29 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Aile-Sağlık

Sigara, cildi 4 kat fazla yaşlandırıyor

Celal Bayar Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Öztürkcan, yılda 40 paket sigara içen kişinin cildinin, içmeyenlere göre 4 kat fazla kırıştığını bildirdi.

Prof. Dr. Öztürkcan, insan ömrünün uzamasıyla birlikte deride görülen kırışıklıkların sağlığa olan etkilerine dikkati çekerek, bir çok kişinin deri yaşlanmasıyla ilgili tedbirler almaya çalıştığını söyledi. Derinin iki şekilde yaşlandığını, bunlardan birinin kronolojik denilen ‘’genetik yaşlanma’’ diğerinin ise ‘’çevresel faktörler’’ olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öztürkcan, şöyle konuştu: ‘’Genetik olarak programlanmış bir yaşlanma var. Şu anda bunu önleyecek bir yöntem çıkmadığı için buna karşı önlem alamıyoruz. Genetik olarak kodlanmış yaşlanma kişiden kişiye değişse de cilt yapısına bağlı olarak devam eden fizyolojik bir süreç. Bu engellenemiyor. Esas bizim üzerinde durduğumuz çevresel faktörlere bağlı yaşlanma. Bu yaşlanmanın en büyük nedeni de güneş ışınları. Güneş ışınlarının yanı sıra hava kirliliği, kimyasal maddeler, sigara, yetersiz, düzensiz beslenme cilt yaşlanmasında önemli etkenlerden.’’

SİGARANIN ETKİLERİ

Sigaranın birçok hastalığa sebep olmasının yanı sıra cildin erken yaşlanmasının esas sebeplerinden biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öztürkcan, şöyle devam etti: ‘’Yılda 40 paket sigara içen kişinin cildi, içmeyenlere göre 4 kat daha fazla kırışıyor. Sigara ciltte opak bir görünüme neden oluyor. Sigaranın içerisindeki maddeler derideki hücrelerde yer alan destek maddeye zarar vererek kırışıklıkların oluşmasını ve derideki rengin solmasına neden oluyor. Kolojen üzerindeki zararlı etkileri nedeniyle bu kırışıklıklar ve renkteki bozukluk ortaya çıkıyor. Kolojen derimizin destek maddesi ve bu madde üzerindeki sigaranın neden olduğu yıkım, kırışıklıkların daha da erken başlamasına neden oluyor. Cildinin erkenden kırışmasını istemeyenler sigarayı bir an önce bırakmalı.’’

29.09.2010


Teşhis konulmamış kalp hastalıklarını dikkate alın

Gazı Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedef Tunaoğlu, erken teşhis konulduğunda kalp hastalıklarının kontrol altına alınarak tedavi edilebildiğini, teşhis konulmamış kalp hastalıklarının ise ani ölümlere sebep olabildiğini söyledi.

Doğumsal kalp hastalıklarının yüz doğumda bir görüldüğünü ve ailesinde kalp hastası bulunanların risk altında olduğuna dikkati çeken Tunaoğlu, ‘’Çocuğu sık sık uykudan uyandıran, oyun oynarken oyunu bırakmasına neden olan, günlük aktivitesini kısıtlayan ağrı, yanma, batma, sıkışma hissi, nefes darlığı ve ateş bulguları halinde kalp hastalığından şüphelenilmeli ve hem çocuk hem de çocuk kalp doktoruna başvurulmalı’’ dedi.

Tunaoğlu, özellikle bebeklerin sorunlarını söyleyemedikleri için anne babaların iyi gözlem yapması gerektiğini vurgulayarak, ‘’Bebeğin uyku düzeninin bozulması, 5-10 dakikada bitirilen bir biberon gıdanın 15-20 dakikada tüketilmesi, terleme, hızlı nefes alıp verme, nefes alırken burun kanatlarının açılıp kapanması gibi bulgular da bebeklerde doğumsal kalp hastalıklarının habercisidir’’ diye konuştu. Damarlardaki sertleşme ve yağ birikiminin kalp krizine yol açtığını ve çocuklarda da görüldüğünü dile getiren Tunaoğlu’nun verdiği bilgiye göre, doğumdan itibaren damarlarda yağ birikiyor ve bu sorun hangi yaşta bulgu vereceği belli olmuyor. 3-4 gibi çok erken yaşta, 13-14 gibi ergenlik çağında ya da ileri bir yaşta damarlardaki tıkanmalar kalp krizine yol açabiliyor. Bebeklerde, huzursuzluk, meme emmeme, derin uyuyamama, ağlama nöbetleri de kalp kası bozukluklarının belirtisi olabiliyor.

29.09.2010


SPOR ÖNCESİ DOKTOR KONTROLÜ ŞART

Kalbe giden damarların ucunda darlık olmasına bağlı ortaya çıkan doğuştan kalp hastalığı, genellikle küçük yaşlarda bulgu vermiyor.

13-14 yaşlarında göğüste ağrı, yanma ve sıkışma gibi bulgularla kendini gösteriyor. Teşhisin, ergenlik çağına kadar konulmamış olması halinde, damarlardaki darlık hızla artabiliyor ve kalbe aşırı yük binebiliyor ve kişinin ölümüne sebep olabiliyor. Bu sebeple, 12-13 yaşlarında ‘’göğsüm ağrıyor’’ gibi yakınmaları olan, hareket ederken ağrı şikâyeti olan çocukların, mutlaka çocuk kalp hekimleri tarafından muayene edilmesi gerekiyor. Öte yandan, basında yer alan ‘’Basketbol oynarken öldü’’, ‘’Yeşil sahada hayatını kaybetti’’ gibi haberlerde yer alan kişilerin spora başlamadan önce kalp doktorları tarafından taramalarının yapılmış olması gerektiği önemle vurgulanıyor. Bu kişilerde, bulgu vermeden ortaya çıkabilen ve ölümle sonuçlanan kalp kasının fazla büyümesi söz konusu olabiliyor. Çok sinsi olan, kendini belli etmeden gelişen ve yaşın ilerlemesine bağlı olarak bulgu vermeye başlayan hastalıkta, kalp hareket sırasında aniden kasılarak bir daha gevşemiyor ve bu arada çocuk vefat ediyor. Teşhis konulan çocukların, heyecan oluşturan yarışmalı sporlardan uzak durmaları gerekiyor.

29.09.2010


Baş dönmesi olanlar, ani hareketten kaçınmalı

Trabzon Vakfıkebir Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Opr. Dr. Mahmut Babalık; tıp dilinde ‘vertigo’ diye adlandırılan baş dönmesinin, hareket halüsinasyonu ve denge sistemindeki bir sıkıntıdan kaynaklandığını söyledi.

“Vertigo bir hastalık olmayıp herhangi bir hastalığın belirtisidir” diyen Babalık, “Bu yüzden baş dönmesini ortaya çıkaran nedenler araştırılıp asıl hastalıklar teşhis edilmelidir” dedi. Opr. Dr. Babalık, baş dönmesi olan hastanın öyküsünün değerlendirilmesinin önemine dikkat çekti. Babalık, baş dönmesi olan kişiye daha önce bir olay yaşayıp yaşamadığı, baş dönmesinin süresi, eşlik eden bir şikâyeti olup olmadığı gibi soruların sorularak ‘vertigo’nun özellikleri hakkında bir fikir sahibi olunabileceğini ifade etti. Babalık, “Baş dönmesi olan hastada yapılan tetkikler arasında en sık başvurulan odiometri adı verilen ve hem işitme hem de iç kulak fonksiyonları hakkında test uygulanır. Ani başlayan bazı vertigolar hastaların yatırılarak sedatize edilmesi ve tedavinin damar yoluyla verilmesini gerektirebilir. Baş dönmesi olan hastaların mümkün olduğunca ani hareketten uzak durmalarını, sağa sola dönerken vücut olarak dönmeleri gerekir” açıklamasında bulundu.

29.09.2010


Kuduz, en çok başıboş köpeklerden bulaşıyor

Adana Sağlık Müdürü Aytekin Kemik, Adana’da geçen yıl 7 bin kişiye kuduz aşısı yapıldığını bildirdi. Kemik, kuduz hastalığının, insanlar dahil bütün sıcak kanlı memelilerde görülebilen, beyine yerleşerek felçlere yol açan ve ölümle sonuçlanan bir virüs hastalığı olduğunu söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 28 Eylül tarihini “Dünya Kuduz Günü” olarak belirlediğini hatırlatan Kemik, yaptığı yazılı açıklamada kuduzun önemine değindi. Adana’daki hastanelerin hepsinde kuduz aşısı yapıldığını belirten Aytekin Kemik, ülkemizde kuduzu insanlara en çok bulaştıran hayvanların başıboş köpekler olduğunu kaydetti. Kemik, 2009 yılında 4 bin 883’ü köpek, 2 bin 107’si kedi, 31’i vahşi hayvan olmak üzere toplam 7 bin 106 kişinin şüpheli temas sonucu sağlık kuruluşlarına başvurduğunu ve kuduz aşısı uygulandığını ifade etti. Aytekin Kemik yazılı açıklamasında şöyle dedi: “Ülkemizde kurt, tilki, çakal, yaban kedisi, kokarca ve gelincik gibi vahşi hayvanlarla; köpek, kedi, sığır, koyun, keçi ve at gibi evcil hayvanlar hastalığa yakalanabilen hayvanlardır.”

Kemik, kuduzdan korunma yollarını ve yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Kedi ve köpekler kuduza karşı mutlaka aşılattırılmalıdır. Evcil hayvanların, başıboş veya vahşi hayvanlarla temas etmesine engel olunmalıdır. Çevrede başıboş, hasta, garip davranışlar sergileyen veya ölmüş hayvan görüldüğünde ilgili yerler haberdar edilmelidir (belediyeler, muhtarlıklar, Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri gibi) Kuduz şüpheli temas söz konusu olduğunda ise yara veya ısırık bölgesi hiç vakit kaybedilmeden bol akarsu ve sabunla iyice yıkanmalı ve arkasından tentürdiyot gibi iyotlu antiseptikler uygulanmalıdır. Göz, ağız veya burun şüpheli temasa maruz kalmışsa, bu bölgeler birkaç dakika içinde bol suyla yıkanmalıdır. Kuduz şüpheli temasa maruz kalan kişi yukarıda belirtilen uygulamaları yaptıktan sonra derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeli ve hekimin düzenleyeceği aşılama programını aksatmadan uygulamalıdır”

29.09.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.