MİDEMİZ

Açlık hissini bize veren yaratıcı kudret olan Rabbimiz, yeryüzünü bizim için bir sofra şeklinde yaratmıştır. Bu sofrada insanın hoşuna gidecek binlerce yiyeceği görmek mümkündür. Bu kadar yiyecekle beraber midemiz yaratılmasaydı hiçbir anlamı olmazdı. Mide olsaydı da yiyecekler olmasaydı yine bir anlamı olmazdı.

İşte, insanın midesini yaratan Allah onun ihtiyacını biliyor ki; insana bu kadar yiyecekleri ikram ediyor ve böylece hem kendini tanıttırıyor hem de insanı şükretmeye dâvet ediyor.

Evet, her mevsim bir vagon gibi nimetler insanın önüne seriliyor. Hangi mevsimde insanın ihtiyacı varsa Rabbimiz sonsuz rahmetinden bizlere ihsan edip gönderiyor.

Dikkat edersek her bir meyvenin, sebzenin insanların ihtiyacı olduğu vakitlerde sofrasına gönderilmektedir.

Kış yiyecekleri kış mevsiminde, yaz yiyecekleri yaz mevsiminde hiç ihmal edilmeden milyonlarca senedir canlıların önlerine serilmektedir. Üstelik her canlının beslenme şekli ve zamanı ayrı ayrı olduğu halde karışmadan karıştırılmadan mükemmel rızıklarının gönderilmesi sonsuz bir kerem sahibinin varlığını bizlere göstermektedir.

Hiç düşündük mü? En küçük bir böceğin de midesi var. Hem karada hem denizde yaşayan milyonlarca canlıların midelerine rızkının gönderilmesi mükemmel bir Rezzak sahibinin varlığını apaçık bir şekilde ispat etmektedir.

Evet; insan midesi bütün yiyecekleri hazmedebilecek bir yapıda yaratılmıştır. Yemek yendikten sonra mide, yiyeceklerin hazmedilmesi için mide özsuyu salgılamaktadır. Böylece besinler midede hazmedilerek vücuda yarayışlı hâle çevrilmektedir. Daha sonra bu gıdalar insanın kanına karışmaktadır.

İnsan midesini üçe ayırmalıdır. Üçte birini yemek, üçte birini su, üçte birini de hava ile doldurmalıdır. Çok yemek ve abur cubur her şeyi mideye doldurmak mideye eziyet etmektir. Midenin rahatlığı az yemekle olur. Yemekten sonra dört-beş saat yemek yememek hazım için daha uygundur. Acıkmadan da yememeliyiz.

Midemizin rahatını istiyorsak ona zarar veren kötü alışkanlıkları da bırakmamız gerekir.

MEHMET ERBAŞ

13.08.2010