02 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Dünya

 

Atina dört gözle camii bekliyor

Yunanİstan’In en çok satan gazeteleri Ta Nea, To Vima ve Avgi, Atina’ya cami konusunda ileri adımlar atılmamasını eleştiren haberlere geniş yer verdi.

88 yıl sonra Sümela Manastırı’nda ayin yapılmasının önemine dikkat çekilen haberlerde, Atina’ya cami ve mezarlık konusunda herhangi bir ilerleme kaydedilemediğine dikkat çekildi. Bürokratik engellere vurgu yapılan haberlerde, Atina’ya cami yapılmasının şart olduğu bir kez daha dile getirildi. Ramazan ayında Müslümanların daha çok mağdur edildiği belirtildi.

ATİNA: SÖZÜMÜZÜN ARKASINDAYIZ

Sümela Manastırı’nda ayin yapılmasının ardından Atina’ya cami konusuna ilişkin tartışmalar yeniden alevlendi. Dışişleri Bakan Vekili Dimitris Druças, Yunan hükümetinin bu konudaki tutumunu geçen hafta KANAL 1 radyosuna değerlendirdi. Atina’ya cami yapılması için bakanlar kurulunda karar verildiğini söyleyen Druças, ilk kazmanın ne zaman vurulacağına ilişkin net tarih vermekten kaçındı. “Papandreu hükümeti, 4 yılı tamamladığında geride bir cami bırakacak mı?” sorusuna şu cevabı verdi: “Karar alındı. Bu kararı uygulama aşamasındayız. Bunun gerçekleşmesi için zaman gerekiyor.”

Atina’da duâlar cami için

Dünya Müslümanları gibi Yunanistan’ın başşehri Atina’da yaşayan 200 bini aşkın Müslüman, on bir ayın sultanı, rahmet ve bereket mevsimi Ramazan’ı uğurlamaya hazırlanıyor. Ülkede etkili olan ekonomik krizin tetiklediği işsizlik derdi bir yana bu kutlu ayda Müslümanlar, Yunan devletinin bir türlü icraata dökemediği “Atina’ya cami yapılacak” sözünün gerçekleşmesi ile mezarlık yerinin tahsis edilmesi için duâ ediyor. Başta Arap ülkeleri olmak üzere Balkanlar, Afrika ve Ortadoğu coğrafyasından gelerek Atina’da ikamet eden Müslümanlar, Ramazan ayının sonuna yaklaştıkça toplu iftar sofraları ile yardımlaşma ve kardeşlik duygularının daha yoğun yaşandığı faaliyetlere ağırlık vermenin heyecanını yaşıyor.

YERALTI MESCİTLERİ

Ramazan ayının son on gününe girdiğimiz bir dönemde Müslümanlar, Atina semtlerine yayılan 100 civarında mescitte ibadetlerini eda ediyor. Ramazan’ın yaz ayına denk gelmesine rağmen, çoğu penceresiz, havalandırma sistemi ile klima kullanılması mümkün olmayan bodrum katlardaki yeraltı mescitleri dolup taşıyor. Atina’da bu ayın dayanışma, yardımlaşma ve paylaşma ruhunu yansıtan güzel örnekler veriliyor. Oruç ayının başında başlayan toplu iftar sofraları, bugünlerde hemen hemen bütün mescitlerde kuruluyor. Oruçlar hurma ve su ile açılıyor. Daha sonra hep birlikte akşam namazı kılınıyor. Namazın ardından yemekler afiyetle yeniyor. Dinlenme ve sohbet faslından sonra yatsı ve teravih namazı kılınıyor. Teravih namazlarına, çocukların da iştirak etmesi yeraltı mescitlerine ayrı bir güzellik katıyor. Atina’daki Müslümanların Ramazan ayından olabildiğince istifade edebilmesi için Arap ülkelerinden imam ve vaizler bu mescitlerde görev yapıyor.

KALDIRIMDA NAMAZ

Ramazan gecelerinde 37 dereceye varan bunaltıcı sıcaklar, bodrumlarda ibadet yapmak zorunda kalan Müslümanları alternatif çözümler bulmaya itiyor. Atina’nın liman şehri Pire’de bulunan ve 17 yıldır hizmet veren ‘El-Endülüs Mescidi’nde ilginç bir uygulama yapılıyor. Pire Belediyesi’nden alınan izinle cemaat, dükkânların kapalı olduğu Pazar günleri kaldırımda namaz kılıyor. Teravih namazından önce kaldırımı güzelce yıkayan cemaat, mescitte yayılı olan halıları kaldırıma çıkarıyor. Okunan ezan ile birlikte ferah ve havadar bir ortamda ibadet yapılıyor. CAMİ PROJESİ HAYATA GEÇMEDİ Bu kutlu ayda Müslümanların Allah’tan en büyük dilekleri arasında, defalarca söz verildiği halde bir türlü hayata geçirilemeyen cami taleplerinin karşılanması geliyor. Avrupa’da ibadete açık camisi olmayan tek başşehir Atina’ya cami yapılmasına ilişkin tartışmalar çok eski yıllara dayanıyor. Cami tartışmalarının odağını ise siyasî irade eksikliği, yer konusu, kilise ile bazı aşırı çevrelerin tepkileri şeklinde özetlemek mümkün. Atina’ya cami yapılmasına ilişkin ilk yasa tasarısı 1939 yılında hazırlanmıştı. 2000 yılında dönemin PASOK hükümeti, 2004 Olimpiyat Oyunları için uygulanmayan cami kararını ikinci defa meclisten geçirmişti. Temmuz 2006 yılında dönemin Yeni Demokrasi hükümeti, Atina’ya cami yapılmasına ilişkin son kararı kabul etmişti. Kilisenin de onay verdiği bu karara göre, Votanikos semtine yapılması planlanan cami, 2009 yılı sonunda bitirilecekti. Atina merkezine yakın ve ulaşımın kolay olduğu cami arazisi için 2006 yılında 56 dönüm arazi tahsis edilmişti. Daha sonra yapılan ikinci toplantıda 42’ye, üçüncü toplantıda 25’e, son yapılan toplantıda ise 16 dönüme kadar indirilmişti. Deniz Kuvvetleri’nin boşaltması gereken araziye Eğitim, Ömür Boyu Öğrenim ve Dinişleri Bakanlığı, 500 kişilik ve minaresiz bir cami yapmayı düşünüldüğünü duyurmuştu. Daha önce cami ile birlikte gündeme gelen ve Müslümanların ısrarla istedikleri kültür merkezinden ise hiç bahsedilmemesi dikkat çekmişti. Bu projeden pek memnun kalmayan Müslümanlar, ya daha büyük ya da iki katlı, minareli ve bölgenin mimari özelliklerinin de dikkate alındığı bir dosyayı yetkililere ulaştırmıştı. Proje hâlâ beklemede.

02.09.2010


 

Komşuda yasak başladı

Yunanİstan’da bütün kapalı alanlarda sigara içilmesini yasaklayan uygulamanın, dünden itibaren başladığı bildirildi.

Yunan medyası, ülkede sigara kullanımının azaltılmasına yönelik yeni bir çaba teşkil eden uygulama gereğince, taksiler başta olmak üzere tüm toplu taşıma araçları dahil, hiçbir kapalı alanda tütün ürünlerinin kullanılamayacağını duyurdu. Yasağın hayata geçirilmesi yolunda yaptırımların da sert olacağı değerlendirmesinde bulunulan haberlerde, yasağa uymayanların ağır para cezalarına çarptırılacakları kaydedildi. Para cezalarının vatandaşlarlar için 50-100 avro arasında değiştiği, yasağa uymayan işyeri sahipleri, şirket müdürleri ile diğer sorumlular için ise 500 avrodan başlayarak 10 bin avroya kadar çıkabileceğine dikkat çekildi.

02.09.2010


 

İsveç muhalefetinden Müslümanlara iftar

İsveç’İn ana muhalefet partisi Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Mona Sahlin, parti genel merkezinde Müslüman milletvekili adayları ile Müslüman toplum temsilcilerine iftar verdi.

Stockholm’deki parti genel merkezinde verilen iftar yemeğine Sosyal Demokrat Parti’den milletvekili adayı olan Hasan Dölek ile diğer milletvekili adayları, Müslüman toplum temsilcileri, İsveç İslâm Federasyonu’nun Başkanı Tahir Akan katıldı. Mona Sahlin, iftar öncesi konuklarını partinin konferans salonuna alarak burada bir süre görüştü. Konuşmasını ‘’Selamün aleyküm’’ diye bitiren Mona Sahlin, daha sonra toplantıya katılan Müslüman toplumunun temsilcilerinin isteklerini dinledi. Sosyal Demokrat Parti’nin 10. sıradan milletvekili adayı Hasan Dölek ise, kendisinin ve diğer Müslüman milletvekili adaylarının desteği ile Sosyal Demokrat Parti’nin Müslümanlara yönelik ‘’İslâm’’ adında yeni bir dergi çıkarmaya başladığını kaydetti. İlk sayısı yayımlanan dergide, İsveç toplumunda yaşayan Müslümanlar karşılaştıkları zorlukları kendi gözlerinden anlatırken, dünyada Müslüman ülkelerde yaşanan olaylara da yer veriliyor.

02.09.2010


 

Irak’ta büyük bedel ödedik

ABD Başkanı Barack Obama, ulusa sesleniş konuşmasında, ülkesinin Irak’taki savaş görevinin sona erdiğini, ABD’nin ülkelerinin geleceğini Iraklılara vermek amacıyla ağır bir bedel ödediğini belirterek, ‘’Bütçenin en sıkışık olduğu dönemde yurt dışında kaynaklarımızı harcadık’’ vurgusunu yaptı.

Başkan Obama, geçen on yılda kendi ekonomilerini sağlamlaştırmak için gerekenleri yapmadıklarını ve hep dışardan borç alarak Irak için 1 trilyon dolardan fazla harcadıklarını vurgulayarak, bundan böyle ekonominin canlandırılmasının öncelikli hedefleri olacağını kaydetti. GEREKENİ YAPMADIK b>Irak Savaşının bedeli ağır oldu Amerikan kuvvetlerinin muharip görevinin resmen sona erdiği Irak’ta, geçen ay meydana gelen şiddet olaylarında 426 Iraklının öldüğü bildirildi. Sağlık, savunma ve içişleri bakanlıklarının verilerine göre, geçen ay ülke çapında meydana gelen şiddet olaylarında vefat eden Iraklılardan 295’i sivil, 77’si polis ve 54’ü de asker. Irak’ta geçen ay, 508’i sivil, 180’i polis ve 150’si asker olmak üzere toplam 838 kişinin de yaralandığı, ayrıca 98 direnişçinin öldürüldüğü belirtildi. Ülkede aynı dönemde 3 Amerikan askerinin de öldüğü kaydedildi.

ABD Başkanı Barack Obama, Irak’taki Amerikan kuvvetlerinin muharip görevinin resmen sona erdiğini bildirdi. Beyaz Saray’daki Oval Ofis’ten dağıtılan ve Başkan Obama’nın TSİ 03.00’te yapacağı ulusa sesleniş konuşmasının metnine göre, ülkesinin Irak’taki savaş görevinin sona erdiğini açıklayan Obama, ABD’nin Irak savaşında büyük bedel ödediğini belirtti. Obama, ‘’Bugün Irak’ta muharip görevin sona erdiğini ilân ediyorum. Irak’a özgürlük operasyonu bitti, bundan böyle ülkelerinin güvenliğinden Iraklılar sorumlu. Bu göreve adayken Amerikalılara verdiğim sözü yerine getiriyorum’’ ifadelerini kullandı. ABD ve Irak tarihi için bu çok önemli bölümde sorumluluklarını bildiklerini belirten Başkan Obama, ‘’şimdi yeni bir sayfa açma zamanın olduğuna’’ dikkati çekti.

Başkan Obama, savaşın başladığı 2003’ten bu yana ABD’nin ülkelerinin geleceğini Iraklılara vermek amacıyla ağır bir bedel ödediğini belirterek, ‘’Irak’ta büyük bir özveride bulunmaları için genç erkek ve kadınlarımızı gönderdik ve bütçenin en sıkışık olduğu dönemde yurt dışında kaynaklarımızı harcadık’’ vurgusunu yaptı. Şimdi en acil görevlerinin ekonomiyi düzeltmek ve kriz dolayısıyla işlerini kaybeden milyonlarca Amerikalıyı istihdam etmek olduğunu anlatan Başkan Barack Obama, ekonomiyi düzeltmenin zor olduğunu, ancak gelecek günlerde başkan olarak sorumluluğunun merkezini bunun oluşturacağını kaydetti. Obama’nın açıklayacağı takvime göre, Irak’ta şu anda bulunan 50 binden daha az Amerikan askeri 31 Aralık 2011’e kadar ülkeyi terk edecek.

GATES

IRAK’TA

ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Irak’taki Amerikan güçlerinin muharip görevinin resmen sona ermesinden bir gün sonra Irak’a geldi. Robert Gates’i getiren uçak, ABD Başkanı Barack Obama’nın Amerikan halkına Irak’taki ABD askerlerinin muharip görevinin sona erdiğini ilan etmesinden sadece birkaç saat sonra, Irak’ın başşehri Bağdat’ın 160 kilometre batısındaki El Esad hava üssüne indi. Gates, Irak’a gelmesinin hemen ardından, ABD ordusunun Irak’ta danışma görevi yapacak yeni askerî birliklerinin bulunduğu, Anbar vilayetinin Ramadi şehrindeki Camp Ramadi Amerikan askerî üssünü ziyaret etti. Amerikan askerleriyle biraraya gelerek bir konuşma yapan Gates, Sünnî direnişçilerin en yoğun bulunduğu Anbar vilayetinin ABD ordusu için ‘’özel ve akıldan çıkmayan bir öneminin’’ bulunduğunu belirtti. Kamptaki askerlerin sorularını da cevaplayan Gates, Amerikan askerlerinin, Irak’taki Amerikan askeri mevcudiyetinin sona ereceği tarih olarak ilân edilen 2012’den sonra da Irak’ta kalmaya devam edip etmeyeceği sorusunu, ‘’Bunun teklif edilmesi yeni Irak hükümetinin inisiyatifindedir. Biz tabiî buna bakmayı arzu ediyoruz’’ diye cevapladı. Robert Gates, ABD’nin, bu konunun herhangi bir şekilde açılabilmesi için bile yeni Irak hükümetinin kurulmasını beklediğini vurguladı.

02.09.2010


 

Barak: Kudüs’ün bazı bölümlerini Filistinlilere bırakmaya hazırız

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, bugün yapılacak doğrudan barış görüşmelerinin öncesinde İsrail ve Filistin liderleriyle bir araya geldi.

Barış görüşmeleri başlıyor Clinton, önce Filistin lideri Mahmud Abbas, ardından da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile baş başa görüştü. Bakan Clinton Netanyanu’yla görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamada, “Terörist ve yıkıcı güçlerin böyle devam etmesine izin verilemez. Başbakanın bugün burada olmasının sebeplerinden biri de bu. Şiddet yerine barışı tercih eden Filistinlilerle doğrudan görüşmelere başlamak” dedi.

Netanyahu da Abbas’la baş başa görüşmesinde, yapılacak bir nihai barış anlaşmasındaki güvenlik düzenlemelerinin, İsrail’in terör ve diğer tehditlere karşı durmasını sağlaması gerektiğinde ısrar edeceğini söyledi. Başbakan Netanyahu, “İsraillilerin nerede yaşayacaklarına veya nihaî sınırlarımızın çizilmesine terörün karar vermesine izin vermeyeceğiz” dedi. ABD Başkanı Barack Obama’nın bugün Netanyahu ve Abbas’ın yanı sıra Ürdün Kralı Abdullah ve Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’le bir araya gelmesi bekleniyor. Bunun ardından Abbas’la Netanyahu bugün Dışişleri Bakanlığında doğrudan görüşmelere başlayacaklar.

Hamas şiddetten vazgeçmeli

Hamas’In şiddetten vazgeçer ve demokratik ilkelere bağlı kalırsa İsrail’le görüşmelere katılabileceği bildirildi. ABD’nin Ortadoğu özel temsilcisi George Mitchell, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, Hamas’ın bu süreçte hemen bir rol oynamasını görmeyi beklemediklerini belirtirken, ‘’Ancak Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve benim de birçok kereler söylediğim gibi demokratik ilkelere saygı göstermeleri ve bütün ciddî müzakerelerin tabiî ön şartı olan şiddeti reddetmesi durumunda Hamas veya ilgili bir başka tarafın görüşmelere katılmasını memnuniyetle karşılarız’’ dedi. Mitchell, ABD’nin ayrıca, İsrail ile Suriye ve Lübnan arasında da barış görüşmelerini başlatmak için çaba ve çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Doğrudan görüşmelerde ‘’aktif ve destekleyici bir şekilde bulunacağını’’ ifade eden Mitchell, bu konunun Başkan Barack Obama’nın ‘’büyük önceliği’’ olduğunun altını çizdi. Washington / aa

İnşaatlar sürecek!

nYahudİ yerleşimciler, Ortadoğu barış görüşmelerinin hemen öncesinde Batı Şeria’da dört İsraillinin öldürülmesini protesto etmek için inşaatlara devam edeceklerini duyurdu. Yerleşimciler, Filistinlilerin görüşmeler için koştuğu inşaatların durdurulması kararının uzatılması şartına rağmen, inşaatlara yeniden başlanacağını duyurdu. İsrailliler Batı Şeria’da bir araç içerisinde hareket halindeyken açılan ateş sonucu ölmüştü. Saldırıyı üstlenen Hamas yasadışı yerleşimcilere yönelik eylemlerin süreceği tehdidini yaptı. Yerleşimcileri temsil eden Yeşa Konseyi, hükümetin daha önce ilân ettiği ve süresi 26 Eylül’de dolacak olan inşaat moratoryumuna bugünden itibaren uymayacaklarını belirtti. Filistinliler, bu sürenin uzatılmaması durumunda görüşmelerden çekileceklerini açıklamıştı.

Barak: Kudüs’ün bir bölümünü

bırakabiliriz

İsraİl Savunma Bakanı Ehud Barak, yapılacak bir barış anlaşması çerçevesinde Kudüs’ün bazı bölümlerini Filistinlilere bırakmaya hazır olduklarını söyledi. Barak, barış görüşmelerinin arifesinde Haaretz gazetesine yaptığı açıklamada, Kudüs’teki bölünmenin, şehrin kutsal alanlarının “özel bir rejimle” idare edilmesini içermesi gerektiğini belirtti. “Batı Kudüs ile 200 bin kişinin barındığı 12 Yahudi yerleşimi bizim olacak. Çeyrek milyon Filistinlinin yaşadığı Arap semtleri onların olacak” diyen Barak, Eski Şehir, Zeytin Dağı ve Davud Şehri’nde özel bir rejimin olması gerektiğini söyledi. İsrail, şehrin doğusunu 1967 savaşında Ürdün’den almış ve uluslar arası camia onaylamadığı halde şehri ilhak etmişti. Filistinliler, Doğu Kudüs’ün, kurulacak bir Filistin devletinin başşehri olmasını istiyor. Barak’ın dile getirdiği çözümün, eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert tarafından iki sene önce kesilen barış görüşmeleri sırasında tartışılan planı hatırlattığı belirtiliyor.

02.09.2010


 

ABD, Afgan bataklığında

Afganİstan’da 8 ayda 323 Amerikan askerinin öldüğü bildirildi.

NATO’ya bağlı Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü’nden (ISAF) yapılan açıklamada, Afganistan’da dün 6, 5 günde 23 Amerikan askerinin öldüğü belirtildi. Afganistan ve Irak’taki asker kayıplarını duyuran bağımsız www.icasualties.org sitesi de, geçen ay Afganistan’da 56’sı Amerikan askeri olmak üzere 80 yabancı askerin öldüğünü duyurdu. Site, Afganistan’da 8 ayda 323’ü Amerikalı olmak üzere 490 yabancı askerin öldüğünü, Haziranda ölen yabancı askerlerden 60’ının, Temmuzda ölen 88 askerden 65’inin Amerikalı olduğunu açıkladı. 2001’deki işgalden bu yana en kanlı yıl olan 2009’da 317’si Amerikan askeri 521 yabancı askerin öldüğü, 2010’un şimdiden Amerikan askerleri için ‘’en kanlı yıl’’ olduğu bildirildi.

02.09.2010


 

Filistin için yeni gemiler

İHH İnsanî Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail’in Filistin’deki ablukayı kaldırmaması halinde gelecek yıl ABD, Kanada, Avrupa ve Ortadoğu’dan en az 50 yardım gemisinin gönderilmesi konusunda hazırlık yapıldığını söyledi.

Yıldırım, ‘’Mavi Marmara’’ya katılanların aslında bir özgürlük mücadelesi yapan, bedel ödeyen, yiğit, korkusuz, dâvâsı için her şeyi feda edebilecek insanlar olduğunu vurguladı. Sadece Filistin’de değil dünyanın birçok yerinde ablukalar olduğunu, bir karar verip öncelikle Gazze ablukasını kaldırmak için çalıştıklarını anlatan Yıldırım, ‘’Mavi Marmara’’ filosu düzenlediklerini, ama sonucunda İsrail’in baskınıyla karşı karşıya kaldıklarını dile getirdi. Yıldırım, bir dönem İsrail ile iş birliği yapan liderlerin, artık halkın tepkisinden korktukları için İsrail ile doğrudan iş birliği yapamadığını belirterek, ‘’İsrail bu ablukayı kaldırmadığı müddetçe ABD’den, Kanada’dan, Avrupa’dan, Ortadoğu’dan önümüzdeki yıl en az 50 tane gemi hazırlığı yapılıyor’’ dedi. Yıldırım, ‘’İnsan Hakları Komisyon, gemiyi gördü. 27 Eylül’de rapor açıklanacak. Burada duyduklarını yansıtırlarsa BM kendi üzerindeki şaibeyi kaldıracak’’ dedi.

02.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.