Emirdağ Lâhikası - page 235

ateşten zararsız kurtulmalarıdır. Şimdiden umumunuza
müjdeler olsun.
Kardeşiniz
MustafaOsman
Œ
80
œ
VasiYETNamEmdir
Aziz,SıddıkKardeşlerimveVârislerim!
ecel gizli olmasından, vasiyetname yazmak sünnettir.
Benim metrukâtım ve risale-i nur’dan olan benim husu-
sî kitaplarım ve güzel ciltlenmiş mecmualarım ve sair
şeylerimin bütününü, gül ve nur fabrikaların heyetine,
başta Hüsrev ve tahirî olarak o heyetten on iki
(
*
)
kah-
raman kardeşlerime vasiyet ediyorum. onlara bırakıyo-
rum ki, emr-i Hak olan ecelim geldiği zaman, benim ar-
kamda o metrukâtım, benim bedelime o sadık ve müba-
rek ellerde hizmet-i nuriye ve imaniyede çalışsın ve isti-
mal edilsin.
kardeşlerim, bu vasiyetten telâş etmeyiniz. Ben, tees-
sürattan ve dokuz defa zehirlenmekten, pek çok zayıf ol-
makla beraber gizli münafıkların desiselerle müteaddit
suikastları için bu vasiyeti yazdım. Merak etmeyiniz, ina-
yet-i rabbaniye ve hıfzı İlâhî devam ediyor.
(1)
»/
bÉn
Ñr
dGn
ƒo
g »/
bÉn
Ñr
dn
G
Kardeşiniz
SaidNursî
Emirdağ Lâhikası – ı | 235 |
risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
adı.
sadık:
doğru, gerçek; sözünde,
vaadinde, işinde doğru olan.
sair:
diğer, başka, öteki.
sıddık:
çok doğru, dürüst, hakkı
ve hakikati tereddütsüz kabulle-
nen.
suikast:
kötü kasıt, kötü niyet;
kötü kasıtla iş yapma, tuzak
kurma.
sünnet:
Peygamberimizin hal ve
hareketleri.
teessürat:
teessürler, kederler,
elemler, acılar.
umum:
bütün, herkes.
vâris:
mirasçı.
vasiyet:
bir kimsenin öldükten
sonra yapılmasını istediği şeyler
için, sağlığında verdiği emir ve ıs-
marlama.
vasiyetname:
yazılı vasiyet, bir
kimsenin vasiyetini yazmış olduğu
kâğıt.
aziz:
izzetli, muhterem, say-
gın.
bedel:
yerine, adına, namına.
defa:
kere, kez, yol.
dehşetli:
ürkütücü, korkunç.
desise:
hile, oyun, aldatmaca.
ecel:
her canlının Allah tara-
fından takdir edilen ölüm
vakti.
emr-i hak:
Hakkın emri, Al-
lah’ın emri.
heyet:
kurul, komite.
hıfz-ı ilâhî:
Allah’ın koruması.
hizmet-i Nuriye:
Nur hizmeti,
Risâle-i Nur için çalışma.
hususî:
özel.
iman:
inanç, itikat.
inayet-i rabbanîye:
her şeyin
terbiye ve idare eden Cenab-ı
Hakk’ın yardımı.
istimal:
kullanma.
mecmua:
tertip ve tanzim
edilmiş şeylerin hepsi, kolek-
siyon.
merak:
endişe.
metrukat:
miraslar.
mübarek:
feyizli, bereketli,
kutlu.
müteaddit:
bir çok kere, de-
falarca.
(*)
Kardeşim Abdülmecid, Zübeyir, Mustafa Sungur, Ceylân, Mehmed Kaya, Hüsnü, Bayram,
Rüştü, Abdullah, Ahmed Aytimur, Âtıf, Tillolu Said, Mustafa, Mustafa, Seyyid Salih.
1.
Bâkî olan ancak Allah’tır
1...,225,226,227,228,229,230,231,232,233,234 236,237,238,239,240,241,242,243,244,245,...1032
Powered by FlippingBook