Emirdağ Lâhikası - page 514

Œ
2 3 1
œ
Celâl Bayar!
Reisicumhur.
Zatınızı tebrik ederiz. Cenab-ı Hak sizi İslâmiyet ve vatan
ve millet hizmetinde muvaffak eylesin.
Nur Talebelerinden,
onların namına
SaidNursî
ì®í
Œ
2 3 2
œ
ReisicumhurCelâlBayarveHeyet-iVükelâsına,Ankara,
Biz Nur Talebeleri, yirmi senedir emsalsiz bir tazip ve ifl-
kencelere hedef olmufluz. Sabrettik; tâ Cenab-ı Hak sizi imda-
dımıza gönderdi. O iflkencelerin sebebini on befl senedir üç
mahkeme hakikî ve kanunî olarak yüz otuz kitap ve bin mek-
tubatta bulamadıklarına, Mahkeme-i Temyizle Denizli Mahke-
mesini flahit gösteriyoruz. Otuz seneden beri ben siyaseti terk
etmifltim. Bu defa, birkaç gün zarfında Ahrarların baflına ge-
çip milletin mukadderatına sahip çıkması sebebiyle, Reis-i
Cumhuru ve Heyet-i Vekileyi tebrikle beraber, bir hakikati if-
fla ediyorum. Şöyle ki:
Bize hücum eden ve mahkemelerde tâzip edenler demifl-
ler: “Bu Nur Talebelerinin dini siyasete âlet etmek ihtimalleri
var, belki de ediyorlar.”
Biz de o zalimlere karflı müdafaatlarımızdaki binler hüccet-
le demifliz ve diyoruz ki:
Biz, dini siyasete âlet değil, belki rıza-i İlâhîden baflka hiçbir
fleye, hatta dünyaya ve saltanata âlet etmemek bizim
ahrar:
Osmanlının son dönemle-
rindeki meşrutiyetçi ve hürriyetçi
| 514 | Emirdağ Lâhikası – ıı
grup; Hürriyetçiler.
Cenab-ı hak:
hakkın ta ken-
disi olan şeref ve azamet sa-
hibi yüce Allah.
defa:
kere, kez, yol.
emsalsiz:
benzersiz.
hakikat:
gerçek, doğru.
hakikî:
gerçek.
heyet-i vekile:
vekiller heyeti,
bakanlar kurulu, kabine.
heyet-i vükelâ:
vekiller he-
yeti.
hizmet:
görev, vazife.
hüccet:
delil.
ifşa:
duyurma, gizli bir şeyi
yayma.
ihtimal:
olabilirlik.
imdat:
yardım.
işkence:
bir kimseye verilen
maddî-manevî sıkıntı, eziyet.
kanunî:
kanuna uygun, yasal.
mahkeme-i temyiz:
temyiz
mahkemesi, mahkeme karar-
larının yolunda verilip verilme-
diğini tetkik etmekle görevli
makam, yargıtay.
mukadderat:
Allah tarafından
ezelde takdir olunmuş şeyler,
ileride meydana gelecek haller
ve olaylar, alın yazısı.
muvaffak:
başaran, başarmış,
başarılı.
müdafaat:
müdafaalar.
nam:
adına, yerine.
reisicumhur:
halkın reisi,
cumhurbaşkanı.
rıza-i ilâhî:
Allah’ın rızası, hoş-
nutluğu.
saltanat:
devlet, hükümet.
tazip:
azap çektirme, eziyet
etme, sıkıntı verme.
zalim:
zulmeden, acımasız ve
haksız davranan.
zarfında:
süresince.
zat:
kişi, şahıs.
1...,504,505,506,507,508,509,510,511,512,513 515,516,517,518,519,520,521,522,523,524,...1032
Powered by FlippingBook