Evet, Sevgili Üstadım,
        
        
          Biz Allah’tan, kur’ân’dan, Habib-i zîşandan ve risa-
        
        
          le-i nur’dan ve kur’ân dellâlı siz sevgili üstadımızdan
        
        
          ebediyen razıyız ve intisabımızdan hiçbir cihetle pişman-
        
        
          lığımız yok. Hem, kalbimizde, zerre kadar kötülük etmek
        
        
          için niyet yok. Biz, ancak Allah’ı ve rızasını istiyoruz.
        
        
          gün geçtikçe, rızası içinde Cenab-ı Hakka vuslat iştiyak-
        
        
          larını kalbimizde teksif ediyoruz. Bilâistisna bize fenalık
        
        
          edenleri Cenab-ı Hakka terk etmekle affetmek ve bilakis
        
        
          bize zulmeden o zalimler de dahil olduğu hâlde herkese
        
        
          iyilik etmek, risale-i nur talebelerinin kalplerine yerle-
        
        
          şen bir şiar-ı İslâm olduğunu, biz istemeyerek ilân eden
        
        
          Hazret-i Allah’a hadsiz, hudutsuz şükürler ediyoruz.
        
        
          Çok kusurlu talebeniz
        
        
          
            Hüsrev
          
        
        
          @
        
        
          
            bilaistisna:
          
        
        
          istisnasız, ayırt et-
        
        
          meksizin.
        
        
          
            bilakis:
          
        
        
          aksine, tersine, tam
        
        
          tersi.
        
        
          
            cihet:
          
        
        
          yön, sebep, vesile.
        
        
          
            dellâl:
          
        
        
          ilân edici; hakka davet
        
        
          eden.
        
        
          
            ebedî:
          
        
        
          sonu olmayan, daimî,
        
        
          sürekli.
        
        
          
            Habib-i Zişan:
          
        
        
          şanlı sevgili,
        
        
          peygamberimiz.
        
        
          
            hadsiz:
          
        
        
          sınırsız, sonsuz.
        
        
          
            hudutsuz:
          
        
        
          sınırsız.
        
        
          
            intisap:
          
        
        
          mensup olma, bağlan-
        
        
          ma, girme.
        
        
          
            iştiyak:
          
        
        
          aşırı isteme, çok fazla
        
        
          arzu etme.
        
        
          
            kusur:
          
        
        
          eksiklik, noksan.
        
        
          
            niyet:
          
        
        
          bir işi yapmayı önceden
        
        
          düşünme.
        
        
          
            razı:
          
        
        
          rıza gösteren, kabul
        
        
          eden, hoşnut olan.
        
        
          
            şiar-ı İslam:
          
        
        
          islamın belirtileri,
        
        
          izleri.
        
        
          
            şükür:
          
        
        
          nimet ve iyiliğin sahibi-
        
        
          ni tanıma ve ona karşı minnet
        
        
          duyma.
        
        
          
            talebe:
          
        
        
          talep eden, öğrenci.
        
        
          
            teksif:
          
        
        
          yoğunlaştırma, sıkılaş-
        
        
          tırma, sıkıştırma.
        
        
          
            vuslat:
          
        
        
          bir şeye ulaşma, ka-
        
        
          vuşma, birleşme, erişme.
        
        
          
            zalim:
          
        
        
          zulmeden, acımasız ve
        
        
          haksız davranan.
        
        
          
            zerre:
          
        
        
          maddenin en küçük
        
        
          parçası, molekül, atom.
        
        
          
            zulüm:
          
        
        
          haksızlık.
        
        
          onunCu mesele
        
        
          
            | 120 |
          
        
        
          
            M
          
        
        
          
            eYve
          
        
        
          
            R
          
        
        
          
            isalesi
          
        
        
          
            AsA-yı MûsA