Güncel

Yeni yıl zamları yolda

Malİye Bakanlığının yeniden değerlendirme oranı çerçevesinde trafik cezaları, pasaport ve silâh ruhsat harçları ile kabahatler kanunu çerçevesinde uygulanan idarî para cezaları yılbaşından sonra zamlanacak.

Yılbaşından sonra alkollü araç kullananlar 590 TL, kırmızı ışık ihlâli yapanlar ile hız limitini aşanlar 140 TL ceza ödeyecek. Maliye Bakanlığınca belirlenen yeniden değerleme oranına esas teşkil eden Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) üretici fiyat endeksi, 12 aylık ortalamalara göre yüzde 7,7 oranında artış gösterdi. Vergi ve harçlarla ilgili kanunlarda, vergi, harç ve ceza tutarlarının her yıl yeniden değerleme oranı kadar artması öngörülüyor. Yeni yılla birlikte trafik cezaları da arttırılacak. Zamla birlikte kırmızı ışık ihlâli yapanlar 140 TL, yasak yerlere park eden sürücüler de 67 TL ceza ödeyecek. Tescil edilen araçları trafik belgesi ve tescil plâkası almadan karayoluna çıkaranlara 590 TL, tescil belgesi, trafik belgesi ve tescil plâkalarını araç üzerinde ve uygun durumda bulundurmadan trafiğe çıkanlara 67 TL ceza verilecek.

Araçların muayene süresini geçiren sürücüler ile eksik donanımlı araçları kullananlara 67 lira ceza uygulanacak. Park yerlerindeki araçlardan yetkisi olmadığı halde park ücreti alanlar ile karşıdan karşıya geçişlerde işaretlere riayet etmeyen yayalara da 67 lira ceza yazılacak.

HIZ SINIRINI AŞANLARA CEZA

Hız sınırlarını yüzde 10’dan yüzde 30’a kadar aşanlar (yüzde 30 dahil) 140 TL, yüzde 30’dan fazla aşanlar da 291 lira ceza ödeyecek. Cezayı peşin ödeyenlere indirim uygulanacak. Buna göre hız sınırını yüzde 30’a kadar aşanlar 105 lira, yüzde otuzdan fazla aşanlar ise 218 lira verecek. Gerekli yerlerde hızını azaltmayan, öndeki aracı güvenli bir mesafeden takip etmeyen, sağa, sola dönüş kurallarına uymayan ve emniyet kemeri takmayan sürücüler 67 TL para cezasıyla karşılaşacak. Sürücü belgeleri geri alındığı halde, geri alma süresi içerisinde araç kullananlara 291 TL para cezası ile 1-2 ay hapis, tekrarında ise 2-3 ay hapis cezası verilecek. Ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarında polisten izin almadan olay yerinden ayrılanlar 291 TL ceza ödeyecek.

PASAPORT HARÇLARI ARTTI

Zamla birlikte yeni yılda 6 aylık pasaport harcı, 65 TL’den 70 TL’ye, 1 yıllık pasaport harcı 95 TL’den 102 TL’ye, 2 yıllık pasaport harcı 155 TL’den 167 TL’ye, 3 yıllık pasaport harcı 220 TL’den 237 TL’ye ve 4 yıl ve üzeri pasaport harcı ise 310 TL’den 334 TL’ye çıkacak. Pasaport defter bedeli ise 53,85 liraya yükselecek. Zamla birlikte A sınıfı sürücü belgesi harcı için 84, B sınıfı sürücü belgesi harcı için 252 ve E sınıfı sürücü belgesi harcı için ise 421 TL ödenecek. Uluslar arası sürücü belgesi için 168 lira harç verilecek. Yılbaşından itibaren, silâh bulundurma ruhsatı harcı, 695 TL’den 748,5 TL’ye, silâh taşıma ruhsatı harcı da 2 bin 172 TL’den 2 bin 339 TL’ye çıkacak. Yeni yılla birlikte Kabahatler Kanunu çerçevesinde kolluk gücünün uyguladığı idarî para cezaları da artacak. Zamla birlikte kamu binaları ve toplu taşıma araçları ile özel kişilere ait herkesin girebileceği binaların kapalı alanlarında sigara içmenin cezası 75 TL olacak.

10.12.2010

YENİ KRİZ SENARYOLARI

Başbakan Erdoğan'ın Dolmabahçe'de rektörlerle buluşması sırasında göstericilerle polis arasında yaşanan gerginliğin ardından TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesinde hedef olduğu yumurtalı saldırı, seçim sürecinde yeni kriz senaryolarının sahneye konulduğunu düşündürüyor.

GÜVENLİK GÜÇLERİ, DİKKAT!

Eylemlerde öğrenciler arasına karışmış provokatörlerin olayları tırmandırmaya yönelik tahriklerde bulunmuş olabilecekleri ve böyle bir durum varsa bunların bir an önce tesbit edilip gereğinin yapılması hususuna dikkat çekilirken, güvenlik güçlerinin aşırı güç kullanmasına da meydan verilmemesi gerektiği ifade ediliyor.

HÜKÜMET TEDBİR ALMALI

Gerginliğin daha fazla tırmandırılıp yayılmaması için özellikle hükümetin gerekli tedbirleri alarak olayların tekrarını önlemesi ve bu arada iktidar partisi başta olmak üzere siyasîlerin konuyla ilgili tavır ve söylemlerinde işi daha da tahrik edebilecek üslûplardan kaçınarak itidal ve sağduyu çizgisinde kalmaları isteniyor.

10.12.2010

Kar Trakya’dan bugün geliyor

Trakya bugünden itibaren Balkanlar'dan gelecek soğukla kar yağışının etkisi altına girecek. Trakya’da hava sıcaklıkları 10-15 derece düşüş gösterecek. Sıcaklıklardaki ânî düşüş bölgeye beraberinde kar yağışını da getirecek.

Soğuk hava ve kar geliyor

Trakya yarından itibaren Balkanlardan gelecek soğuk ve kar yağışının etkisi altına girecek. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün tahminlerine göre, bugün Trakya’da hava sıcaklıkları 10-15 derece düşüş gösterecek. Sıcaklıklardaki ani düşüş bölgeye beraberinde kar yağışını da getirecek. Edirne’de dün hava sıcaklığı en yüksek 18, en düşük 8 derece, Kırklareli’nde en yüksek 17, en düşük 5 derece, Tekirdağ’da en yüksek 19 en düşük 4 derece oldu. Bölgede ani hava sıcaklığı değişikliklerinin ardından Edirne ve Kırklareli’nde kar yağışı, Tekirdağ’da da hafif kar yağışı görülecek. Hava sıcaklıklarındaki büyük değişiklik Marmara’daki bir çok ilde de kar yağışını getiriyor. Edirne’de son günlerde gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farklarına bağlı olarak akşam saatlerinde başlayan sis, hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu arada Antalya, 10 Aralık’tan itibaren Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı havanın etkisine girecek. Turizm şehrinde hava sıcaklığı 2 dereceye kadar düşecek. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü Antalya için meteorolojik uyarılarda bulundu. Meteoroloji, kuvvetli yağış ve soğuk dolayısıyla oluşabilecek sel, taşkın, don tehlikesine karşı tedbirli olunmasını istedi.

10.12.2010

Başörtüsü tasarımları tesettüre uygun değil

Dİn-Bİr-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, ‘’Kendini tesettür firması olarak tanımlayan firmaların moda adı altında tasarladıkları kıyafet ve başörtüler İslâm’ın tesettür anlayışıyla bağdaşmıyor’’ dedi.

Şenocak, yaptığı yazılı açıklamada, her geçen gün manevî değerlerin yok olduğunu ifade ederek, modernizmin, başta dinî değerler olmak üzere kültürü ve adetleri yok ettiğini ifade etti. Maddeci bir anlayışın tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de büyük bir felâkete sürüklediğini savunan Şenocak, gençlerin dinden uzak bir şekilde sadece dünya hayatı, hırslarıyla yetiştirilmesinin modernizmin bir oyunu olduğunu kaydetti. Modernizmin her şeyi olduğu gibi tesettür anlayışını da tahrif ettiğini ifade eden Şenocak, şunları kaydetti: ‘’Sokaklarda niye başını örttüğünden habersiz birçok genç kızımız, moda adına oluşturulan giyim tarzlarıyla İslâm’ın öngördüğü hicap anlayışından çok uzaklarda olduklarının bile farkında değiller. Kendini tesettür firması olarak tanımlayan firmaların moda adı altında tasarladıkları kıyafet ve başörtüler İslâm’ın tesettür anlayışıyla bağdaşmıyor. Müslümanlar, kapitalizm mantığı çerçevesinde bir pazar olarak görülmemeli. Müslümanlar moda uğruna, maddî olarak sömürülürken manevî olarak da içleri boşaltılıyor. Yaşantımızı ve yaptıklarımızı bu çerçevede bir kez daha gözden geçirmeliyiz.’’

10.12.2010

Akıllı kart yaygınlaşacak

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Emin Zararsız, ‘’akıllı kartın’’ pilot il seçilen Bolu’daki uygulamasının bitmek üzere olduğunu belirterek, kart kullanımının gelecek yıl diğer illere yaygılaştırılacak hale geldiğini bildirdi.

Zararsız, yaptığı açıklamada, akıllı kart konusunda yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Akıllı kartın, asıl olarak SGK’nın projesi olmadığını ifade eden Zararsız, bu konuda başlangıçta SGK’nın öne çıktığını ama asıl yürütücünün Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü yani İçişleri Bakanlığı olduğunu söyledi. Bunun yanında karttan en çok yararlanacakların başında SGK’nın geldiğini vurgulayan Zararsız, projenin sağlıkta dönüşüm projeleriyle de ilgili olarak TÜBİTAK tarafından yürütüldüğünü dile getirdi.

10.12.2010

28 Şubatçılar okulu çürüttü

Malatya merkezde, 1994 yılında temeli atılan, 1995 yılında kaba inşaatı tamamlanan okul binasının ilgisizlik yüzünden çürümeye terk edildiği ilfade edildi.

Malatya Eğitimini Geliştirme Derneği Başkanı Niyazi Tan Malatya İmam Hatip Lisesi önünde yaptığı açıklamada, ’’28 Şubat sürecindeki imam hatip lisesi hassasiyeti nedeniyle kaderine terk edilen bina, hiç olmazsa başka bir ilköğretim okulu, lise binası olarak değerlendirilseydi millî servet heba olmazdı" dedi.

Malatya’da yöneticiler, 10 derslikli, 15 derslikli eğitim yuvası yapmak için çırpınıp iş adamlarına yalvardığını ifade eden Tan, "Ama gözlerinin önünde, Malatya’nın en güzel yerinde 36 derslikli kabası bitmiş bina 15 yıldır çürüyor. Fakir fukaranın verdiği paralarla yapılan okul binası 5 vali, 4 belediye başkanı görmesine rağmen kaderine terk edildi. 3-5 milyon lirayı sokağa atmaya kimin hakkı var? Malatyalıları ve yetkilileri göreve çağırıyorum’’ diye konuştu.

10.12.2010

Mardin’de 700 beton ev yıkılacak

FarklI dinler ve dillerin bir arada yaşadığı Mardin’de başlatılan Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında cami, medrese, tarihi evlerden sonra şimdi de bin 500 yıllık tarihî kiliseler ve Süryanilerin önemli mabetlerinden Deyrulzafaran Manastırı restore ediliyor.

Tarihin en kapsamlı Kenset Dönüşüm Projesi’nin başlatıldığı Mardin’de beton evler tek tek yıkılıyor. Kamuya ait bütün beton binaların yanı sıra vatandaşların beton evleri de satın alınarak yıkılıyor. Proje kapsamında, ilk etapta 700 beton ev yıkılacak. Üç yıl içinde ise daha önce belirlenen yaklaşık bin 500 beton evin tamamen yıkılacağı belirtildi. Mardin Valisi Hasan Duruer, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aday gösterilen 7 bin yıllık tarihî Mardin şehrinde, başlatılan kentsel dönüşüm projesinin adım adım hayata geçirildiğini belirtti. Duruer, Mardin Valiliği ve belediye ile müşterek sürdürülen çalışmalarda, tarihî şehrin 100 yıl önceki fizikî görünümünü sağlamayı planlandıklarını söyledi.

10.12.2010

En pahalı benzin bizde

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünyanın en pahalı akaryakıtının Türkiye’de kullanıldığını belirterek, ‘’Aslında AKP şöyle bir yol bulabilir, bütün vergi daireleri kapanır, zaten her benzin istasyonu bir vergi dairesine dönüşmüş durumda’’ diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünyanın en pahalı akaryakıtının Türkiye’de kullanıldığını belirtti. Kılıçdaroğlu, CHP İzmir İl Başkanlığı ziyareti öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, benzinde de mazotta da Türkiye’nin, dünyanın en pahalı akaryakıtını kullandığını belirterek, şunları söyledi: ‘’Aslında AKP şöyle bir yol bulabilir; bütün vergi dairelerini kapatır, zaten her benzin istasyonu bir vergi dairesine dönüşmüş durumda. Ve yurttaşların da bunu dikkate alması lâzım. Niçin dünyanın en pahalı benzinini araba kullananlara fatura ediyorlar? Niçin dünyanın en pahalı mazotu köylüye, çiftçiye fatura ediliyor? Bunu da yurttaşların değerlendirmesi lâzım, özellikle de seçim sırasında, sandığa giderken...’’

10.12.2010

İnşaallah fiyatlar geri çekilir

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, benzin fiyatlarında 4 lira sınırının aşılması konusunda, ‘’Bizim fiyata herhangi bir müdahalemiz söz konusu değil. İnşallah ümit ediyorum ki fiyatlar uluslararası arenada 75-80 dolar bandına iner ve fiyatlar geri çekilir’’ dedi.

İnşallah fiyatlar geri çekilir

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, benzin fiyatlarında 4 lira sınırının aşılmasına ilişkin olarak, “İnşallah ümit ediyorum ki fiyatlar uluslararası arenada 75- 80 dolar bandına iner ve fiyatlar geri çekilir’’ dedi.

Bakan Yıldız, Kazakistan Millî Günü dolayısıyla Sheraton Otel’de düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin, son artışla birlikte 95 oktan benzinin litresi 3,87 liraya, 97 oktanın ise 4,01 liraya çıkmasına ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Yıldız, benzin fiyatlarının 5 liraya kadar çıkacağı yorumlarının hatırlatılması üzerine, bu tür tahminleri yapmanın biraz zor olduğunu söyledi. Yıldız, şunları söyledi:.

‘’Tamamen ithalata dayalı bir kaynaktan bahsediyoruz. O yüzden şu an yurt dışındaki ham petrolün varilinin 90 doları aşıyor olmasının, Japonya’daki enerji tüketiminin artış göstermesinin, uluslar arası piyasalardaki bir kısım ham maddeleri tahrik ve tetiklediğini görüyoruz. O açıdan ümit ediyorum ki İnşallah çok fiyatlar yükselmez, bizim bu fiyata herhangi bir müdahalemiz söz konusu değil. İnşallah ümit ediyorum ki fiyatlar uluslararası arenada 75- 80 dolarlar bandına iner ve fiyatlar geri çekilir’’

10.12.2010

AkaryakItçIlar İle devlet zam yarIşI İçİnde

Türkİye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, akaryakıt fiyatlarında tavan fiyat uygulamasına geri dönülmesi gerektiğini belirterek, ‘’Akaryakıt fiyatları arttıkça vergisi düşerse fiyat istikrarı korunmuş olur.

Akaryakıtçılar ile devlet zam yarışı içinde’’ eleştirisinde bulundu. Palandöken, benzin fiyatlarında 4 lira sınırının aşılmasına ilişkin olarak yazılı bir açıklama yaptı. ‘’Ekonomide işlerin tam düzelmeye başladığı sırada birilerinin el frenini çektiğini’’ savunan Palandöken, Türkiye’nin, dünyanın en pahalı akaryakıtını kullandığından, bunun da diğer ürünlerin fiyatlarına yansıdığından yakındı ve ‘’Benzine, mazota zam geldikçe, domatesten beyaz eşyaya kadar bütün ürünlerin fiyatı artıyor. Ekonomideki istikrar bozuluyor’’ değerlendirmesini yaptı. Palandöken, vatandaşların temel ihtiyaçlarının ucuzlaması için ilk olarak akaryakıt fiyatlarının kontrol altına alınması gerektiğini vurgularken, tavan fiyat uygulamasına geri dönülmesi çağrısında bulundu. Tavan fiyat uygulamasının kaldırılmasının yanlış olduğunu birçok kez ifade ettiklerini anlatan Palandöken, şunları kaydetti: ‘’Fiyatlar özel sektör tarafından serbestçe belirlendiği sürece faturayı Türk halkı ödüyor. Bu nedenle bir an önce tavan fiyat uygulamasına geri dönülmeli. Akaryakıt fiyatları arttıkça vergisi düşerse fiyat istikrarı korunmuş olur. Oysa bizde tam tersi oluyor, akaryakıtçılar ile devlet zam yarışı içinde. Önce biri zam yapıyor, arkasından vergiler bindiriliyor.’’

10.12.2010

Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlar film oluyor

DİyarbakIr E Tipi Cezaevinde 1980 yılında meydana gelen olaylar, yapımcı Ebru Arslan ile yönetmen eşi Abdulbaki Arslan tarafından filme çekilecek.

Ebru Arslan, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinde düzenlenen basın toplantısında, Diyarbakır Cezaevinin dünyanın en kötü 10 cezaevi arasında bulunmasıyla adını duyurduğunu söyledi.

Diyarbakır E Tipi cezaevinde 1980 darbesi ile suçlu, suçsuz demeden yaşananların günümüzde konuşulduğunu belirten Ebru Arslan, şöyle dedi: ‘’Bu vahşet yargıya taşınıp cezalandırılmıyorsa ve hâlâ Diyarbakır ötekileştiriliyorsa, biz sinemanın diline yaşananları taşımayı bir görev sayıyoruz. Bu bir vahşetin ve kabusun Diyarbakır Cezaevi örneğinde 1980 darbesiyle yaşattıklarının gerçeğidir. Kahramanlıkların cesaretle efsaneleştirilerek yeniden doğuşunun sinemasal dilidir. 5 Nolunun komutanı Esat ve komutasındaki asker ve gardiyanlar ile dişlilerin parçaları olan yargı ve komutanların sürece katkıları şaşırtmamalıdır. Bu görev ‘insanım’ diyen her bireyin dünya insanlığına anlatısı olmalıdır. ‘Bir daha olmasın’ sloganıyla Diyarbakır Cezaevini filme alacağız.’’ Yönetmen Abdulbaki Arslan da Diyarbakır’da yapacakları filmin çekimlerine önümüzdeki günlerde başlayacaklarını ve çekimlerin bir kısmının cezaevinde yapılacağını kaydetti.

10.12.2010

Ordudan atılanlar için Meclis araştırması talebi

BDP’Lİ milletvekilleri, ordudan atılanlarla ilgili Meclis Araştırması açılmasını istedi.

BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan önergenin gerekçesinde, askerî müdahalelerin 27 Mayıs ile başladığı ifade edilerek, bu ve sonraki süreçte ordudan atılanlar olduğu kaydedildi. Bu konuda rakamsal verilerin aktarıldığı gerekçede, 27 Mayıs müdahalesi ile ordudan atılanlara yönelik düzenlemelerle bunların mağduriyetinin giderildiği, ancak daha sonraki askerî müdahalelerde ordudan atılanlara yönelik bir düzenleme yapılmadığı görüşüne yer verildi. Önergede, 27 Mayıs sonrasında ordudan atılanlar ve bunların kayıplarının giderilmesine yönelik çalışmaların Meclis Araştırması yoluyla ele alınması istendi.

10.12.2010

İstiklâl Marşı kamulaştırıldı

İstİklÂl Marşının çoğaltılması, yayılması, temsili ve umuma iletiminden bedel talep edilemeyeceğine dair Bakanlar Kurulu kararı yürürlüğe girdi.

Karara göre, İstiklâl Marşı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunan malî hakların konusunu oluşturmayacak; hiçbir gerçek ya da tüzel kişi, kurum, kuruluş veya birlik tarafından İstiklâl Marşı’nın çoğaltılması, yayılması, temsili ve işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletimi karşılığında bedel talep edilemeyecek. Kararın hükümlerini, Kültür ve Turizm Bakanı yürütecek.

10.12.2010

Gazze İslâm Üniversitesi Cansuyu’na teşekkür etti

Gazze İslâm Üniversitesi, üniversitede okuyan 430 öğrencinin harç parasını ödeyen Cansuyu Derneğine teşekkür plâketi verdi.

Dernekten yapılan yazılı açıklamada, derneğin, Gazze Üniversitesinde eğitim gören şehit çocuklarının ve İsrail tarafından tutuklanıp serbest bırakılan fakir öğrencilerin harçları için 575 bin dolar ödediği belirtildi. Açıklamaya göre, dernek genel merkezini ziyaret eden Gazze İslâm Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gamal El Khudary, öğrencilerin, ödenen harç paraları sayesinde öğrenimlerine devam edebildiğini belirterek, yardımlarından dolayı derneğe teşekkür plâketi verdi. Dernek Genel Sekreteri Muhammed Polat, her zaman Filistin’in yanında olmaya devam edeceklerini belirtti.

10.12.2010

Döşeme altından belge çıktı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının “şantaj ve askerî casusluk” iddialarına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında, Donanma Komutanlığı’nda arama yapıldı.

Alınan bilgiye göre, soruşturma kapsamında Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde önceki gün arama yapıldı. Aramada, döşemenin altında 8 çuval belge bulunduğu öğrenildi.

10.12.2010

Kuzu: Eylemcilerin arkasında Ergenekon var

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, olayları, “80 öncesini düşününce tüylerim diken diken oluyor. Hükümeti yıkmak için öğrencileri sokağa dökmek istiyorlar. Yazık olur bu gençlere. Öğrencilere yazık etmeyin. Bunun arkasında Ergenekon bağlantılı güçler var. Açıkça söylüyorum, bunu tutan yanar, bu başına yıkılır” sözleriyle yorumladı.

ANKARA Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde (SFB) yumurtalı saldırıya uğrayan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, “Öğrencilerin arkasında Ergenekon var. Boşuna heveslenmesinler, askerin darbe yapacak gücü kalmadı” dedi. SFB’de yumurtalı saldırıya uğrayan Kuzu, yaşadıklarını Kanal A’da katıldığı programda anlattı. Öğrencilerin arkasında Ergenekon olduğunu iddia eden Kuzu, “80 öncesini düşününce tüylerim diken diken oluyor. Bunun düğmesine basan alçaklar hiç mi sonunu hesap etmiyorlar. Hükümeti yıkmak için öğrencileri sokağa dökmek istiyorlar. Halkevleri ve Doğu Perinçek’in uzantıları bu işin içinde” diye konuştu.

“ERGENEKON SIKIŞTI, TEK KOZU GENÇLER

KALDI”

YAŞANANLARI 1980 öncesine benzeten Burhan Kuzu, öğrencilerin sokağa dökülerek askerin harekete geçirilmek istendiğini iddia etti. Kuzu, öğrenci olaylarının arka planını “Ergenekon içerde sıkışmış vaziyette, güvendiği asker ise kendi alanına çekildi, normalleşiyor. Mücadele yükü verilen yargı da son anayasa paketi ile kendi alanına çekildi. Şu anda ellerindeki tek koz öğrenciyi sokağa dökmek. Bu işler böyle başlar. 80 öncesini gördük” sözleriyle yorumladı.

“DARBECİLER HEVESLENMESİN”

ÖĞRENCİLERİ sokağa dökerek hükümeti yıkma ve yıpratma peşinde olanların boşuna gayret gösterdiğini de ifade eden Kuzu, “Bu heveste olanlar bilsinler ki askerin darbe yapacak gücü, takati kalmamıştır. Yazık olur bu gençlere. Eğitimlerinden olurlar, pisi pisine de dayak yerler .Bunun arkasında Ergenekon bağlantılı güçler var. Açıkça söylüyorum, bunu tutan yanar, bu başına yıkılır. CHP de bundan bir şey koparabilir miyim diye gıdıklıyor. Türkiye’de 80 öncesi hava yok. Darbe yapacak adam da yok. Öğrencilere yazık etmeyin” diye konuştu.

10.12.2010

Geçmişi unutmayalım

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, üniversitelerdeki öğrenci olaylarını değerlendirirken, bu ülkenin acı tecrübelerle karşı karşıya kaldığını hatırlatarak, ‘’Öğrencilerin şiddete yönelmeleri, bu şiddeti bastırmak için polisin ikinci bir şiddet unsuru olarak kullanılması, geçmişte öğrenci-polis çatışmaları ile çok daha büyük gerilimlerin yaşanmasına sebebiyet vermiştir’’ dedi.

Geçmişi unutmayalım

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, üniversitelerdeki öğrenci olaylarını değerlendirirken, bu ülkenin acı tecrübelerle karşı karşıya kaldığını hatırlatarak, ''Öğrencilerin şiddete yönelmeleri, bu şiddeti bastırmak için polisin ikinci bir şiddet unsuru olarak kullanılması, geçmişte öğrenci-polis çatışmaları ile çok daha büyük gerilimlerin yaşanmasına sebebiyet vermiştir”dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara Sheraton Otel’de düzenlediği basın toplantısında geçmiş birikim ve tecrübeler ışığı altında yasal zeminde yapılmasının önemine işaret ederek, bunun, gençliğin sosyal gelişimine de yüksek katkı sağlayacağını ifade etti. Bahçeli, bu ülkenin acı tecrübelerle karşı karşıya kaldığını hatırlatarak, ''Öğrencilerin şiddete yönelmeleri, bu şiddeti bastırmak için polisin ikinci bir şiddet unsuru olarak kullanılması, geçmişte öğrenci-polis çatışmaları ile çok daha büyük gerilimlerin yaşanmasına sebebiyet vermiştir'' dedi. MHP Lideri Bahçeli, şunları söyledi: ‘’İstanbul’da bir eylem ortaya konuluyor, bu eylem TBMM’nin önünde sürdürülüyor. Arkasında da Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde bir Anayasa tartışmasına konu edilen bir toplantıda devam ettiriliyor. Burada da öğrenciler konuşmalarda bulunacak olan değerli siyasileri dinlemeden daha başlangıçta bir tepki ortaya koyduklarına göre, anlaşılıyor ki bir kesim gençlik yine 68 yıllarına benzer olayların içerisine doğru çekilmeye -yani öğrenciler ‘o masum taleplerini yerine getiriyorlar’ yaklaşımının dışına taşarak- Türkiye’yi belli amaçlara yönelik anarşi ortamına sürüklüyorlar ise bu tecrübeye Türkiye sahiptir. Onun için öğrenci kardeşlerim başta olmak üzere aileleri onlara yardımcı olmalı, üniversite hoşgörüyle yaklaşmalı, siyasi iktidar da talepleri dışlamak yerine görüşmeyi tercih etmelidir. Rektörlerle yapılmış olan bir toplantıda eğer bir avuç genç kesim herhangi bir sorunlarını ifade etmek için oraya gelmiş iseler veya bu amacın dışında yönlendirilerek gönderilmiş olsalar dahi Sayın Başbakan’ın geçmişteki tecrübeler ışığında bunlardan birkaç temsilciyi alarak görüşme eğilimi zannediyorum birçok şeyin önünü kesebilir ama çok daha sert ifadeler, o ifadeler ışığında onun emniyet güçlerine yansıması, o yansımanın öğrenci üzerine şiddete yönelik olarak yansıması bugün gene Türkiye’yi 68’li yıllara taşıyan korku ve endişeye sürüklemektedir.’’

MEHMET KARA

10.12.2010

Arınç: Tepkileri anlayışla karşılamak mümkün değil

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya makamında ‘’geçmiş olsun’’ ziyaretinde bulundu.

Hem CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum hem de Kuzu’ya yönelik tepkileri ‘’anlayışla karşılamanın mümkün olmadığını’’ ifade eden Arınç, şöyle devam etti: ‘’Çok büyük bir disiplinsizlik... Ve anayasa profesörü etiketi taşıyan, bilim adamı vasfını taşıyan ve aynı zamanda siyasetçi olan; düşüncelerini, fikirlerini bugüne kadar her platformda cesaretle savunmuş olan insanlara karşı böylesine bağnaz ve katı bir tutum takınılması ve sonunda işin fiili saldırıya dönüşmesi fevkalade çirkin, fevkalade ayıp ve tamamen bir saldırıdır. Sayın Kuzu’ya büyük geçmiş olsun diyorum. Fakülte yönetiminin başta dekan ve rektör olmak üzere buna bigane kalması, yerlerinden bile kıpırdamaması, meydana gelebilecek olaylara karşı tedbir almaması bağışlanacak bir davranış değil.’’

10.12.2010

Erdoğan: CHP ve medya cesaretlendiriyor

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Erdoğan, CHP ve medyanın protestocuları cesaretlendirdiği söyledi.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) 25. Yıl Konferansı’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde yaşanan öğrenci olaylarını ve yaşananları değerlendirdi. Son zamanlarda yapılan eylemlerin grupların tüm gücünü motivasyonlarını muhalefetin ve medyanın kışkırtmasından alan bir yapı içinde olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Ana muhalefet ve malum medya hiçbir konuda ortak paydasının olmadığı marjinal öğrenci gruplarının reklamını yaparak, bu grupları hükümete karşı cesaretlendirerek bilsinler ki, Menkul Kıymetler Borsası’nın içinde pirim yapamazlar. Orada kaybederler. Onun için de bu şiddetle, şiddet içren anlayışlarla hiçbir yere gidilmez” diye konuştu.

10.12.2010

Kılıçdaroğlu: Şiddete dönüşmemesi lâzım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üniversitelerde düşünce özgürlüğü bulunduğunu, ama bunun şiddete dönüşmemesi gerektiğini bildirdi.

Kılıçdaroğlu, CHP İzmir İl Başkanlığını ziyaretinde, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya önceki gün Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde öğrenciler tarafından yumurta atılmasına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, ‘’Üniversitelerde düşünce özgürlüğü var ama bunun şiddete dönüşmemesi lazım. Ortada bir şiddet yok ama yumurta atılması şık değil. Keşke daha sağlıklı bir tartışma ortamı olabilseydi’’ dedi.

10.12.2010

Mülkiyeli öğrencilerden Batum’a ziyaret

ANKARA Üniversitesinde dünkü protestonun gerçekleştiği etkinliği düzenleyen Mülkiye Sosyal Araştırmalar Topluluğu Yönetim Kurulu üyesi bir grup öğrenci CHP’li Süheyl Batum’u ziyaret etti.

Parti genel merkezindeki basına kapalı görüşmenin ardından CHP Sözcüsü ve Genel Sekreter Batum ve grubun temsilcisi Oğuzhan Kılıç, gazetecilere açıklamalarda bulundu. ‘’Yumurtayı yiyen ben de olsaydım insan olarak üzülürdüm. Ama bunu bir dönemden beri öğrencilere karşı sürdürülen ve bundan sonra da Başbakan’ın yorumundan anladığım çok daha şiddetli bir şekilde yürütülecek baskı, sindirme politikasını meşrulaştırmanın bir aracı olarak kullanmaya karşıyız’’ diyen Batum, kendisine yönelik protestoyu ‘’İnsaflı bir şekilde yaparak yumurta atmayan’’ öğrencilere teşekkür etti. Oğuzhan Kılıç da ‘’Üniversite öğrencisinin her zaman yanlış yapma hakkı olduğunu’’ öne sürdü. Protesto eylemini gerçekleştiren arkadaşlarının amacının ‘’daha iyi bir Türkiye’’ olduğunu belirten Kılıç, ‘’Üslup yanlış olabilir. Yumurta atılmamalıydı belki. Bu yanlıştı fakat öğrencilere de inisiyatif tanınmalı’’ dedi.

10.12.2010

Zana’nın 9 kez cezalandırılması istendi

YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığı, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 10 yıl hapse mahkum olan eski DEP milletvekili Leyla Zana’nın, 9 farklı tarihte yaptığı konuşmalar için ayrı ayrı cezalandırılmasını istedi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Leyla Zana hakkında verilen mahkumiyet kararının Zana’nın avukatları ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca temyiz edilmesi üzerine, davaya ilişkin tebliğnamesini tamamladı. Tebliğname ile dava dosyasını temyiz incelemesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne gönderen Başsavcılık, Zana’nın ‘’9 ayrı tarihte işlediği ‘Yasadışı Terör Örgütünün Propagandasını Yapmak suçlarından da 9 ayrı kez cezalandırılmasını’’ istedi. Tebliğnamesinde, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının ‘’eksik ceza tayini’’ gerekçesiyle esastan bozulmasını isteyen Başsavcılık, Leyla Zana’nın avukatlarının ‘’sanığın savunma hakkının kısıtlandığı’’, ‘’suç unsurlarının oluşmadığı’’, dava konusu eylem ve konuşmaların ‘’düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığına’’ ilişkin temyiz taleplerinin reddedilmesini talep etti.

10.12.2010

381 kilo eroin ele geçirildi

İZMİR ve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne bağlı narkotik ekiplerinin Diyarbakır’da düzenlediği operasyonda 381 kilo eroin ele geçirildi, 8 kişi gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, bir istihbaratı değerlendiren İzmir polisince, uyuşturucu ticareti yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan kişilerin ifadeleri doğrultusunda operasyon genişletildi. Zanlıların ifadelerinden yola çıkan İzmir narkotik polisi, Diyarbakır emniyeti ile irtibata geçti. Diyarbakır’da ortaklaşa düzenlenen operasyonda 381 kilo eroin ele geçirildi. Operasyon kapsamında 8 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

10.12.2010

Kuşadası’nda 4’lük deprem

AYDIN'IN Kuşadası ilçesinde 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi verilerine göre, önceki gün saat 23.50’de merkez üssü Aydın’ın Kuşadası ilçesi olan 4 büyüklüğünde deprem kaydedildi.

10.12.2010