Sözler - page 1260

Sekizinci Söz
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
60
(2)
o
?n
Ór
°Sp
’r
G $G n
óæp
Y n
øj
u
ódG s
¿p
G
ve
(1)
o
?ƒ t
«n
? r
dG t
?n
?r
n
G n
ƒo
g s
’p
G n
¬'
dp
G n
B’ *n
G
ayetlerinin mealinde, mahiyet-i dünya ve dünya-
da mahiyet-i insan ve insanda mahiyet-i din hak-
kındaki ayatın mühim bir sırrını, Suhuf-i İbra-
him’de aslı bulunan, güzel ve parlak bir temsil ile
tefsir etmekle beraber, dünyanın mahiyetini ve
dünyadaki ruh-i insanî ve insandaki dinin kıyme-
tini göstermekle beraber; dinsiz insan en bedbaht
mahlûk olduğunu ispat etmekle ve şu âlemin tıl-
sımını açan ve ruh-i beşeri zulmetten kurtarmak
çarelerini göstermekle beraber, gayet lâtif ve gü-
zel bir muvazene ile, fasık olan bedbaht adamın
müthiş vaziyetini, salih olan bahtiyar adamın sa-
adetli vaziyetini gösteriyor.
Dokuzuncu Söz
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
70
o
ór
ªn
?r
G o
¬ n
dn
h
(3)
@ n
¿ƒo
ëp
Ñr
°üo
J n
Ú/
Mn
h n
¿ƒo
°ùr
ªo
J n
Ú/
M $G n
¿Én
ër
Ño
°ùn
a
(4)
n
¿ho
ôp
¡ r
¶o
J n
Ú/
Mn
h É v
«p
°ûn
Yn
h ¢p
Vr
Qn
’r
Gn
h p
äG n
ƒ '
ª s
°ùdG p
ayetinin mealinde ve beş vakit namaz hakkındaki
ayatın gayet mühim bir sırrını Beş Nükte ile tefsir
etmekle beraber, malûm olan beş vakit namazın
o vakitlere hikmet-i tahsisini o kadar güzel ve şi-
rin bir tarzda beyan ediyor ki, zerre miktar şuuru
bulunan bir insan, bu cazibedar hikmet ve
âlem:
cihan; kâinat.
asıl:
kendi.
ayat:
Kur’ân ayetleri.
ayet:
Kur’ân’ın her bir cümlesi.
bahtiyar:
tâli’li, mutlu.
bedbaht:
tâli’siz.
çare:
çıkış yolu.
din:
Allah tarafından belirlenen
ve peygamberler vasıtasıyla in-
sanlara sunulan, insanlara dünya
ve ahirette mutluluk yollarını
gösteren İlâhî sistem.
fasık:
günahkâr.
gayet:
son derece.
hikmet-i tahsis:
ayırmanın sebe-
bi, gerekçesi.
ispat:
doğruyu delillerle göster-
me.
kat’î:
kesin, şüphesiz.
kıymet:
değer, baha.
lâtif:
yumuşak, hoş, güzel.
mahiyet:
iç yüz; nitelik.
mahiyet-i din:
dinin hakikati, iç
yüzü.
mahiyet-i dünya:
esası, hakikati,
iç yüzü.
mahiyet-i insan:
insanın hakika-
ti, iç yüzü.
mahlûk:
Allah tarafından yaratıl-
mış, yaratık.
malûm:
bilinen, belli.
meal:
anlam, mana, kavram.
muvazene:
karşılaştırma, ölçü.
mühim:
önemli.
müthiş:
dehşet veren, korkunç.
ruh-i beşer:
insan ruhu.
ruh-i insanî:
insanın benliği, ru-
hu.
saadet-i dâreyn:
dünya ve ahiret
mutluluğu.
saadetli:
mutlu.
salih:
hayırlı, dinin emir ve yasak-
larına uygun hareket eden.
sır:
giz; dikkat, insanın aklının eri-
şemediği İlâhî hikmet.
Suhuf-i İbrahim:
Hz. İbrahim’e
gönderilen sayfalar.
tarz:
biçim, şekil.
tefsir:
açıklama, izah, yorum.
temsil:
örnek; benzetme;
öğüt için anlatılan küçük hi-
kâye.
tılsım:
herkesin bilip çözeme-
diği gizli sır.
vaziyet:
durum.
vesile-i saadet:
mutluluğa
sebep olan.
zulmet:
karanlık.
1.
Allah Teâlâ ki, Ondan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. O Hayy’dır; ezelî ve ebedî ha-
yat sahibidir. O Kayyum’dur; varlığı için hiçbir sebebe ihtiyacı olmadığı gibi, bütün eşya
Onun yaratmasıyla ve tedbiriyle devam eder ve vücutta kalır, beka bulur. (Bakara Suresi:
255.)
2.
Şüphesiz ki, Allah katında makbul din İslâm dinidir. (Âl-i İmran Suresi: 19.)
3.
Akşama erdiğinizde ve sabaha kavuştuğunuzda Allah’ı tesbih edin. (Rum Suresi:17.)
4.
Göklerde ve yerde olanların hamd ve senası Ona mahsustur. Gündüzün sonuna doğru ve
öğle vaktine girince de Allah’ı tesbih edip namaz kılın. (Rum Suresi: 18.)
F
İHRİST
| 1260 | SÖZLER
1...,1250,1251,1252,1253,1254,1255,1256,1257,1258,1259 1261,1262,1263,1264,1265,1266,1267,1268,1269,1270,...1482
Powered by FlippingBook