Emirdağ Lâhikası - page 469

itiraf etti. İnşaallah o kefaret oldu, tam temiz olarak kur-
tuldu.
Hami sen:
dört beş aydan beri bir zat, bana buraya
bir gazete gönderiyormuş. Ben yeniden haber aldım ki,
bana gönderiliyormuş. Buradaki dostlarım âdetimi bil-
dikleri içindir ki, değil gazete, nurdan başka hiçbir kita-
bı, hiçbir mecmuayı kabul etmediğim gibi, yeni yazıdan
hiçbir harf bilmediğim için korkmuşlar, bana haber ver-
memişler ve göstermemişler. Şimdi bir zat, bir mektup
içinde bir sayfası benimle konuşan bir gazetecinin, fakat
dost ve hemşehri bir zatın mektubunu gösterdi. dediler
ki: “Çoktan beri senin namına bir gazete gönderiyordu.
Biz korktuk, sana göstermedik.”
Ben de dedim: “o zata benim tarafımdan çok selâm
ediniz. o dostun eski bildiği said değişmiş, dünya ile alâ-
kası kesilmiş. Hem hasta, hem hususî mektubu kardeşi-
me de yazamadığımdan o zat gücenmesin.”
oradaki umum dostlara, hususan Hafız emin ve Ha-
fız Fahreddin gibi kardeşlerimize selâm ve bayramlarını
tekrar tebrik ediyoruz.
ì®í
Œ
210
œ
risale-i nur’un avukatı ve Aydın havalisinin Hasan
Feyzi’si ve o civarın bir Hüsrev’i kardeşimiz Ahmed
Feyzi, üç seneden beri sikke-i tasdik-i gaybî’nin
Emirdağ Lâhikası – ı | 469 |
âdet:
görenek, usul, alışkan-
lık.
alâka:
ilgi, ilişki. bağ.
civar:
çevre, yöre, etraf.
haber:
ilim, malûmat, bilgi.
hamisen:
beşinci olarak, be-
şincisi, beşinci derece.
havali:
bölge, etraf, çevre, ci-
var.
hemşehri:
aynı şehirli, aynı
memleketli.
hususan:
bilhassa, özellikle.
hususî:
özel.
inşaallah:
‘Allah izin verirse’
manasında kullanılan bir dua.
kefaret:
kendisi ile işlenen bir
günahın giderilmesi.
mecmua:
dergi.
nam:
ad, isim.
Nur:
Risale-i Nur.
selâm:
barış, rahatlık, selamet
ve esenlik dileme.
umum:
bütün.
zat:
kişi, şahıs, fert.
1...,459,460,461,462,463,464,465,466,467,468 470,471,472,473,474,475,476,477,478,479,...1032
Powered by FlippingBook