07 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Gönüllü eğitmenler işbaşında

SELÇUK Üniversitesi (SÜ) Temel Eğitime Destek Topluluğunun 2004 yılında başlattığı ‘’Gönüllü Eğitmenlik Projesi’’ kapsamında, maddî durumu iyi olmayan, dershaneye gidemeyen ilköğretim öğrencilerine ders veriliyor.

Gönüllü Eğitmenlik Proje Sorumlusu İsmail Kavak yaptığı açıklamada, farklı bölümlerde okuyan 150 üniversite öğrencisinin proje kapsamında gönüllü eğitmenlik yaptığını belirtti. Proje kapsamında, maddî durumu iyi olmayan öğrencilerin bulunduğu okulları seçtiklerini ifade eden Kavak, ‘’Eğitmenlik yapmak isteyen arkadaşlarımız, topluluk tarafından verilen formu doldurarak bize başvuruda bulunuyor. Biz de kendilerine belirlediğimiz okullarda eğitmenlik görevini veriyoruz’’ dedi. Kavak, Konya’da, Meram ve Karatay ilçelerinde iki ilköğretim okulunda dershaneye gidemeyen öğrencilere matematik, fen bilgisi, Türkçe, sosyal bilgiler, İngilizce ve rehberlik dersleri verdiklerini belirterek, bunları yanı sıra hobi dersleri olarak resim, halk oyunları, tiyatro, müzik ve fotoğrafçılık derslerine girdiklerini dile getirdi. İsmail Kavak, hafta sonları okullarda toplam 9 saat ders verdiklerini anlatarak, şu bilgileri verdi:’’Ders verilen okullardaki öğrencilerin yüzde 70’i dershaneye gidemiyor. Dershaneye gidenler bile bazen bizim verdiğimiz derslere katılıyor.’’

07.12.2010


 

Köylü çocuklara ücretsiz SBS kursu

MALATYA'NIN Arguvan ilçesindeki okullarda görev yapan 13 öğretmen, köy çocuklarına ücretsiz SBS'ye hazırlık kursu veriyor.

Arguvan Kaymakamlığının, imkânları yetersiz ancak başarılı öğrencilere destek olmak amacıyla başlattığı kampanyada, Arguvan Lisesinin öğretmenleri gönüllü yer alarak, hafta sonu tatillerinde minik öğrencilere ders veriyor. Kaymakam Mehmet Maraşlı, yaptığı açıklamada, rutin bir toplantıda gündeme gelen kampanya fikrini, öğretmenlerin verdiği destekle hayata geçirdiklerini söyledi. Öğretmenlerin okula gönderilmeyen çocukların tespiti için köylere yaptıkları ziyaretlerde, zeki ancak maddî olanakları sınırlı çocukları belirlediklerini ifade eden Maraşlı, bu çocuklara hafta sonları Arguvan Lisesinde SBS'ye hazırlık kursu verilmeye başlandığını anlattı. Maraşlı, ilçe merkezindeki lise öğrencilerinin de YGS'ye hazırlık kursundan yararlandığını belirtti.

07.12.2010


 

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Ulaşım

Koordinasyon Merkezinin kararıyla yayalaştırılan Sultanahmet Meydanı’nın zemini özel kesim granit taşlarla yenileniyor.

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in, verdiği bilgiye göre, Sultanahmet Meydanı yayalaştırılması çalışması, UKOME kararı doğrultusunda bu yaz başında gerçekleştirilerek, otobüs, kamyon ve kamyonetlerden arındırıldı ve meydanın zemininin değiştirilmesi çalışması başlatıldı. ‘’Sultanahmet Meydanı’nda 50 metrekarelik bir alanda 8 farklı zamanda yapılmış 8 ayrı malzeme vardı. Bunların kendi aralarında uyumu da yoktu’’ diyen Demir, bölgede büyük sıkıntı olduğunu, üst Laleli’de İstanbul 2010 Kültür Başkenti Ajansı’nın desteğiyle yürüttükleri zemin sağlıklaştırma çalışmasını Sultanahmet Meydanı’nda da yapmak için Ajansa götürdükleri teklifin kabul edildiğini belirtti.

Demir, hazırladıkları projeyi hem Büyükşehir Belediyesine hem de Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruluna sunduklarını ve Kurul tarafından yapılan 6 revizenin ardından proje istenilen düzeye gelince ihalenin yapılarak uygulama çalışmasına başlandığını bildirdi. Meydanda tabiî granit malzeme kullanıldığını belirten Demir, şu bilgileri verdi: ‘’Uygulama At Meydanı’nı çevreliyor. Dikili taşların etrafından dolaşan ve Ayasofya ile Sultanahmet Meydanı arasındaki bölge ile havuzun olduğu alanın yeniden yapılandırılması ve Sultanahmet Camisi’nin kıble tarafından Kabasakal Caddesi’nin sonuna kadar olan alanı kapsıyor. Bizim tarihî yarımadanın hemen hemen her tarafında eskiden doğal Arnavut kaldırımları vardı. O günün şartlarına göre kesimi ve yürüme konforu çok rahat olmayan bu Arnavut kaldırımlarında araçların seyretmesinde de biraz sıkıntı vardı. Biz de granitleri tamburdan geçirerek biraz ona benzetiyoruz. Ama yürüyüş konforu son derece güzel. Yaya yolunda, tretuvarlarda 10 santimetre kalınlığında ve 15’e 30 santimetre ebadında, araçların geçebileceği alanlarda da yine 10 santimetre kalınlığında ve 10’a 20 ve 10’a 10 santimetre ebatlarında granitler kullanılıyor. Bittiğinde her şeyiyle uyum içinde mükemmel bir üst yapıya sahip olacak. Umut ediyorum ki 5 ay içinde turizm sezonunun tam açılacağı döneme Sultanahmet Meydanı etrafındaki muhteşem tarihî eserlerle uyumlu hale getirilecek.’’

PROJE MALİYETİ 7 MİLYON TL

Demir, proje maliyetinin 7 milyon TL olduğunu ve maliyetin İstanbul 2010 Kültür Başşehri Ajansı tarafından karşılandığını söyledi. Proje dışında kalan Mehmet Akif Parkı’ndaki havuz ve anfi tiyatronun olduğu alanla ilgili de çalışma yapıldığını ve mevcut ihaleye eklenmek suretiyle alanı genişleteceklerini ifade eden Demir, ‘’Sultanahmet’e yapılan bu projenin bütün detaylarını Sayın Başbakanımız takip ediyor ve çok da önemsiyor. Umut ediyorum öngördüğümüz sürede İstanbul’a ve tarihî yarımadaya yakışır bir zemin düzenlemesi gerçekleşecek’’ dedi. Demir, çalışma kapsamında meydanda bulunan Örme Sütun’un statiğinde ve yer yer bazı bölgelerinde sıkıntılar bulunduğunu, SULTANAHMET MEYDANI’NA YENİ BİR ÇEHRE

çalışma kapsamında kurul gözetiminde bu sütunun da konsolide edileceğini belirtti. Örme Sütun’da zaman içinde aşınmadan kaynaklanan eksik kısımların tamamlanacağını ve üzerindeki kirliliğin temizleneceğini ifade eden Demir, böylece dünya miras listesinde yer alan anıtın yaşatılmasının amaçlandığını söyledi.

07.12.2010


 

Çad’da çocuk olmak da zor

BM’nin 2008 verilerine göre gıda yoksulu ülkeler listesinin başında yer alan Çad, anne ve çocuk ölüm oranlarında da başı çeken 8 ülkeden biri... Bu ülkede doğan her bin çocuktan 208’i hayatını kaybediyor.

Yeterli sağlık hizmeti ve sağlıklı içme suyuna erişim oranları dünya ortalamasının altında olan ülkede yaşayanların yüzde 9’u sağlık hizmeti alabiliyor. Bu durum en çok çocukları olumsuz etkiliyor. Sıtma, tüberküloz, AIDS, kolera, menenjit ve ishal en çok rastlanan vakaların başında geliyor. Sadece başşehirde her yıl 50 bini çocuk 120 bin kişinin hastalığa bağlı olarak hayatını kaybettiği bildiriliyor. Çadlı çocuk, 8-10 metrekarelik çamurdan, kerpiçten yapılma, zemini kumla kaplı, suyu, elektriği ve tuvaleti bulunmayan evlerde gözlerini dünyaya açıyor. Tek odalı evde dünyaya gelen çocuklardan, ‘’alaylı’’ da olsa ebe bulabilenler ise şanslı sayılıyor. Hastanede ve doktor nezaretinde doğanların sayısı ise çok sınırlı. Zira 2008 verilerine göre, ülkede yaklaşık 27 bin kişiye bir doktor düşüyor. Eğitim yaşına gelenler ise gidecek okul bulamıyor. Şanslı olanlar, yörelerindeki derme çatma mescitlere gidip okuma yazma öğreniyor.

07.12.2010


 

Memura dâvâ açılamayacak

TBMM Başkanlığına sunulan kanun teklifi, kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili zarara uğrayan kişilerin, sadece ilgili kurum aleyhine dâvâ açabileceğini öngörüyor.

AKP Bolu Milletvekili Fatih Metin, AKP Siirt Milletvekili Mehmet Yılmaz Helvacıoğlu ve AKP Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak’ın imzasını taşıyan teklif, bazı kanunlarda değişiklik yapıyor. Teklife göre, Devlet Memurları Kanunundaki ‘’Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dâvâ açarlar’’ hükmü değişecek. Bu kapsamda, zarar gören kişiler bundan dolayı sadece kurum aleyhine dava açabilecek; ‘’kişisel kusur’’ iddiasıyla bile olsa görevlerini yerine getiren personel aleyhine dâvâ açılamayacak. İdari Yargılama Usulü Kanununda da bu kapsamda değişiklik yapılıyor. Buna göre, idare mahkemeleri kararlarını 30 gün içinde yerine getirilmemesi halinde, lehine karar verilen ilgili sadece idare aleyhine davacı olabilecek ve kamu görevlisi aleyhine ‘’kişisel kusur’’ olsa bile tazminat davası açılamayacak. Ancak, idarenin kamu görevlisine rücu etme hakkı saklı tutulacak. Bu kapsamda, Yargıtayın görevleri arasında sayılan ‘’görevden doğan tazminat dâvâlarına’’ bakmak hükmü de ilgili maddeden çıkarılıyor. Bu düzenleme, henüz görülmekte olan dâvâlar ile henüz kesinleşmemiş hükümler bakımından da uygulanacak. Hakimler ve Savcılar Kanununda öngörülen değişikle; hakim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya dâvâyla ilgili yaptıkları işlem ve verdikleri karar sebebiyle haklarında tazminat dâvâsı açılması imkânı ortadan kaldırılıyor. Bu hakim ve savcıların kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hallerinde de geçerli olacak.

ÖZÜRLÜLER İÇİN FARKLI MESAİ

DEVLET Memurları Kanunu’nda değişiklik yapan teklife göre, özürlüler için farklı çalışma saatleri düzenlenebilecek. Özürlüler için; özür durumu, hizmet gerekleri, iklim ve ulaşım şartları göz önünde bulundurulmak suretiyle günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile öğle dinlenme süreleri, merkezde üst yönetici, taşrada mülki amirlerce farklı belirlenebilecek.

MEMUR, EVDE ÇALIŞILABİLECEK

MEMURLARIN yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen çalışma saat ve süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri mümkün hale geliyor. Memurlara, teknolojik gelişmelere uygun olarak ve günün şartlarına göre, gerektiğinde evlerinde, özel ofislerde veya benzeri başka yerlerde çalışabilmelerine imkân sağlanıyor. Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde, memurların çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenecek.

07.12.2010


 

Filistin’e 5 TIR dolusu yardım

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği Filistin’deki 6-11 yaş arası 101 bin öğrenci için okul forması dikilmesi amacıyla değeri 1 milyon lirayı aşan 5 TIR dolusu malzemeyi Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın da katıldığı törenle Filistin’e yolladı.

Swiss Otel’de düzenlenen törende konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, söz konusu yardımın Gazze ve Batı Şeria’ya gönderilecek 101 bin kız ve erkek öğrenci için okul forması dikilmesinde kullanılacak kumaş, astar, vatka, düğme, fermuar gibi malzemelerden oluştuğunu ve bu yardımın Türk Kızılay’ı tarafından bölgeye ulaştırılacağını söyledi.

‘’Hepimiz bölgede kalıcı bir barış istiyoruz’’ diyen Hisarcıklıoğlu, Filistin’de kalıcı bir barışın olabilmesi ve oradaki koşulların düzelmesi için çaba harcadıklarını da belirterek, bu konuda TOBB olarak Filistin’de kurmayı düşündükleri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ile beraber 10 bin Filistinliye iş imkânı sağlayacak proje üzerinde ise son noktaya geldiklerini bildirdi.

TÜRKİYE’DEN GAZZE’DE SU ARITMA TESİSİ

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise “Türk halkının bize sunduğu yardımlar, şüphesiz ki bir kardeşin kardeşe yaptığı yardımlardır” dedi. Abbas, Ankara’ya ve Türkiye’ye geldikleri her seferde “kendilerini evlerinde gibi hissettiklerini” söyledi. Abbas, Türk halkının her zaman olduğu gibi “öncü rol oynayarak Filistin’deki kardeşlerinin yanına koştuğunu” belirterek, “Türk halkı daha önce de yardım gemileriyle, canları pahasına fedakârlıklarda bulunarak, yardımları Filistin halkına ulaştırmıştı” dedi. Abbas, Cenin’de organize sanayi bölgesi inşa edilmesi gibi başka projeler de olduğunu, bu projelerin de kısa zamanda hayata geçirilmesini umduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan’la görüşmelerinde dile getirdikleri ve Başbakan’ın da “büyük bir heyecanla destek verdiği” bir başka projenin de Gazze’de su arıtma tesisi inşa edilmesi olduğunu ifade eden Abbas, Gazze’deki vatandaşların içme suyunun temin edilmesi için inşa edilecek bu tesisin önemini vurguladı. Mahmud Abbas, Filistin’in genelinin ve özellikle Gazze’nin kuraklıkla karşı karşıya bulunduğunu, ancak bu bölgede aynı zamanda su kirliliği olduğunu belirtti.

KÖŞK’TE SICAK KARŞILAMA

Bu arada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çalışma ziyareti için Türkiye’ye gelen Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. Gül, Abbas’ı Çankaya Köşkü’ne gelişinde törenle karşıladı. Gül ve Abbas, Çankaya Köşkü’nün Büyük Şeref Kapısı önünde gazetecilere poz verdikten sonra baş başa görüşmeye geçti. Daha sonra yapılacak heyetler arası görüşmelerin ardından Gül tarafından Abbas onuruna öğle yemeği verdi.

07.12.2010


 

İtalyanlardan ortak füze teklifi

Avrupa savunma sanayi şirketi MBDA, Türkiye’nin Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesine (T-Loramids) ilişkin açacağı ihalede, ortak üretim ve teknoloji transferi teklifiyle şans arıyor.

MBDA yetkilileri, Türk gazetecilerine, İtalya’daki füze üretim ve geliştirme tesislerini gezdirerek, üretim yaptıkları, başta karadan havaya SAMP/T füzeleri ve diğer üretimleri konusunda bilgi verdiler. Fransız Thales firması ile MBDA, füze üretimi üzerinde uzmanlaşan Eurosam firmasını oluşturuyor. İngiltere, Fransa ve Almanya ile birlikte füze imalatı ve geliştirilmesi konusunda İtalya ile birlikte çalışan ve merkezi İtalya’da bulunan MBDA yetkilileri, Türkiye’nin, hava savunma sistemine yönelik ihtiyaçlarının karşılanmasında, Türkiye ile ortak anlayışı çerçevesinde hareket edeceklerini vurguluyorlar. MBDA, teknoloji transferinde, Türkiye’ye, tam bir serbesti önerisinde bulunuyor. MBDA yetkilileri, T-Loramids ihalesinde, ABD, Rus ve Çin rakiplerine karşı birçok avantajlarının bulunduğunu, ancak en önemli avantajlarının, NATO’ya uyum ve Türkiye’ye, şartsız tam bir teknoloji transferi sağlayacak olmalarının yanı sıra, üretimi Türkiye ile ortak olarak gerçekleştirme olduğunun altını çiziyorlar. MBDA yetkilileri, Eurosam olarak T-Loramids projesini kazanmaları durumunda, Türkiye’nin halen gözlemci konumda bulunduğu OCCAR’a tam üyeliği için destek vereceklerini anlattı.

07.12.2010


 

Özal için araştırma komisyonu talebi

CHP, Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a yapılan suikast girişimi ve ölüm sebebine yönelik iddialar için Mecliste araştırma komisyonu kurulmasını istedi.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, Özal’ın ölümüyle ilgili başta ailesi tarafından yapılan çarpıcı açıklamalar ve basında yer alan haberlerin, Özal’ın ölümü üzerinde şüphelerin olduğunu gösterdiği belirtildi. Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiası üzerine Devlet Denetleme Kurulunun devreye girdiğinin hatırlatıldğı gerekçede, şunlar kaydedildi: ‘’Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, görevi başında köşkte, bir cinayete kurban gittiyse, bunların faillerinin ortaya çıkarılmasında TBMM’ye de büyük görev düşmektedir. O dönemin bütün şahitleri dinlenmeli ve olayın bir tertip mi cinayet mi olduğu aydınlığa çıkarılmalıdır. Abdi İpekçi’den Bahriye Üçok’a, Uğur Mumcu’dan Ahmet Taner Kışlalı’ya kadar Türkiye’nin en değerleri insanlarının faili meçhul cinayetlere kurban gittiği göz önüne alınarak, bütün faili meçhul cinayetlerin ve şüpheli ölümlerin aydınlatılması ve Özal’a yapılan suikast girişiminden ölüm sebebine kadar bütün iddiaların araştırılması için Meclis araştırması açılmasını istiyoruz.’’

07.12.2010


 

Yaş sınırı mağduru uzman erbaşlar işine dönecek

19 HAZİRAN 2010’da kabul edilen, 30 Haziran 2010 tarihli ve 27627 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yaş sınırı sebebiyle sözleşmesi feshedilen uzman erbaşlara istihdam imkanı getiren yasanın yönetmeliği hazırlandı.

AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Erdoğan, “Hükumetimizin yapmış olduğu düzenleme ile yaş sınırı nedeniyle emekli aylığına hak kazanamadan ilişkileri kesilen ve uzun zamandır beklenti içinde olan uzman erbaşlara bir müjde niteliğindedir” dedi. 31 Aralık tarihine kadar mağdur olan ve olacaklar için nerede istihdam edileceğini de açıklayan Erdoğan, toplam 421 personelin halen Milli Savunma Bakanlığına müracaatta bulunduğunu kaydetti. Müracaat edenleri atamaları, 23 Aralık 2010 tarihinde Milli Savunma Bakanlığından teşkil edilen bir komisyon huzurunda yapılacağını ifade eden Erdoğan, böylece yaş sınırı nedeniyle sözleşmeleri feshedilen uzman erbaşların mağduriyetlerinin giderilmiş olacağını söyledi.

07.12.2010


 

Bu taleplere kulak verin

Millî Eğitim Bakanlığı, 29 bin 347 kadroya öğretmen atadı. Kadrolu öğretmenliğe atanan sözleşmeli öğretmenlerden boşalan pozisyonlara yeniden sözleşmeli öğretmenler görevlendirilecek.

Hiçbir öğrenci kılık kıyafet nedeniyle öğrenim hakkından mahrum edilmesin. Pedagojik gerçeklerden ve dünyadaki uygulamalardan uzak, tamamen ideolojik bir zeminde hazırlanan kesintisiz eğitime son verilip zorunlu eğitim kademeli hale getirilsin. HERKES KENDİ DİNİNİ ÖĞRENEBİLSİN Eğitimde eşitliği bozan katsayı sıfırlansın. Herkese kendi dinini aslî kaynaklarından öğrenme hakkı sağlansın. KARMA EĞİTİMDE ISRAR EDİLMESİN Kur'ân öğrenimi ve kurslarının önündeki engeller kaldırılıp yaz Kur’ân kurslarının kalitesi arttırılsın. Gelişmiş ülke uzmanları tarafından da sakıncaları zikredilmeye başlanan karma eğitimde ısrar edilmesin, kız ve erkek okullarına izin verilsin. Tüm ilköğretim okullları ile liselerde öğrencilere dinini öğrenme fırsatı verilsin. Temel Dinî Bilgiler ile Kur'ân dersi seçmeli ders olarak konulsun. İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) 6. İmam Hatipliler Kurultayı sonuç bildirgesinde, hiçbir öğrencinin kılık kıyafet sebebiyle öğrenim hakkından mahrum edilmemesi ve başörtüsü önündeki engellerin kaldırılması gerektiği görüşüne yer verildi. Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesinde düzenlenen Kurultayın sonuç bildirgesinde, ‘’pedagojik gerçeklerden ve dünyadaki uygulamalardan oldukça uzak, tamamen ideolojik bir zeminde hazırlanan’’ kesintisiz eğitime son verilmesi ve zorunlu eğitimin kademeli hale getirilmesi gerektiği vurgulandı. ‘’Dayatmalarla kapatılan imam hatip liselerinin orta kısımlarının yeniden eğitime kazandırılması’’ talebi de ifade edilen bildirgede, şu görüşlere yer verildi: “Milletimize rağmen 11 yıldan beri sürmekte olan katsayı zulmü kısmen kaldırılmıştır. Emeği geçenlere teşekkür etmekle birlikte eğitimde eşitliği bozan katsayının sıfırlanmasını talep ediyoruz. İmam hatip liselerinde eğitim kalitesi arttırılmalı, Türkçe ve Arapça gerektiği şekilde öğretilmeli, Farsça ve diğer yabancı dil eğitimleri özendirilmeli, müfredatta iyileştirmeler yapılmalıdır. Millî Güvenlik Bilgisi derslerinin içeriği diğer derslerin programına alınarak pedagojik formasyonu olan öğretmenler tarafından verilmelidir. Hiç bir öğrenci kılık kıyafet nedeniyle öğrenim hakkından mahrum edilmemeli, başörtüsü önündeki engeller kaldırılmalıdır. Herkese kendi dinini asli kaynaklarından öğrenme hakkı sağlanmalıdır. Bütün ilköğretim ve liselerde öğrencilere dinini öğrenme fırsatı verilmeli, isteğe bağlı olarak Temel Dini Bilgiler ile Kur’ân-ı Kerim dersi seçmeli ders olarak konulmalıdır.. Kur’ân-ı Kerim öğrenimi ve Kur’ân kurslarının önündeki engeller kaldırılmalı, yaz Kur’ân kurslarının kalitesi arttırılmalıdır. Her okula bir mezun derneği kurulması her mezunumuzun hedefi olmalıdır. Her bir okula, her türlü donanıma sahip kız ve erkek öğrenci yurtları yapılmalıdır. Örnek proje okullar açılmalı, yurtdışında Türkiye modeli İmam Hatip liseleri açılması ile ilgili çalışmalar yapılmalıdır. İmam Hatip liselerimizin sivil hamileri konumunda olan İmam Hatip lisesi mezun derneği ve okul aile birliklerinin okul idareleriyle müşterek hareketle okullarımızın ve öğrencilerimizin maddî ve mânevî ihtiyaçlarına yardımcı olmaları, başarılı mezunlarına burs temin etmeleri, istihdamları konusunda gayret göstermeleri, geleceğimiz adına umut verici olacaktır. Artık gelişmiş ülke uzmanları tarafından da sakıncaları zikredilmeye başlanan karma eğitimde ısrar edilmemeli, kız ve erkek okullarının açılmasına izin verilmelidir.’’

07.12.2010


 

30 bin öğretmenin ataması yapıldı

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) 29 bin 347 kadroya öğretmen atadı. Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, MEB Başöğretmen Salonu’nda düzenlenen törende, bu yılın, dün yapılan atamalarla en çok öğretmen atanan yıl olma özelliği taşıdığını belirterek, 2010 yılında 40 bin 561 öğretmenin eğitim ordusuna katıldığını ifade etti.

Kadrolu öğretmenliğe atanan sözleşmeli öğretmenlerden boşalan pozisyonlara yeniden sözleşmeli öğretmen görevlendirileceğini kaydeden Çubukçu, adayların başvurularını 23-29 Aralık 2010’da yapacaklarını ve atamaların 31 Aralık 2010’da gerçekleştirileceğini bildirdi. Çubukçu’nun konuşmasının ardından salonda bulunan öğretmen adaylarından birer numara söylemeleri istenerek kura işlemi başlatıldı. Atamalar için başvuran toplam 92 bin 65 adayın 90 bin 134’ünün başvurusu kabul edildi. Bu adaylar için ayrılan 30 bin kadroya 29 bin 347 atama yapıldı. Atamaların 26 bin 934’ü ilk atama olarak gerçekleşti. Atanan öğretmenler 7 Aralıkta görevlerine başlayacak.

07.12.2010


 

Gönüllü “sigara polisleri” geliyor

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, kapalı alanlarda sigara denetimlerinin etkili sürdürülmesi için gönüllü “sigara polislerinin” devreye sokulabileceğini söyledi.

4. Prevantif Onkoloji Sempozyumuna katılmak üzere Antalya’ya gelen Murat Tuncer, yaptığı açıklamada, kapalı alanda sigara denetiminin etkili sürdürülmesi için gönüllü sigara polislerinin devreye sokulabileceğini söyledi. Bu konuda Avrupa’da yapılan çalışmalara dikkati çeken Murat Tuncer, ‘’Bir çok Avrupa ülkesinde sigara polisleri var. Aynen gönüllü trafik müfettişleri gibi. Fotoğrafını çekip gönderirseniz cezası kesilecek. Böyle bir çalışma gündemde. Birçok Avrupa ülkesinde bu var’’ diye konuştu. Tuncer, kapalı alanda sigara yasağının uygulanması konusunda istismarlar olduğuna da işaret etti. Tuncer, kapalı alan tanımının mimari olarak bir yerin açık mı, kapalı mı olduğu olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti.

07.12.2010


 

Memurun gözü TBMM’de

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, 2010 Yılı Toplu Görüşme Mutabakat Metni’nde yer alan hususların TBMM’ye sevk edilen ‘’Torba Tasarı” ile yasalaşacak olmasından sendika olarak büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Bayraktutar, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM’ye sevk edilen ve 2010 yılı Toplu Görüşme Mutabakat Metni’nde yer alan Toplu görüşme primi, sözleşmelilere eş yardımı, sözleşmeli personelin maaşından alınan damga vergisinin kaldırılması ve KİT’lerdeki ek ödeme sorununun giderilmesinin yanı sıra birçok idari uygulamanın yer aldığı ‘’Torba Tasarı”nın kabul edilmesi halinde memurlara ve özellikle sözleşmeli memurlara yeni haklar getireceğini belirtti.

07.12.2010


 

Haberal’ın doktoru “tanık” sıfatıyla ifade verdi

‘’Ergenekon’’ dâvâsı kapsamında tutuklu bulunan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın mahkemeye gönderilmeyen sağlık raporuyla ilgili olarak Doç. Dr. Cengizhan Türkoğlu savcılıkta ‘’tanık’’ sıfatıyla ifade verdi.

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen tarafından tanık olarak ifadesi alınan Türkoğlu, adliyeden ayrılırken basın mensuplarının soruları üzerine, devlet memuru olduğunu belirterek, konuşamayacağını söyledi. Bir gazetecinin ‘’Diğer doktorlar ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade verdi, siz neden ‘tanık’ olarak ifade verdiniz?’’ sorusuna Türkoğlu, ‘’Allah bilir, onu ben bilmiyorum’’ cevabını verdi.

07.12.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.