17 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Dizi Yazı

Heryerekon mu, sessiz devrim mi?

ALTINCI VE YEDİNCİ DALGALAR

Soruşturmaların daha sonuna gelinmediği

1 Temmuz 2008’deki Altıncı Dalga ile anlaşıldı. Sinan Aygün, emekli Orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay gözaltına alındı. Askerî lojmanlarda gözaltına alınan emekli paşalar için Genelkurmay Başkanlığı’nın önceden bilgilendirildiği açıklandı. Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ise aranmaktaydı.

Heryerekon mu? Sessiz Devrim mi?

Medyada Ergenekon eksenindeki saflaşmalar daha da belirginleşmeye ve tartışmalar da iyice artmaya başlamıştı. Ergenekon adlı bir kitaba imza attığını ve son on senesini bu konularda çalışmalarla geçirdiğini belirten Can Dündar, Mustafa Balbay gibi düşünüyordu. Ona göre de bu bir “Heryerekon Soruşturması”ydı. (Milliyet-02.07.2008)

İsmet Berkan’ın düşünceleri ise çok farklıydı. Can Dündar’dan bir gün sonra görüşlerini şöyle açıkladı: “Ergenekon dâvâsının sonucu ne olursa olsun, soruşturmanın kendisi bile Türkiye’nin demokratik standartlarını şimdiden yükseltti, bir sessiz devrim daha yaşadık. ”

Beşinci dalgada bu işin sonuna gelindiği şeklinde fikir beyan eden Şamil Tayyar da artık, gelişmelerin “Devlet Mutabakatı”nı gösterdiğini düşünüyordu.

Bu arada, iktidarı güçlü bir şekilde destekleyen ve ‘Alternatif Medya’ olarak da isimlendirilen gazetelerde, hazırlık safhasında olmasına rağmen soruşturmayla ilgili gizli bilgiler neşrediliyordu. Diğer taraftan, Amiral Gemisi Hürriyet Gazetesi olan ‘Merkez Medya’da ise, soruşturmada yaşanan usul hataları ve kimi dikkatsizlikler ön plana çıkartılarak soruşturmanın esası adeta görmezden geliniyordu.

Temmuz’un son haftasındaki 7. Dalga bütün Türkiye'ye yayıldı. Adana, Konya, İstanbul, Kocaeli, Elazığ ve Mersin'de operasyonlar yapıldı.

BİRİNCİ İDDİANAME

Soruşturmalar ve tartışmalar devam ederken 25 Temmuz 2008 Tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hazırlanmış olan iddianameyi kabul etmesiyle ilk Ergenekon Dâvâsı açılmış oldu. Medyada yapılan tartışmalar artık müşahhas iddialar üzerinden yapılacaktı.

Radikal’den Murat yetkin iddianameden tam tatmin olmamıştı. “Fare değilse bile, dağın ancak Köstebek doğurduğu” kanaatindeydi. Hürriyet Gazetesi de iddianameyi “Ergenekon 600 yıllık Çıktı” başlığıyla müstehzi ve küçümser bir ifadeyle duyurmuştu.

M. Ali Birand ise köşesinde; daha önce soruşturmaya şüpheyle yaklaştığını, ancak giderek askerî darbe teşebbüsünün yargılanması sürecine giren dâvâyla ilgili kanaatlerinin artık değiştiğini yazıyordu. Derya Sazak da, bu dâvâyla, “Danıştay saldırısı başta olmak üzere karanlık bir dizi suikastı aydınlatma ve sorumlulardan hesap sorma fırsatı doğuyor” düşüncesini taşıyordu.

SEKİZİNCİ VE

DOKUZUNCU DALGA

18.09.2008 tarihindeki Sekizinci Dalga muvazzaf subayların gözaltına alınmasıyla dikkatleri çekti. Bunlardan dört teğmen ve bir askerî öğrenci tutuklandı. Birkaç gün sonraki Dokuzuncu Dalgada ise gazeteci Tuncay Özkan, Esenyurt eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan ve eski Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan tutuklandı.

Yaşanan gelişmelerden sonra M. Ali Birand biraz daha ümitlenmişti, köşesinde; “Ergenekon Dâvâsı bir sembol olarak çok önemli. Türk yakın tarihinin kirli çamaşırları ilk defa bu dâvâda ortaya çıkacak” diyordu.

ONUNCU DALGA

Millî Güvenlik Kurulu eski Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, eski Özel Harekât Daire Başkanvekili İbrahim Şahin, emekli Tümgeneral Erdal Şenel, gazeteci-yazar Yalçın Küçük, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Emekli Orgeneral Kemal Yavuz’la birlikte aralarında dokuz muvazzaf subayın da yer aldığı otuz yedi kişinin göz altına alındığı Onuncu Dalga büyük ses getirdi. Gözaltına alınan isimler arasında bulunan Bedrettin Dalan’ın oğlu Barış Dalan dikkat çeken isimler arasındaydı.

Soruşturmada gözaltına alınacak ve evlerinde arama yapılacak olan muvazzaf subaylar ile askerî lojmanlarda oturan emekli paşalar için Genelkurmay Başkanlığı’ndan izin talebinde bulunulduğu ve Genelkurmay Başkanlığı’nın da bir saat içinde gerekli izni verdiği bildirildi.

Gözaltına alınanlar arasında olan emekli tümgeneral Erdal Şenel, 28 Şubat Dönemi’nde Genel Kurmay Hukuk Müşavirliği görevini yürütmüştü. Daha sonra açıklanacak olan Mustafa Balbay’a ait günlüklerde Şenel’in; “Biz bu işi, (Ben, Fevzi ve Bir) 28 Şubat’ta bitirecektik; her şeyi hazırladık, Bakanlar Kurulu’nu dahi. Müsteşarları bile bulduk. Ama İsmail Hakkı Karadayı bizi uyuttu; ‘Hükûmet devrilsin ondan sonra’ dedi. Artık gelip, 10-15 yıl gitmeden işleri halletmek gerekiyor ” dediği not edilmişti.

Kazılardan çıkan silâhlar

İki gün sonra ilginç bir gelişme yaşandı. İbrahim Şahin’in evinde ele geçirildiği söylenen krokiler üzerine Ankara-Gölbaşı’nda iş makineleriyle kazı yapılmaya başlandı ve ilk bilgilere göre çok sayıda mühimmat ile el bombaları ve plâstik patlayıcılar ortaya çıkarılmıştı. Kazı çalışmalarına Ankara Zir Vadisin’de de devam ediliyordu. Televizyon ekranlarında kazı çalışmaları ve ele geçen silâhlar naklen yayınlanırken Ertuğrul Özkök ise köşesinde; YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün eşinin iç çamaşırlarının bile arandığını, arayan polislerin bağlı olduğu İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın da, Kemal Gürüz’ün başında bulunduğu YÖK’ün gadrine uğrayıp uzaklaştırılan eski bir öğretim üyesi olduğunu anlatıyordu. (Hürriyet-09.01.2009)

Karargâh

Evleri

2009 yılının ilk haftasında gerçekleştirilen Onuncu Dalgada tutuklananlardan albay Cengiz Köylü dikkat çekici isimlerden biriydi. İsmi, ‘Karargâh Evleri’ adı verilen gizli bir yapılanmanın askerî kanat sorumlusu olarak daha önce basında yer almıştı.(Akşam-18.07.2008) İddialara göre Karargâh Evleri’nde, Harp Akademileri ve Hava Harp Okulu öğrencileri ile bazı Alevî kesim mensupları biraraya geliyordu ve irtibat İşçi Partisi mensupları tarafından sağlanıyordu. Bu defaki Onuncu Dalgada tutuklanan muvazzaf subaylardan bazıları Karargâh Evleri listesinde yer alan askerlerdi.

Onuncu Dalgayla birlikte, operasyonların ‘Devlet İradesi’yle yapıldığı şeklindeki yorumlar tekrarlanmaya başladı. Avni Özgürel bu konudaki görüşlerini Yeni Şafak’tan Mehmet Gündem’e şu şekilde açıkladı: “Ergenekon temizliği devlet kararıdır... Başbuğ askere hâkim, ordunun tarihi değişimini iyi yönetiyor. Canı yansa da Ergenekon soruşturmasına destek veriyor, anti demokratik unsurların ayrışmasını istiyor.”

ON BİRİNCİ DALGA

Onuncu Dalganın sebep olduğu tartışmalar henüz devam ederken 22.01.2009 tarihinde On Birinci Dalga da başlamıştı. Bu seferki operasyonda gözaltına alınanlar arasında Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ile bazı muvazzaf subaylar ve emniyet mensupları vardı. Operasyon on altı ilde birden yapılmıştı. Mustafa Özbek’le birlikte yedisi askerî personel ve onu polis olmak üzere on sekiz kişi tutuklandı.

Mart’ın ilk haftasında On Birinci dalga sonrası ikinci iddianame beklenirken Mustafa Balbay’ın tekrar gözaltına alındığı haberi geldi. Balbay daha önce gözaltına alınmış, bilgisayarına el konularak kendisi serbest bırakılmıştı. O tarihte henüz günlüklerine ulaşılmamıştı, ancak bu sefer “Balbay’ın Günlükleri” de ortaya çıkarılmış ve Balbay tutuklanmıştı.

İKİNCİ İDDİANAME

Mart ayında hazırlanan ikinci iddianamenin de kabul edilerek açıklanmasından sonra, Özden Örnek’e ait olan “Darbe Günlükleri” ile Mustafa Balbay’ın tutuklanmasına sebep olan günlüklerin de iddianamede yer aldığı görüldü. Bu arada diğer önemli bir gelişme de, Danıştay cinayeti ve Cumhuriyet’in bombalanması dâvâlarının Ergenekon dâvâsıyla birleştirilmesine karar verilmesiydi. İkinci “Ergenekon Dâvâsı”nın ilerleyen safhalarında ise, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in Başkent Üniversitesindeki tedavisiyle ilgili bütün evraklar da mahkeme tarafından istenilecek ve bu belgeler ilgili mahkemeye resmî olarak teslim edilecektir.

ON İKİNCİ DALGA

İkinci Ergenekon Dâvâsı henüz açılmışken, 13 Nisan günü Türkiye tekrar bir büyük Dalga haberleriyle güne başladı. Mehmet Haberal gözaltına alınırken, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Türkan Saylan ile diğer bazı rektörlerin evlerinde aramalar yapılıyordu. Bu arada Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Erol Manisalı da gözaltına alınmıştı.

Ağır bir kanser tedavisi görmekte olan ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan’ın evinin aranması haftalarca sürecek tartışmaları başlattı. Ertuğrul Özkök, Türkan Saylan’ı “Tiananmen Meydanı’nda tankın önünde duran” gence benzetiyor ve olan bitenleri “Ergenekon Rejimi” olarak tarif ediyordu. Soruşturmaların ileriki safhalarında savcılar tarafından ulaşılan bilgiler kamuoyuna açıklandıkça, ÇYDD şubelerinde yapılan aramaların sebepsiz ve rastgele olmadığı anlaşılacaktı.

ÜÇÜNCÜ İDDİANAME

2009 yılının Ağustos ayının ilk haftasında hazırlanan yeni iddianamenin kabul edilmesiyle 3. dâvâ da açılmış oldu. Bu arada eski Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün ifadelerinin de iddianame ekinde yer alması ayrı bir ehemmiyete haizdi.

3. iddianamenin ek klasörlerinde, Alevî Bektaşî Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Balkız’a yönelik suikast plânı hakkında da bilgiler vardı. ‘Karargâh Evleri’yle ilgili belgelere göre bazı Alevî kesimleriyle darbe hazırlığı için işbirliğine gidilirken, bu iddianamede yer alan plânlara göre de, aynı kesimin liderlerinin kurban olarak seçilmiş olması dikkat çekiciydi.

İddianamede ayrıca, aralarında Bedreddin Dalan ve emekli Orgeneral Çevik Bir’in de yer aldığı Kırk Üç zanlı ile ilgili olarak ayrı bir soruşturmanın yürütüldüğü ifade ediliyordu. Bu soruşturmada ismi geçen şüphelilerden Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek ise henüz kamuoyu tarafından tanınmıyordu.

1454 sayfalık iddianame ve ekindeki 181 klasör bilgi ve belge içinden Ertuğrul Özkök’ün dikkatini çeken ise sadece bir tek cümle olmuştu. Özkök; “Ergenekon Üçüncü İddianamesi’nde beni en çok şaşırtan ifade, Cumhuriyet mitinglerinden ‘Sözde toplumsal refleks’ olarak söz edilmesi oldu” diyordu ve ekliyordu, “İddianame ciddiye alınamaz.”

Dâvâ ve AB

Ama AB dâvâyı ciddiye alıyordu. Ergenekon Dâvâsı Avrupa Birliği Komisyonu’nun Ekim ayında açıklanan 2009 yılı ilerleme raporuna da girmişti. Başından itibaren dâvâya oldukça temkinli yaklaşan AB bu defa tavrını değiştirmişti. AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Brüksel’de; “Ergenekon Dâvâsı Türkiye’ye geçmişiyle hesaplaşması için bir fırsat veriyor” açıklamasını yaptı. Komisyon ilerleme raporunda, Türkiye’nin Ergenekon Dâvâsıyla tarihinde ilk kez bir darbe girişimini soruşturduğu belirtiliyordu.

Emekli Kuvvet Komutanları Adliyede

Darbe plânlarının hazırlandığı dönemin kuvvet komutanlarına neden bir şey yapılamadığı çokça tartışılan bir konuydu. 2009 Kasım ayında Aytaç Yalman, Özden Örnek ve İbrahim Fırtına’nın adliyeye dâvet edildikleri haberleri basına yansıdı. Nihayet Beş Aralık günü emekli kuvvet komutanları şüpheli sıfatıyla ifade vermek üzere adliyeye geldiler. Bu gelişmeler üzerine, birinci iddianame açıklandığında, “Dağ Köstebek Doğurdu” diyen Murat Yetkin bu defa şunları yazacaktı: “Bu, Türkiye’de ilk defa tanık olunan bir gelişme… Artık Türkiye en kudretli generallerin, en ciddî suçlamalarla, sivil mahkemelerde sorgulandığı, bu demokratik olgunluğa erişmiş bir ülke.” (06.12.2009)

On İkinci Dalga’dan ve emekli Kuvvet Komutanlarının sorgulanmasından sonra bugüne kadar -eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın gözaltına alınması hariç- kayda değer yeni bir soruşturma dalgası gelmedi. Ancak, en az daha önceki dalgalar kadar, belki de daha fazla ses getiren darbe plânları ve belgeler ortaya çıkmaya başladı. Bu belge ve plânların hepsi de Taraf Gazetesi’nce neşredilecekti. ORHAN DİNDAR

17.07.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Dizi Yazı

  (16.07.2010) - 3 yılda 8 İddİaname

  (05.07.2010) - ‘Milliyetimiz bir vücuttur; ruhu İslâmiyet, aklı Kur’ân ve imandır’

  (04.07.2010) - “Şark, darülfünuna muhtaç”

  (03.07.2010) - ‘Şarkı ayağa kaldıracak din ve kalbdir’

  (26.06.2010) - Dünyamız büyük ve mükemmel bir gemi

  (25.06.2010) - Denizciler işine ‘besmele’ ile başlıyor

  (24.06.2010) - Seyahat boyunca hep kitap okuduk

  (28.05.2010) - Fatİh’in Kanunnamesi bize yol gösteriyor

  (27.05.2010) - Fen ilimleri ile din ilimleri birlikte okutuluyor

  (26.05.2010) - Ecdat her yere mührünü vurmuş


Son Dakika Haberleri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.