21 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

İsrail’in, Filistin’deki ambargoyu kaldırmaktan başka şansı yok

İNSANİ Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargoyu kaldırmaktan başka şansının olmadığını söyledi.

Filistin’e yönelik ambargoyu protesto etmek ve Gazze halkına destek vermek için Hindistan’dan yola çıkan ve çeşitli Asya ülkelerinden aktivistlerin yer aldığı konvoy, Gaziantep’e ulaştı.

Konvoy, Gaziantep-Şanlıurfa Otoyolu Batı gişelerinde İHH yönetici ve üyeleri ile bir grup vatandaş tarafından coşkuyla karşılandı. Aktivistler, karşılamanın ardından Şehitkamil Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde namaz kaldı, yemek yedi. İHH Genel Başkan Yardımcısı Oruç, yaptığı açıklamada, Filistin’in yanında yer alanların ‘’giderek büyüyen bir dağ’’ olduğunu belirtti. Gazze’ye uygulanan ambargoyu kırmak için Hindistan’dan yola çıktıklarını vurgulayan Oruç, şöyle konuştu:

‘’İsrail, Akdeniz’e kanımızı akıttı, zannetti ki korkup vazgeçeceğiz. Biz orada Ali Haydar kardeşimizi bıraktık. Cengiz ağabeyimizi bıraktık. Biz İsrail’e çok güzel bir hediye verdik. Gaziantep’ten, Diyarbakır’dan, Siirt’ten, Muş’tan Selahattinleri verdik. Madem bizi öldürdünüz, şimdi de Selahattinlerle uğraşın. Biz ayrım yapmadan nerede bir mazlum varsa oradayız. İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargoyu kaldırmaktan başka şansı yok.’’

Türkiye’deki bütün medya, siyasetçiler ile bütün vatandaşların Filistin’in yanında yer aldığını söyleyen Oruç, ‘’İsrail’in uyguladığı ambargo sebebiyle dünyadaki bütün insanların nefretini kazandığını’’ söyledi.

Kilis Öncüpınar Gümrük kapısından Suriye’ye geçen yardım konvoyu beraberlerindeki tıbbi ve çeşitli insanı yardımlarla Mısır üzerinden Gazze’ye ulaşmayı hedefliyor.

Geceyi Gaziantep’te geçiren ve sabah yola çıkan ‘’Filistin Konvoyu’’ beraberlerindeki ilaç ve insani yardım malzemeleriyle Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan Suriye’ye geçti. İHH Genel Başkan Yardımcısı Oruç, Kilis’in, Hindistan’dan yola çıkan aktivistlerin Türkiye’deki son durağı olduğunu belirterek, ‘’Kardeşlerimizi Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı’nda Suriyeli kardeşlerimize teslim edeceğiz. Konvoya Mısır’a kadar bu kardeşlerimiz eşlik edecek. İnşallah Mısır bu defa geçmişteki uygulamalarını tekrarlamaz ve kardeşlerimizin Mısır’a girmesine izin verir’’ dedi. Oruç, temennilerinin Gazze’ye uygulanan ambargonun kaldırılması olduğunu, ambargo kalktığında Filistin konvoylarının da biteceğini bildirdi.

21.12.2010


 

Bahçesaray’a artık yılın her ayı ulaşım var

Coğrafî yapısı sebebiyle kar yağışının 8 ay boyunca geçit vermediği Bahçesaray, makus talihini yendi.

Her yıl Ekim ayından itibaren yoğun kar yağışının etkili olduğu 3 bin rakımlı Karapet Geçidi’nin ulaşıma kapanmasıyla çevresiyle bağlantısı kesilen Van’a 110 kilometre uzaklıktaki Bahçesaray ilçesi, Aralık ayı olmasına rağmen ulaşım sorunu yaşamıyor. Önceki yıllarda kış mevsiminde, ulaşımın imkânsız olarak görüldüğü Van-Bahçesaray yolunda başlatılan yol genişletme ve asfaltlama çalışmalarının ardından artık ulaşım kolaylıkla sağlanabiliyor. İlçe Kaymakamı Mehmet Yüzer, yaptığı açıklamada, her yıl kapanan yoluyla gündeme gelen Bahçesaray’ın, ‘’makus talihini yendiğini’’ belirterek, kış mevsimi olmasına rağmen vatandaşların rahatlıkla ilçeye gelip gittiğini söyledi.

21.12.2010


 

Devlet, alkollü içkilerle de mücadele etsin

YEŞİLAY Yalova Şubesi Başkanının geçtiğimiz günlerde vefat etmesi üzerine yenilenen yeni yönetim önceki gün akşam tanışma ve kaynaşma yemeği düzenledi. Toplantıya bazı STK temsilcilerinin yanı sıra siyasiler de katıldı. Yemekte söz alan Yeşilay Yalova şubesi daimî onursal başkanı ve aynı zamanda Yeşilay Genel Merkez yöneticisi Mehdi Sungur, “Sigaranın vücuda vermiş olduğu zararı artık bütün dünya çıplak gözleriyle görebiliyor. Bütün bilimsel araştırmalar bunları doğruluyor, ama hâlâ insanların niye bu kadar inat etmiş olduklarını anlayamıyorum. Ükemizde bu yıl ilk 8 aylık periyotta yaklaşık 15 milyar lirayı maalesef havaya üflemiş oluyoruz. Bu parayla yaklaşık 20 bin kilometre hızlı tren yolu yapılabilirdi” diye konuştu. Sungur’dan sonra kürsüye dâvet edilen Yalova şubesi başkan yardımcısı Mehmet Çalışkan, “Yalova şubesi olarak Mehdi (Sungur) Beyin de destekleriyle okullara gidiyoruz. Okullarda sigara, alkol ve uyuşturucunun zararları konusunda çalışmalarımızı sürdürerek, millî eğitim müdürlüğüyle birlikte ortaklaşa çalışarak gençlerimize sunumlar yapıyoruz. Ülkemizde sigara yaşının aşağılara düşmesi bizler açısından oldukça üzücü bir durum teşkil etmektedir. Bu anlamda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz ve göstermeye de devam edeceğiz. Yeşilay denince akla sadece sigara geliyor. Halbuki bunun içerisinde alkol ve uyuşturucu da girmektedir. Bu anlamda sigarayla olduğu gibi devletimizin alkol ve uyuşturucu ile de etkin bir mücadele içerisine girmeyi temenni ediyorum” dedi.

Yalova / Yavuz Topalcı

21.12.2010


 

TUS’ta ‘hatalı soru’ iddiası

TÜRK Sağlık-Sen, 12 Aralıkta yapılan Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda (TUS) 10 sorunun hatalı olduğu gerekçesiyle Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezine (ÖSYM) başvurdu.

Türk Sağlık-Sen’den yapılan yazılı açıklamada, sınavda yaklaşık 10 sorunun hatalı olduğunun sınava katılan hekimler tarafından sendikaya iletildiği belirtildi. Bu soruların yeniden değerlendirilerek, hata olanların iptal edilmesi gerektiği kaydedilen açıklamada, hekimler için bu sınavın çok önemli olduğu vurgulanarak, adayların mağdur edilmemesi istendi.

21.12.2010


 

Google, millî şairin doğumunu kutladı

GOOGLE Türkiye’nin ana sayfası www.google.com.tr’de, ünlü şair ve fikir adamı Mehmet Akif Ersoy’un doğum yıl dönümü dolayısıyla tasarlanan ‘’doodle’’a (özel tasarımlı logo) yer verdi. Dünyanın en büyük internet arama motorlarından biri olan Google’ın Türkiye sayfası, ‘’www.google.com.tr’’ adresine girenler, özel tasarımlı logoyla karşılaştı.

İmleç, logonun üzerine getirildiğinde ‘’Mehmet Akif Ersoy’un doğum günü’’ yazısı çıktı. İstiklal Marşı’nın söz yazarı Mehmet Akif Ersoy için hazırlanan logoda ‘’Google’’ yazısı kırmızıya boyandı ve üstüne müzik notaları konuldu. ‘’Doodle’’ olarak nitelendirilen bu özel tasarımlı logolar, 1999 yılından itibaren Google’ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin tarafından kullanıldı. Özel logo uygulamaları, tüm dünya ülkeleri için önemli gün ve tatillere, kültürel olaylara ve tarihte yer alan önemli kişilere bu platformda yer vererek dikkati çekmeyi amaçlıyor. Ayrıca internet kullanıcıları, bu özel tasarımlı logonun üstüne tıklayarak, o güne, kişiye ve konuya özel ayrıntılı bilgiye erişebiliyor.

21.12.2010


 

Hem şifâ dağıtıyorlar ,hem dengeyi koruyorlar

KIZILIRMAK Deltası’nın Türkiye’nin en önemli tıbbî sülük rezervlerine sahip olduğu, tıbbî sülüklerin aynı zamanda deltanın tabiî dengesini sağladığı bildirildi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Ayan, yaptığı açıklamada, tıbbî sülüklerin birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığına dikkat çekti. Tıbbî sülüklerin çok uzun yıllardan beri, Anadolu’da kullanılan geleneksel tedavi metodlarından biri olduğuna işaret eden Ayan, genellikle kangren, damar tıkanıklıkları, romatizma, eklem ağrıları, kan dolaşımı, varis, hemoroid, felç, kısmî felç , göz tansiyonu ve yüksek tansiyon gibi hastalıkların tedavisinde geleneksel olarak kullanıldıklarını belirtti. Kızılırmak Deltası’nın, Türkiye’nin en önemli tıbbî sülük rezervlerine sahip olduğunu söyleyen Ayan, zengin bitki ve hayvan varlığı ile tabiî bir açık hava laboratuvarı olan Kızılırmak Deltası’ndaki sulak alanlarda yaşayan tıbbî sülüklerin, ekolojik dengenin korunmasında da önemli bir rol üstlendiğini vurguladı.

21.12.2010


 

İzmir’de Kur’ân ziyafeti

İzmİr Gaziemir Müftülüğü, Kur’ân’ın indirilişinin 1400. yılını Kur’an ziyafetiyle kutladı. Yağmura rağmen caminin dışına taşan yüzlerce vatandaş, programa katılan dünyaca ünlü hafızları büyük bir heyecanla dinledi.

İzmir İl Müftüsü İbrahim Acar, Ankara’dan Çanakkale’den gelen hafızları dinlemenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, “Hakikaten Kur’ân-ı Kerim’i okumak, dinlemek, insanlara büyük coşku veriyor. İçim titreyerek dinledim, doydum. Anlamını da çoğumuz anlayamadı. Bunu da verebilseydik keşke. Allah, Kur’ân-ı Kerim’i anlayan, yaşayan kullarından eylesin” dedi. Müftü Acar, Kur’ân’ın bir araç olduğunu, Allah’a ulaşmak isteyenlere yol gösterdiğini vurgu yaparak, “Bir çok kardeşimiz yağmur altında ayakta dinliyordu. Bu şekilde dinleyişiniz beni çok mutlu etti” diye konuştu. Müftü Acar daha sonra duâ okudu. Gaziemir Müftüsü Mustafa Temel de, âlemlere rahmet olarak gönderilen Kur’ân’ın Peygamberimiz’e (asm) indirilişinin 1400. yılının idrak edildiğini hatırlattı. Mustafa Temel, “1400 yıldır Kur’ân bizi muhafaza ediyor. Peygamberimiz (asm) adeta yaşayan bir Kur’ân’dı. Kur’ân, Hz. Peygamberin (asm) bizzat kalbine vahyedilmiştir” diye konuştu. Temel, programın bir ekip işi olduğunu, bu yüzden yardımlarını esirgemeyen il müftüsü İbrahim Acar, İlçe Kaymakamı Şerafettin Tuğ ve Gaziemir Belediyesi yetkilileri ile hayırsever vatandaşlara teşekkür etti.

Sunumu Mustafa Efe’nin yaptığı ve canlı olarak yayınlanan programda Güney Afrikalı dünyaca ünlü hafız Abdurrahman Sadien’in yanı sıra İsmail Coşar, Adem Kemaneci, İbrahim Eker, Hüsamettin Karadaş gibi Türkiye’nin meşhur hafızları Kur’ân okudu. Kur’ân ziyafetine Gaziemir Kaymakamı Şerafettin Tuğ, Gaziemir Belediye Başkan Vekili Fevzi Çağlı, İzmir Müftüsü Şerafettin Acar ile vatandaşlar katıldı. Bir saat öncesinden camide yer kalmazken, birçok vatandaş ziyafeti, dışarıya kurulan tv ekranında, yağmur altında izledi. Programdan sonra bazı vatandaşlar ünlü hafız Abdurrahman Sadien’le fotoğraf çektirdi.

21.12.2010


 

En yüksek otel Çin’de

DünyanIn en yüksek oteli olarak Çin’in Şanghay şehrinde inşa edilen “Şanghay Kulesi J Otel”, 2014’te inşasının tamamlanmasının ardından dünyanın en yüksek oteli olarak dünya rekorunu kıracak.

Şanghay Cin Ciang Otelleri tarafından, inşaatına 2 yıl önce başlanan otel, 632 metre uzunluğunda ve 121 kat olacak. Otelin, 258 süper lüks odası olacak ve lobi hizmetleri 101’inci katta bulunacak.

21.12.2010


 

456 yıl sonra ilk defa

Amerİka kıtası, 21 Aralık gündönümünün 456 yıl sonra Ay tutulmasıyla aynı güne denk gelişine şahit olacak. Ay, bu “tarihi gün” boyunca bakır kırmızısı rengini alacak.

NASA, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’nın bir kısmında tam olarak görülebilecek olan tutulmanın en son 1554 yılında gündönümüne denk geldiğini bildirdi. Bilim adamları, Ay tutulmasının göze zarar vermeyecek dürbün ya da teleskoplarla izlenmesini tavsiye ediyor. Tutulma, bugün TSİ 09.41’de başlayacak ve bir saat kadar sürecek. NASA’ya bağlı Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden Fred Espenak, bütün K. Amerika’nın bu tarihi buluşmayı izleyebileceğini kaydetti. 2011 yılı içerisinde Haziran ve Aralık aylarında olmak üzere iki Ay tutulması daha olacak.

21.12.2010


 

Google’a rakip Türkiye’den

Bİr Türk yazılım firmasının geliştirdiği yeni internet arama algoritması ile istenilen bilgiye hızlı ve kesin olarak ulaşıldığı savunuldu.

Bilkent Teknopark merkezli Horizon Yazılım Genel Müdürü Murat Karaveli, geliştirdikleri arama algoritması ve Epiri isimli yazılımları ile Google’dan daha hızlı sonuç sağladıklarını belirtti. ‘’Epiri Professional, istediğiniz bilgiyi, doküman türüne göre ayırmadan, arşivleyebileceğiniz, düzenleyebileceğiniz, içerisinde arama yapabileceğiniz ve arama sonuçlarını kesin sayıyla veren, mükemmel bir bilgiye ulaşım ve değerlendirme programıdır’’ diye konuşan Karaveli, şöyle devam etti: ‘’Epiri'nin benzerlerinden ayıran en büyük özelliklerden biri, dünyada ilk defa Horizon tarafından geliştirilmiş olan sıra dışı arama teknolojisidir. Binlerce kaynakta, sanki 10 sayfa arasında arama yapıyormuş gibi hızlı arama yapar. Ayrıca en büyük arama motorlarının bile yapamadığını Epiri yapmıştır; farklı tür ve yapıdaki veri tabanlarından veri çekebilmeyi, dünyada başarabilen başka bir program yoktur. Üstelik sadece lokal bilgisayarda değil, internet, intranet ve servislerde eş zamanlı arama yapabilmesiyle, Epiri, arama teknolojisinde çığır açmıştır. Milyarlarca doküman arasında arama yaparken asenkron arama teknolojisi kullanan Epiri, sonuç buldukça getirir. Google gibi arama motorlarının aksine, bulunacak sonuç sayısını tahmini değil, kesin olarak getirir. Doğru sonuç sayısını öğrenmek için son sayfaya kadar ilerlemenize gerek kalmadan, kesin sayıya ulaşırsınız."

21.12.2010


 

DEMOKRASİ FARKI

Ekonomik krizle birlikte harcamalarını gözden geçiren İngiltere, ordu harcamalarını da kıskaç altına aldı. Birçok askerî projeden vazgeçen ve savaş gemilerinin sayısını azaltan İngiltere'de, 10 yılda 50 milyar dolar zararın söz konusu olduğu ordu harcamaları artık Savunma Bakanlığınca çok sıkı şekilde denetlenecek.

KOMİSYON, ASKERLERİ HESABA ÇEKTİ Milletvekillerinden oluşan bir komisyon, ordu harcamalarından sorumlu üst düzey askerî yetkilileri azarladı. Askerlere "Lütfen bu konularda dürüst olalım" diyen komisyon başkanı, savaş uçakları projesine aktarılan milyonlarca doların israf edildiğini söyledi.

Harcamalara kızan Meclis,

askerî yetkilileri azarladı

SON ekonomik krizle birlikte harcamalarını tekrar gözden geçiren İngiltere, ordu harcamalarını da bir süredir mercek altına aldı. Birçok askerî projeden vazgeçen, savaş gemilerinin sayısını azaltan ve Fransa ile ortaklık anlaşması imzalayan İngiltere'de, ordu harcamaları artık Savunma Bakanlığı tarafından sıkı bir şekilde denetlenecek. Birçok askerî projede ‘israf’ edildiğini düşünen milletvekillerinden oluşan bir komisyon, ordu harcamalarından sorumlu bazı üst düzey askeri yetkilileri azarladı. Milletvekilleri, ordunun yeni savaş uçağı, Typhoon jetleri ve radar sistemi projelerinde gereksiz yere harcama yapılarak israfa sebep oldukları gerekçesiyle askerî yetkilileri uyardı. Askerî yetkilileri sorgulayan milletvekillerinden oluşan ve başında Margaret Hodge’nin bulunduğu komisyon, kızgınlığını dile getirerek yapılan israfın ekonomiye son derece olumsuz etkide bulunduğunu dile getirdi. 2 saat boyunca askerî yetkilileri sorgulayan komisyon başkanı Margaret Hodge, askerlere, “Lütfen biraz dürüst olalım bu konularda” diyerek savaş uçakları projesine aktarılan milyonlarca doların israf edildiğini söyledi. İngiliz basınına göre son 10 yılda ordunun harcamalarında erteleme ve iyi yönetememe yüzünden yaklaşık 50 milyar dolarlık bir zarar söz konusu.

Savunma Bakanı Liam Fox ise bundan sonra ordunun askerî harcamalarının sıkı kontrol ve denetim altında tutulacağını dile getirdi.

“GENELKURMAY BU ANTİDEMOKRATİK DAVRANIŞLARDAN VAZGEÇMELİ” HUKUKÇULAR Birliği Vakfı açıklamasında, askerî bürokrasinin, siyasî bir organ gibi Türkiye’nin hukuki, siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlarına müdahil olma alışkanlığını devam ettirmesi, toplumun kardeşlik ve farklılıklara saygı ve hukuk temelinde yükselen birlikte yaşama istek ve iradesini yok edeceği belirtildi. Açıklamada, “Bu tür yersiz müdahalelerin devam etmesi korkarız gelecekte ülkenin bölünmesine neden olacaktır. Genelkurmayın, bu ülkenin geleceği için artık bu tip yersiz anti demokratik davranışlardan kaçınması gerektiğini ve internet sitesine koymuş olduğu açıklamayı derhal kaldırması gerektiğini kamuoyuyla paylaşıyoruz” denildi.

21.12.2010


 

Türkçe Yeterlilik Sınavı yapılacak

MİLLİ Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü ile Yunus Emre Enstitüsü arasında uluslararası geçerliliği olan “Türkçe Yeterlilik Sınav Sistemi” kurulmasına yönelik işbirliği protokolü imzalandı.

Dışişleri Bakanlığı Taha Carim Salonundaki imza törenine, Yunus Emre Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığını da yürüten Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile vakfın Mütevelli Heyeti Üyesi Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu katıldı. Bakan Çubukçu, törende yaptığı konuşmada, toplumları millet haline getiren en temel değerin dil olduğuna dikkati çekerek, bu sebeple dili korumak ve koruyucu tedbirler almanın önemine değindi. Bir dilin konuşulma yaygınlığının, o dilin oluşturduğu kültürün de aynı oranda yayılması anlamına geldiğini belirten Çubukçu, şunları kaydetti: “Bu protokolle ‘Türkçe Seviye Sınavı’ ve uluslararası geçerliliği tescil edilmiş ‘Türkçe Yeterlilik Sınavı’ çalışmalarını başlatacağız. Standart bir yapıda olmayan ve yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin dil öğrenim düzeylerinin tespiti aşamasında yetersiz kalan sınav sistemi yerine adayların Türçe seviyesini bütün yönleriyle çağdaş ölçme ve değerlendirme metotlarına dayanarak ölçebilen, uluslarası dil ölçütlerine uygun bir sınav sisteminin elektronik ortamda yapılmasını planlıyoruz. Böylelikle yaygın olarak konuşulan dillerin uluslararası geçerliliği olan dil yeterlilik sınavları gibi ‘Türkçe Yeterlilik Sınavı’ hayata geçecek.” Dışişleri Bakanı Davutoğlu, imzalanan protokolle Türkçe dil eğitiminde, yeterlilik ve seviye tespitine uluslararası standart getirildiğini vurgulayarak, bu uygulamanın şu andaki faaliyetlere çok pratik bir zemin oluşturacağını kaydetti. Konuşmaların ardından Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Bilkan ve MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Mahmut Tüncel protokolü imzaladı.

21.12.2010


 

Başbakan Erdoğan: Girişimciler risk almıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Girişimci ‘en çok parayı nereden kazanırım’ diye bakıyor, riske girmiyor ama ekonomi risktir” dedi.

Türkiye Otelciler Federasyonu’nun, Bilkent Otel’de düzenlenen genel kuruluna katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’de turizm sektörünün son 8 yılda “tüm takdirleri ziyadesiyle hak eden bir büyüme kaydettiğini” belirtti. Erdoğan, turist sayısının 2009 yılında 27 milyona, turizm gelirinin ise 21 milyar dolara ulaştığına işaret ederek, “Kriz nedeniyle dünyada turist sayası ve geliri düşerken biz bunları artırdık. Bu rakamlar önemli ve gurur verici ancak yeterli değil. Biz sadece İstanbul ve Kapadokya çevresinde bu rakamları elde edebiliriz. Türkiye’nin bu potansiyele sahip olduğunu görüyorum” dedi.Erdoğan, Türkiye’nin 81 ilinin tamamının birer turizm destinasyonu olduğunu belirterek, ‘’Biz devlet olarak buralarda altyapıyı, hava alanlarıyla, yollarıyla yapmak zorundayız, yapıyoruz. Ancak bakıyorum ki ne Muş’ta ne Bitlis’te doğru dürüst bir otel yok. Yol ve havaalanı var, bir tane otel yok. Peki niçin böyle bir atılımın içine girmiyoruz? Türkiye kalkındırılacaksa hep beraber atalım adımları’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Akdamar Adası, Ahlat, Adilcevaz ve Mardin’in tarihi ve tabiî güzellikler açısından zenginliğine işaret ederek, buralarda da otel yatırımı yapılmamasını eleştirdi. Turizm yatırımları açısından devlet ve özel sektörün birlikte hareket etmesinin önemini vurgulayan Erdoğan, “Otel sayımız hızla artsın istiyoruz. Bu konularda atılan bir adım var mı? Atılmıyor. Girişimci ‘en çok parayı nereden kazanırım’ diye bakıyor, riske girmiyor ama ekonomi risktir” dedi.

21.12.2010


 

Eroğlu'nun sağlık durumu iyi

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Özel Ankara Güven Hastanesinde, Koroner Bypass ameliyatı oldu. Ankara Güven Hastanesi Başhekimi Tevfik Ali Küçükbaş, yaptığı yazılı açıklamada, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun önceki gün koroner arter rahatsızlığı sebebiyle hastaneye geldiğini bildirdi.

Gerekli tetkiklerin ardından Eroğlu’nun önceki gün saat 18.30’da doktor Haldun Karagöz ve ekibi tarafından Koroner Bypass ameliyatına alındığını belirten Küçükbaş, operasyonun başarılı geçtiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Eroğlu’nu hastanede ziyaret etti. Gül’ü, Güven Hastanesi’ne gelişinde KKTC’nin Ankara Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı ve Güven Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Küçükel Ezberci karşıladı. Gül, hastanede 40 dakika kaldıktan sonra ayrılırken Eroğlu’nun ameliyat geçirdiğini hatırlattı. Gül, ‘’Maşallah bugün kendisini iyi gördüm, gayet iyi. Doktorlar zaten, gurur duyduğumuz doktorlar, her türlü ihtimamı herkes gösteriyor. Her şey gayet güzel. İnşallah kısa sürede tam sağlığına kavuşur’’ dedi. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Eroğlu’nun eşi Meral Eroğlu’na geçmiş olsun dileklerini iletti. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek da Eroğlu’nu ziyaret etti.

21.12.2010


 

Haberal Adli Tıp’a sevk edilemedi

Mahkeme tarafından Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi kararlaştırılan ikinci ‘’Ergenekon’’ dâvâsının tutuklu sanığı eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın sevki yapılamadı.

Haberal’ın avukatı Dilek Helvacı, İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde tedavisine devam edilen müvekkili Haberal’ın 4 gün önce ani kalp tansiyonunun yükseldiğini, volter takıldığı ve bu gelişmenin psikolojik durumla tetiklenen kalp spazmı neticesinde durumunun dahada ağırlaştığını söyledi. Haberal’ın potansiyel ani ölüm riskiyle hareket ettirilmesinin tıbben mümkün olmadığını belirten Helvacı, bu sabah tedavisinde görevli uzmanlar tarafından müvekkilinin rahatsızlığına ilişkin bir rapor düzenlendiğini anlattı. Helvacı, Haberal’ın hastaneden çıkarılmasının ‘’potansiyel ölüm riski taşıdığı, hareket ettirilmesinin tıbben uygun olmadığı’’nın belirtildiği yazılı raporun, jandarma görevlilerine verildiğini kaydetti. Avukat Helvacı, bu sebeble mahkemece, Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek dünerandevu verilen Haberal’ın hastaneden çıkarılamadığını söyledi. İkinci ‘’Ergenekon’’ dâvâsına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, 12 Kasım tarihinde görülen duruşmada, Haberal’ın nihai sağlık durumuyla ilgili rapor aldırılması için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini kararlaştırarak, bu sanık hakkındaki bütün sağlık raporlarının da bu kuruma gönderilmesine hükmetmişti.

21.12.2010


 

Adalet Bakanlığı 10 bin yeni personel alacak

ADALET Bakanı Sadullah Ergin, bakanlığa 10 bin personel alımı için bu ay sınav yapılacağını açıkladı. Bakan Ergin, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2011 yılı bütçesi üzerinde hükümet adına yaptığı konuşmada, Türkiye’de yargının daha verimli çalışması için önemli çalışmalar yapıldığını ifade etti.

Yargı reformuna ilişkin, ülkede ilk defa ‘’strateji belgesi’’ hazırlandığını hatırlatan Ergin, çalışmaların bu belge çerçevesinde koordine edildiğini belirtti. Hakim ve savcının yanı sıra yargı hizmetlerinin yürütülmesinde hizmet veren personel konusunda da 2002’de önemli eksikler bulunduğunu belirten Ergin, şöyle devam etti: ‘’Tablo bu. Bu süre içerisinde hakim-savcı sayısında yüzde 23’lük artış sağlanmış, ama bu yine yeterli değil. Bu rakamı çok daha fazla artırmak gerekiyor. Geçen yıl ilk defa sözleşmeli personel almak suretiyle yargıyı rahatlatacak, iş ve işlemleri hızlandıracak tedbirler alındı. Bugün itibarıyla yüzde 50’inin üzerinde personel artışı sağlanmış durumda. Bu ay içerisinde 10 bin civarında yeni bir personel alımına daha çıkılıyor. Ceza infaz koruma memuru, zabıt katibi, şoför gibi eleman alışı için sınava çıkıyoruz. Bu da önemli ölçüde adliyelerimizi rahatlatacak adım olacak. Ayrıca önemlisi, bugün itibarıyla psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı adında bin 351 uzman yargı hizmetinde çalışıyor.’’

21.12.2010


 

e-performansımız iyi değil

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, e-Devlet konusunda Türkiye’de önemli adımlar atılırken, uluslararası alanda e-performansın henüz istenilen düzeyde olmadığının gözlendiğine dikkat çekerek, ‘’Birleşmiş Milletler’in e-Devlet Hazırlık İndeksinde, genel olarak dünya ortalamasının üzerinde seyretmemize rağmen, ülke sıralamasında geriledik’’ dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) düzenlenen TÜSİAD-Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) 8.eTR Ödül Töreninde konuşan Boyner, bu durumda bir yandan dünya ortalamasının üzerinde seyrederken, öte yandan diğer gelişme kaydeden ülkelere kıyasla Türkiye’nin performansının geride kaldığının söylenebileceğini ifade etti. Bilgi toplumu hedeflerinin üst düzeyde sahiplenilmesi ve koordinasyonunun, e-Dönüşüm projelerinin kurumlar arasında eş güdüm gözetilecek şekilde planlanmasının, verimliliği etkileyen unsurlar olduğunu belirten Boyner, bununla birlikte altyapının güçlendirilmesi ve e-Devlet süreçlerinin daha verimli işlemesi için ‘’yönetişim’’ konusunun da titizlikle ele alınması gerektiğini söyledi. Boyner, Türkiye’de bilişim teknolojilerinin kullanım oranındaki artış ve dinamik nüfus yapısı dikkate alındığında, yerinde ve doğru stratejiler ile gelişmiş ülkeler seviyesine çıkmanın mümkün olduğunu vurguladı. Türkiye’nin e-Dönüşüm yolunda bugüne dek attığı önemli adımların söz konusu olduğunun altını çizen Boyner, ‘’Bu adımların giderek ivmelenen biçimde geliştirileceğine ve uluslararası alanda tatminkar bir noktaya ulaşacağımıza inanıyorum’’ dedi. e-Devlet uygulamalarının, daha verimli hizmet ve daha demokratik yönetişim anlayışını güçlendirdiğini ifade eden Boyner, bununla beraber zaman ve kaynak israfını önleyerek hem kamuda, hem özel sektörde, hem de vatandaşların günlük hayatında verimliliği artırdığını kaydetti.

21.12.2010


 

Polis vurmadı, gaz sıktı

İstanbul’da polisin sert tedbirlere başvurduğu olaylarla alâkalı açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ‘’Polis, belirli bir noktadan sonra öğrencileri uzaklaştırmak için gaz sıkmıştır, vurmamıştır. Yerde yatan bir kız öğrenci görüntüsü var, 40 yönden biz onu inceledik. Onunla ilgili bir darbe yok” dedi.

İçİşlerİ Bakanı Beşir Atalay, İstanbul’daki olaylarda polisin sonuna kadar çaba gösterdiğini belirterek,’’Polis, belirli bir noktadan sonra öğrencileri uzaklaştırmak için gaz sıkmıştır, vurmamıştır” dedi. Atalay, Kanal 7’de yayımlanan ‘’Başkent Kulisi’’ adlı programda, gündeme ilişkin soruları cevapladı. Kılıçdaroğlu’nun baştan beri hiç tutarlı bir politikasını görmediğini, çelişkilerle dolu olduğunu öne süren Atalay, Kılıçdaroğlu’nun sürekli yolsuzlukla mücadele ediyor gibi bir havada olduğunu söyledi. Atalay, “Ama aslında çok ucuz bir hafiyelik benim gördüğüm onda” dedi. Beşir Atalay, ‘’Kayseri olayının da kızgınlığını yaşıyor olabilir misiniz?’’ sorusuna, ‘’Hayır hayır’’ cevabını verdi.

Son aylarda üniversitelerde, belirli kesimlerde öğrencileri hareketlendirmek isteyenlerin bulunduğunu belirten Atalay, ‘’Bunlar çok küçük oranlarda olan biraz daha uç diyebileceğimiz ama genelde biraz daha ulusalcı kesim içerisinde toplananlar” dedi.

İstanbul’daki olaylarda da polisin sonuna kadar çaba gösterdiğini vurgulayan Atalay, ‘’Polis, belirli bir noktadan sonra öğrencileri uzaklaştırmak için gaz sıkmıştır, vurmamıştır. O yerde yatan bir kız öğrenci görüntüsü var, 40 yönden biz onu inceledik böyle bir görüntü niye meydana geldi diye. Onunla ilgili bir darbe yok. Çok ileri saldıran, polise vuran öğrencilerden bir kısmını gözaltına alma teşebbüsü sırasında ekran görüntüsü vermek için kendini yere atanlar da oluyor” diye konuştu.

21.12.2010


 

Kılıçdaroğlu’na 100 bin TL’lik dâvâ

Kayserı Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, hakkında yolsuzluk iddialarını ortaya atan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine 100 bin liralık mânevî tazminat dâvâsı açtı. Mehmet Özhaseki’nin avukatı Mehmet Savruk, Kayseri Adliyesi’ne gelerek dava dilekçesini Asliye Hukuk Hakimliği’ne sundu.

Savruk, yaptığı açıklamada, ‘’CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun müvekkili Mehmet Özhaseki’nin kişilik haklarına saldırdığı, asılsız suçlamalarda bulunduğu, suçlamalarla ilgili belgelerin eksik ve yanlış olduğunu’’ ileri sürerek, şunları kaydetti: ‘’CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13 Aralık 2010 günü TBMM Genel Kurul Toplantısı’nda bütçeyle ilgili görüşmeler sırasında yaptığı konuşmalarda ve gerekse sonraki açıklamalarında müvekkilimin onur, şeref ve haysiyetine yönelik, tahkir ve tezyif edici isnat ve ithamlarla, son derece ağır, katlanılması gayri kabil hakaretlere yer vermiştir. Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Valilik, adliye ve belediye arasında şeytan üçgeni var. Bu arada tezgah dönüyor’ diyecek kadar ileri gitmiştir. Bu sebeble CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine 100 bin liralık mânevî tazminat dâvâsı açtık.’’ Avukat Mehmet Savruk, CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkoloğlu hakkında da mânevî tazminat dâvâsı açılması için çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.

21.12.2010


 

Şahin: Sonuçlarına katlanırlar

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Demokratik Toplum Kongresi kararları ile ilgili bir soruyu cevaplarken, Türkiye’nin her türlü sorununun konuşulduğu ve çözüleceği yerin TBMM olduğunu belirterek, ‘’Başka bir kongre, başka bir meclisi tanımıyoruz.

Bu sevda peşinde koşan arkadaşlarımız durumlarını lütfen değerlendirsinler. Sonuçlarına katlanmak zorunda kalırlar’’ dedi.

Gazetecilerin sorularını cevaplayan Şahin, Demokratik Toplum Kongresinde ‘’demokratik Özerk Kürdistan’’ şeklinde açılım ortaya konulduğunun belirtilmesi üzerine, ‘’Türkiye ile ilgili kararların yasama organı TBMM’dir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren kararların alındığı Meclisin Başkanı olarak o tür kararlarla ilgilenmiyorum. O tür kararlar mevzuatımız açısından ne ifade ediyorsa onu yetkili kurumlar değerlendirir, yapılacak bir şey varsa gereğini yaparlar’’ diye konuştu.

Bir gazetecinin, ‘’BDP milletvekilleri Meclis kürsüsünde Kürtçe konuşuyor. Muhalefet sizin inisiyatif kullanmanız gerektiğini söylüyor’’ sözleri üzerine ise Şahin, şunları söyledi:

‘’TBMM’de ancak Türkçe hitap edilir. Bu konudaki mevzuatımız bu şekildedir. Hatta biraz daha geriye giderek şunu da ifade edebilirim: Osmanlı’da da 1876 ve 1908 Teşkilatı Esasiye anayasalarına baktığınız da da resmi dil Türkçedir. Dolayısıyla bu tür tartışmaları son derece gereksiz, gerginliğe yol açıcı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin her türlü sorununun konuşulduğu, çözüleceği yer burasıdır. Başka bir kongre, başka bir meclisi tanımıyoruz. Bu sevda peşinde koşan arkadaşlarımız durumlarını lütfen değerlendirsinler, sonuçlarına katlanmak zorunda kalırlar.’’

21.12.2010


 

Cezaevinde ‘’Barış Eğitimi” düzenlendi

Toplumsal Vizyon ve Kültürlerarası Diyalog Geliştirme Derneğince Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde ‘’Barış Eğitimi’’ düzenlendi.

AKP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, ‘’Barış Eğitimi’’nde yaptığı konuşmada, toplumun bütün kesimlerini eşit gördüklerini söyledi. İnsanların mutluluğu ve barışı çok önemsediğini ifade eden Şahin, konuşmasında, şunları kaydetti: ‘’Bu yaşamınızı hayatın bir sınavı olarak düşünerek birbirimizi anlamamız lazım. Sizden buradan çıktıktan sonra ailenizle mutlu bir yaşam sürmenizi, bundan sonraki yaşamınızı sorgulamanızı istiyoruz. Sonuna kadar mücadeleye devam etmeliyiz. Bundan sonraki yaşamınızda ‘ne yapmalıyım’ demeniz lazım. Bundan sonra kadınlarımızı sorunları ile baş edebilmesi için güçlendirmeliyiz. Toplumun bütün kesimlerini eşit görüyoruz. Kendi çözümlerimizi kendimiz halledebilecek şekilde altyapı oluşturmalıyız. Bu ülkenin kaderi 72 milyonun kaderidir, içerdekiler ve dışardakiler diye ayrım yapamayız. Türk Ceza Kanunu 35 yıl önce çıkartılmıştı. Bunun değişmesi için yapılması gereken yasal altyapıyı oluşturduk.’’Dernek Başkanı Violet Bağçuvan da sivil toplum kuruluşları işbirliği ile değişik zaman ve mekanlarda sürdürülen ‘’Barış Eğitimi’’nin 4 yıldan bu yana Karataş Kadın Cezaevi’nde devam ettiğini, şimdi de Osmaniye Cezaevi’nde başlatıldığını söyledi. Bağçuvan, ‘’Barış Eğitimi’’ alan 40 tutuklu kadının diğer kadınları eğitmek üzere hazır olduğunu bildirdi.

21.12.2010


 

Bulgaristan’a vize sıkıntısı yok

Bulgarıstan’in Edirne Başkonsolosu Vilço Markov, vize alımında sıkıntı olmadığını bildirdi.

Markov, yaptığı açıklamada, Bulgaristan’ın mart ayında ‘’Shengen’’ alanına dahil olacağını ve bu yüzden sıkı bir kontrolün olduğunu söyledi. Bulgaristan’ın Shengen’in dış hududu olarak görüldüğünü ifade eden Markov, şunları kaydetti: ‘’Shengen’e girmek üzeriyiz. Mart ayında Shengen üyesi olacağız. Bu yüzden Bulgaristan’dan da Avrupa’dan da daha sık kontrol var. Biz Avrupa’nın Shengen dış hududu olarak görülüyoruz. Bildiğim kadarıyla bir süre sonra yeşil pasaportlarla çıkışlar daha kolay olacak, vize kalkacak. Vize alımında da çok sıkıntı yok, evraklar olursa hiç sıkıntı yaşanmayacak. İş adamı olarak gidiyorsanız davet mektubu, turist olarak gidiyorsanız gideceğiniz otelden rezervasyon belgesi ve sigorta gerekiyor. Gazeteciler için de sorun yok, nereye gidildiği, hangi konu için gidildiğinin belirtilmesi yeterli.’

21.12.2010


 

Doğu’da 33 köy yolu kapalı

Doğu Anadolu Bölgesi’nde zaman zaman etkili olan kar yağışı hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Yüksek basıncın etkisi altında bulunan Doğu Anadolu Bölgesi’nde kar yağışı sebebiyle Bingöl’de 17, Erzurum’da 10 ve Muş’ta 6 köy yolunda ulaşım sağlanamıyor.

İl Özel İdaresi Genel Sekreterliklerine bağlı karla mücadele ekipleri, kapalı köy yollarının ulaşıma açılması için çalışmalarına devam ediyor. Bölgede, gece en düşük hava sıcaklığı, Ardahan’da eksi 12, Erzurum ve Kars’ta eksi 10, Ağrı’da eksi 6, Iğdır’da eksi 4 ve Erzincan’da eksi 3 derece olarak ölçüldü. Meteoroloji yetkilileri, önümüzdeki 4-5 gün içerisinde bölgede yağışın beklenmediğini belirtti. Bu arada Ardahan’da bulunan Kura Nehri’nde soğuk hava sebebiyle buzlanma meydana geldi.

21.12.2010


 

Adalet Sarayı’nda basına özel oda ayrılacak

Çağlayan’da yapımı süren Adalet Sarayı’nda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin girişimiyle adliye muhabirleri için 40-50 metrekarelik bir basın odası oluşturulması kesinleştirildi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç ve Genel Sekreter Sibel Güneş geçtiğimiz hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’i ziyaret ederek, adliye muhabirlerinin taleplerini dile getirdi. Başkan Erinç ve Genel Sekreter Güneş, ziyaret sırasında İstanbul’da görev yapan bütün yayın kuruluşlarının adliye muhabirlerinin yararlanabileceği bir basın odası oluşturulmasının gerekliliğini vurguladı. Başsavcı Aykut Cengiz Engin de rahat çalışabilecek geniş bir mekânın muhabirler için ayrılabileceğini söyledi. 328 bin metrekalik bir alana inşa edilen İstanbul Adalet Sarayı’na 326 mahkeme yerleşecek. Hakim ve savcı haricinde 4500 personelin görev yapacağı İstanbul Adalet Sarayı’na günde ortalama 60 bin kişinin geleceği tahmin ediliyor.

21.12.2010


 

Diyarbakır’da kıvılcımdan kavga çıktı: 4 yaralı

Diyarbakir’da kaynak kıvılcımının sıçraması sebebiyle 2 iş yeri çalışanları arasında çıkan silâhlı kavgada, 4 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre, merkez Bağlar ilçesi Hatboyu Caddesi üzerinde, iş yerleri yan yana bulunan Durmaz ve Gülmez ailelerine mensup kişiler arasında, iş yeri kepenklerinin kaynak edilmesi sırasında çıkan kıvılcımların sıçraması sebebiye çıkan tartışma, kısa sürede silâhlı kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Bedri Durmaz ile Abdülkadir Gülmez, Zülfikar Gülmez ve Ömer Gülmez yaralandı. Yaralılar, Diyarbakır’daki çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Yaralıların sağlık durumlarının ciddiyetini koruduğu belirtildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

21.12.2010


 

İstanbul’da DHKP/C operasyonu: 13 gözaltı

İstanbul’da DHKP/C terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda, 19 ayrı olaya karıştıkları öne sürülen 13 kişi gözaltına alındı.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve MİT Bölge Başkanlığı ile koordineli olarak sürdürülen çalışmaların ardından eylem hazırlığı içerisinde bulunduğu bildirilen DHKP/C terör örgütü üyelerine yönelik operasyonlar gerçekleştirildi. Maltepe, Bağcılar, Eyüp, Beyoğlu ve Ümraniye’de 17 Aralık 2010 tarihinde belirlenen adreslere yönelik gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda, örgütte sorumlu düzeyde bulunduğu belirtilen bir kişinin de aralarında bulunduğu 2’si kadın 13 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerin üzerlerinde ve bulundukları adreslerde yapılan aramalarda, 2 otomatik silah, 1 tabanca, 2 el bombası, değişik çap ve markalarda 317 fişek, sustalı tabir edilen 2 bıçak, 3 biber gazı, 8 sopa, 2 zincir, 19 pankart, 2 megafon ile çok sayıda yazılı ve dijital malzemeler ele geçirildi. Emniyet Müdürlüğünde sorgulanan örgüt mensuplarının 6 yıl içerisinde, iş yerlerine bomba ve molotofkokteyli atılması, silâhlı saldırı sonucu bir vatandaşın yaralanması, bir vatandaşın da darbedilmesi, korsan gösteri düzenlemek gibi 19 ayrı olaya karıştıkları belirtildi. Emniyette işlemleri tamamlanan 13 kişi, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.

21.12.2010


 

Gizli ihale muafiyeti

CHP Milletvekili Atilla Kart, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ile ilgili olarak, “Operasyonel görevi olmayan müsteşarlığa, MİT, Emniyet ve Jandarmaya tanındığı gibi gizli ihale muafiyeti sağlandı. İkinci bir MGK mı kuruluyor?’’ dedi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ile ikinci bir MGK yapılanması gerçekleştirilmek istendiğini ileri sürerek, “Operasyonel görevi olmayan müsteşarlığa, MİT, Emniyet, Jandarmaya tanındığı gibi gizli ihale muafiyeti sağlandı” dedi.TBMM Genel Kurulunda, İçişleri ve Dışişleri bakanlıklarının, 2011 yılı bütçeleri üzerinde ilk sözü CHP Grubu adına İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ aldı. Terör örgütü PKK’nın, vurucu gücünün hayatta kalmasını sağlayanın ABD olduğunu ifade eden Elekdağ, ABD’nin Türkiye’ye karşı ikiyüzlü bir siyaset güttüğünü, bir yandan PKK ile mücadelede Türkiye’nin yanında olduğu izlenimi oluşturduğunu, diğer yandan PKK’nın tasfiyesi için Türkiye’ye gerekli desteği vermediğini belirtti. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ile ikinci bir MGK yapılanması gerçekleştirilmek istendiğini ileri sürerek, ‘’Birincisini kaldırıyoruz’’ diye ahkâm kesenlerin, ikincisini kurduklarını ifade etti. Kart, terör ve kamu düzeni gerekçe gösterilerek, iktidar politikaları aleyhindeki her türlü konuların izlenmesinin yasal ayaklarının oluşturulduğunu belirterek, ‘’Müsteşarlığın kurulmasına dair kanun çıkarken, terörle mücadelede koordinasyonu sağlayacağı, operasyonel olmayacağını söylediler. Operasyonel görevi olmayan müsteşarlığa, MİT, Emniyet, Jandarmaya tanındığı gibi gizli ihale muafiyeti sağlandı. Hani operasyonel görevi olmayacaktı? Bunun anlamı nedir; ucu açık ve kayıt dışı örgütlenmedir’’ diye konuştu.

21.12.2010


 

Üniversiteden atılanlara yeni af geliyor

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun üniversiteden atılanlara ‘’af’’ getiren düzenlemenin Torba Kanun ile çıkarılacağı müjdesini verdiğini bildirdi.

Topçu, ‘’Eğitim Hakkı Engellenmesin Platformu’’ üyesi olduğunu belirten bir grup üniversiteden çeşitli sebeblerle atılan gençlerle Bakan Çubukçu’yu makamında ziyaret etti. Yaklaşık yarım saat süren ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapan Topçu, Çubukçu’nun, gençlerin sorunlarıyla yakından ilgilendiğini belirterek, şunları kaydetti: ‘’Sayın Bakan, müjde verdi hepimize. Önümüzdeki eğitim dönemine kadar Torba Kanun içerisinde çıkaracağını, bu konuda yoğun çalıştığını söyledi.’’ Görüşmede, sözleşmeli öğretmenlerin sorununa da değindiğini bildiren Topçu, ‘’Kendisinin de buna karşı olduğunu söyledi. Önümüzdeki dönemde sözleşmelilerin kadroya geçirilmesiyle ilgili bir tasarruf kullanılabileceğini, eğitim camiasının tamamının aynı özlük haklarına sahip olmasından yana olduğunu söyledi’’ diye konuştu. Ziyarete Topçu ile beraber katılan Harun Akalp, eğitim hakkını istemeden kaybeden yüzbinlerce kişinin bulunduğunu belirterek, ‘’2008 yılındaki aftan sonra şu ana kadar atılan ve hiçbir affa başvurma hakkı bile elde edemeyen yüzbinlerce mağdur oldu’’ dedi. Akalp, Bakan Çubukçu’nun, ‘’yasanın şubat ayına kadar çıkarılacağı ve bahar döneminde üniversitelerine başlayabilecekleri müjdesini’’ verdiğini söyledi.

21.12.2010


 

Siyaset yapmak askerin işi değil

Hukukçular Birliği, Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden 17 Aralık günü yapılan açıklamaya dikkat çekerek, “Genelkurmay, bu açıklama ile yine ve yeniden siyasî söylem içerisine girerek Türkiye’nin siyasetine müdahale etmek istemiştir” değerlendirmesi yaptı. Açıklamada, ayrıca genel seçimlere altı ay kalmışken iki dilli hayat girişiminin zamanlamasının dikkat çekici bulunduğu da belirtildi.

HUKUKÇULAR Birliği Vakfı, Genelkurmay Başkanlığı’nın, dil tartışmaları üzerine internetten yaptığı açıklamayla yine ve yeniden siyasi söylem içerisine girerek Türkiye’nin siyasetine müdahale etmek istediğini kaydetti.

Hukukçular Birliği Vakfı’ndan yapılan açıklamada, genel seçimlere 6 ay kalmışken iki dilli hayat girişiminin zamanlamasının dikkak çekici bulunduğu belirtildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Ne var ki yasama ve yürütmenin başı olan organlar tarafından dile getirilen tepkiler siyasî olarak tabii karşılanabilir ise de ancak çağdaş demokrasi kriterlerine göre olağan olmayanın, askerî bürokrasinin bu gündemde yerini almasıdır. Genelkurmay devletin vatandaş tarafından yönetildiği değil, vatandaşın devlet tarafından yönetildiği bir siyaset kültürüyle yetiştiğinden Kürtçenin tartışılmasını kesmek üzere böyle insan zihnini rahatsız eden bir müdahaleyi yine yapmıştır. Türk Silâhlı Kuvvetleri artık demokrasiyi özümseyerek sözde değil özde demokrat olmaları gerektiğini anlayarak söylenmesi gerekeni siyaset kurumuna, yargı kurumuna bırakmalıdır. Siyaset yapmak askerin görevi değildir. Elinde silâh olanın çıkıp ta taraf olduğunu ilan etmesi toplum tarafından açıkça darbe tehdidi olarak algılanmaktadır. Özünde devletlerin güç ve kuvvet kullanmasını gerektiren durumlarda, yasama ve yürütmenin ortak işlemi ile devreye soktuğu siyasî otoriteye bağlı olması gereken askerlerin, çok boyutlu sorunların çözümünde bir aktör olarak kendiliğinden devreye girmesinin, üniter devletin korunmasına hizmet etmeyeceği çok açık olan bir gerçektir. Çünkü askerlerin siyasî olaylarda bu şekilde devreye girmesi, toplum nazarında üniter devletin hukuk zemininde değil, askerî güçle korunduğu ve sürdürüldüğü izlenimi vermektedir. Bir ülke toplumunun bütün kesimlerinin birlikte yaşaması ve medeniyetin nimetlerinden faydalanması ancak hukuk yoluyla gerçekleşebilir.”

FATİH KARAGÖZ/ANKARA

21.12.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.