12 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Dünya

 

GÖZYAŞI VE DUÂ

Bosna-Hersek’teki savaşta 11 Temmuz 1995 tarihinde 8 bin erkeğin katledildiği Srebrenitsa’da, soykırımın 15. yıl anma törenleri, on binlerce Boşnak’ın katılımıyla yapıldı. Uçsuz bucaksız mezar taşlarının bulunduğu Potaçari’de toplanan kalabalık, savaşta kaybettiği yakınları için duâ etti ve gözyaşı döktü.

Srebrenica, şehitlerine ağladı

Bosna-Hersek’tekİ savaşta 11 Temmuz 1995 tarihinde 8 bin erkeğin katledildiği Srebrenitsa’da, soykırımın 15. yıl anma törenleri, kurbanların mezarlarının bulunduğu Potaçari’de geniş katılımla yapıldı. Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşından sonra yaşadığı en büyük trajedi olan Srebrenitsa soykırımının 15. yıldönümünde, yine hüzün ve gözyaşı hakimdi Boşnak aileleri erkeksiz, çocukları babasız, anneleri evlatsız bırakan bu soykırımın acısı, aradan geçen 15 yıla rağmen hiç dinmedi. Bir zamanlar evlatları ve kocalarıyla yaşadıkları mutlu hayatı ansızın yok edilen Srebrenitsalı kadınları yalnız bırakmamak için on binlerce Boşnak törenlerin yapılacağı alanda bir gün öncesinden toplanmaya başladı. Etrafı ormanlarla çevrili yeşil arazi üzerine ‘’beyaz zambaklar’’ gibi dizilen uçsuz bucaksız mezar taşlarının bulunduğu Potoçari’de toplanan kalabalık, savaşta kaybettiği yakınları için dua edip ve gözyaşı döktü.

Bosna-Hersek’ten ve yurt dışından törenler için gelen insanlardan bazıları geceyi Potoçari Mezarlığı çevresinde kurulan çadırlarda ve şehirdeki Boşnak ailelerin yanında geçirdi. İnsanların yüreğindeki acı ve hüzün yüzlerine de yansıyordu. Gülmeyi adeta unutmuş bu insanlar, sadece derin bir sessizlik içinde 15 yıl önce dünyanın gözleri önünde yaşanan trajedinin hüznünü yaşıyor. Törenler bir büyük buluşmaya da sahne oldu. 15 yıl önce baba, kardeş, eş olanlar yemyeşil örtülere bürünmüş narin ve hafif tabutlarıyla Potoçari’de bir araya geldi. Doğum tarihleri farklı, ancak ölüm tarihleri hep 11 Temmuz 1995 tarihini gösteren 775 tabut, ilk olarak bu insanların ‘’umut’’ diye içeri girmeye çalıştığı BM bünyesinde görev yapan Hollanda birliğinin konuşlandığı fabrikanın içinde bekletildi. 15 yıldır kaybettikleri ve bir mezarın dahi çok görüldüğü yakınlarının tabutlarına sarılan kadınlar gözyaşı döktü. Bu gözyaşları, 15 yıl önce katledilen, daha sonra bedenleri parçalara bölünüp çeşitli toplu mezarlarda bulunan, uzun çalışmalar sonucu kimlikleri belirlenen kurbanlar için akıtılıyordu. Anneleri onları doğururken kolsuz, bacaksız, başsız doğurmamıştı... Ancak onların tabutları çok hafifti. Çünkü birçoğunun bedeninin bir kısmı hala bilinmeyen yerlerde saklı duruyordu. Tabutlar içinde ise kimisinin tek bacağı, kimisinin sadece kaburgaları, kimisinin ise sadece kafatası bulunuyordu. Hâlâ iki bin kişinin yakınları, kurbanlarının bir tırnağını dahi bulamadı.

Bazı kadınların pencerelerinden düşen güneşin hüzmeleriyle aydınlanan fabrikanın geniş alanında yakınının cenazesini bulmak için tabutların üzerindeki küçük harflerle yazılmış isimleri tek tek kontrol etmesi ise yürek burkan bir başka manzara oldu. Tabutlar başında ağlayan kadınlar, bir taraftan kaybettikleri için gözyaşı dökerken, diğer taraftan yakınlarını 15 yıl sonra olsa bile inançları doğrultusunda toprağa verecek olmanın buruk sevincini yaşadı. Cenazelerin fabrikadan törenin yapılacağı alana taşınma süreci ise saatler sürdü. Yaklaşık 300 metre ötedeki mesafeye elden ele uzatılarak taşınan yeşil örtülere sarılmış tabutlar numaralarına göre bulunduğu yerden alındı. Tabutlar, elden ele uzatılarak Potoçari Mezarlığı’nda cenaze namazlarının kılınacağı alana tek tek dizildi. Yine burada da her tabutun başında aileleri ve yakınları gözyaşı dökerek dayanılması zor bir tablo oluşturdu. Burada tabutlar başına toplanan kadınların kimi ağabeyisi, kimi kardeşi, kimi eşi, kimisi ise babası için gözyaşı döktü. Srebrenitsalı 775 kurbanın yakınının 15 yıllık hasreti dün sona erdi.

12.07.2010


 

Katile ödül

Lahey’deki özel mahkemede yargılanmakta olan Bosnalı Sırpların siyasî lideri Radovan Karaciç’e partisi tarafından Srebrenitsa katliamının 15. yıldönümünde nişan verildi.

Partisinden katile nişan verildi

LAHEY'DEKİ özel mahkemede yargılanmakta olan Bosnalı Sırpların siyasî lideri Radovan Karaciç’e partisi tarafından Srebrenitsa katliâmının 15. yıldönümünde nişan verildi. Bosna-Hersek resmî haber ajansı FENA’nın bildirdiğine göre, kuruluşunun 20. yıldönümü dolayısıyla dün akşam bir tören düzenleyen muhalefetteki Sırp Demokratik Partisi (SDS), savaş suçu işlemekten 20 yıl hapis cezasına çarptırılan ve savaş sırasında Bosnalı Sırpların parlamentosunun başkanlığını yapan Momcilo Krayisnik’i de nişanla ödüllendirdi. Karaciç ve Krayisnik, 1990’lı yılların başında eski Yugoslavya’nın parçalanması sırasında SDS’yi kurmuşlardı. Nişanların Karaciç’in eşi Lyilyana Zelen-Karaciç ve Krayisnik’in kardeşi Mirko Krayisnik’e takdim edildiği belirtildi. SDS’nin Karaciç ve Krayisnik’e nişan vermesi, Radovan Karaciç’in askeri güçleri tarafından 8 bin Boşnak erkek ve gencin katledildiği Srebrenitsa katliamının 15. yıldönümüne denk düştü. Radovan Karaciç, Lahey’deki eski Yugoslavya için Uluslararası Ceza Mahkemesinde 1992-1995’deki Bosna savaşındaki ve özellikle Temmuz 1995’deki Srebrenitsa katliâmındaki rolü dolayısıyla yargılanıyor.

12.07.2010


 

2 bin ceset hâlâ kayıp

Srebrenitsa’da katledilen 8 bin 372 Boşnak’tan 2 bininin cesedi hâlâ bulunamadı.

2 bin cesed hâlâ bulunamadı

BOSNA'DA savaşın başlamasından (1992) üç yıl sonra, ‘’savaş bitti’’ denilen bir dönemde, bölgede Hollandalı BM Barış Gücü askerlerinin de bulunmasına rağmen, 1995 yılı Temmuz ayında Srebrenica’da büyük facia yaşandı. Bosna-Hersek’in doğusunda bulunan Srebrenica, BM’nin ‘’güvenli bölge’’ ilan ettiği Saraybosna, Bihaç, Gorajde, Zepa, Tuzla gibi yerlerden biriydi. Srebrenica’nın bu özelliğinden dolayı komşu bölgelerden de mülteci akını olmuş ve katliâm öncesinde 45 bine yakın bir nüfus Srebrenica’da toplanmıştı. Srebrenica’daki Boşnak erkek ve 14 yaş üstü çocuklar, Bosnalı Sırp birliklerinin komutanı Ratko Mladiç’e bağlı birliklerce sığındıkları Hollandalı birliklerin elinden alınarak otobüslere ve kamyonlara doldurulup götürüldükleri ormanlık alanlarda, kapatıldıkları fabrikalarda katledildi, cenazeleri ise toplu mezarlara gömüldü. Srebrenica yakınlarında bulunan 13 ayrı toplu mezarda binlerce Boşnak erkeğe ait ceset bulundu. Srebrenica’da katledilen 8 bin 372 Boşnak’tan 2 bininin cesedi ise hâlâ bulunamadı. Srebrenica katliâmı, BM ve Lahey Adalet Divanı tarafından ‘’soykırım’’ olarak kabul edildi. Ancak Boşnaklar, ‘’soykırım’’ın sadece Srebrenica’da değil, tüm Bosna’da yapıldığının kabul edilmesini istiyor.

12.07.2010


 

Müslüman ve Katolik din adamları dua etti

POTOCARİ Mezarlığı’nda dünkü anma törenlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer ile Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Haris Sladziç, Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç, Hırvatistan Devlet Başkanı İvo Yosipoviç ve Karadağ Devlet Başkanı Filip Vuyanoviç de katıldı.

Anma törenleri kapsamında 3 yıldır, giydikleri beyaz kefenlerle Boşnak, Sırp ve Hırvatlardan oluşan gençler ‘’Srebreniçki Inferno’’ (Srebrenitsa Cehennemi) adlı oratoryoyu seslendirecek. Daha sonra cenazeler, öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verildi. Cenazeler arasında Çetnikler tarafından katledilen bir Hırvat’a ait cenaze de bulunuyor. Bu kurban için Katolik bir din adamı tarafından dini merasim düzenlenedi. Anma törenleri Müslüman ve Katolik din adamlarının yapatığı duayla sona eredi.

12.07.2010


 

“Barış Yürüyüşü” Potoçari’de sona erdi

BOSNA-HERSEK’TEKİ savaşta trajedinin yaşandığı Srebrenica’dan kaçanların kullandığı ve ‘’ölüm yolu’’ olarak bilinen güzergahta 5 bin kişinin katılımıyla üç gün önce başlayan ‘’Barış Yürüyüşü’’ tamamlandı.

Bosna’daki savaş sırasında Birleşmiş Milletler tarafından ‘’güvenli bölge’’ ilân edilen Srebrenica’nın, Ratko Mladiç’e bağlı birliklerce 11 Temmuz 1995’te işgal edilip katliamların başlaması üzerine sivil halk, yaklaşık 110 kilometre uzaklıktaki Tuzla şehrine varmak için orman yolunu kullanarak kentten kaçmaya çalıştı. Ormandan kaçan sivillerin birçoğu bu yolda Çetniklerce yakalanarak katledildi. Srebrenica’dan kaçan çok az kişi ise bu güzergahtan Tuzla’ya sağ salim varabildi. O dönem yaşanılan sıkıntıları hatırlamak amacıyla üç gün önce Tuzla kantonuna bağlı Nezuk köyünde başlatılan yürüyüşe katılan en küçüğü 4 yaşında, yerli ve yabancılardan oluşan 5 bini aşkın kişi, Srebrenica’ya varmak için orman yolunu kullandı. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu, aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu binlerce kişi, günde yaklaşık 35 kilometre yol katederek zorlu yürüyüşü, Srebrenica soykırımını anma etkinliklerinin yapılacağı Potoçari Mezarlığı’nda tamamladı. Potoçari Mezarlığı’nda soykırım kurbanları için dua eden yürüyüşçüler, daha sonra bu bölgede kurdukları çadırlarda bir süre dinlendi.

12.07.2010


 

Haaretz: Batı Şeria’da operasyonlar duracak

İSRAİL Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Batı Şeria’daki Filistin kentlerinin birçoğunda askeri operasyonlara son vermeyi düşündüğü iddia edildi.

İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi, Netanyahu’nun Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı doğrudan görüşmelere ikna etmek amacıyla bazı güven artırıcı önlemler üzerinde durduğunu, bu konuyla ilgili olarak bakanlarıyla toplantılar yapmayı planladığını yazdı. Gazeteye göre, söz konusu tedbirler arasında, Filistin Yönetimi ile ABD’nin de üzerinde durduğu, Batı Şeria’daki Filistin şehirlerinden bazılarında ordunun operasyonlarına son verilmesi de yer alıyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın Filistinlilerle doğrudan görüşmeler için herhangi bir iyi niyet jestinde bulunulmasına karşı olmasına rağmen, güven artırıcı önlemlerin Savunma Bakanı Ehud Barak ile İstihbarattan Sorumlu Devlet Bakanı Dan Meridor’dan tam destek aldığı belirtildi. Netanyahu’nun 6 Haziran’da Washington’da görüştüğü ABD Başkanı Barack Obama, İsrail’in Batı Şeria’da Filistin kurumlarının varlığının genişletilmesine yönelik bir tedbirler paketi hazırlaması gereğini dile getirmişti. Bu görüşmeden sonra, İsrailli ile Amerikalı yetkililer arasında bir tedbir paketi üzerindeki görüşmelere hemen başlandığı ifade ediliyor. Netanyahu, Obama ile görüşmesinin ardından ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Orta Doğu Özel temsilcisi George Mitchell ile de bir araya gelmiş ve bu görüşmelerde Filistin tarafına yönelik tedbirlerle ilgili paket de ele alınmıştı.

12.07.2010


 

Clinton’a arabuluculuk teklifi

İSRAİL, Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun, 4 yıl önce Gazze Şeridi’ne kaçırılan Gilad Şalit adlı askerlerinin serbest bırakılması için eski ABD Başkanı Bill Clinton’dan arabulucu olmasını istediği öne sürüldü.

Filistin yerel haber ajanslarından Maan’a göre Netanyahu, Washington’a son ziyaretinde eski ABD Başkanı ile görüşmesi sırasında, Şalit’in serbest bırakılması için Hamas ile yapılacak görüşmelerde arabuluculuk rolünü üstlenmesi önerisinde bulundu. Adı belirtilmeyen kaynaklara dayandırılan habere göre, Netanyahu Bill Clinton’dan Gazze’ye giderek Hamas yetklileriyle görüşmesini, iki taraf arasındaki tutuklu takasını öngören anlaşmayı neticelendirmesini talep etti. İsrail ile Hamas arasında Mısırlılar ve Almanların arabuluculuğuyla yapılan dolaylı görüşmelerde Hamas, Şalit karşılığında 1400 dolayında Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını istemiş, ancak listedeki bazı isimlere Netanyahu hükümeti karşı çıkmıştı. Şalit’in ailesi, yakınları ve binlerce İsrailli, hükümeti bir tutuklu takası anlaşmasına zorlamak için 12 günlük bir protesto yürüyüşü başlatmış, ailenin Yukarı Celile’deki Mitzpe Hile’de bulunan evlerinden Kudüs’e uzanan 220 kilometrelik yürüyüş geçen Perşembe günü tamamlanmıştı. Aile üyeleri ve onlarca destekçisi, halen Netanyahu’nun evinin yakınında kurulan protesto çadırında kalıyor.

12.07.2010


 

Yardım gemisi Gazze’ye doğru Atina’dan yola çıktı

Gazze’ye insanî yardım taşıyan bir teknenin Yunanistan’ın başşehri Atina yakınlarındaki Lavrion Limanı’ndan Mısır’ın El Ariş Limanı’na doğru yola çıktığı bildirildi.

Yunanistan Ege ve Deniz Ticaret Bakanlığı yetkilileri, yaptıkları açıklamada, 2 bin ton ağırlığında gıda ve ilaç yardımı taşıyan, Moldova bandıralı ‘’Amalthea’’ adlı teknenin bu akşam saatlerinde denize açıldığını kaydetti. Geminin kalkışını üstlenen OMS Maritime SA adlı şirketin yetkililerince yapılan açıklamada, geminin yük organizasyonunun Dr. Halid Çavda tarafından yapıldığı ve Libya lideri Muammer Kaddafi’nin oğlu Seyf el İslam’ın da yolcular arasında bulunduğu belirtilmişti. Gemide 12 kişilik mürettebatın yanısıra 15 gönüllüden oluşan bir grubun da bulunduğu öğrenildi.

12.07.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.