Dünya |
Güvenlik Konseyi havanda su dövdü |
BM Güvenlik Konseyi’nin Kore yarımadasındaki gerginliği ele aldığı yaklaşık 9 saat süren toplantıda bir sonuç alınamadı. Rusya’nın talebiyle acil olarak toplanan Güvenlik Konseyi’nin basına kapalı toplantısında, Kuzey Kore’nin kınanmasını isteyen Konsey’in daimi üyeleri ABD, İngiltere ve Fransa ile Kuzey Kore’nin açıkça kınanmasını istemeyen Rusya ve Çin arasında bir Konsey açıklaması metni üzerinde anlaşmaya varılamadı. BM Güvenlik Konseyi’nin yaklaşık 9 saat süren toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin, Kore yarımadasındaki durumun Rusya’nın ulusal çıkarları ve güvenliği açısından ciddî bir durum teşkil ettiğini, Konsey’i, yarımadadaki gerginliği yatıştırmak amacıyla toplantıya çağırdıklarını söyledi. Konsey’e sundukları ilk başkanlık açıklaması metninde iki tarafı da itidale davet ettiklerini ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un Güney Kore ile Kuzey Kore’ye derhal özel temsilci göndermesini istediklerini anlatan Çurkin, Genel Sekreterin iki tarafta temaslarda bulunmak üzere özel temsilci atama fikrinin Konsey’de güçlü destek gördüğünü belirtti. Çurkin, altılı görüşmelerin devam etmediğini, ancak Kore yarımadasındaki sorunların diplomatik olarak çözülmesi gerektiğini söyledi. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi ve Konsey’in bu ayki dönem başkanı Büyükelçi Susan Rice da, gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin ve Konsey’in başka üyelerinin, Konsey’in Kuzey Kore’yi 23 Kasım’da Yeonpyeong adasına saldırması sebebiyle açıkça kınanmasını istediklerini, ancak bu noktanın bazı Konsey üyelerince kabul edilmediğini belirtti. Rice, Konsey’in saldırı sebebiyle Kuzey Kore’yi açıkça ve oybirliğiyle kınaması gerektiğini vurguladı. Kuzey Kore’nin son 9 aydır Güney Kore’ye karşı kışkırtıcı tavrının devam ettiğini ve bunun sonucunda Güney Kore’nin 9 ayda 50 vatandaşının öldüğünü söyleyen Rice, Güney Kore’nin rutin ve kendisini koruma amaçlı askeri tatbikat yapmasının hakkı olduğunu söyledi. |
21.12.2010 |
67 sınırlarından VAZGEÇMEYİZ |
FİLİSTİN Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Batı Şeria’da, Ramallah’taki resmi konutu Mukata’da 100 dolayında İsrailli siyasetçi, gazeteci ve aktivistle bir araya geldi. Ramallah’ta Abbas ile toplantıya katılanlar arasında İsrail İşçi partisi eski başkanlarından ve halen de İşçi partisindeki çöküşü durdurmak için yeniden partinin başına geçmesi istenen Amram Mitzna, İsrail parlamentosunun (Knesset) soldaki partilerinden Meretz’in başkanı Haim Oron, Meretz’in eski milletvekillerinden Zehava Gal-On, Likud ve İşçi partili milletvekilleri, aşırı dinci Yahudi gazetecilerin de bulunduğu basın mensupları yer aldı. Cenevre İnisiyatifi adlı barış organizasyon tarafından düzenlenen toplantıda Abbas, İsrailli konuklarına, barışın mümkün olduğunu ve daima barışa bağlı olduklarını söyledi. “Biz barışı tamamlamaya, 1967 yılı sınırlarına dayalı devletimizi kurmaya hazırız” diyen Abbas, bunun için toprak takasını, güvenlik konularını ve hatta, devletin ilanından sonra bir süre üçüncü bir tarafın topraklarındaki varlığını da kabul ettiklerini söyledi. Filistin lideri, Mısır ve Ürdün’ün de buna olumlu baktıklarını ifade ederken, “Bunu size anlatıyorum. Çünkü artık biz müzakerelerde başlangıç noktasına dönmeyi kabul etmeyeceğiz ve 1967 yılı sınırlarından da vazgeçmeyeceğiz” dedi. Filistin Devlet Başkanı Abbas, Batı Şeria’daki Filistinliler’in son 4 yılda büyük değişim gösterdiğini de belirtirken, “Gördünüz, biz şiddet ve terör kültürünün yerine barış kültürünü yerleştirdik. Artık daha fazla kan dökülmesini istemiyoruz. Benim 8 torunum var. Onların barış ve güvenlik içinde yaşamasını arzu ediyorum” dedi.
NETANYAHU, İNŞAATI BARIŞA TERCİH ETTİ
FİLİSTİN Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun barış yerine yerleşim birimi inşaatını tercih ettiğini söyledi. Abbas, kendisini önceki gün Ramallah’ta ziyarete gelen İsraillileri kabulünde ‘’Yerleşim birimlerini barışa tercih etti. Yerleşim birimlerinin, bizler ve gelecek kuşaklar için barıştan daha önemli nasıl görülebildiğini anlamıyorum’’ ifadesini kullandı. Abbas, ayrıca barış istediklerini ve buna ulaşmanın tek yolunun da müzakereler olduğunu tekrarladı. İsrail ile Filistin arasında 2 Eylülde Washington’da başlayan doğrudan müzakereler, yerleşim birimi inşaatının yapılmasını durduran moratoryumun 26 Eylülde sona ermesiyle kesildi. Filistinliler masaya dönmek için yerleşim birimi inşaatlarının sona ermesini isterken, ABD geçen hafta İsrail’i bu konuda yeni bir moratoryum için ikna edemediğini duyurmuştu. |
21.12.2010 |
Saddam'ın üvey kardeşi Iraklılardan özür diledi |
IRAK'IN Amerikalılar tarafından devrilen ve Duceyl dâvâsında alınan kararla asılarak idam edilen eski devlet başkanı Saddam Hüseyin’in üvey kardeşi Vatban İbrahim Hasan El Tikriti, Baas Partisi tarafından yapılan kötülüklerden dolayı Iraklılardan özür diledi. Saddam Hüseyin döneminde işlenen suçların ortaya çıkarılıp, suçluların yargılanmasından sorumlu mahkemede çarşamba günü ifade veren ve Irak’ta eski başbakan yardımcısı Tarık Aziz’i de ‘’bu siyasetin mimarı’’ olmakla suçlayan El Tikriti, eski rejim adına özür dileyen ilk yetkili oldu. El İrakıye televizyonunda önceki akşam yayımlanan habere göre, Yüksek Mahkemede ifade veren ve Saddam döneminde içişleri bakanlığı görevini yürüten El Tikriti, ‘’Burada Irak tarihi için konuşuyorum. Eski rejim boyunca bir zalim ile ezilenler vardı. Şimdi Saddam gittiğine göre özgürce konuşabilirim. Burası, sesimi Iraklılara duyurabileceğim tek mahkeme. Baas partisinin yüce Irak halkına çektirdiklerinden dolayı özür dilerim’’ dedi. Üvey kardeş El Tikriti, ayrıca Baas partisinin sadece kendisinin ülkeyi yönetme hakkına sahipmiş gibi davrandığını, parti yönetiminin sanki hakkıymış gibi Iraklıların ruhu ve parasıyla hareket ettiğini ama aslında buna hakkı olmadığını da söyledi ve salonda bulunan Tarık Aziz’e dönerek, onu bu siyasetin mimarı olmakla suçladı. Her iki eski bakan da daha önce idama mahkûm edilmiş bulunuyor. |
21.12.2010 |
Kore’de tatbikat gerginliği |
GÜNEY Kore, Kuzey Kore ile sınırındaki Yeonpyeong adasında, Pyongyang’ın tepkisine rağmen gerçek mermilerle atış tatbikatı yapacağını duyurmasının ardından misilleme tehdidinde bulunan Kuzey Kore’nin saldırı ihtimaline karşı da planlanan tatbikat öncesinde, 5 adada yaşayan Güney Korelilerin sığınaklara gitmesi istendi. Yeonpyeong adasındaki bir Reuters muhabiri de, ada halkının hava akınlarına karşı kurulan sığınaklara gittiğini bildirdi. Güney Kore’nin, geçen ay Kuzey Kore tarafından top ateşine tutulan Yeopyeong adasında gerçek mermilerle yaptığı tatbikatı Türkiye saatiyle 07.30’da başladı. Savunma Bakanlığı, Kuzey Kore’nin tekrar saldırı tahditlerine rağmen yapılan tatbikatın 05.30’da (TSİ 07.30) başladığını bildirdi. Kuzey Kore 23 Kasımda, yine bir tatbikat sırasında, adayı topçu ateşine tutmuş, 2 denizciyle 2 sivil ölmüştü. Yeonpyeong adası etrafındaki suların kendi sınırlarına dahil olduğunu iddia eden Kuzey Kore, bir daha tatbikat yapılırsa misillemede bulunacağı uyarısında bulunmuştu. Güney Kore ordusu da Kuzey Kore’nin bir provokasyonuna ‘’hemen ve sert bir biçimde’’ karşılık vereceğini bildirmişti. Yonhap haber ajansı, geçen ay Kuzey Kore’nin saldırısına uğrayan adada yapılan, bir saat kadar süren tatbikatın sona erdiğini duyurdu. Güney Kore ordusu, tatbikatta Kuzey Kore’yi caydırmak amacıyla savaş uçaklarının da yer aldığını bildirdi. Seul/aa
Kuzey Kore’den BM müfettişlerine vize
KUZEY Kore’nin, nükleer programını izleyen BM müfettişlerinin dönüşünü kabul ettiği bildirildi. Kuzey Kore’yi ziyaret eden Amerikalı yetkili Bill Richardson’a eşlik eden CNN muhabiri Wolf Blitzer, Kuzey Korelilerin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu müfettişlerinin Yongbyon’daki nükleer tesise geri dönmelerine razı olduğunu aktardı. Kuzey Kore, Nisan 2009’da bütün izleme ekipmanlarının çekilmesini ve müfettişlerin ülkeyi terk etmesini istemişti. Kuzey Kore’nin uranyum zenginleştirmek için gerekli yakıt çubuklarının yurtdışına gönderilmesine izin vermeyi de kabul ettiği belirtiliyor. Blitzer, Kuzey Kore’nin ayrıca Güney Kore ile bir komisyon oluşturulması ve iki ülke arasında kırmızı hat oluşturulmasını da kabul ettiğini söylüyor. |
21.12.2010 |
Pakistan’ı korumak için Afganistan hedef seçilmiş! |
ABD Başkan yardımcısı Joe Biden, Afganistan savaşının hedeflerinden birinin de dinci militanların, nükleer silaha sahip bir ülke olan Pakistan’daki hükümeti devirmemesini sağlamak olduğunu açıkladı. NBC televizyonundaki ‘’Meet the Press’’ programına katılan Biden, Afganistan savaşının amacının El Kaide’yi yenmek olduğunu hatırlattığı açıklamasında, ‘’Ama aynı zamanda da teröristlerin bir nükleer güç olan Pakistan’daki hükümeti devirmesini engellemekti’’ ifadesini kullandı. Yıl boyunca birçok El Kaide yetkilisinin ‘’ortadan kaldırıldığını’’ belirten Biden, ‘’Bu bizim başardığımız anlamına mı geliyor? Hayır. Bu bir, iki ya da üç yıl öncesine kadar daha iyi durumda olduğumuz anlamına mı geliyor? Evet’’ diye konuştu. |
21.12.2010 |
NATO tankerine roketli saldırı |
PAKİSTAN'IN Afganistan sınırındaki Hayber’de NATO’ya ikmal sağlayan iki petrol tankerlerine roketli saldırı düzenlendi. Güvenlik kaynaklarına göre, Afganistan’daki NATO birliklerine yakıt taşıyan iki tankerlere Hayber’in Camrud bölgesinde kimliği belirsiz kişiler tarafından yapılan roketli saldırıda araç sürücüleri öldü. Bir güvenlik yetkilisi, itfaiye araçlarının yangını söndürmeye çalıştıklarını, Pakistan ile Afganistan’ı birbirine bağlayan karayolunda ulaşımın durdurulduğunu söyledi. Afganistan’da 160 binden fazla askeri bulunan ABD ve NATO birliklerine ikmalin yüzde 80’i, Pakistan üzerinden sağlanıyor. NATO’nun Pakistan rotası birçok tehlike ve riske rağmen düşük maliyet ve diğer yollara göre nispeten güvenli olmasıyla tercih ediliyor. |
21.12.2010 |
Irak'ta toplu mezarda 11 ceset bulundu |
IRAK'IN kuzeyindeki Musul şehrinde toplu mezarda, 11 kişinin cesedine ulaşıldı. Polis kaynakları, önceki gün bulunan toplu mezarda 2005’te öldürülen 11 kişinin cesedine ulaşıldığını aktardı. Polis yetkilisi Ali Hodr, toplu mezarın Musul’un doğusundaki İntissar Mahallesi’nde ortaya çıkarıldığını anlattı. 2005’te şehrin büyük bir bölümü direnişçilerin kontrolündeydi ve Amerikalılarla çalıştığından şüphelenilen asker, polis ya da sivillerin katli, olağan günlük olaylardan sayılıyordu. |
21.12.2010 |
NETANYAHU, İNŞAATI BARIŞA TERCİH ETTİ |
FİLİSTİN Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun barış yerine yerleşim birimi inşaatını tercih ettiğini söyledi. Abbas, kendisini önceki gün Ramallah’ta ziyarete gelen İsraillileri kabulünde ‘’Yerleşim birimlerini barışa tercih etti. Yerleşim birimlerinin, bizler ve gelecek kuşaklar için barıştan daha önemli nasıl görülebildiğini anlamıyorum’’ ifadesini kullandı. Abbas, ayrıca barış istediklerini ve buna ulaşmanın tek yolunun da müzakereler olduğunu tekrarladı. İsrail ile Filistin arasında 2 Eylülde Washington’da başlayan doğrudan müzakereler, yerleşim birimi inşaatının yapılmasını durduran moratoryumun 26 Eylülde sona ermesiyle kesildi. Filistinliler masaya dönmek için yerleşim birimi inşaatlarının sona ermesini isterken, ABD geçen hafta İsrail’i bu konuda yeni bir moratoryum için ikna edemediğini duyurmuştu. |
21.12.2010 |