Sözler - page 1020

Üçüncü Mevk›f
W
1
/
?p
ór
ªn
ëp
H o
íu
Ñ°n
ùo
j s
’p
G m
Ar
Àn
T r
øp
e r
¿p
Gn
h
fiu Üçüncü Mevk›f ‹kinci Noktad›r. O da ‹ki Mebhast›r.
Birinci Mebhas
/
?p
ór
ªn
ë
p
H
o
íu
Ñ°n
ùo
j s
’p
G m
Ar
Àn
T r
øp
e r
¿p
Gn
h
s›rr›nca,
her fleyden Cenab-›
Hakka karfl› pencereler hükmünde çok vecihler var.
Bütün mevcudat›n hakaik›, bütün kâinat›n hakikati,
esma-i ‹lâhiyeye istinat eder. Her bir fleyin hakikati, bir
isme veyahut çok esmaya istinat eder. Eflyadaki s›fatlar,
sanatlar dahi, her biri birer isme dayan›yor.
Hatta, hakikî fenn-i hikmet,
Hakîm
ismine ve hakikat-
li fenn-i t›p
fiâfi
ismine ve fenn-i hendese
Mukaddir
ismi-
ne, ve hakeza, her bir fen bir isme dayand›¤› ve onda ni-
hayet buldu¤u gibi; bütün fünun ve kemalât-› befleriye ve
tabakat-› kümmelîn-i insaniyenin hakikatleri esma-i ‹lâhi-
yeye istinat eder.
Hatta, muhakkikîn-i evliyan›n bir k›sm› demifller: “Ha-
kikî hakaik-› eflya, esma-i ‹lâhiyedir. Mahiyet-i eflya ise, o
hakaik›n gölgeleridir. Hatta, bir tek zîhayat fleyde, yaln›z
zahir olarak yirmi kadar esma-i ‹lâhiyenin cilve-i nakfl›
görünebilir.”
Cenab-› Hak:
Allah.
cilve-i nak›fl:
nakfl›n görüntüsü.
esma:
isimler.
esma-i ‹lâhiye:
Allah’›n isimleri.
fen:
ispatla meydana gelmifl ilim-
lere verilen genel ad, teknik.
fenn-i hendese:
geometri.
fenn-i hikmet:
felsefe ilmi.
fenn-i t›p:
tabiplik, t›p bilimi.
fünun:
fenler.
hakaik:
hakikatler, gerçekler.
hakaik-i eflya:
nesnelerin, fleyle-
rin perde arkas›ndaki hakikatleri.
hakeza:
böylece, bunun gibi.
hakikat:
gerçek, as›l, esas.
hakikî:
gerçek.
Hakîm:
her fleyi bir maksatla uy-
gun ve hikmetle yaratan Allah.
hükmünde:
de¤erinde, yerinde.
istinat:
dayanma.
kâinat:
bütün âlemler, varl›klar.
kemalât-› befleriye:
insanlara ait
kemalât, güzel fleyler.
mahiyet-i eflya:
eflyan›n mahiye-
ti, iç yüzü.
mebhas:
k›s›m, bölüm.
mevcudat:
var olan her fley,
mahlûklar.
muhakkikîn-i evliya:
hakikati
bulup meydana ç›karanlar, bü-
yük ‹slâm âlimleri.
Mukaddir:
takdir eden, k›ymet
biçen Allah.
nihayet:
son.
nokta:
bölüm.
s›rr›nca:
bu gerçe¤e göre.
fiâfi:
flifa veren Allah.
tabakat-› kümmelîn-i insaniye:
insanlar›n kâmillerinin taba-
kalar›, ergin insanlar›n dere-
celeri.
tesbih:
Allah’› bütün kusur ve
noksan s›fatlardan uzak tut-
ma.
vecih:
yön.
zahir:
aç›k.
zîhayat:
hayat sahibi.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’›n ad›yla. • Hiçbir fley yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etme-
sin. (‹sra Suresi: 44.)
1020 | SÖZLER
O
TUZ
K‹NC‹
S
ÖZ
1...,1010,1011,1012,1013,1014,1015,1016,1017,1018,1019 1021,1022,1023,1024,1025,1026,1027,1028,1029,1030,...1482
Powered by FlippingBook