kardeşlerimize birer birer selâm ederiz. Hilmi, Feyzi,
        
        
          nazif, emin sizlere selâm ve arz-ı hürmet ederler.
        
        
          
            (1)
          
        
        
          »/
        
        
          bÉ n
        
        
          Ñr
        
        
          dGn
        
        
          ƒo
        
        
          g »/
        
        
          bÉ n
        
        
          Ñr
        
        
          dn
        
        
          G
        
        
          Said Nursî
        
        
          ì@í
        
        
          ‡
        
        
          56
        
        
          ·
        
        
          
            (3)
          
        
        
          /
        
        
          ?p
        
        
          ór
        
        
          ªn
        
        
          ëp
        
        
          H o
        
        
          í`u
        
        
          Ѱn
        
        
          ùo
        
        
          j s
        
        
          ’p
        
        
          G m
        
        
          Ar
        
        
          Àn
        
        
          T r
        
        
          øp
        
        
          e r
        
        
          ¿p
        
        
          Gn
        
        
          h @
        
        
          
            (2)
          
        
        
          /
        
        
          ¬p
        
        
          ªr
        
        
          °SÉp
        
        
          H
        
        
          p
        
        
          Ür
        
        
          ôn
        
        
          °V p
        
        
          ?p
        
        
          °UÉn
        
        
          M p
        
        
          On
        
        
          ón
        
        
          ©p
        
        
          H o
        
        
          ¬o
        
        
          JÉn
        
        
          cn
        
        
          ôn
        
        
          Hn
        
        
          h $G o
        
        
          án
        
        
          ªr
        
        
          Mn
        
        
          Qn
        
        
          h r
        
        
          ºo
        
        
          µ`r
        
        
          «n
        
        
          ?n
        
        
          Y o
        
        
          ?n
        
        
          Ó°s
        
        
          ùdn
        
        
          G
        
        
          
            (4)
          
        
        
          p
        
        
          ¿'
        
        
          Gr
        
        
          ôo
        
        
          ?r
        
        
          dG p
        
        
          ±ho
        
        
          ôo
        
        
          M »/
        
        
          a p
        
        
          Qr
        
        
          ón
        
        
          ?r
        
        
          dG p
        
        
          án
        
        
          ?r
        
        
          «n
        
        
          dn
        
        
          h p
        
        
          ?p
        
        
          F B Én
        
        
          bn
        
        
          O p
        
        
          äGn
        
        
          ôp
        
        
          °TÉn
        
        
          Y
        
        
          Aziz, SıddıkKardeşlerim!
        
        
          Evvelâ:
        
        
          Bütün ruhucanımla mübarek ramazanınızı teb-
        
        
          rik ederim. Ve o mübarek şehirde ettiğiniz duaların, Ce-
        
        
          nab-ı Hak yanında makbul olmasını erhamürrâhimîn’-
        
        
          den niyaz ederim.
        
        
          Saniyen:
        
        
          Bu seneki ramazan-ı şerif hem âlem-i İslâm
        
        
          için, hem risale-i nur Şakirtleri için gayet ehemmiyetli,
        
        
          pek çok kıymetlidir.
        
        
          risale-i nur Şakirtlerinin iştirak-i a’mal-i uhreviye düs-
        
        
          tur-i esasiyeleri sırrınca, her birisinin kazandığı miktar,
        
        
          her bir kardeşlerine aynı miktar defter-i a’maline geçme-
        
        
          si o düsturun ve rahmet-i İlâhiyenin muktezası olmak hay-
        
        
          siyetiyle,
        
        
          Risale-i Nur
        
        
          dairesine sıdk ve ihlâs ile girenlerin
        
        
          
            âlem-i islâm:
          
        
        
          İslâm âlemi, İslâm
        
        
          dünyası.
        
        
          
            arz-ı hürmet:
          
        
        
          hürmet, saygı gös-
        
        
          terme, saygı duyduğunu bildir-
        
        
          me.
        
        
          
            aziz:
          
        
        
          izzetli, muhterem, saygın.
        
        
          
            defter-i a’mal:
          
        
        
          insanların işlediği
        
        
          ve yaptığı şeylerin kaydedildiği
        
        
          defter; amellerin defteri.
        
        
          
            dua:
          
        
        
          Allah’a yalvarma, niyaz.
        
        
          
            düstur:
          
        
        
          kaide, esas, prensip.
        
        
          
            düstur-i esasiye:
          
        
        
          temel düstur-
        
        
          lar, prensipler, esas kaideler.
        
        
          
            ehemmiyetli:
          
        
        
          önemli.
        
        
          
            Erhamürrâhimîn:
          
        
        
          merhamet
        
        
          edenlerin en merhametlisi olan
        
        
          Allah.
        
        
          
            evvelâ:
          
        
        
          birinci olarak, her şeyden
        
        
          önce, ilk olarak.
        
        
          
            gayet:
          
        
        
          son derece.
        
        
          
            haysiyet:
          
        
        
          itibar.
        
        
          
            ihlâs:
          
        
        
          samimiyet, bir ameli başka
        
        
          bir karşılık beklemeksizin, sırf Al-
        
        
          lah rızası için yapma.
        
        
          
            kıymet:
          
        
        
          değer.
        
        
          
            makbul:
          
        
        
          kabul edilmiş, geçerli,
        
        
          reddedilmeyen.
        
        
          
            muktezâ:
          
        
        
          iktiza eden, gereken.
        
        
          
            mübarek:
          
        
        
          feyizli, bereketli, kutlu.
        
        
          
            niyaz:
          
        
        
          Allah’a yalvarma ve
        
        
          yakarma.
        
        
          
            rahmet-i ilâhîye:
          
        
        
          Allah’ın
        
        
          sonsuz rahmeti, İlâhî rahmet.
        
        
          
            ramazan-ı şerif:
          
        
        
          mübarek,
        
        
          şerefli Ramazan ayı.
        
        
          
            Risale-i nur:
          
        
        
          Nur Risalesi, Be-
        
        
          diüzzaman Said Nursî’nin
        
        
          eserlerinin adı.
        
        
          
            ruhucan:
          
        
        
          ruh ve can.
        
        
          
            saniyen:
          
        
        
          ikinci olarak.
        
        
          
            selâm:
          
        
        
          barış, rahatlık, sela-
        
        
          met ve esenlik dileme.
        
        
          
            sıddık:
          
        
        
          çok doğru, dürüst,
        
        
          hakkı ve hakikati tereddütsüz
        
        
          kabullenen.
        
        
          
            sıdk:
          
        
        
          doğruluk.
        
        
          
            sır:
          
        
        
          gizli hakikat, bir şeyin dik-
        
        
          kat ve tecrübe ile anlaşılan
        
        
          en ince yanı.
        
        
          
            şakirt:
          
        
        
          talebe, öğrenci.
        
        
          
            1.
          
        
        
          Bâki olan ancak Allah’tır.
        
        
          
            2.
          
        
        
          Allah’ın adıyla.
        
        
          
            3.
          
        
        
          Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin. (İsra Suresi: 44.)
        
        
          
            4.
          
        
        
          Allah’ın selâmı, rahmeti ve berekâtı, Kur’ân’ın harfleriyle Leyle-i Kadrin dakikalarının âşire-
        
        
          lerinin çarpımının toplamı adedince üzerinize olsun.
        
        
          
            | 120 | K
          
        
        
          
            astamonu
          
        
        
          
            L
          
        
        
          
            âhiKası