Sözler - page 1264

MEYVE RİSALESİNDEN ALTINCI MESELE
. . . . . .
253
HÜVE NÜKTESİ
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
260
On Dördüncü Söz
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
266
Dar akıllara sığışmayan yüksek ve geniş bir kısım
hakaik-ı Kur’âniyeyi göze görünen emsal ve
nazireleriyle fehme takrip ediyor. Meselâ,
n
’n
h m
Ö r
Wn
Q n
’n
h
(1)
@ m
?És
jn
G p
ás
àp
°S? /
a ¢n
Vr
Qn
’r
G n
h p
äGn
ƒ'
ª°s
ùdG n
? n
?n
N
(3)
@/
¬p
æ«/
ªn
«p
H l
äÉs
jp
ƒr
£n
e o
äGn
ƒ'
ªs
°ùdGn
h
(2)
@m
Ú/
Ño
e m
ÜÉn
à`p
c?/
a s
’p
G ¢m
ùp
HÉn
j
(4)
@o
¿ƒo
µ
n
«n
a r
øo
c
o
¬ n
d n
?ƒo
?n
j r
¿n
G Ék
Är
«n
°T n
OGn
Qn
G = Gn
Pp
G = o
? o
ôr
en
G B Én
ªs
fp
G
(5)
p
ön
ün
Ñr
dG p
ír
ªn
?n
c s
’p
G p
án
YÉs
°ùdG o
ôr
en
G BÉ n
en
h
ayetlerinin gayet yüksek ve gayet geniş hakikatle-
rini temsil ve tanzir ile akla kabul ettirir ve kalbi
ikna eder bir tarzda beyan ediyor.
ON DÖRDÜNCÜ SÖZÜN HATİMESİ
. . . . . . . . . . . . .
275
Gafil kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibrettir. Ahi-
rinde nefs-i emmareye müessir bir sille-i ikaz var.
Nefse esir olan onu okusa ve kabul etse, esaret-
ten kurtulur.
ON DÖRDÜNCÜ SÖZÜN ZEYLİ
. . . . . . . . . . . . . . . . . .
278
Zelzele hakkında ehemmiyetli altı suale cevaptır.
ahir:
en sonra.
ayet:
Kur’ân’ın her bir cümlesi.
beyan:
anlatma.
cevap:
soruya verilen karşılık, ya-
nıt.
ders-i ibret:
ibret dersi.
ehemmiyet:
önem, kıymet, de-
ğer.
emsal:
örnekler; eş, benzer.
esaret:
tutsaklık.
esir:
tutsak.
fehim:
anlama.
gafil:
olanın bitenin farkında ol-
mayan.
gayet:
son derece.
hakaik-ı Kur’âniye:
Kur’ân’a ait
olan ve ondan gelen gerçekler.
hakikat:
gerçek.
hatime:
son söz.
ikna:
kabul ettirme, inandırma.
kalb:
insanın manevî bünyesin-
deki hislerin ve duyguların mer-
kezi.
kısım:
parçalara ayrılmış bir şeyin
her bölümü.
meselâ:
örnek olarak, örneğin.
mesele:
problem, sorun.
müessir:
eser ve iz bırakan;
tesirli; işleyen.
nazire:
örnek, karşılık, misil.
nefis:
şehevî istekleri kamçı-
layıp hayırlı işlerden alıkoyan
güç.
nefs-i emmare:
insanı kötü-
lüğe sürükleyen nefis.
sille-i ikaz:
uyaran tokat.
sual:
soru.
takrip:
yaklaştırma.
tanzir:
benzetme.
tarz:
biçim, şekil.
temsil:
örnek; benzetme.
zelzele:
yer sarsıntısı, dep-
rem.
zeyil:
ek, ilâve.
1.
Gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. (A’raf Suresi: 54.)
2.
Yaş ve kuru ne varsa apaçık bir kitapta yazılmıştır. (En’am Suresi: 59.)
3.
Gökler de Onun kudretiyle dürülmüştür. (Zümer Suresi: 67.)
4.
Bir şeyin olmasını murat ettiği zaman, Onun işi sadece “OI” demektir; o da oluverir. (Yâsin
Suresi: 82. )
5.
Kıyametin gerçekleşmesi ise göz açıp kapayıncaya kadardır. (Nahl Suresi: 77.)
F
İHRİST
| 1264 | SÖZLER
1...,1254,1255,1256,1257,1258,1259,1260,1261,1262,1263 1265,1266,1267,1268,1269,1270,1271,1272,1273,1274,...1482
Powered by FlippingBook