Spor |
İyi ki Guti var |
İnönü'de bir gündüz maçı. Beşiktaş, geçen yıl son maçta yenildiği ve o maç sonrası şampiyonluk turu atan rakibi Bursaspor’u ağırlıyor. Taraftarlar arasındaki gerginlik nedeniyle uzunca bir süredir (7,5 yıl) deplasmana gitmeme durumu değişmiş. Bursaspor taraftarı tribündeki yerini almış. Ama futbol zevkini zehire çevirmek isteyenler yok mu? Elbette var. Şu hale bakın; maç öncesi iki taraftar grubu arasında meydana gelen olaylarda ikisi bıçakla, birisi başına isabet eden şişeyle, biride darp sonucu toplam dört kişi yaralandı. Kendini taraftar zanneden futbol teröristlerinden ele geçirilen çok sayıda bıçak görüntüleri ekranlara yansıdı. Bu görüntüler, maç öncesi ve sonrası olaylar ne yazık ki maçın önüne geçmiş oldu. Bir husumet bitti diye, taraftarlar artık deplasmanlarda takımını izlemenin yolunu açacak kararı güzel görüntüler vererek kutlarlar diye beklerken, bu olaylardan sonra anlaşıldı ki husumet derinleşmiştir ve ne yazık ki daha uzunca bir süre takımlar taraftar desteğinden mahrum olarak oynamaya mecbur kalacaklardır. Futbolun önüne geçen bu çirkin ve tehlikeli görüntülerin yaşanmasını sağlayanlar hem kim olursa olsun, mutlaka en ağır bir şekilde cezalandırılması için yasal alt yapı bir an önce hazırlanmalıdır. Maça gelince; Schuster yönetimindeki Beşiktaş, ev sahibi olduğu önceki maçların aksine savunma güvenliğini ön planda tutup, sabırlı hücumlarla rakibini zorladı. Avrupa kupalarında oynadığı maçların ardından ligde yaptığı 6 maçtan 5’inde puan kaybeden Beşiktaş’ın düşük tempolu oyunu tercih etmesi akıllıca bir taktikti. Önemli futbolcuların eksikliği ve önce Galatasaray’ı sonra da ÇSKA’yı yenmeyi başaran futbolcuların yorgunluğu düşünüldüğünde güçlü rakibi karşısında kazanmaktan başka çaresi olmayan Schuster, Necip, Ali Kuçik ve Ersan gibi genç futbolculara ilk on birde yer verdi. İlk yarı biterken Volkan Şen’in kırmızı kartla oyundan atılması Beşiktaş için bir şanstı. Ertuğrul Sağlam’ın maçın sonlarına doğru yorulacağını beklediği rakibine üstünlük sağlama planı bu kırmızı kartla suya düştü. Bu sezon deplasmanlarda yenilmeyen ve ikinci yarılarda gol yemeyen Bursa takımı için maçı kazanmak zorlaşmıştı. Nitekim ikinci yarıda Beşiktaş Holosko ile golü bulduktan sonra 10 kişilik rakibi karşısında zor anlar yaşadı. Yorgunluk Beşiktaş’ın oyununu oldukça etkiledi. Hâsılı kelam, Beşiktaş hakem Fırat Aydınus’un bitiş düdüğü ile rahat bir nefes alırken, hem bir haftada 3. maçını hem de çok değerli 3 puanı alarak, geride kaldığı şampiyonluk yarışında rakiplerinden daha fazla uzaklaşmamış oldu. Bu maçın kazanılmasında, tüm gücünü ortaya koyan Guti’nin payı oldukça büyüktür. Holosko, attığı golle Konya maçında arasının bozulduğu seyircilerle barışmıştır. İstikrar abidesi Ernst gayreti ile takdir toplamıştır. Kaleci Cenk, Galatasaray maçında yediği gole benzer 2 pozisyonda hatalı çıkış yapmış, topu yumruklama yerine tutmaya çalışmıştır. Genç kaleci, golle neticelenebilecek bu tip pozisyonları yaşamamak için gerekli dersleri çıkarmalıdır.
NADİ AKSOY |
07.12.2010 |