Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

Tasavvufsuz Mevlânâ filmi çekilmez

“Amerikalılar ya da Japonlar Mevlânâ’yı çekse, sadece hümanist yanıyla ele alırlar, tasavvuf yönünü yok sayarlardı. Ruhsuz donuk olurdu ve tılsımı olmazdı. Mevlânâ’nın tılsımı ve ruhu tasavvuftadır ve biz tasavvuf ağırlıklı çekeceğiz.”

2007 yılının BM tarafından Mevlânâ yılı ilân edilmesi dolayısıyla Ömer Lütfi Mete’nin senaryosunu yazdığı bir Mevlânâ filmi çekmek için Türkiye’de bulunan Avustralya’da sinemacı olarak yaşayan Yaşar M. Emin, BSF Akademi Konferans salonunda katılımcılarla biraraya geldi.

KENDİMİZE GÜVENİMİZ YOK

BSF Akademi Gazetecilik ve TV Okulu Genel Koordinatörü Yusuf Kaplan’ın yönettiği konferansta, Yaşar Emin, Kaplan’ın kendisine yönelttiği “Türk sineması neden Sizce Türk sineması neden hâlâ bir başarı kaydedemedi ve neden hâlâ bu halde?” sorusuna verdiği cevapta şunları kaydetti: “Türkiye’de olsun, doğuda olsun Batıya karşı bir eziklik var ve kendimize güvenimiz yok. Türkiye dünya kupasına giderken şampiyonluğu hedeflese kazanacaktı ama ilk maçları kazanana kadar kendine güveni tam değildi, kazandıktan sonra kendine inandı ve ikinci oldu, oysa baştan inanarak gitse şampiyon olurdu. Meselâ biz fikrimiz çalınır diye korkmadık, sürekli bir şeyler yapmaya uğraştık, hayal gücü parmak izi gibidir, fikir çalınsa da aynı iş çıkmaz ortaya.”

AYRINTILAR FİLMİ GERÇEK KILAR

Yaşar Emin, “Special Effect’ler hakkında ne söylersiniz biz ne durumdayız bu konuda?” şeklindeki soruya da şöyle cevap verdi: “Biz de benzer teknolojiler var fakat detay çalışmalıyız ve en iyi sonucu alana kadar ayrıntılara dikkat etmeliyiz. Ayrıca effect’lerimiz de kendimize özgü olmalı, melekse benim hayalimdeki melek olmalı yani batılınınki değil. Onların sinemasını özel yapan detaylara verdikleri önem. Bir hayvan çizilecekse tüylerinin bile mühendisi var, kaç tane tüy çizilecek, ıslanınca ne kadar su alır, hangi yöne dağılma eğilimi gösterir v.s. işte onları özel yapan da detaylara verilen bu önem. Bizim eski Türk filmlerinde, savaş sahnelerini izlerken savaşçıların kılıçları rastgele salladıklarını görüyoruz, oysa Osmanlı’nın kılıçları orak gibi eğri ve iç kısımları keskindi, bu kılıçları orak gibi kullanırlar ve düşmanlarını biçerlerdi. Osmanlı padişahlarının başparmağında bir yüzük olurdu, bu yüzük (atıcılık) ok yüzüğüydü. Nişan almak için oklarını bu yüzüğe yaslarlardı. Bunlara dikkat etmek lâzım, bu gibi ayrıntılar filmi gerçek kılar…”

SİNEMA OKULU ÖĞRENCİLERİNE TAVSİYELER

Yaşar Emin sinema okulu öğrencilerine yönelik şu tavsiyelerde bulundu: “Hayallerimiz gerçekleşir, temeli sağlam belirledikten sonra. Teknolojik altyapı da çok önemli. Kendimize has olmalıyız. İzlediklerimizi değil kendi hayal ettiklerimizi yansıtmalıyız. Sinemada alıntıdan fazla kendiniz üretin. Profesyonel çalışırsanız alkışlanırsınız. Gençlerimiz bunu başlatmalı, başarmalılar.”

KİMDİR?

Yaşar M. Emin: Irak Basra Ünv. Mak. Mühendisliğinden mezun olduktan sonra Türkiye’ye geldi. ve İTÜ Elek. Hab. Mühendisliğini bitirdi. Daha sonra. Avustralya’ya gitti. Orada özel efekt üzerinde çalışmalar yaptı. 1000 yakın reklam filmi çekti. Bunun içersinde Face Off. Hyundaı,Budweiser, GoodDog, Ventuno, TV9, GALAXY, P anasonic, IMAX, TEN,SBS, NİCA, Wespac, Neutrogena, yes, OPTUS,UK.TV, FOXTEL, ABN, SKY. yer alıyor.

06.02.2007


 

Gökmedrese rengine kavuşuyor

Sivas’ta adını gök mavisi çinilerinden alan ve “Mavi Medrese” olarak da anılan tarihi Gökmedrese’nin düşen çinileri toplanarak yerine monte edilecek. Bulanamayan parçaların yerine ise Kütahya’da özel çini yaptırılacak.

Sivas Anıtlar Kurulu Başkan Yardımcısı ve sanat tarihçisi Burhan Bilget, 1271 yılında Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahrettin Ali’nin yaptırdığı tarihi Gökmedrese’nin ayakta kalabilmesi için geçen yıl yaz aylarında başlatılan onarım çalışmalarının aralıksız devam ettiğini belirtti.

Bilimsel olarak onarılan eserde başlatılan zemin güçlendirme çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu ifade eden Bilget, “Eser 3 metreye yakın toprak altında kalmış. Bu çalışmaların ardından Gökmedrese bütün ihtişamıyla ortaya çıktı” dedi.

Zeminde su problemi çıktığını, bunun için de kanal çalışması yapıldığını anlatan Bilget, çalışmalar sırasında zarar görmesin diye üzeri kapatılan Gökmedrese’nin bu onarımın ardından sudan kurtarılacağını söyledi.

Yapılan kazılar sonrasında eseri daha yakından tanıma imkanı bulduklarını ifade eden Bilget, eserin zemin güçlendirme projesini Gazi Üniversitesi, restorasyon ve restütüsyon projesini ise İstanbul Teknik Üniversitesinin hazırladığını kaydetti.

06.02.2007


 

Yeni sezona yeni merkezinde

Ayda yaklaşık 200 faaliyetle İstanbulluların kültür ve san’at dünyasına ışık tutmayı amaçlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2007 yılına yeni kültür merkezleriyle giriyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı Kültür Müdürlüğü’nce düzenlenip Kültür A.Ş. tarafından organizasyonu gerçekleştirilen Kültür Sanat Faaliyetleri 2 Şubat 2007 Cuma günü yeni Kültür Merkezleri ve yeni programlarla başladı. Mimar Sinan Kültür Merkezi , Bakırköy Yenimahalle Kültür Merkezi , Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi, Maltepe Kültür Merkezi, Ümraniye Atakent Kültür Merkezi, Şubat ayı itibariyle İstanbullu san’atseverlerin hizmetine sunuluyor.

Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi ‘Cemil Meriç Okumaları’, ‘Yaşayan Çınarlar’ , ‘Müzik Kültür Sanat’, ‘Ufkumuzu Aydınlatanlar’, adlı yeni faaliyetlerle sezona giriyor. Mehmet Nuri Yardım’ın düzenlediği ‘Yaşayan Çınarlar’ adlı programda her ay kültür dünyamızdan bir isim eserleri, Türk kültürüne katkıları ve hayat hikâyesiyle ele alınacak. İsmet Özel’in hazırladığı ‘Şiir Şiirle Örtüşmez’ adlı program yeni sezonda Tarık Zafer Tunaya Salonunda yeniden meraklılarıyla buluşuyor.

“Hayata Edebiyatla Bakmak”, ‘Türk Dünyası Sineması’ adlı program Atatürk Kitaplığı’nda dikkat çeken yeni programlar arasında yer alıyor. Periyodik olarak düzenlenecek olan sinema programında Türk Dünyası filmlerinden örnekler ışığında sinema kültürüne katkıda bulunulmaya çalışılacaktır.

Ayrıca Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda 2 ayda bir, Mustafa Akyol ve İsa Tatlıcan tarafından düzenlenecek olan Bilim Din ve Felsefe başlıklı uluslar arası konferans dizilerinde bilim ve felsefe dünyamızın ufuklarında dolaşılacaktır.

Kültür ve San’at faaliyetlerinin yanında her hafta Cumartesi günleri periyodik olarak atölye gezileri tertiplenecek, İstanbulluların san’at ve san’atçıyla uygulama ortamında buluşması sağlanacak; geleneksel san’atlar konusunda san’atseverlere derinlik kazandırılmaya çalışılacak.

06.02.2007


 

Türk Edebiyatı “400” dedi

“Türk Edebiyatı Dergisi” Genel Yayın Yönetmeni Beşir Ayvazoğlu, derginin 400’üncü sayıya ulaştığını belirterek, “Türk Edebiyatı, bağımsız ve edebiyat dünyasında hâlâ statü sembolü bir dergidir, bir okuldur” dedi.

Ayvazoğlu, edebiyat okuyucusunun Türkiye’de az olduğunu belirterek, 35 yıl ayakta kalmanın büyük bir başarı olduğunu dile getirdi.

Beşir Ayvazoğlu, “Edebiyat dergisi çıkarmak büyük fedakârlıklar gerektiriyor. Türk Edebiyatı, bu yönden bağımsız ve edebiyat dünyasında hâlâ statü sembolü bir dergidir, bir okuldur” diye konuştu.

Edebiyat dergilerinin Türk kültüründe bir süreklilik sağladığını ifade eden Ayvazoğlu, Türk Edebiyatı Dergisinin, edebiyat alanında geçmiş ve günümüz arasında bir köprü olduğunu, bununla birlikte döneminin eğilimlerinden ve temayüllerinden de kopuk olmadığını kaydetti.

Ayvazoğlu, edebiyat dergiciliğine yeni bir ruh katmanın ve dönemin özelliklerini dergiye yansıtmanın da önemli olduğunu belirterek, “Aynı aşkla ve aynı heyecanla devam ettirirseniz, derginiz uzun ömürlü olur. Dergiyi çıkaranlar da kendi çağının sesi olmalı, çağı takip etmek gerek” dedi.

Beşir Ayvazoğlu, “Gençlere büyük şans veriyoruz. Ancak yazıları seçerken de ince eleyip sık dokuyoruz. 35 yıldır çıkan ve 400. sayısına ulaşan bir derginin tabi ki kendine has ölçüleri olacaktır” diye konuştu.

Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı ve Türk Edebiyatı Dergisi İmtiyaz Sahibi Servet Kabaklı da derginin 1971 yılında Ahmet Kabaklı’nın Türk san’atına, edebiyatına, yaşayan Türkçemize hizmet amacıyla kurulduğunu anlattı.

Kabaklı, derginin 400’üncü şeref sayısının Ahmet Kabaklı’ya atfedildiğini sözlerine ekledi.

06.02.2007


 

40 fotoğrafçıdan 40 fotoğraf

‘Türk Fotoğrafçıları Kütüphanesi”nde yer alan fotoğrafçıların eserlerinin yer aldığı “40 fotoğrafçıdan 40 fotoğraf sergisi”, 12 Şubatta açılacak.

Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, Antartist Yayıncılık tarafından hazırlanan ve 2006 yılının sonlarında 40 cilde ulaşan “Türk Fotoğrafçıları Kütüphanesi”ndeki fotoğrafların, Ziraat Bankası Galerisi’nde sergileneceği belirtildi.

06.02.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004