey varki Arjantin milli takımı şuanda zaten kurulmuş vaziyette. Dolayısıyla ben zor olduğunu düşünüyorum.

Galatasaray Avrupa sahalarında çok tecrübeli bir takım. Bundan sonra Avrupa Ligi'nin yol haritasıyla ilgili baktığı zaman Şampiyonlar Ligi'nden de takımlar gelecek ve artık hep elit takımlar tur atlamaya başladı. Biraz daha gerçekçi bir hedef olarak bu sene UEFA Avrupa Lig'inde Galatasaray'ın nerelere gelebileceğini düşünüyor takım arkadaşlarıyla beraber?

Biz gerçekten çok iyi bir başlangıç yaptık. Ancak şimdi daha zorlu, iki ayaklı maçların oynanacağı bir döneme giriyoruz. Ve burada gerçek bir gerilim başlayacak. Bu iki maçtan birinde yapcağınız bir hatanın geri dönüşü çok kötü ve bunu toparlamanız çok zor olur. Biz önümüzü görebilmek için Şampiyonlar Lig'inden Avrupa Lig'ine katılacak grupların belli olmalarını ve iki farklı torbanın oluşturulmasını bekleyeceğiz.

İstanbul'da sade bir hayat yaşıyorum

ARJANTİNLİ kaleci Leo Franco, "Bir insanın hayatı aslında bir ülkede veya bir diğerinde çok değişmez. İstanbul'da herkes nasıl yaşıyorsa bende öyle yaşıyorum. Yani burada herkes gibi normal, sade bir yaşantıyı sürdürüyorum. Her yerde gördüğüm son derece düzgün bir tavırla karşılaşıyorum taraftarlarımızla karşı karşıya geliğimizde. Diğer arkadaşlarımızla kıyasladığımızda ben biraz daha içine kapanık, biraz daha mesafeli ve biraz daha kontrollü gibiyim. Fakat ben hep böyle oldum. Ama tüm dünya'da daha öncede gördüğüm yakınlığı burdada gördüm" şeklinde konuştu.

14.11.2009


 

Egemen duygulandı

TRABZONSPOR kaptanı Egemen Korkmaz, bordo-mavili takımın taraftarı olan bedensel engelli kardeşleri ziyaret etti.

Egemen, Akçaabat ilçesinin Mersin beldesinde oturan bedensel engelli bordo-mavili taraftar kardeşler Soner ve Sadık Gayret'i, evlerinde ziyaret ederek onlara çeşitli hediyeler verdi. Yönetim kurulu üyesi Serdar Boğoçlu ile ziyareti gerçekleştiren Egemen'i karşılarında gören Soner ve Sadık kardeşler, çok mutlu olduklarını belirterek, kendisine teşekkür etti. Egemen ise futbol oynamak dışında sosyal sorumluluklarının da olduğunu kaydederek, ''Bizler üzerimize düşen görevleri sonuna kadar yerine getirmek zorundayız. Bu iki kardeşimle birlikte olmak beni de çok mutlu etti.

14.11.2009


 

Carlos Kasım'da yolcu gibi

BREZİLYA'NIN spor gazetesi Globo Esporte'nin internet sayfasında yer alan haberde, Fenerbahçeli Roberto Carlos'un kasım ayı sonunda Brezilya'ya giderek, Corinthians Kulübü ile 2 yıllık sözleşme imzalayacağı iddia edildi.

''Roberto Carlos, Corinthians'ın 100. yılını kutlayacağı 2010'daki ilk transferi olmaya her geçen gün daha yakın'' diyen Brezilya gazetesi, 36 yaşındaki Roberto Carlos'un bu hafta sonunda Fenerbahçe ile olan sözleşmesini feshedeceğini ileri sürdü. Corinthians'ın teknik direktörü Menezes'in ''Carlos ile sözlü olarak anlaştık'' demesinin ardından, kulübün spor direktörü Mario Gobbi'nin bunu yalanlamasına rağmen Corinthians ile Carlos arasındaki müzakerelerin sonuçlanmak üzere olduğu belirtildi. Müzakerelerdeki sorunun Carlos'un istediği paranın fazla olmasından kaynaklanan ve detay olarak gösterilen bir sorunun olduğu ifade edildi. Brezilyalı yıldız futbolcunun imzalayacağı iddia edilen 2 yıllık sözleşmesinin yanına 1 yıllık opsiyon konulacağı da bildirildi. Bu arada Corinthians'ın ayrıca Goias'dan forvet oyuncusu Iarley'i de transfer etmek üzere olduğu ve Arjantinli Riquelme ile de görüşmelerin devam ettiği kaydedildi.

14.11.2009


 

G.SARAY VE F.BAHÇE'DEN KARŞILIKLI YALANLAMA

GALATASARAY Kulübü, kulüp başkanı Adnan Polat'a atfen, ''Biz de Semih'i alalım'' şeklinde, Fenerbahçeli futbolcu Semih Şentürk'ün transferi hakkında basına yansıyan haberi yalanladı.

Sarı-kırmızılı kulüpten yapılan açıklamada, ''Söz konusu yazıda asılsız bir takım varsayımlardan yola çıkılarak, bir transfer senaryosu yazılmıştır. Galatasaray Spor Kulübü Başkanı'nın bir futbolcumuz aracılığıyla bir diğer takımın futbolcusuna böyle bir mesaj göndermeyeceği açıktır. Galatasaray ile Fenerbahçe'yi gereksiz yere karşı karşıya getirmeye çabalayan bu yayının gerçeklerle hiçbir ilişkisinin bulunmadığı açıktır'' denildi.

FENERBAHÇE'DEN KEWELL YALANLAMASI

Fenerbahçe Kulübüise, Galatasaray'ın Avustralyalı futbolcusu Harry Kewell'ın transfer edileceği yönünde basına yansıyan haberi yalanladı. Sarılacivertli kulüpten ''İlgilenmiyoruz'' başlığıyla yapılan açıklamada, ''Adı geçen Galatasaraylı oyuncuyu kadromuza katmak için herhangi bir girişimimiz olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır'' denildi.

14.11.2009


 

CROWNE PLAZA: VASSELL'i KAPI DIŞARI ETMEDİK

CROWNEPlaza Hotel Müdürü Sinan Mısırlı, düzenlediği basın toplantısında hiçbir misafirlerinin kapı dışarı edilmeyeceğini söyledi.

Turkcell Süper Lig takımlarından Ankaragücü'nün İngiliz futbolcusu Darius Vassell'in ikamet ettiği otelden çıkarıldığına yönelik haberlerle ilgili olarak otel müdürü Sinan Mısırlı bir basın toplantısı düzenledi. Sinan Mısırlı kendileri için bütün misafirlerinin çok değerli olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Kurumsal yapı ve uluslararası bir zincir olmamız sebebiyle hiçbir misafirimizin kapı dışarı edilmesi söz konusu olamaz. Bizim için bütün misafirlerimiz çok değerlidir. Kaldı ki, Darius Vassell kişisel internet sitesinde de otelimizden çok memnun kaldığını, ileride de tekrar konaklayacağını ve teşekkürlerini bildirmiştir.''

14.11.2009


 

Marsel İlhan Türk tenisinin iyi yolda olduğunu söyledi

MİLLİ tenisçi Marsel İlhan, Türkiye'de tenise olan ilginin gün geçtikçe arttığını, kendisinin dünya sıralamasında yükseldikçe tenise daha fazla ilgi gösterileceğini belirterek, ''Tenisin Türkiye'deki lokomotifi olacağım'' dedi.

Marsel İlhan, ABD Açık'ta oynamanın, ana tabloda tur atlamanın hem kendisi hem de Türkiye için çok önemli olduğunu belirterek, ''Türkiye'de beni destekleyen çok kişi var. Tenis yavaş yavaş ilgi görüyor. İleride Türkiye'de tenisin futboldan sonra ikinci spor olacağına inanıyorum. Çünkü dünyada tenise çok önem veriyorlar" dedi.

14.11.2009


 

ADİDAS, LONDRA MARATONU'NA GÖTÜRÜYOR

İNTERSPORT mağazalarına giderek adidas ürünleri satın alan herkes, 14 Mart 2010 tarihinde yapılacak olan ''adidas Silverstone Half Marathon'' a katılma ve Londra'da çift kişilik eşsiz bir tatil yapma şansını yakalıyor.

10 Kasım-10 Aralık tarihleri arasında kampanyaya katılan İstanbul Kanyon, Meydan, Bayrampaşa, Optimum, Forum, Ankara Bilkent Center, Cepa, Trabzon Forum AVM ve Erzurum AVM Intersport mağazalarına giderek tek seferde 150 TL ve üzeri tutarda adidas ürünü satın alan herkes çekilişe katılma hakkı kazanıyor. 'adidas Silverstone Half Marathon'' a katılacak ve Londra'da çift kişilik tatil kazanacak şanslı kişi 24 Aralık'ta belirlenecek.

14.11.2009


 

ULEB'de çarpıldık

BASKETBOLDA ULEB Avrupa Ligi'nde 2009-2010 sezonunun 4. hafta maçlarını yitiren Türk ekiplerinin puan cetvelindeki yerleri değişmezken, Fenerbahçe Ülker, (A) Grubu'nda 6 puanla 3. ve Efes Pilsen de (B) Grubu'nda 5 puan ve averajla yine 4. sırada kaldılar.

Fenerbahçe Ülker, evinde, grubun yenilgisiz lideri İtalyan ekibi Montepaschi Siena önünde başarılı bir mücadele ortaya koymasına karşın, son dakikalarda gelen hatalar nedeniyle yenilgiye razı oldu ve 2. yenilgisini aldı. Sezona iyi başlayamayan Efes Pilsen ise deplasmanda Yunanistan'ın BC Pire Olympiakos takımı karşısında başarılı bir ilk yarıdan sonra ikinci yarıda ve özellikle son periyotta hiçbir varlık gösteremeyince, farklı skorlu yenilgiden kurtulamadı ve bu sezoki 3. deplasmanından da galibiyet çıkaramadı.

14.11.2009


 

POTADA 5. HAFTANIN PERDESİ BUGÜN AÇILIYOR

BEKO Basketbol Ligi'nde 5. haftanın perdesi bugün yapılacak 5 maçla açılıyor.

Ligde haftanın önemli 2 maçı ise 15 Kasım Pazar günü yapılacak. Ezeli rakipler Galatasaray Cafe Crown ile Fenerbahçe Ülker, Abdi İpekçi Spor Salonu'nda saat 19.00'da, namağlup lider Beşiktaş Cola Turka ile son şampiyon Efes Pilsen ise Beşiktaş Cola Turka Arena'da saat 15.00'de karşı karşıya gelecek.

14.11.2009


 

BEKO BASKETBOL LİGİNDE BU HAFTA

Bugün:

16.00 Türk Telekom-Aliağa Petkim (Atatürk)

16.00 Antalya B.Belediye-OYAK Renault (Atatürk)

16.00 Pınar Karşıyaka-Banvit (Karşıyaka)

16.00 Mersin Belediye-Bornova Belediye (Edip Buran)

17.00 TOFAŞ-Erdemir (Bursa Atatürk)

15 Kasım Pazar:

15.00 Beşiktaş Cola Turka-Efes Pilsen (Cola Turka)

17.00 Darüşşafaka-Kepez Belediyesi (Ayhan Şahenk)

19.00 G.Saray Crown-F.Bahçe Ülker (Abdi İpekçi)

14.11.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.