Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 18 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Yanlış anlaşıldım, tepkilere üzüldüm

Papa 16. Benediktus, pazar ayininde yaptığı konuşmada, Müslümanları kızdıran sözleriyle ilgili tepkilerden dolayı üzgün olduğunu söyledi, ancak özür dilemedi. Papa, geleneksel Angelus duâsı için toplanan binlerce kişiye yaptığı konuşmada, Müslümanların tepkisine sebep olan sözleri konusunda yanlış anlaşıldığını söyledi.

Ortaçağ metninden alıntı yaptığına değinen Papa 16. Benediktus, “ben bir alıntı yaptım, kişisel bir şey yoktu. Sözlerim aslında Müslüman inancına duyduğum saygıyı gösteren sözlerdi. Konuşmama gelen tepkilerden dolayı üzgünüm” dedi. Papa, yaptığı bir alıntının Müslümanları bu kadar inciteceğini düşünmediğini de vurguladı.

Papa, Bizans İmparatoru 2. Manuel’in, “Muhammed, vadettiği inancı kılıçla yayma emrinden başka hangi yeniliği getirmiştir, gösterin bana?” sözlerinden alıntı yaparak, Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.m.) ve Müslümanların dini yayma konusunda şiddeti bir yöntem olarak benimsedikleri iddiasında bulunmuştu.

/ VATİKAN

18.09.2006


 

Papa’ya cevap Patrik’ten

Fener Patrikhanesi: Aramızda bunca ortak değer ve işbirliği imkânı varken, birbirimizin inançlarını incitmekten kaçınmalıyız. Fener Rum Patrikhanesinden yapılan açıklamada, son günlerde dünya kamuoyunu meşgul eden Hıristiyan-İslâm dinleri ilişkilerindeki gidişatın Fener Rum Patriği Bartholomeos’u derinden üzdüğü belirtilerek, “Diyalog, günümüzde geçmişe nazaran çok daha önemli, faydalı ve elzemdir; bunun için amacımız ve tek istikametimiz hoşgörüye dayalı samimî diyalog olmalıdır” denildi.

12-15 Eylül tarihlerinde Kazakistan’ın Başkenti Astana ve Almatı şehirlerini ziyaret eden Bartholomeos’un önceki gün akşam İstanbul’a döndüğü belirtildi. Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in himaye ve başkanlığında Astana’da düzenlenen ‘’Dinler, Toplum ve Uluslararası Güvenlik’’ konulu Dünya Dini Liderleri’nin 2. Kongresi’nin birinci gününde konuşma yapan Bartholomeos’un daha sonra Nazarbayev’i ziyaret ederek, görüştüğü bildirildi. Patrikhanenin ve bizzat Bartholomeos’un yıllardan beri dinler ve kültürler arası diyalog konularında yoğun bir çalışma içine girdiği, halklar arasında barış, tolerans ve anlayışın hakim olduğu bir dünyanın gerçekleşmesi amacıyla muhtelif uluslararası etkinlik ve toplantılar düzenlediği veya bu toplantılara en üst düzeyde katıldığı dile getirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

‘’Son günlerde dünya kamuoyunu meşgul eden Hıristiyan-İslâm dinleri ilişkilerindeki gidişat Patrik Hazretleri’ni derinden üzmektedir. Tutumumuz ve takip ettiğimiz yol karşılıklı sevgi ve saygıdır. İnsanoğlunun karşısında bunca tehlike varken ve de diğer taraftan dünyadaki dinler ve kültürler arasında, özellikle de üç monoteist din arasında, bunca müşterek değer ve işbirliği imkanları mevcut iken, birbirimizi kırmamak, birbirimizin inançlarını incitebilecek durumlardan kaçınmak, kararlılıkla gerekli özeni ve hassasiyeti göstermek gerekmektedir. Diyalog, günümüzde geçmişe nazaran çok daha önemli, faydalı ve elzemdir; bunun için amacımız ve tek istikametimiz hoşgörüye dayalı samimi diyalog olmalıdır.’’

/ İSTANBUL

18.09.2006


 

Sezer’in derdi Kur’ân kursları

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, eğitimin, Atatürkçü düşünceden ve laiklik temelinden ödün verilmeden yürütülmesi gerektiğini ileri sürerek, ‘’Bu bağlamda, dogmalarla ve boş inançlarla çocukları ve gençleri etkileme amacı güden okulların ve kursların varlıklarını sürdürmeleri engellenmeli, çocuk ve gençlerimizin çağdaş bir eğitim alarak geleceğe hazırlanmaları konusunda toplum doğru bilgilerle yönlendirilmelidir’’ dedi.

Sezer, 2006-2007 Eğitim-Öğretim Yılı’nın başlaması dolayısıyla yayınladığı mesajında çağdaş eğitimin, bireyleri ulusal kültürün zenginlik ve değerini yadsımadan evrensel değerlerle buluşturmayı, geçmişi tanımasına imkan vererek, bugünü ve geleceği konusunda bilinçlendirmeyi amaçladığını söyledi. Sezer, Cumhuriyet’in çağdaş değerlerine bağlı, hak ve sorumluluklarının bilincinde, Türkçe’yi doğru biçimde kullanan, üretken ve çağdaş becerilerle donatılmış özgür bireyin, toplumsal gelişmenin öncüsü ve itici gücü olduğunu ifade etti. Eğitimin, kesinlikle devlet denetiminde ve gözetiminde, Atatürkçü düşünceden ve laiklik temelinden ödün verilmeden yürütülmesi gerektiğini savunan Sezer, ‘’Bu bağlamda, dogmalarla ve boş inançlarla çocukları ve gençleri etkileme amacı güden okulların ve kursların varlıklarını sürdürmeleri engellenmeli, çocuk ve gençlerimizin çağdaş bir eğitim alarak geleceğe hazırlanmaları konusunda toplum doğru bilgilerle yönlendirilmelidir’’ dedi.

Cumhurbaşkanı Sezer, çocukların dilini, yaşama bakışını, ilgilerini, kısaca geleceklerini önemli ölçüde belirleyen kitapların seçiminde özenli olunması gerektiğine de dikkati çekti. Sezer, ders kitaplarının ve öğrencilere önerilen kaynak yayınların uygunluğunun yetkin kişi ve kurumlarca belirlenmesinin, onların gelişimleri yönünden büyük önem taşıdığını ifade etti.

/ ANKARA

18.09.2006


 

Türkiye’de STK kirliliği var

Yeni Asya’nın sorularını cevaplandıran Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Şinasi Haznedar sivil toplum kuruluşlarının taleplerinin cari siyaset ve sistem tarafından dikkate alınmadığını belirterek, “Olayın bir başka boyutu da Türkiye’de STK’ların ne kadar sivil olduklarıyla alâkalı.

STK’ların birçoğu, devlet gibi düşünmenin sivil alandaki taşıyıcıları konumunda. Birkaç tanesini bunun dışında tutuyorum, ama Türkiye’de STK kirlenmesi var. Bunlar toplumun sahici sorunların değil, sahte sorunların taşıyıcılığını ve seslendiriciliğini yapıyorlar” dedi.

DEVAMI RÖPORTAJ SAYFASINDA

Hasan Hüseyin KEMAL

18.09.2006


 

Meclis AB için toplanıyor

TBMM Genel Kurulu, 9. Uyum Paketi kapsamında çıkarılması gereken 9 yasa tasarısı ve teklifini görüşmek üzere yarın olağanüstü toplanacak.

Genel Kurul, toplantı yeter sayısının bulunması halinde, olağanüstü toplantı çağrısına konu olan 9 yasa tasarısı ve teklifini görüşmeye başlayacak. Genel Kurulda ilk olarak, Özel Öğretim Kurumları Kanunu Tasarısı ele alınacak. Tasarı aynen yasalaşırsa özel okullarda öğrenim gören öğrencilere her ders yılı için azamî 1000 YTL tutarında devlet yardımı yapılacak. Askeri okullar, emniyet teşkilatına bağlı okullar ve din eğitimi-öğretimi yapan kurumların aynı veya benzeri özel öğretim kurumları açılamayacak. Meyhane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, okul binalarından en az 100 metre uzaklıkta bulunması zorunluluğu aranacak. Yabancı okullar ile azınlık okullarının müdür yardımcıları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacak. Ayrıca, olağanüstü toplantı çağrısına konu olan 35 maddelik Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu Tasarısı ile 43 maddelik Tohumculuk Kanunu Tasarısı ise temel kanun olarak 2 bölüm halinde Genel Kurulda ele alınacak. Sayıştay Kanunu Teklifi ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından iade edilen Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Vakıflar Kanunu Tasarısı ise Adalet Komisyonunda görüşülecek.

TASARI VE TEKLİFLER

TBMM’nin 1 Ekimde başlayacak 22. dönem 5. Yasama Yılına kadar yasalaştırması öngörülen ve olağanüstü toplantıda ele alınacak yasa tasarısı ve teklifleri şöyle:

‘’Özel eğitim kurumlarına kurum açma izni verilmesi, Yabancılar tarafından açılan özel öğretim kurumlarının eğitim-öğretim, denetim ve personel çalıştırılmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Özel Öğretim Kurumları Kanun Tasarısı, Bulgaristan’dan zorunlu göç eden yurttaşlar için Türkiye’de yapılan veya yapılacak konutların proje, yapım, kontrol, tahsis ve dağıtımını öngören İskan Kanunu ile İskan Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı, Teknik ve mesleki eğitim-öğretim seviyesini yükseltmek için gerekli ulusal yeterlilik sistemi kurmak ve işletmek üzere idari ve mali özerkliğe sahip Mesleki Yeterlilik Kurumunun kurulmasını öngören Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu Tasarısı, Daha önce tescil edilen, üretim izni verilen ve ticari sebze çeşit kayıt listesine alınan çeşitlerin bu kanun kapsamında kayıt altına alınmasını öngören Tohumculuk Kanunu Tasarısı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in bir kez daha görüşülmek üzere iade ettiği, idarenin işleyişi ile ilgili şikayetleri incelemek ve önerilerde bulunmak üzere Kamu Denetçiliği Kurumunun oluşturulmasını öngören Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu Tasarısı, Yurtiçi ve yurtdışındaki vakıf taşınır ve taşınmaz eski eserlerin tescili, muhafazası, onarımı, yaşatılması, vakıf varlıklarının ekonomik şekilde işletilmesi ve değerlendirilmesini öngören Vakıflar Kanunu Tasarısı, Sayıştay’ın tüm kamu fonlarını, kaynaklarını ve faaliyetlerini denetlemek için yasal yetkiye sahip olmasını, hazırladığı raporları zamanında Meclise ve kamuoyuna sunabilmesini, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını öngören Sayıştay Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Avrupa Sosyal Şartına Değişiklik Getiren Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, (Gözden geçirilmiş) Avrupa Sosyal Şartının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı.’’ Meclis, yasa tasarısı ve teklifler yasalaşana kadar, gerekirse gece de mesai yapacak.

/ ANKARA

18.09.2006


 

Başörtüsüne özgürlük talebi güçleniyor

Özellikle üniversite öğrencilerini mağdur eden başörtüsü yasağına karşı başlatılan ‘haftalık basın açıklamaları’ artarak devam ediyor.

Başörtüsüne özgürlük talep eden basın açıklamalarına Kocaeli, Adapazarı ve Ankara’dan sonra Van’da da başlandı.

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformunun 74. hafta basın açıklamasında konuşan Mazlum-Der Kocaeli Şube Başkanı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Haftalardır süren başörtüsüne özgürlük haykırışına destek veren, omuz veren Van’a selam olsun” dedi.

18.09.2006


 

Çiçek: Af, hukuka saygıyı azaltıyor

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ‘’Bir suç işlerim, ardından af gelir çıkarım’’ anlayışının terk edilmesini isteyerk ‘’Artık af yok. Kim bu ülkede af çıkarıyorsa, milletin başına en büyük belayı açıyor demektir. Yargının etkinliğini azaltan bu aflardır. Hukuka saygıyı azaltan, devleti zaafa uğratan aflardır” dedi.

Manavgat’ta yapımı tamamlanan yeni Adalet Sarayı törenle hizmete girdi. Bakan Çiçek, törende yaptığı konuşmada, bakanlığın 2002 yılından bugüne ‘’ikinci bir Dışişleri Bakanlığı gibi çalıştığını’’ belirterek, ‘’Türkiye’ye gelen hemen her heyetin ikinci ziyaret durağı, AB süreciyle bağlantılı olarak Adalet Bakanlığıdır’’ dedi.

Adliyelerdeki dava ve tutuklu sayısının her geçen gün arttığını, Türkiye’de 66 bin hükümlü ve tutuklu bulunduğunu ifade eden Çiçek, ‘’Bir suç işlerim, ardından af gelir çıkarım’’ anlayışının terk edilmesini istedi. ‘’Artık af yok’’ diyen Çiçek, şöyle konuştu:

‘’Kim bu ülkede af çıkarıyorsa, milletin başına en büyük belayı açıyor demektir. Af olmaz. Yargının etkinliğini azaltan bu aflardır. Hukuka saygıyı azaltan, devleti zaafa uğratan aflardır. Kimse af beklemesin, herkes davranışını, hareketini, ticaretini hukuka uygun yapsın.’’

Hukuka saygıyı azaltan, devleti zaafa uğratan bir konunun da zaman aşımı olduğunu vurgulayan Çiçek, şöyle devam etti: ‘’Zaman aşımı da örtülü bir aftır. Özellikle kamuoyunun hassasiyet gösterdiği bazı davalar var” dedi. Vatandaş her dâvâyı takip etmez, her yargı kararını takip etmez. Ama bu ülkede adına ‘Hortumcu’ denilen, milletin hakkına, hukukuna el atmış, yemiş, içmiş, kurduğu bankanın içini boşaltmış ve bu milletin fakir fukarasını 46 milyar dolar borç ödemeye mecbur bırakmış bazı insanlar var. Bunların hangi mahkemede davasının olduğunu vatandaş biliyor. Özellikle o mahkemedeki arkadaşlarımızın çok dikkat etmeleri gerekir. Verdikleri bir kararla, gece gündüz çalışan hakim arkadaşlarının itibarına gölge düşürürler.’’

/ MANAVGAT

18.09.2006


 

Türkiye, yağışlı havanın etkisine giriyor

Hafta boyunca yurdun kuzey, iç ve batı kesimlerinde mevsime uygun aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış geçişleri beklendiği bildirildi.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün yaptığı meteorolojik değerlendirmeye göre, yarın Marmara, kuzey ve iç Ege, Göller Yöresi, Antalya ve Muğla’nın iç kesimleri ile akşam saatlerinden sonra İç Anadolu’nun kuzeybatısı ve Batı Karadeniz’in batısında aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlar beklenirken, diğer yerlerde az bulutlu bir havanın hakim olacağı tahmin ediliyor.

Salı günü, Marmara’nın doğusu, iç Ege, Göller Yöresi, İç Anadolu’nun kuzeybatısı, Batı Karadeniz’in iç kesimleri, Samsun ve Yozgat ile Antalya’nın kuzey ve batı çevrelerinde aralıklarla sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış geçişleri görülecek. Çarşamba günü kuzeybatı bölgelerde görülecek yağışların, haftanın diğer günlerinde kuzey ve iç kesimlerde aralıklarla devam edeceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklığının yağış alan yerlerde 2 ile 4 derece azalması, diğer bölgelerde güneşlenmeyle birlikte biraz artması bekleniyor.

/ ANKARA

18.09.2006


 

Ercan: Bu sözler Hıristiyanları bağlamaz

DYP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan, Papa 16. Benediktus’un İslamiyet ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.m.) hakkındaki sözlerinin akıl dışı ve tam bir cehalet örneği olduğunu söyledi.

Ercan yaptığı açıklmamada, “Papa, Müslümanları rencide edecek bir beyanda bulunmuştur, kendisini şiddetle kınıyoruz, ancak bu beyanlarının, bütün Hıristiyanları bağlamadığını, bu görüşlerinin Hıristiyanlık dünyasını temsil etmediğini düşünmek istiyoruz. İlahi dinler arasında çatışmayı tahrik edecek beyanlardan özellikle din adamlarının kaçınması gerektiğini hatırlatmak istiyoruz” dedi.

Nevzat Ercan, bugün insanlığın düğçar olduğu kargaşa ve kaosun giderilmesinin, bozulan dünya barışının tesisinin; dinler ve medeniyetler arası diyalogların genişletilerek ve derinleştirilerek ısrarlı bir biçimde sürdürülmesinin gerektiğine inandıklarını söyledi.

İnsanlık aleminin Yüce peygamberimiz Hz.Muhammed (a.s.m.) ile İslam dinini tanımış, karanlık yerine aydınlıkla, cehalet yerine ilimle, savaş yerine barışla, nefret yerine sevgi ile bakmayı öğrendiğini belirten Ercan, “Bu nedenle, insanlığa huzuru, manevi değerleri, sonsuz iyiliği, güzelliği, sevgiyi, hoşgörüyü ve başarıyı öğreten dinimiz ve onu bizlere tanıtan Peygamberimiz insanlık için kutsaldır. Sadece Müslümanların değil bütün insanlığın örnek alacağı model insandır” dedi.

YENİ ASYA / İSTANBUL

18.09.2006


 

DYP, Menderes’i mezarı başında andı

Eski başbakanlardan Adnan Menderes ile dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, ölümlerinin 45’inci yılında Topkapı’daki Anıt Mezar’da törenle anıldı.

Doğru Yol Partisi tarafından düzenlenen törende partinin İstanbul İl Başkanı Faik İçmeli, Adnan Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın kabirlerine çelenk bıraktı. İçmeli, burada yaptığı konuşmada, 45 yıl önce meydana gelen olayın yıldönümü dolayısıyla toplandıklarını belirterek, “Bugün, Türk demokrasisi için kara bir gündür. Demokrasi dışı müdahalelere karşı tek güç millettir” dedi. Konuşmanın ardından Kur’ân-ı Kerim okunurken, törene katılanlar da duâ etti.

/ İSTANBUL

18.09.2006


 

Koç: Müzelerin işletmelerini de özelleştirelim

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, müzelerin işletmelerinin de özelleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Koç, ‘’AK Parti İstanbul’a Hesap Veriyor’’ başlığıyla Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda bakanlığının faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Koç, son 1.5 yılda kapalı 31 müzeden 27’sinin hizmete açıldığını ifade ederek, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin 1.5 trilyon lira yüzünden 15 sene kapalı kaldığını belirtti. Koç, ‘’Türkiye’nin hiçbir yeri müzesiz kalmayacak. Hiçbir müzesi kapalı kalmayacak’’’’ dedi.

Bakanlığına bağlı 93 müzenin 79’unda elektronik güvenlik sistemi bulunduğunu, ancak bunlardan 63’ünün çalışmadığını açıklayan Koç, sorunların giderilmesi ve yeni sistem kurulmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini kaydetti. Bakanlığına bağlı 53 müzede özel güvenlik ve temizlik hizmeti satın alındığını dile getiren Koç, ‘’Esasında bizim müzelerin işletmelerini de özelleştirmemiz lazım. İspanya’da en büyük resim müzelerini özel teşebbüs işletiyor. Burada dünya çapında eserler var. Fransa’da bile devlet müzeleri artık özel işletmelere geçme aşamasındadır’’ diye konuştu.

/ İSTANBUL

18.09.2006


 

En büyük güç, eğitimli insan gücü

AKP Grup başkan vekili ve Hatay Milletvekili Sadullah Ergin, bir milletin elinde bulundurduğu en büyük gücün eğitimli insan gücü olduğunu bildirdi.

Ergin, yeni eğitim öğretim yılı sebebiyle yayınladığı mesajında, Türk milletinin dünya milletleri arasındaki saygın yerini ancak, eğitilmiş insan gücü ile alabileceğini vurguladı.

Bir milletin elinde bulundurduğu en büyük gücün eğitimli insan gücü olduğuna dikkati çeken Ergin, şunları kaydetti: ‘’Büyük Türkiye’nin muasır medeniyeti yakalama atılımını gerçekleştirecek olan yarınlarımızın teminatı sevgili öğrencilerimizin, toplum mimarı öğretmenlerimizin ve değerli velilerimizin İlköğretim Haftasını kutluyor, her yönüyle başarılı bir öğretim yılı geçirmesini diliyorum.’’

/ HATAY

18.09.2006


 

AB sürecinde değişimler çok iyi algılanmalı

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, AB sürecinde değişimlerin çok iyi algılanması gerektiğini söyledi.

KalDer tarafından, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin katkılarıyla düzenlenen 15. Ulusal Kalite Kongresi, 21-22 Kasım 2006 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında yapılacak. ‘’Düşünce Kalitesi ve Küresel Yönetim’’ ana teması altında yapılacak kongrede, 100’ün üzerinde konuşmacı ve 2 bin 500’ün üzerinde katılımcı yer alacak. Kongreye özel konuşmacı olarak katılacak Almanya’nın eski Başbakanı Gerhard Schröder, küreselleşmenin ekonomik ve sosyal fırsatları ile sorunlarını tanımlayacak. KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, AB ile müzakerelerin yürütüldüğü tarihi bir dönemde tüm bireylerin ve kurumların kendilerini doğru yöntemlerle değerlendirmelerine ve düşünce kalitelerini değiştirmelerine katkıda bulunmak adına bu ana temayı seçtiklerini söyledi. Çetin Nuhoğlu, ‘’Eylül ayında 9. uyum paketi Meclisten geçecek. 8 tane uyum paketi geçti bunların topluma faydalarını, toplumdaki değişimi, topluma sağladığı katma değeri görebildik mi? Açıkçası ben vatandaş olarak da görmedim, meslek örgütü olarak da, sivil toplum örgütü olarak da görmedim. Niye görmedik sorusu bizi buraya getirdi’’ dedi. Türkiye’nin AB ile ilgili değişimin algılanması konusunda ciddi problemler yaşadığını, bunun, tarama sonucunda etki analizi ortaya çıktığında çok net görüleceğini ifade eden Nuhoğlu, ‘’AB sürecinde değişimleri çok iyi algılamalıyız. Eli bağlı olan bir adamdan keman çalmasını beklemiyoruz. Elindeki ipleri kestiğinde de sen şimdi keman çalabilirsin de diyemiyoruz. Çünkü ondan sonrasını planlamamız lâzım. Keman çalabilmek için o kişinin yetkinlik, yetenek konusunda eğitime ihtiyacı var’’ diye konuştu. Son 10 yılda Avrupa Kalite Ödüllerine en çok sahip olan iki ülkeden birisinin Türkiye olduğuna işaret eden Nuhoğlu, ‘’Önümüzdeki 10 yılda, hedefimiz birinci olmaktır. AB’ye tam üye olma sürecinde, yönetim kalitesinde Türkiye’nin Avrupa’nın önder ülkesi olmasını hedefliyoruz’’ dedi.

/ İSTANBUL

18.09.2006


 

Talat Antalya'ya gelecek

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın, 10. Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı'nın açılış oturumuna katılmak üzere, bugün Antalya'ya geleceği bildirildi.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Talat, Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Vakfı'nca düzenlenen konferansın açılışında konuşma yapacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vereceği öğle yemeğine de katılacak olan Talat'ın KKTC'ye bugün akşam dönmesi bekleniyor.

/ ANKARA

18.09.2006


 

Süleyman Hilmi Tunahan duâlarla anılıyor

Süleyman Hilmi Tunahan, vefatının 47. yılında duâlarla anılıyor. Okunan hatm-i şeriflerle anılan Tunahan Hocaefendi, hayatı boyunca “dışımız halk ile içimiz Hak ile” prensibini düstur edinen 72 yıllık ömrünü Kur’ân hizmetlerine adadı.

Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle Tunahan’ın Karacaahmet’teki mezarı sevenlerinin akınına uğradı. Mezara gelen sevenleri dualar okuyup, Tunahan’ın ruhuna bağışladı.

1888 yılında Bulgaristan’ın Hezargrad kasabasının Ferhatlar köyünde dünyaya gelen Süleyman Hilmi Tunahan, birçok yerde talebe yurtları açtırıp Kur’ân dersi verdirmesiyle biliniyor. İlimde en ileri noktaya gelerek, müderris, dersiam, hukukçu, hadis ve tefsirde devrin en önemli İslâm âlimlerinden biri olan Tunahan’ın en önemli eseri, Kur’ân-ı Kerim öğrenme süresini kısaltıp pratik hale getiren Elif Cüzü. 16 Eylül 1959 Çarşamba günü, İstanbul Kısıklı’daki evinde hayata gözlerini yuman Tunahan’ın naaşı Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Tunahan için dün Ümraniye Hicret Camii’nde mevlid-i şerif okutuldu. Mevlide Tunahan’ın sevenleri ve çok sayıda vatandaş kaltıldı.

YENİ ASYA / İSTANBUL

18.09.2006


 

İlk ders zili çaldı

2006-2007 eğitim-öğretim yılının ilk ders zili bugün sabahın ilk saatlerinde çaldı. İlköğretim ve ortaöğretim okullarında okuyan 14 milyon civarında öğrenci ile 595 bin öğretmen, yaklaşık 3 aylık yaz tatilinin ardından, ders başı yaptı.

Yeni eğitim-öğretim yılının başlaması dolayısıyla, bugün Antalya’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla tören düzenlenecek. Ayrıca, tüm illerde de tören yapılacak.

İlköğretim ve lise öğrencilerine, 138 milyon adet ders kitabı ücretsiz dağıtıldı. Okulların açılmasıyla birlikte İlköğretim Haftası da bugün başladı. Bu kapsamda bugün velilere, öğretmenleri tanıtıcı bilgiler ile öğrencilerden neler beklendiği, sınıf kuralları, ev ödevi politikası ve o yıl yapılacak faaliyetlerin neler olacağı konusunda hazırlanan ‘’Hoşgeldiniz’’ broşürleri dağıtılacak.

Öğrencilerden de sınıf ile ilgili hissettikleri ve beklentilerinin ne olacağına yönelik bir mektup yazmaları istenecek. Bu mektupların hepsi toplanıp, yıl sonunda açılmak üzere bir kutuya konulacak.

İlk dönem 26 Ocak 2007 tarihinde sona erecek

İlköğretim Haftası faaliyetleri kapsamında ayrıca, ıslahevleri, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu müdürlükleri, müftülükler ve sivil toplum kuruluşları ile ‘’sokak çocuklarının okula devamlarının sağlanması’’ için çalışmalar yürütülecek.

2006-2007 eğitim-öğretim yılının ilk dönemi 26 Ocak 2007 tarihinde sona erecek; ikinci dönem ise 12 Şubat 2007 Pazartesi günü başlayacak. Bu sene eğitim-öğretim yılı 19 Haziran 2007’de sona erecek. 2007-2008 eğitim-öğretim yılı 17 Eylül 2007’de başlayacak.

/ ANKARA

18.09.2006


 

Şoförlere okul yolu uyarısı

Eğitim-öğretim yılının başlaması dolayısıyla sürücüler, veliler ve öğretmenlerin istenmeyen olumsuz durumları önlemek amacıyla trafik kurallarına daha çok uymaları gerekiyor.

Adana Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Kazım Barışık, yaptığı açıklamada, Türkiye’de trafik kazalarının önemli sorun olma özelliğini koruduğunu belirterek, ‘’Çocukların trafik ortamında her türlü tehlikeden korunması herkesin kaçınılmaz görevi’ ‘dedi.

Geçen yıl meydana gelen 570 bin kazada 3 bin 215 kişinin hayatını kaybettiğini, 123 bin 945 kişinin yaralandığını hatırlatan Barışık, saatte ortalama 50 kaza olduğunu, 1 kişinin öldüğünü ve 12 kişinin de yaralandığını bildirdi.

/ ADANA

18.09.2006


 

Liselere beslenme dersi geliyor

Gençler arasında beslenme bozukluğuna bağlı obezite ya da aşırı kilo kaybı gibi rahatsızlıkların artması üzerine harekete geçen Sağlık Bakanlığı, okullarda sağlıklı beslenme konusunda eğitim verecek.

Sağlık Bakanlığı yetkilileri, fast-food tipi beslenmenin yaygınlaşmasıyla bir yanda çocuklar ve gençler arasında obezite artarken, diğer yandan özellikle genç kızların model aldıkları ünlülere benzemek amacıyla aşırı kilo kaybına yol açan beslenme tarzını benimsediklerine dikkat çektiler. Ergenlik döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin son derece önemli olduğunu ifade eden yetkililer, gençlerin olumlu beslenme davranışlarına yönlendirilmesi için lise öğrencileri arasında bir çalışma yürütüleceğini bildirdiler. Bu çerçevede, lise öğrencilerinde boy-kilo taraması yapılacak. Beslenme bozukluğuna bağlı obezite ya da aşırı kilo kaybı tespit edilenler sağlık kuruluşlarına yönlendirilecek. Bu eğitim-öğretim yılında başlatılarak yaygınlaştırılması planlanan çalışma sırasında öğrenciler sağlıklı beslenme, obezitenin önlenmesi ve fiziksel aktivitenin artırılması gibi konularda eğitim verilecek.

/ ANKARA

18.09.2006


 

6 bin sınıfa 120 bin bilgisayar

Millî Eğitim Bakanlığının geçen yıl başlattığı Bilgisayarlı Eğitime Destek Kampanyası kapsamında Türkiye genelinde kurulan 6 bin Bilişim Teknolojisi (BT) sınıfına, 120 bin bilgisayar kazandırıldı.

Millî Eğitim Bakanlığı Bakan Müşaviri ve Proje Koordinaötrü Hamza Aydoğdu, yaptığı açıklamada, 5 Haziran 2005 tarihinde başlatılan kampanyaya her kesimden desteğin artarak devam ettiğini söyledi. Aydoğdu, kampanyaya Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikasının 2 bin BT sınıfı ve 42 bin bilgisayar bağışı yaparak katıldığını, Ulaştırma Bakanlığının da 1500 BT sınıfı ve 24 bin bilgisayarla kampanyaya destek vereceğini kaydetti. Kampanyanın Türk gençlerinin teknolojiyle tanışıp kendilerini çağın gerektirdiği bilgi donanımını yüklenmelerine zemin hazırladığını belirten Aydoğdu, ‘’Türk insanının hayırsever ruhu ile 6 bin Bilişim Teknolojisi Sınıfı, yaklaşık 120 bin bilgisayar Türk millî eğitimine kazandırıldı’’ dedi.

/ KAYSERİ

18.09.2006


 

İnternet üzerinden okul yardımı

Okul malzemelerinden yoksun öğrencilerden bir tanesinin araklım.net’e ulaştırdığı yardım talep mektubunu 3 bin 300 üyesi olan web sitesinin üyelerine duyurmasıyla yüzlerce yardım severi harekete geçirdi.

Araklı’nın köylerinde okuyan ilköğretim okulu öğrencilerine içleri kırtasiye malzemeleriyle dolu çanta, önlük gibi okul paketleri millî eğitim müdürlüğü aracılığıyla okullara ulaştı. Toplanan yardımlar ilçe millî eğitim müdürlüğünde düzenlenen törenle öğrencilere dağıtıldı. Öte yandan araklım.net portalı koordinatörü Adil Terzioğlu, “Üyelerimizin duyarlı davranması ile 400 öğrenci sevindirmiş olduk. Bu bir başlangıçtır. Yardımlarımız devam edecek” dedi.

İbrahim KANLI / ARAKLI

18.09.2006


 

Kas zayıflığı çocuklarda bel ağrısına sebep olur

Denizli Devlet Hastahanesi (DDH) Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Mehmet Beşir Türkmen, çocuklardaki bel ağrısının erişkinlerinkinden oldukça farklı olduğunu belirtti.

Türkmen, “Çocukluk çağında bel ağrıları, her zaman olmasa da çoğunlukla altta yatan ciddî bir sebepten kaynaklanır. Meselâ aspirine ve ağrı kesicilere cevap veren ve gece olan bacak ağrıları bir kemik tümörünü düşündürür. Bel kayması, omurga eğriliği ve aile hikâyesi beklenenden daha yüksek öneme sahip olabilir. Göz hastalığıyla beraber eklem ve bel ağrıları romatizmal hastalıkla ilgili olabilir. Sabahları olan bel ve eklemlerdeki tutukluğun gün ilerledikçe azalması romatizmal hastalıklardan kaynaklanabilir. Çocuklarda bel ağrısı gövdeyi destekleyici kasların zayıflığıyla ilişkili olabilir. Bel ağrısı olan çocuklara kan testi yaptırılmalıdır” diye konuştu.

Çocuklarda bel ağrısına sebep olan etkenleri de açıklayan Dr. Türkmen, “Çocuklarda bel fıtıklarından kaynaklanan bel ağrıları vardır. Bel fıtıklarının çocuklarda görülme oranı yaklaşık yüzde 1’dir. Çocuklardaki bel fıtıkları genelde travma sonrası ortaya çıkmaktadır ve ne yazık ki çocuklarda görülen bel fıtıklarının yüzde 60’ında ameliyat riski bulunmaktadır. Scheurmann hastalığı, bel ağrısı olan büyük erkek çocuklarda çok sık görülmektedir. Bu hastalık omurganın içine diskin kayması sonucu oluşur. Genelde voleybol, basketbol oynayan, ağır yük kaldıran veya böyle işlerde çalışanlarda görülür. Kısmen ailevî sebepler de vardır. Bel kayması, çocuklarda en sık görülen akut bel ağrısının sebebidir. Erken dönemlerde 10-12 hafta korse takma, egzersiz ve fizik tedaviyle düzelebilir. Doğumsal hastalıklar ve tümörlerden kaynaklanan bel ağrıları da yaklaşık yüzde 10 oranında görülmektedir. Bel kemiği eksikliği veya fazlalığı, doğuştan kemik açıklıkları veya tümörlerde bel ağrısı yapar. İdrar yolları enfeksiyonları, romatizmadan kaynaklı bel ağrıları, bele yakın gizli apandisit, karın içi ağrılar ve psikolojik faktörler de bel ağrılarına sebep olabilmektedir” şeklinde konuştu.

/ DENİZLİ

18.09.2006


 

‘Fosil kökenli yakıt hastalığa sebep oluyor’

Malatya Tabip Odası tarafından doğalgazın kullanılmaya başlanması ile birlikte katı yakıtların çevreye ve insan sağlığına verdiği zararların ortadan kalkacağı belirtildi.

Malatya Tabip Odası Başkanı Mehmet Gündüz, Malatya’nın coğrafi konumu itibari ile hava sirkülasyonuna kapalı olduğunda kış aylarında hava kirliliği oluştuğunu belirtti.

Gündüz, “Malatya kanser, kronik bronşit, akciğer hastalıkları ve alerjik hastalıklar bakımından ilk sıralarda yer almaktadır. Bu hastalıkların temel nedenleri arasında hava kirliliği gelmektedir.” dedi.

Malatya’ya doğalgazın gelişinin hava kirliliğinin önüne geçilmesi bakımından mutluluk verici olduğunu ifade eden Gündüz, “Ancak doğalgaza kavuşacağı kesin olan bölgelerde dahi hâlâ kömür, fuel-oil gibi hava kirliliğine sebebiyet veren katı ve yarı katı yatıklarda ısrar edildiği görülmektedir. Bilinmelidir ki tüm şehir doğalgaz kullanmadıkça hava kirliliğinin önüne istenilen seviyede geçilemeyecektir. Tıpkı sigarada olduğu gibi. Nasıl içen kişi içmeye pasif içicilik ile zarar veriyorsa, katı yakıt kullananda tüm topluma zarar vermektedir.” şeklinde konuştu.

Doğalgaz kullanımının halk sağlığı açısından önem arz ettiğini belirten Gündüz, fosil kökenli yakıtların insan sağlığına olan zararlarını sıraladı: “Akciğer kanseri. bronşit, kronik bronşit, nefes darlığı, çocuklarda raşitizm, romatizman hastalıklar, kan hastalıkları, göz yanmaları, cinsel sağlık bozuklukları, vücudun direncinin zayıflaması, aşırı yorgunluk ve bitkinlik, kan zehirlenmesi.”

Doğalgazın temiz ve güvenli bir yakıt olduğunu ifade eden Gündüz, “Yandığında yalnızca karbondioksit ve su buharı oluşur. Kül, karbon monoksit ve kükürt bileşenleri oluşturmaz ve çevrede asit yağmuruna sebep olmaz. Kullanıldığı şehirlerdeki solunum hava kalitesinin artmasından da anlaşılacağı üzere azot oksit emisyonu diğer yakıtlara kıyasla çok daha azdır. Doğalgaz karbon monoksit zehirlenmesine neden olmaz. Kısacası doğalgaz temiz hava ve sağlık demektir.” diye konuştu.

/ MALATYA

18.09.2006


 

Heyelan tehlikesi korkutuyor

Rize’nin Çayeli ilçesinin köylerinden Başköy, ciddî bir heyelan tehlikesiyle karşı karşıya. Başköy’de yaşayan halk, dengesi bozulan evleri ve ağaçları gördükçe, “Köyümüz kayıp gidecek mi? Bizim halimiz ne olacak?” diye düşünüyor.

Başköy’deki heyelan tehlikesiyle ilgili gelişmeler geçmiş yıllara dayanıyor. Konu yıllar önce de gündeme gelmiş ve uzman mühendisler Başköy’e keşfe çıkmış. Yapılan araştırma ve incelemede köyün sağlam bir zemini olmadığı ve hayatî tehlike olmasa da taşınmasında fayda olduğu belirtilmiş.

Bu raporlar karşısında ne yapacaklarını şaşıran Başköy sakinleri, “Başka yere taşının” tekliflerini ise kabul etmemişler. Sadece 6 hane sahibi, imza vererek, köyden taşınmayı kabul edebileceğini söylemiş. Büyük çoğunluk ise, köylerinden ayrılmak istememiş ve her şeye rağmen köyde kalmaya devam etme kararı almışlar.

Ancak aradan zaman geçince, ‘köyden taşınırım’ diyenler kârlı çıkmış. “Taşınırım” diye imza verenlere Rize il merkezinde yapılan sitelerden birer daire (çok uygun fiyatlarla/ 20 yıl taksitle) verilmiş. Rize’ye taşınanlar yaz aylarında yine köylerine gidiyor ve tarlalarında çalışıp, çaylarını toplayabiliyorlar. “Ben taşınmam” diyenler ise şimdi kara kara düşünüyor.

Köy halkının verdiği bilgiye göre, köye gelen mühendisler köyde beton ev yapılmasının tehlikeli olacağını söylemişler. Köydeki bazı evlerin öne/arkaya doğru kaydığı açıkça görülüyor. Köydeki zemin kaymasına şahitlik eden bir de ağaç var ki, tam deprem görüntüsünü andırıyor. Ağaç, toprak kayması sebebiyle kökten ikiye ayrılmış vaziyette.

Başköy sakinleri, zemin kaymasına karşı kalıcı çare bulunmasını talep ediyorlar. (www.senozderesi.com)

YENİ ASYA / ÇAYELİ

18.09.2006


 

Anne sütü bebeğin ilk aşısı

Sinop Sağlık İl Müdürü Dr. Abdülkerim Köroğlu, bebeklerin doğar doğmaz kesintisiz en az 6 aya kadar emzirilmesi gerektiğini ve bebek gelişimi için anne sütünün vazgeçilmez besin olduğunu açıkladı.

Dr. Köroğlu, “Anne sütü bebeğin ilk aşısıdır. Bir bebek için en iyi besin anne sütüdür. Özellikle ilk 6 aylık dönemde bebek için en iyi, en yararlı ve en ucuz besin anne sütüdür. Sağlık Bakanlığı anne ve çocuk hizmetleri kapsamında çocuk sağlığının korunması, hastalıkların ve ölümlerin azaltılması amacıyla 1987 yılından bu yana, diğer çocuk sağlığı programlarıyla beraber anne sütünün teşviki programını uygulamaktadır. Anne sütüne, bebek 2 yaşına gelinceye kadar devam edilmelidir” dedi.

/ SİNOP

18.09.2006


 

Sigara kadınlara daha zararlı

Akciğer kanserinin yanı sıra birçok hastalığın sebebi olarak gösterilen sigaranın kadınlara daha zararlı olduğu bildirildi.

Türkiye’de her yıl 30-40 bin kişide akciğer kanseri görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar, akciğer kanserinin yüzde 85’inin, kronik bronşitin yüzde 75’inin, kalp hastalıklarının da yüzde 25’inin sigaradan kaynaklandığını vurguladı. Tokat Sağlık İl Müdür Yardımcısı Dr. Mete Bayburtlu, sigaranın kadınlarda daha zararlı olduğunu ifade ederek, “Sigara içen kadınlarda menopoz 5-10 yıl daha erken olur. Doğum kontrol hapı kullanan kadınlar arasında sigara içenlerin, içmeyenlere göre kalp krizi geçirme riski 10 kat fazladır. Sigara içen kadınlar, içmeyenlere göre yüzde 75 daha fazla göğüs kanserine yakalanma riski taşır. Sigara içen kadınlar, içmeyenlere göre 4 kat daha fazla rahim kanserine yakalanır” dedi.

/ TOKAT

18.09.2006


 

Apartman çatısını bahçeye çevirdi

Nevşehir’de, 67 yaşındaki Münire Yurdusev, apartmanının damında meyve sebze yetiştiriyor. Yaşlı kadın, yaz ve sonbaharda sebze ve meyveye para vermeden, tüm ihtiyaçlarını damdaki bahçesinden karşılıyor.

Nevşehir’in İbrahimpaşa Mahallesi’nde bulunan Nevşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nün karşısındaki 4 katlı bir apartmanda hayatını sürdüren Münire Yurdusev, yaklaşık 7 yıl önce bahçeye olan özlemini, çatısı olmayan apartmanın damını bahçeye çevirerek giderdi. Ağaçları çok sevdiğini söyleyen Münire Yurdusev, “Ağaca, toprağa özlem bambaşka bir şey. Beton binalar arasında aradığınızı bulamıyorsunuz. Apartmanda bile yeşille baş başa olmak istedim. Ben bitkilere, ağaçlara toprağa aşığım. Evin çatısı olmadığı için damını adeta bir bahçeye çevirdim” dedi.

/ NEVŞEHİR

18.09.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004