16 Ağustos 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Yurt Haber

 

Aşırı sıcaklar şehirleri boşalttı

TÜRKİYE'nİn en sıcak yörelerinden Adana ve Mersin’de, şehir merkezleri hayalet şehre dönüşürken, sahiller ve yaylalarda nüfus patlamasının yaşandığı bildirildi.

Adana Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, şehre sıcaklık sabah saatlerinde 33 derece olarak ölçülürken, nemin yüzde 55 olması sıcaklığın 43 derecelerde hissedilmesine sebep oldu.

Sıcaklığın günün ilerleyen saatlerinde 36 dereceye, nemin ise yüzde 96’lara çıkmasının beklendiği Adana’da, Ramazanın da sıcak günlere denk gelmesi şehrin boşalmasına sebep oldu. Serin yerlerde oruç tutmak isteyenlerin yaylalara gitmesi, kalanların da sıcak dolayısıyla sokağa çıkmamayı tercih etmesi adeta Adana’yı ‘’hayalet şehir’’ görünümüne büründürdü.

Şehrin en işlek caddelerinden Ziyapaşa, Atatürk ve Gazipaşa caddelerinde, parmakla sayılacak kadar araç trafiği görüldü. Seyhan Nehri’nin yanında bulunan ve kış günlerinde yoğun kalabalığı ile dikkati çeken Merkez Park’ta da sessizlik hakim olurken, bazı çocukların da park ve caddelerdeki süs havuzlarında serinlemeye çalıştıkları gözlendi.

16.08.2010


 

Buzdolabı arızaları arttı

SON yılların en sıcak günlerinin yaşandığı Ağustos ayında buzdolabı arızalarında artış yaşandığı, özellikle hatalı kullanımın elektrik tüketimini yükselttiği bildirildi.

Bursa SoğutucuBobinajElektrikli Ev Aletleri Yapımcı ve Onarımcıları Odası Başkanı Mehmet Topak, aşırı sıcakların klimalar kadar gıdaların korunmasında en kritik görevi üstlenen buzdolaplarını da olumsuz etkilediğini söyledi. Buzdolaplarındaki arızaların genellikle hatalı kullanımdan kaynaklandığını ifade eden Topak, yaşanan sorunlarda yılda bir kez kontrollerinin yapılmamasının etkili olduğunu bildirdi. Topak, aşırı sıcaklar dolayısıyla buzdolaplarında yaşanan arızaların geçen yılların üzerinde olduğunu belirtti.

16.08.2010


 

50 dönüm meşelik alan kül oldu

ANKARA'NIN Şereflikoçhisar ilçesinde çıkan orman yangınında yaklaşık 50 dönüm meşelik alan yandı. Edinilen bilgiye göre, Şeyhli Köyü Tömbek mevkiinde hayvan otlatan Çapan Karataş’ın çay demlemek için yaktığı ateş, çevredeki kuru otların tutuşmasına sebep oldu.

Rüzgârın da etkisiyle kısa sürede yayılan alevler, bölgedeki ormanlık alana sıçradı. Şereflikoçhisar Belediyesine bağlı itfaiye ekipleri ile Orman Bölge Müdürlüğü, Köylere Hizmet Götürme Birliği ve Özel İdare Müdürlüğü ekiplerinin müdahale ettiği yangın, arazinin dağlık olması dolayısıyla büyüdü. Ekiplerin güçlükle kontrol altına alarak söndürdüğü yangında, yaklaşık 50 dönüm meşelik ile 350 dönümlük arazideki ot ve çeşitli ağaçlar kül oldu.

16.08.2010


 

Salkım güvesine organik tedbir

MANİSA'NIN Gölmarmara ilçesinde, Sultaniye üzümlerini tehdit eden salkım güvesinin oluşumunu engellemek amacıyla, bağlara dişi kelebek kokusu yayan teller kuruluyor.

Sultaniye üzüm üretiminin yapıldığı bölgede, bağlara kurulan dişi kelebek kokulu teller sayesinde üzümde zarara sebep olan salkım güvesinin oluşumunu önlenirken, üründe hastalıklara karşı ilâç kullanımını da en aza indiriliyor. Ziraat Mühendisi Cenk Koplay, salkım güvesi ile mücadelenin genelde kimyasallar yardımıyla yapıldığını, bunun da üzümde kalıntı bıraktığını belirtti. Hastalığa karşı dişi kelebek kokulu tel ile mücadelede, yüksek başarı sağlandığını ifade eden Koplay, yoğunlaştırılmış kelebek kokulu teller yardımıyla hastalık mücadelesi yapan çiftçilerin, ürününde zirai ilaç kalıntısı sorunuyla karşılaşmadığını kaydetti.

16.08.2010


 

Sigarayı bırakan personele hediye

KahramanmaraŞ-Adana karayolu üzerinde takım elbise ve gömlek üretimi yapan firmanın sahibi Ali Rıza Kısakürek, 8 yıldan bu yana sigara ile mücadele ediyor. Gençlik yıllarında bir süre sigara içtiğini anlatan Kısakürek, ‘’10 yıla yakın sigara tiryakiliğim oldu. Tabi o zamanlar gençtik ve sigaranın zararları ile ilgili çok bilgi sahibi değildim. Bir gün sigarayı ağızlıkla içmiştim ve sigaranın zehrini orada görünce tuhaf oldum. O anda sigarayı bırakmaya karar verdim’’ dedi.

45 yıllık konfeksiyoncu olduğunu hatırlatan Kısakürek, 8 yıl önce kendi fabrikasında sigara ile mücadeleye başladığını ve geldiği noktada önemli bir başarı elde ettiğini ifade etti. Fabrikada 600 kişinin çalıştığını aktaran Kısakürek, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Fabrikada kesinlikle sigara içilmeyeceğini çalışanlarıma anlattım. Ama bunu yaparken sert biçimde yapmadım. Sigaranın zararlı bir şey olduğunu ve içilmemesi gerektiğine vurgu yaptım. Sonra sigarayı bırakan personelime çeşitli hediyeler vermeye başladım. Örneğin son paketini ve çakmağını getiren personele önce altın sonra takım elbise hediye ettim. Bunda da başarılı olduğuma inanıyorum. Çünkü ilk başta personelimin neredeyse yarısı sigara tiryakisiydi. Ama şimdi bu rakam yüzde 5’lere kadar düştü.’’

FABRİKADA SİGARA KÖŞESİ

Fabrİka içerisinde sigara ile ilgili sembolik bir köşe yaptırdığını dile getiren Kısakürek, son sigarasını getiren personelin çakmak ve sigaralarını da bu köşede sergilediklerini kaydetti. Bu arada iş başvurusunda bulunanlara ‘’sigara içiyor musunuz?’’ şeklinde soru sorduklarını belirten Kısakürek, ‘’Eğer kişi ‘evet’ cevabını veriyorsa ‘sigarayı bırakır mısınız?’ sorusunu soruyoruz. Eğer ‘bırakmam’ diyorsa, kesinlikle işe almıyoruz. Ama sigarayı bırakmayı düşündüğünü söylerse işe alıyoruz’’ şeklinde konuştu.

16.08.2010


 

Halı tarlası!

Antalya’nIn Döşemealtı ilçesinde, pastel ton kazanana dek renklerinin soldurulması için tarlalara serilen binlerce halı ve kilim ilginç görüntüler oluşturuyor.

Antalya’nın halılarıyla ünlü Döşemealtı ilçesinde tarlalarındaki ürünlerini hasat eden köylüler, ikinci bir iş olarak Türkiye’nin dört bir yanından getirilen halı ve kilimleri renklerinin soldurulması için tarlalara seriyor.

Bölgedeki Camili, Ekşili, Ilıca, Killi, Karataş, Ahırtaş, Dereli, Kovanlık, Kevse, Karaveliler, Selimiye köyleri başta olmak üzere bir çok köydeki tarla ve bahçeler, serilen halı ve kilimlerle doluyor. Karataş Köyünde oturan Hüseyin Aydemir, halı ve kilimlerin bakımlarını yaparak renklerinin solması için tarlalara serdiklerini söyledi. Yılın sadece üç aylık döneminde tarlaların halı ve kilimlerle donatıldığını ifade eden Aydemir, ‘’Çünkü sadece bu dönemde havadaki nem oranı düşük oluyor ve asit içeren yağmurlar yağmıyor. Bu özelliği ile dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından gönderilen halı ve kilimler, bölgedeki tarlaları süslüyor’’ diye konuştu.

16.08.2010


 

Teravih kılana dondurma bedava

Kayserİ’nİn Melikgazi ilçesi Haymana Mahallesi’ndeki camide teravih namazı çıkışında cemaate ücretsiz dondurma, su, meyve suyu ve soda ikramı yapılıyor.

Haymana Camii’nde 3 yıldan beri geleneksel olarak sürdürülen uygulama kapsamında, hayırseverler tarafından camiye getirilen soğuk içeceklerin yanında cemaate baklava, lokum ve çikolata gibi tatlılar da ikram ediliyor. Kocasinan Müftüsü Galip Koçer, kendisinin de yaz aylarında oturduğu mahallenin camisinde teravih namazı çıkışı cemaate çeşitli ikramlarda bulunulmasının son derece sevindirici bir uygulama olduğunu söyledi. Koçer, özellikle küçük yaştaki çocukların ilgi gösterdiği uygulamanın diğer camilere de örnek olabileceğini kaydetti.

16.08.2010


 

AdIyla özdeşleşen camİ

Adana’nIn merkez Yüreğir ilçesinde, duvarlarından minaresine kadar her yeri sarmaşıklarla kaplı olan Yeşil Caminin bahçesi cemaatin katkılarıyla zengin süs bitkileriyle donatıldı.

Köprülü Mahallesinde, Seyhan Nehri yakınında 1930 yılında ibadete açılan Yeşil Cami, duvarları, kubbesi ve minaresini saran sarmaşıklarla, avlusu da zengin bitki deseni ve görselliği ile dikkati çekiyor. Seyhan ve Yüreğir ilçelerini birbirine bağlayan köprüden geçerken ve Seyhan Nehri kıyısındaki piknik alanından bakıldığında, yeşile bürünmüş minaresiyle ilgi çeken caminin Ramazanda ziyaretçi ve cemaat sayısı artıyor. Cami imamı Yakup Öveç, zengin bitki örtüsü içinde huzur veren bir mekâna sahip caminin, Türkiye’de başka bir örneğinin olmadığını söyledi.

16.08.2010


 

Güllaç: Ramazanın vazgeçilmez tatlısı

Ramazan ayının vazgeçilmez tatlılarından güllaç, sıcak havaya rağmen sofralardan eksik olmuyor. İlk olarak Bursa Babasultan Köyünde yapılan güllaç, ABD, Almanya, Belçika başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor.

Osmanlı saray mutfağının gözde tatlılarından olan güllaç, hafif olması sebebiyle günümüzde de iftar sofralarının vazgeçilmezleri arasında. 15. yüzyıl ortalarına kadar Osmanlı’da halk, mısır nişastasından yufka açıp stoklardı. Havayla temas halinde olduğu için kuruyan yufkaları süt ve şekerle ıslatıp yerdi. Zamanla içine gülsuyunun da eklenmesiyle ‘güllü aş’ ismini aldı. Tatlının ismi daha sonraları güllaç olarak kullanılmaya başlandı. Güllaçın kökünün Mısır’da yaşayan Osmanlı Türklerine dayandığı rivayet ediliyor. Türkiye’de ise ilk kez Bursa’da Babasultan Köyünde yapılmış. Güllaç üretiminin çok büyük sabır istediğini belirten Gülümoğlu Baklavaları işletme sahibi İsmet Gülümoğlu, bir dönem Osmanlı saray mutfağı tatlısı olarak bilinen güllaçın diğer bütün Osmanlı yemekleri gibi büyük emeklerle yapıldığını söylüyor.

16.08.2010


 

Antalya kavruluyor

Antalya’da hava sıcaklığı 41 derece, nem oranı ise yüzde 70 olarak ölçüldü.

Antalya’da sıcak hava ve yüksek nem oranı vatandaşları bunalttı. Vatandaşlar sahilde serinlemeye çalışırken, denize gidemeyen bazı çocukların ise su kanallarında serinlemeye çalıştığı gözlendi. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Antalya’da dün günün en yüksek sıcaklığı 41 derece olarak ölçüldü. Deniz suyu sıcaklığının 29 derece olduğu Antalya’da nem oranının ise yüzde 70 olduğu bildirildi. Öte yandan geçen hafta sonu yoğunluğun yaşandığı Konyaaltı Sahili’nin, Ramazan ayı sebebiyle daha sakin olduğu görüldü.

16.08.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.