Emirdağ Lâhikası - page 541

Œ
2 4 7
œ
ÇokAziz,ÇokMübarek,ÇokSevgili,ÇokMüşfikÜs-
tadımızEfendimizHazretleri!
Mu’cizatlı ve İsm-i Celâl altın ile yazılı, yaldızlı kur’ân’ı
diyanet riyaseti, Afyon Mahkemesinden getirtmifl ve
dünkü gün İstanbul Mushaflar İnceleme Heyetine gönder-
mifltir. Heyet tetkikten sonra neflrinin lüzum ve elzem ol-
duğunu tasdik ederek geri iade edecekmifl.
Hem Akflehirli kahraman Ahmed Altın kardeflimizin
daha evvel bir suretini siz sevgili üstadımıza gönderdiği
ve diyanet reisliğine yazdığı istidasını diyanet riyaseti
Müflavere Heyeti tetkik etmifl. Bunun üzerine, siz sevgili
üstadımızın diyanet riyasetine hediye ettiğiniz iki takı-
mın birisini müflavere heyetine tetkik için verecekler. di-
yanette nurların lehinde çalıflan muhterem kardeflimiz
var. Hakikaten, sevgili üstadımız, bafltan bafla zulmetli,
kararmıfl olan Ankara flimdi pek çok değiflmifl ve gittikçe
değiflmekte. saçılan zehirler ve kendisine karflı gençliğin
tezahüratı tesirini kaybetmifl.
Sungur
ì®í
Œ
2 4 8
œ
Aziz,SıddıkKardeşlerim!
Ev vel â:
Bin bârekâllah, hem
Sözler
mecmuasının gü-
zel ve sıhhatli olmasına ve müsaderedeki mecmuaların
Emirdağ Lâhikası – ıı | 541 |
çeklik.
suret:
nüsha, kopya.
tasdik:
doğrulama, onaylama.
tetkik:
dikkatle araştırma, ince-
leme.
tezahürat:
leh veya aleyhte ya-
pılan gösteri, leh veya aleyhte ba-
ğırma, nümayiş.
yaldız:
eşyaya altın veya gümüş
görüntüsü vermek için kullanılan
sıvı veya yaprak durumundaki al-
tın, gümüş ve bunların taklidi olan
madde.
zulmet:
karanlık, Allah’ın nurun-
dan mahrum olma hâli.
aziz:
izzetli, muhterem, say-
gın.
bârekâllah:
Allah mübarek et-
sin, hayırlı ve bereketli olsun.
bedel:
yerine, karşılık olarak.
diyanet:
Din işleri ile ilgilenen
kuruluş, teşkilat.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
erkân:
reisler, ileri gelenler.
evvelâ:
öncelikle.
ezcümle:
bu cümleden olarak.
hakikaten:
doğrusu, gerçek-
ten.
heyet:
kurul, komite.
iade:
geri verme.
istida:
dilekçe.
leh:
onun tarafına, ondan
yana, birinin faydası için yapı-
lan hareket.
mecmua:
yayın, dergi, kitap.
mu’cizat:
mu’cizeler, Allah ta-
rafından verilip, yalnız pey-
gamberlerin gösterebilecekleri
büyük harika işler.
muhterem:
saygı değer, hür-
mete layık, saygın.
mushaf:
Kur’ân sahifelerini
toplayan cilt, Kur’ân’ın ciltlen-
miş hâli; Kur’ân.
mübarek:
beğenilen, sevilen,
kızılan, şaşılan kimse veya şey
hakkında söylenir.
müsadere:
toplatma, elden
alma.
müşavere:
danışma, meşve-
ret.
müşfik:
şefkatli, merhametli,
sevgi ve ilgi gösteren.
neşir:
kitap basma, çıkarma;
herkese duyurma, yayma.
riyaset:
reislik, başkanlık.
sıddık:
çok doğru, dürüst,
hakkı ve hakikati tereddütsüz
kabullenen.
sıhhat:
sahihlik, doğruluk, ger-
1...,531,532,533,534,535,536,537,538,539,540 542,543,544,545,546,547,548,549,550,551,...1032
Powered by FlippingBook