25 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Yurt Haber

 

DOĞRU SANILAN YANLIŞ BİLGİ MAĞDUR EDİYOR

Antalya Barosu eski Başkanı avukat Cengizhan Gököz, hukukta doğru sanılan yanlış bilgilerin kişilerin hukuk önünde mağdur olmalarına sebebiyet verebileceğini ifade etti.

GÜNLÜK hayatta dost, arkadaş sohbetlerinde sık sık konusu geçen, trafik kazaları, borç-alacak ilişkileri, boşanma dâvâları gibi pek çok olayda, hemen herkesin hemfikir olduğu kanaatlerin aslında pek de doğru olmadığı bildirildi. Antalya Barosunun eski başkanlarından Avukat Cengizhan Gököz, günlük hayatta hukuki konularda doğru sanılan yanlış bilgilerin, olumsuz hukukî sonuçlar doğurabileceğine dikkati çekti. Gököz, yaptığı açıklamada, insanın doğum öncesi, doğumu, hayatı ve ölümü sonrasını düzenleyen hukuk kurallarının kişilerin yaşarken karşılaşabilecekleri bütün sorunları kapsadığına işaret etti. Gököz, insan hayatı için bu kadar önemli bir yer tutan hukuk kurallarının, kişilerin hukukî konulara ilgisini arttırdığına değinerek, ‘’Bu nedenle bazen hukuken doğru sandığımız birçok kuralı, yanlışlığını bilmeden yaşamımızda uygulayınca bir takım sakıncalarla karşılaşıyoruz’’ dedi.

Toplumda ‘’tutuklama’’nın ‘’mahkumiyet’’, ‘’salıverilme’’nin ise ‘’beraat’’ olarak algılandığını dile getiren Gököz, ‘’Henüz yakalanan şüpheliyi, ‘cani, ırz düşmanı, sapık, canavar’ gibi sıfatlarla manşete taşıyıp, onların tutuklanmasını ‘adaletin gerçekleşmesi’, salıverilmesini ise ‘yargının ve yasaların aczi’ne bağlayan haberler, bizleri bu konuda yanlış düşünmeye itiyor’’ diye konuştu.

‘’Şüpheli’’nin ‘’sanık’’, sanığın ‘’suçlu’’ ilân edildiğinden yakınan Gököz, bu yanlışlıklara, ‘’ifade’’ye ‘’sorgu’’, ‘’gözaltına alma’’ya ise ‘’polis tarafından tutuklama’’ gibi kavramları yanlış kullanmanın eklendiğini belirtti.

Vatandaşlar arasında hukuka ilişkin, kaynağı net olmayan bazı inanışlar olduğunu aktaran Gököz, bu yanlış bilgilerin kişilerin hukuk önünde mağdur olmalarına sebebiyet verebileceğini ifade etti.

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

Gököz, ‘’doğru’’ sanılan bazı ‘’yanlış’’ bilgileri şu şekilde sıraladı:

lTrafikte direksiyon başına geçmenin 2/8 kusurluluk meydana getireceği düşüncesi tamamen yanlıştır. Kusur durumu her olaya göre ayrı belirlenir, salt araç kullanmak kusur teşkil etmez.

lTrafikte arkadan çarpmanın mutlak 8/8 kusurlu olmayı gerektirdiği düşüncesi tamamen yanlıştır. Kusur durumu her olaya göre ayrı belirlenir.

lEhliyetsiz araç kullananın her halükârda 8/8 kusurlu olması gerektiği düşüncesi tamamen yanlıştır. Ehliyetsiz araç kullanmak kusur tesbitinde dikkate alınmaz. Olayın oluş biçimine göre, ehliyetsiz kişi olayda kusursuz sayılabilir. Ehliyetsiz araç kullanma 2918 Sayılı Yasa’da ayrı düzenlenmiş cezaî yaptırımı olan bir ihlâldir.

lBoşanan eşlerin mallarının, boşanma sonucu yarı yarıya paylaştırılacağı görüşü yanlış olup, edinilmiş mallara katılma, resmî mal rejiminde eşlerin sahip oldukları mal varlıkları ve özellikle evlilik birliği edinilmiş mallar (tarafların şahsî malları dışında) katkı payları hesap edilip, bu malların edinilmesi için tarafların yaptıkları masraflar düşüldükten sonra hesaplanan miktar paylaştırılmaktadır.

lİhtar ile iki taraflı sözleşmenin tek taraflı feshedilebileceği düşüncesi de yaygın olarak bilinen hukukî yanlışlardandır. İhtar tek taraflı bir irade beyanı olup, iki taraflı bir sözleşmenin tek taraflı feshi kural olarak mümkün değildir.

lSusmanın ‘sükût ikrardan gelir’’ kanaati gereği kendisi hakkındaki iddiayı kabul etmiş anlamına geleceği düşüncesi, eski bir kurala dayanmakta olup, özellikle ceza hukukunda kişiye savunma hakkı olarak susma hakkının tanınmış olması, susmanın bir kabul anlamına gelmeyeceğini ortaya koymaktadır.

lBir kimsenin banka hesabına yatırılan paranın o kimseden alacaklı olunduğunun göstergesi veya delili olduğu da yanlış bilinen bir husustur. Bir kimsenin hesabına para yatırılması ondan alacaklı olunduğunu değil o kimseye borcun bulunduğu ve bu borcun ödendiği anlamına gelir.

25.04.2010


 

GDO’lu ürün yedirilen fareler üreme yeteneğini kaybetti

TÜRKİYE’YE girişine izin verilip verilmemesi uzun süre tartışılan GDO’lu ürünlerin kısırlığa sebep olduğu iddia edildi. Gıda Mühendisleri Odası Marmara Bölge Şube Başkanı Bilge Ölmez, Rusya’da GDO’lu gıda yedirilen farelerin bir süre sonra üreme yeteneklerini kaybettiklerinin tesbit edildiğini açıkladı.

TÜYAP tarafından Bursa’da düzenlenen 9. Gıda ve Gıda Ürünleri Fuar’ında gerçekleştirilen ‘GDO ve Biyogüvenlik Yasası’ konulu seminere konuşmacı katılan Gıda Mühendisleri Odası Marmara Bölge Şube Başkanı Bilge Ölmez çarpıcı açıklamalar yaptı. Türkiye’nin 1998 yılından itibaren ciddî bir GDO tehdidi altında olduğunu söyleyen Ölmez, geçtiğimiz aylarda Meclis’ten geçen Biyogüvenlik Yasası’nın eksik ve hatalı bazı maddelerinin olduğunu ileri sürdü. Yasayla marketlerde satılan ürünlerin üzerine GDO’ludur ibaresi yazma zorunluluğu getirildiğini hatırlatan Ölmez, bunun devlet tarafından çok iyi takip edilmesi gerektiğini dile getirdi. Dünyada GDO’nun zararlarını kanıtlayan çok sayıda deney yapıldığını ifade eden Ölmez, bu konudaki son araştırmanın Rusya’da gerçekleştirildiğini bildirdi. Ölmez, kayıt altına alınan deneyde farelerin 3- 4 nesil sonra üreme yeteneklerini kaybettiklerini vurguladı. GDO’lu mısır yedirilen farelerin biyolojik olarak bir değişim yaşamadıklarını ancak yavrularının cinsel isteksizlik ve ürememe sorunu ile karşılaştığını belirten Ölmez, şöyle konuştu: "GDO’lu ürünler ile beslenen bir insanın hangi etkilere maruz kaldığı kanıtlanamamış olsa da farelerle yapılan bu deneyler ne gibi sonuçlarla karşı karşıya kalacağımızı gayet iyi özetliyor.” GDO’ya Hayır Platformu Sözcüsü Arca Atay ise bu ürünlerin insan hayatına etkilerini ya da zararlarını raporlamanın henüz mümkün olmadığını, ancak fareler üzerindeki etkilerinin ürkütücü olduğunu kaydetti.

25.04.2010


 

Ardahan’da kar yağışı ve tipi

Karayolları 126. Şube Şefi Ümit Yıldırım, Ardahan’da yüksek kesimlerde etkili olan kar yağışı ve tipi sebebiyle sürücülere uyarılarda bulunarak, ‘’Sürücülerin yanlarında takoz, çekme halatı ve zincir bulundurmalarını istiyoruz’’ dedi.

Yıldırım, yaptığı açıklamada, Ardahan’da etkili olan kar yağışının yüksek kesimlerde tipiye dönüştüğünü belirterek, sürücülerin dikkatli olmalarını istedi. Kar yağışı ve tipinin zaman zaman ulaşımı aksattığına dikkat çeken Yıldırım, şunları kaydetti: ’’Özellikle Ardahan-Posof kara yolunun Ilgar Dağı mevkii ile Ardahan-Şavşat kara yolunun Sahara mevkilerinde tipi şiddetini arttırdı. Söz konusu yolları kullanacak olan sürücülerin, yanlarında çekme halatı, zincir ve takoz bulundurmalarını istiyoruz. Başka türlü yolculuk riskli olur.’’ Yıldırım ayrıca, Ardahan-Şavşat ve Ardahan-Posof kara yollarının ulaşıma kapanmaması için ekiplerin çalışmalarını aralıksız sürdüğünü sözlerine ekledi. Bu arada, Ardahan-Şavşat kara yolunun 18. kilometresinde yolun buzlu olması dolayısıyla Murat İrinsi yönetimindeki 25 DF 480 plâkalı araç yoldan çıkarak şarampole yuvarlandı. Kazada araç sürücüsü İrinsi hafif yaralandı.

25.04.2010


 

Elazığ’da deprem

ELAZIĞ’IN Palu ilçesinde 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezinden alınan bilgiye göre, merkez üssü Palu’ya bağlı Gökdere Köyünde saat 08.15’te 4.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Palu Kaymakamı Ayhan Yazgan, merkez üssü Palu ilçesi Gökdere bölgesi olan 4,0 büyüklüğündeki depremde kendilerine ulaşan herhangi bir can kaybı veya yaralanmanın olmadığını bildirdi. Yazgan, yaptığı açıklamada, haftasonu ve depremin olduğu saatte vatandaşların uykuda olması sebebiyle depremi çoğu kişinin hissetmediğini ifade etti. Yazgan, aldıkları bilgiye göre, Gökdere Köyü’nde ciddî bir hasar olmadığını da bildirdi.

25.04.2010


 

Klima hırsızları yakalandı

ADANA’DA bir firmanın deposundan arızalı klimaları çalıp hurdacılara satan 2 zanlı ile nakliye firmasında görevli 2 kişi yakalandı.

Alınan bilgiye göre, Hikmet Y. (25), Yurt Mahallesi’ndeki bir mühendislik firmasının çalışanından firma deposunun anahtarını edindi. Bir süre sonra işten çıkması ve evine icra gelmesi üzerine depodaki klimaları çalmaya karar veren Hikmet Y, arkadaşı Emre A. (22) ile anlaştığı bir nakliye firmasının aracıyla depoya gidip arızalı klimaları kamyona yükledi, daha sonra da hurdacılara sattı.

Bu şekilde 4 ay boyunca birkaç kez klima çalınmasına rağmen firma sahipleri durumu fark etmedi. Son hırsızlık olayında, bir vatandaşın geç saatte klimaların kamyona yüklenmesinden şüphelenerek aracın plâkasını polise bildirmesi üzerine Hikmet Y. ve Emre A. (22) ile nakliye firması görevlileri Metin Y. ve Mustafa G. yakalandı. Kamyonda, çalınan 20 klima da ele geçirildi. Hikmet Y’nin, ilk ifadesinde, işsiz kalması sonucu evine icra gelmesi üzerine hırsızlık yaptığını söylediği, deponun anahtarını temin ettiği firma çalışanının ismini vermediği öğrenildi. Zanlıların, işlemlerin ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi. Adana / aa

25.04.2010


 

Belde belediyesi Romanlara kucak açtı

KONYA’NIN Derebucak ilçesine bağlı 1800 nüfuslu Gencek Beldesi, gelmeleri halinde Roman vatandaşlara yer tahsis edilmesiyle ilgili proje hazırlayarak Valiliğe teslim etti.

Derebucak’a bağlı Gencek Belde Belediyesi, Hükümetin ‘’Roman açılımı’’ yürüttüğü bir dönemde, talep eden Roman vatandaşların beldeye yerleşebilmeleri için bir proje hazırladı. Gençek Belediye Başkanı Yusuf Uyar, yaptığı açıklamada, hazırladıkları bir projeyle güncel nüfusu 1800 olan beldenin kapılarını Türkiye’nin değişik yörelerinde yaşayan roman vatandaşlara açtıkları söyledi. Uyar, belde merkezi yakınlarındaki Toptaş mevkiinde vatandaşlara ait arazileri Roman vatandaşların yerleşimi için tahsis ettiklerini, bu konuda hazırladıkları projeyi Konya Valiliğine de sunduklarını belirterek, şunları söyledi: ‘’Roman vatandaşlarımız bölgemize gelip yerleşmek isterlerse, başımız üzerinde yerleri var. Onlar da bizim kardeşimiz ve onları çok seviyoruz. Belde halkıyla anlaşarak geniş bir alanı onlar için tahsis ettik. Bu yer, beldenin en güzel yeri, bir tarafında gölet bir tarafında Beyşehir Gölü var. Şebeke suyunu da buraya götürdük, imara açmaya hazır hale getirdik. Buradaki araziler beldemiz halkına ait... Belde sakinlerimiz, burada arazilerinin bir kısmını Roman vatandaşlara hibe etmeyi kabul etti. Geriye sadece Valilik ve gerekli kurumlardan bu projeye onay çıkması kaldı. Onay çıkarsa kısa süre içinde istimlak yapılıp bu alana, yaklaşık 3 bin Roman vatandaşımız yerleşebilir’’

25.04.2010


 

Atığını teslim etmeyen hastane ceza ödeyecek

ISPARTA’DA tıbbî atıkların bertaraf edileceği sterilizasyon tesisi hizmete girdi. Tıbbî atıklarını burada toplamayarak gelişigüzel hastane bahçesinde depolayan sağlık kuruluşlarına 8 bin liraya kadar para cezası verileceği belirtildi. Isparta Çevre ve Orman İl Müdürü Tayfun Büyükküpçü, tıbbi atıkların artık vahşi depolama yöntemi yerine sterilizasyon tesisinde bertaraf edildiğini söyledi.

Büyükküpçü, Türkiye’de Isparta da dahil 12 ilde sterilizasyon tesisi bulunduğunu, diğer şehirlerin tıbbî atıklarını halen vahşi depolama yöntemiyle bertaraf ettiğini belirtti. Isparta’nın diğer illere göre çok iyi durumda olduğunu ifade eden Büyükküpçü, “Isparta Belediyesi yap işlet devret modeliyle sterilizasyon tesisi kurarak özel bir şirkete 10 yıllığına kiraya verdi. Tesis 15 gün önce çalışmaya başladı. Şu anda tıbbî atıklarımız hastanelerimizden toplanıyor ve depolanıyor” dedi. Tesisin kurulmasıyla sağlık kuruluşlarındaki tıbbî atık denetimlerinin daha da sıklaştırıldığını söyleyen Büyükküpçü, Mahalli Çevre Kurulu (MÇK)’nun belirlediği rakamlara göre kilogram başına 1,5 lira bertaraf ücreti aldıklarını belirtti. Isparta’da 2009 sonu itibariyle bir hastaneye belge eksikliğinden dolayı Çevre Kanunu’nun 20. maddesine göre 7 bin 900 lira para cezası uygulandığını bildiren Büyükküpçü, “Bir hastanemizden şikâyetler sıklıkla gelmeye başladı. Biz de bu konuda işlem başlattık. Büyük ihtimalle ceza i işlem uygulanacak. Sterilizasyon tesisinin kurulduğunu bütün sağlık kuruluşlarımıza daha önceden bildirdik. Şu andan itibaren bütün tıbbî atıklar bu tesiste toplanacak” diye konuştu.

25.04.2010


 

Sera Gölü, artık “Tabiat Parkı’’ oldu

TRABZON’UN Akçaabat ilçesinde, Yıldızlı ve Derecik beldeleri hudutları dahilindeki alan ‘’Sera Gölü Tabiat Parkı’’ olarak belirlendi. Dünkü Resmî Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararında, Çevre ve Orman Bakanlığının yazısı üzerine, 2873 sayılı Millî Parklar Kanununun 3’üncü maddesine göre, alanın ‘’Sera Gölü Tabiat Parkı’’ alanı olarak belirlendiği belirtildi.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 2010 Yılı Sulama ve Kurutma Tesisleri İşletme ve Bakım Ücret Tarifelerine İlişkin Kararı da dünkü Resmî Gazete’de yayımlandı.

25.04.2010


 

5 gün önce başladığı işte vefat etti

SİVAS’IN Hafik ilçesinde taş ocağında iş makinesi operatörü olarak çalışan genç, içinde bulunduğu aracın üzerine kaya parçası düşmesi sonucu vefat etti.

Alınan bilgiye göre, ilçeye bağlı Bahçecik Köyü yakınlarında bir firma tarafından işletilen taş ocağında iş makinesi operatörü olarak çalışan Süleyman Haliloğlu (19), dün iş makinesiyle taş kırmak için çalışma yaptı. Haliloğlu’nun çalışmaları sırasında, kayalıklardan kopan kaya parçası iş makinesinin üzerine düştü. Makinede sıkışan Haliloğlu, vefat etti. Haliloğlu’nun cesedi, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morguna kaldırıldı. Haliloğlu’nun taş ocağında 5 gün önce işe başladığı bildirildi.

25.04.2010

 
Sayfa Başı  Geri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım