Sözler - page 509

‹kinci Mebhas
‹nsan›n saadet ve flekavetine medar
Befl Nükteden ibarettir.
‹nsan, ahsen-i takvimde yarat›ld›¤› ve ona gayet cami bir
istidat verildi¤i için, esfel-i safilînden tâ âlây›illiyyine, ferfl-
ten tâ Arfla, zerreden tâ flemse kadar dizilmifl olan maka-
mata, meratibe, derecata, derekâta girebilir ve düflebilir
bir meydan-› imtihana at›lm›fl, nihayetsiz sukut ve suuda
giden iki yol onun önünde aç›lm›fl bir mu’cize-i kudret ve
netice-i hilkat ve acube-i sanat olarak flu dünyaya gönde-
rilmifltir. ‹flte insan›n flu dehfletli terakki ve tedennisinin
s›rr›n› Befl Nüktede beyan edece¤iz.
B‹R‹NC‹ NÜKTE
‹nsan, kâinat›n ekser enva›na muhtaç ve alâkadard›r.
‹htiyacat› âlemin her taraf›na da¤›lm›fl; arzular› ebede ka-
dar uzanm›fl. Bir çiçe¤i istedi¤i gibi, koca bir bahar› da
ister. Bir bahçeyi arzu etti¤i gibi, ebedî Cenneti de arzu
eder. Bir dostunu görmeye müfltak oldu¤u gibi, Cemîl-i
Zülcelâl’i de görmeye müfltakt›r. Baflka bir menzilde du-
ran bir sevdi¤ini ziyaret etmek için, o menzilin kap›s›n›
açmaya muhtaç oldu¤u gibi, berzaha göçmüfl yüzde dok-
san dokuz ahbab›n› ziyaret etmek ve firak-› ebedîden
kurtulmak için, koca dünyan›n kap›s›n› kapayacak ve bir
mahfler-i acayip olan ahiret kap›s›n› açacak, dünyay› kal-
d›r›p ahireti yerine kuracak ve koyacak bir Kadîr-i Mut-
lak’›n dergâh›na ilticaya muhtaçt›r.
SÖZLER | 509
Y
‹RM‹
Ü
ÇÜNCÜ
S
ÖZ
ri.
dehflet:
hayret verici.
derecat:
dereceler.
derekât:
en afla¤› katlar.
dergâh:
s›¤›n›lacak yer.
ebed:
sonsuzluk.
ebedî:
sürekli, sonsuz.
ekser:
en çok, daha ziyade.
enva:
türler, çeflitler.
esfel-i safilîn:
afla¤›lar›n en afla¤›-
s›.
ferfl:
yeryüzü, dünya.
firak-› ebedî:
sonsuz ayr›l›k.
gayet:
son derece.
ihtiyacat:
ihtiyaçlar.
iltica:
s›¤›nma.
insan:
Allah’›n en güzel biçimde
yaratt›¤› varl›k.
istidat:
kabiliyet, yetenek.
Kadîr-i Mutlak:
sonsuz kudret
sahibi Allah.
kâinat:
yarat›lm›fl olan fleylerin
tamam›
mahfler-i acayip:
hayret verici
fleylerin topland›¤› yer.
makamat:
makamlar.
mebhas:
bahis, konu, bölüm.
medar:
sebep, vesile.
menzil:
var›lacak yer, konak yeri.
meratip:
mertebeler.
meydan-› imtihan:
imtihan mey-
dan›.
mu’cize-i kudret:
Allah’›n kudre-
tinin mu’cizesi.
muhtaç:
ihtiyac› olan.
müfltak:
arzulu, özleyen, can
atan.
netice-i hilkat:
yarat›l›fl›n netice-
si.
nihayetsiz:
sonsuz.
nükte:
herkesin anlayamad›¤› in-
ce mana, ancak dikkat edildi¤in-
de anlafl›lan ince söz ve mana.
saadet:
mutluluk.
sukut:
düflme, düflüfl, afla¤› inme.
suud:
yukar› ç›kma, yükselme.
s›r:
insan akl›n›n eriflemedi¤i ‹lâhî
hikmet.
flekavet:
baht› karal›k, kötü halis-
lik.
flems:
günefl.
tedenni:
daha kötü bir dereceye
düflme, gerileme.
terakki:
ilerleme, geliflme.
zerre:
en küçük parça.
ziyaret:
görmeye gitme
acube-i sanat:
hayret uyan-
d›ran sanat eseri.
ahbap:
dostlar.
ahiret:
k›yametten sonra ku-
rulacak olan âlem.
ahsen-i takvim:
en mükem-
mel ve en güzel biçim.
alâkadar:
ilgili.
âlây›illiyyin:
en yüksek mer-
tebe.
âlem:
kâinat.
Arfl:
gö¤ün en yüksek taba-
kas›.
arzu:
istek.
berzah:
öldükten sonra ruh-
lar›n k›yamete kadar bekle-
yece¤i yer.
beyan:
anlatma, bildirme.
cami:
kapsayan, bir çok özel-
li¤i içinde bar›nd›ran.
Cemîl-i Zülcelâl:
sonsuz bü-
yüklük ve güzellik sahibi Al-
lah.
Cennet:
sonsuz mutluluk ye-
1...,499,500,501,502,503,504,505,506,507,508 510,511,512,513,514,515,516,517,518,519,...1482
Powered by FlippingBook