Sözler - page 82

Onuncu Söz
Haßir Bahsi
‹HTAR:
fiu risalelerde teflbih ve temsilleri hikâyeler sure-
tinde yazd›¤›m›n sebebi, hem teshil, hem hakaik-›
‹slâmiye ne kadar makul, mütenasip, muhkem,
mütesanit oldu¤unu göstermektir. Hikâyelerin
manalar›, sonlar›ndaki hakikatlerdir. Kinaiyat ka-
bîlinden yaln›z onlara delâlet ederler. Demek, ha-
yalî hikâyeler de¤il, do¤ru hakikatlerdir.
W
BÉ n
¡p
Jr
ƒn
e n
ór
©n
H ¢n
Vr
Qn
’r
G »p
« r
ëo
j
n
? r
« n
c
$G p
ân
ªr
Mn
Q p
QÉ n
K'
G = '
‹ p
G r
ôo
¶r
fÉn
a
1
l
ôj/
ón
b m
Ar
?n
T u
?o
c '
¤n
Yn
ƒo
gn
h '
?Jr
ƒn
Ÿr
G »p
«r
ëo
ª n
d n
?p
d '
P s
¿p
G
B
‹RADER
, haflir ve ahireti basit ve avam lisan›yla ve
vaz›h bir tarzda beyan›n› istersen; öyle ise flu temsilî hi-
kâyeci¤e nefsimle beraber bak, dinle:
Bir zaman, iki adam, Cennet gibi güzel bir memleke-
te (fiu dünyaya iflarettir.) gidiyorlar. Bakarlar ki herkes
ev, hane, dükkân kap›lar›n› aç›k b›rak›p, muhafazas›na
dikkat etmiyorlar. Mal ve para, meydanda sahipsiz kal›r.
O adamlardan birisi, her istedi¤i fleye elini uzat›p ya
çal›yor, ya gasp ediyor. Hevesine tebaiyet edip her nevi
ahiret:
öteki dünya, k›yametten
sonra kurulacak âlem.
avam:
halk.
basit:
kolay.
beyan:
aç›klama, izah.
birader:
kardefl, erkek kardefl.
delâlet:
delil olma, iflaret etme.
gasp:
zorla alma.
hakaik-i ‹slâmiye:
‹slâmiyetin
gerçekleri, esaslar›.
hakikat:
gerçek.
hane:
ev, oturulan yer.
haflir:
insanlar›n öldükten sonra
tekrar diriltilip Allah’›n huzurunda
toplanmalar›
hayalî:
gerçek olmayan.
heves:
nefsin arzu ve istekleri.
hikâye:
olmufl veya olmas›
mümkün olaylar› yaz›l› veya söz-
lü olarak anlatma.
ihtar:
hat›rlatma.
kabîl:
gibi, benzer, denk.
kadir:
her fleye gücü yeten.
kinaiyat:
kinayeler, maksad› ka-
pal› bir flekilde anlatan sözler.
lisan:
dil.
makul:
akla uygun.
mana:
anlam.
muhafaza:
koruma
muhkem:
sa¤lam, kuvvetli.
mütenasip:
uygun, ölçülü ve
uyumlu.
mütesanit:
birbirini destekleyen.
nefis:
kendi, flahs›.
nevi:
çeflit, tür.
Rahîm:
merhametli, ac›yan, ac›-
y›p esirgeyen.
Rahman:
ister mü’min, ister kâfir;
ister iyi isterse kötü olsun; rah-
meti bütün herkese yay›lan ve
bütün yarat›lm›fllar›n r›z›klar›n› ve
geçim flekillerini içine alan rah-
metin sahibi Allah.
rahmet:
ac›ma, esirgeme, ba¤›fl-
lama.
risale:
belli bir konuda yaz›lm›fl
küçük kitap, broflür
suret:
tarz, flekil, biçim.
tebaiyet:
tâbi olma, uyma.
temsil:
benzetme.
temsilî:
örnek olarak verilen.
tarz:
biçim, flekil.
teshil:
kolaylaflt›rma.
teflbih:
benzetme.
vaz›h:
aç›k, anlafl›l›r.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’›n ad›yla. • fiimdi bak Allah’›n rahmet eserlerine: Yeryüzünü
ölümünün ard›ndan nas›l diriltiyor? Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O her
fleye hakk›yla kadirdir. (Rum Suresi: 50.)
82 | SÖZLER
O
NUNCU
S
ÖZ
]
Onuncu Söz
, Barla’da
1926’da Türkçe olarak
telif edilmifltir.
1...,72,73,74,75,76,77,78,79,80,81 83,84,85,86,87,88,89,90,91,92,...1482
Powered by FlippingBook