Haberler

Ormanlar yine alev alev

Muğla’nın merkez ilçesine bağlı Özlüce köyü Köseler mevkisinde önceki gün öğleden sonra yıldırım düşmesi sonucu çıkan yangında 150 hektarı aşkın ormanlık alan zarar gördü.

Muğla’nın merkez ilçesine bağlı Özlüce Köyü Köseler mevkiinde önceki gün öğleden sonra çıkan orman yangınını söndürme çalışmaları gece boyunca da devam etti. Bölgenin engebeli arazi yapısı sebebiyle yangına müdahaleyi güçleştirdi. Yangına müdahale amacıyla bölgeye Muğla, Aydın, Denizli, İzmir, Isparta ve Manisa’dan gelen ekipler, gece boyunca çalıştılar. Ekiplerin yoğun mücadelesine rağmen yangın farklı noktalarda devam etti.

Yangını söndürme çalışmalarına, 90 arazöz, 850 orman işçisi ve 400’den fazla vatandaş destek verdi. Yangında, yaklaşık 150 hektardan fazla ormanlık alan zarar gördü. Yangına müdahale eden 9 helikopter ile 2 uçağın hava tamamen kararıncaya kadar yangına müdahale ettiği gözlendi.

Havanın kararmasının ardından ara verilen helikopterlerle söndürme çalışmalarına, havanın aydınlanmasıyla yeniden başlandı. Helikopterlerle söndürme çalışmaları, daha çok arazöz ve işçilerin ulaşamadığı noktalarda yoğunlaştı. Yangına müdahale çalışmalarını yöneten Muğla Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın yangının yıldırım düşmesi sonucu başladığını bildirdi. Aydın, ‘’Arazinin engebeli yapısı yangına müdahale çalışmalarını güçleştiriyor. Ekiplerimiz yangını kontrol altına alabilmek için yoğun çaba harcıyorlar’’ dedi.

Bu arada Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, yangın bölgesinde inceleme yaparak çalışmalar hakkında bilgi aldı. Gürün, yangın söndürme çalışmalarına Muğla Belediyesi’ne ait 3 itfaiye aracının da katıldığını söyledi.

/ Muğla

25.08.2008

DP’de ‘beyaz sözleşme’ dönemi

DEMOKRAT Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, yeni parti tüzüğünü yaptıktan sonra bütün il ve ilçelerle paylaşacaklarını ve ‘’Beyaz Sözleşme’’ imzalayacaklarını belirtti.

Konuralp Belediye yönetimi tarafından düzenlenen 10. Yaz Şenlikleri’ne katılmak üzere Düzce’nin Konuralp beldesine gelen Soylu ve beraberindekiler, Konuralp Belediye Başkanı İbrahim Aykut ve partililer tarafından karşılandı. Soylu, şenliklerden önce basın mensuplarının sorularını cevapladı. Beyaz Yürüyüş Projesi kapsamında bu güne kadar 47 il gezip 85 bin kilometre yaparak 200 ilçe ve beldeyi ziyaret ettiklerini belirten Soylu, ‘’Genel seçimlerin ardından partimiz olarak yeniden oluşum çerçevesinde çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Yeniden partimizle milletimizi bir araya getirecek parti çalışmaları yapıyoruz’’ diye konuştu. Tüzüklerini yeniden yaptıklarını, demokratik bir tüzük hazırladıklarını dile getiren Süleyman Soylu, tüzüğü yaptıktan sonra bütün il ve ilçelerle paylaşacaklarını ve ‘’Beyaz Sözleşme’’ imzalayacaklarını kaydetti. Soylu, ‘’Partimiz, Türkiye’nin en büyük siyasi geleneğidir’’ dedi. ‘’Yerel yönetimler seçimlerinde Demokrat Parti’nin çatısı çok güçlü bir çatı olacak’’ diyen Soylu, parti olarak AKP’nin politikalarını benimsemediklerini söyledi. Soylu, şöyle konuştu: ‘’Bugün ülkemizin ekonomisi son derece kötüdür. Burası bir fındık memleketidir. Fındık politikası olmaması sebebiyle üretici ihmal edilmiştir. Türkiye, fındıktan 2 milyar dolar ihracat yapmıştır. Böyle olmasına rağmen fındık fiyatı şu an 2.5-3 YTL arasındadır. Maliyetinin altında bir fiyattır. Türkiye’nin özel sektörün borcu çoktur. İstihdam sıkıntıda, Türkiye borç içindedir. Hükümet sırtını IMF’e dayamış ve böyle üretmeyen bir ülke durumuna gelinmiştir.’’ Soylu, ‘’bugüne değin Demokrat Parti’nin çizgisini izleyerek iktidara gelmiş partilerin temsilcileri ile yeniden bir birliktelik söz konusu olup olamayacağına’’ ilişkin soru üzerine de, ‘’Demokrat Parti, Adalet Partisi, hatta Anavatan Partisi’nin 1983-87 yılları arasındaki dönemi DP’nin çizgisindedir’’ dedi. Soylu, ‘’Ancak 22 Temmuz seçimleri öncesinde yaşanan başarısız birleşme denemesinin merkez sağa gönül verenleri de kırdığını, o yüzden bu konuların kamuoyuna yansımayacak şekilde ele alınması gerektiğine inanıyorum’’ diye konuştu.

25.08.2008

Jandarma karakoluna roketli saldırı

SİİRT'İN Pervari ilçesinde terör örgütü PKK mensuplarınca jandarma karakoluna roketatarlı saldırı düzenlendiği bildirildi.

Alınan bilgiye göre, Belenoluk beldesi jandarma karakoluna terör örgütü PKK mensuplarınca roketatarlı saldırı düzenlendi. Güvenlik güçlerinin anında karşılık vermesi üzerine, teröristler, gece karanlığından yararlanarak kaçtı. Teröristlerin yakalanması için bölgede operasyonların sürdürüldüğü bildirildi. Olayda ölen ve yaralanan olmadığı belirtildi.

/ Siirt

25.08.2008

Yol kenarında el bombaları bulundu

BOLU'NUN Dörtdivan ilçesinde, TEM Otoyolu’nun kenarında patlamamış 2 parça tesirli el bombası ile 1 ses bombası bulundu.

Edinilen bilgiye göre, TEM Otoyolu’nun Dörtdivan ilçesinin Göynük Ören mevkinde yol kenarında hayvanlarını otlatan bir çoban yerdeki el bombalarını fark etti. Çobanın ihbarı üzerine gelen Gerede İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, patlamamış 2 parça tesirli el bombası ve 1 ses bombasının bulunduğu alanda güvenlik tedbiri alarak, inceleme yaptı. Ankara’dan gelen özel ekipler, bombaları imha etti. Bombalarla ilgili tahkikat başlatıldı.

/ Bolu

25.08.2008

Atatürk dönemi diktatörlüktür

Devrimci Sosyalist İşçi Partisi Genel Başkanı Doğan Tarkan, “Atatürk dönemi bir diktatörlüktür. Kendinden başka bir siyasal akıma izin vermemiştir. Dönemin koşulları öyle gerektiriyordu, lâfı mazeret değildir. Dolayısıyla diktatörlüğün iyisi kötüsü olmaz” dedi.

Türkiye solu son günlerde büyük tartışmaların merkezi haline geldi. Biz de bu tartışmaları Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Platformu’nun destekçilerinden Devrimci Sosyalist İşçi Partisi Genel Başkanı Doğan Tarkan’a sormak istedik. Tarkan, solun iç işlerinin didik didik edilmesinin fayda sağlamayacağını ve bu tür ağır eleştirilerin bazı solcuları darbe karşıtı gösterilerden soğuttuğunu söyledi.

RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN

Hasan Hüseyin KEMAL

25.08.2008

Hükümetin tarım politikası çiftçinin aleyhine

MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Adana Milletvekili Recai Yıldırım, mısır ve buğday fiyat gerilemesinin çiftçiyi mağdur ettiğini belirterek Toprak Mahsulleri Ofisi’nin müdahalede bulunmamasını eleştirdi.

Yazılı açıklama yapan Milletvekili Yıldırım, Çukurova’daki buğday ve mısır üreticilerinden hükümet politikalarıyla ilgili yoğun şikayetler aldıklarını söyledi. Recai Yıldırım, üreticilerin dayanacak güçlerinin kalmadığını vurgulayarak, “2002 yılında 38 YKr’ye buğday satan üreticinin bu fiyatı ancak 2005’de yakalayabildi. Şimdiki fiyat ise ancak 50 YKr’nin üzerine çıkabildi. Benzer sıkıntıyı yaşayan mısır üreticisi ise geçen yıla göre daha çok zarar etti.” dedi. ‘’Geçen yıl kilosu net 42 YKr’ye satılan mısırın şimdi brüt fiyatının 38 YKr’ye gerilemesi kabul edilemez.” diyen Yıldırım, “TMO asli görevini yapmıyor. Türk çiftçisinin aleyhine bir politika izliyor. TMO’nun ana görevi, hububat fiyatlarının üreticiler yönünden normalin altına düşmesini ve tüketici halk aleyhine de anormal derecede yükselmesini önlemektir. Ama TMO, tam da hasat zamanlarında ithalata gidip, piyasaya müdahale ederek yabancının malını değerlendiriyor. Yani elin malı ile bizim üreticimizi terbiye etmeye çalışıyor. Piyasadaki belirsizlik, buğday ve mısır üreticilerini, sıkıntıya soktu. TMO üreticinin beklentilerine göre alış ve satış fiyatını açıklayarak sorunu bir an önce gidermeli.’’ ifadelerini kullandı.

/ Adana

25.08.2008

Meclis, uyum yasalarına odaklanacak

TÜRKİYE'NİN Avrupa Birliği üyeliğinde, “Yol Haritasını” belirleyen Hükümet Ulusal Program çerçevesinde hazırladığı paket için start verdi. 400 sayfalık taslak çalışma ilgili bakanlara son şeklini vermeleri için sunuldu. Çalışmalar Meclis’in yeni yasama yılına kadar ivedikle hazırlanarak Meclis’e sunulacak.

Meclis’in yeni yasama yılı faaliyet takvimini Hükümetten gelecek Ulusal Program paketi belirleyecek. Değişiklikler Meclis gündemine, AB Uyumu ile odaklı olarak getirilecek. Anayasal değişikliklerin de içinde yer alacağı pakette şu anda Meclis gündeminde de bekleyen pek çok tasarı ve teklif bulunuyor. Siyasi kriterler adı altında toplanan yasal düzenlemeler arasında Siyasetin finansmanı, mal bildirimi ve siyasi etik komisyonunun kurulması, Siyasi Partiler Yasası, Kamu denetçiliği ve dokunulmazlıklara yeni kriterler gibi önemli değişiklikler yer alıyor. 400 sayfalık taslak çalışma ilgili bakanlara son şeklini vermeleri için sunuldu. Çalışmalar Meclis’in yeni yasama yılına kadar ivedilikle hazırlanarak Meclis’e sunulacak.

Bu süreçte gündeme getirilecek düzenlemeler arasında, en dikkat çekici olanı Siyasi Partiler Yasası’nda yapılacak değişiklik. Sözkonusu değişiklikte, siyasi partilerin kapatılması zorlaştırılıyor ve kapatma için dayanağın Venedik Kriterleri ile şiddete endekslenmesi de bulunuyor

Yine düzenlemeler içerisinde, “Kamu Denetçiliği Kurumu” oluşturulması için anayasal zemin hazırlanması öncelikli düzenlemeler arasında yer alıyor.

Öne çıkanlar düzenlemeler arasında Mal Bildirimi Yasası’ndaki değişiklikler var. Buna göre, mal bildirimindeki gizlilik ilkesi kalkacak. Dokunulmazlıklara da yeni kriterler getirilecek. Dokunulmazlıklar AB uyum çerçevesinde milletvekilleriyle sınırlı olmayacak.

Bu arada, TBMM’den geçmediği için AKP hükümetinin AB yolunda frene bastığı şeklinde eleştirilere yolaçan ve Meclis gündeminde bekleyen pek çok tasarısı ve teklif de Ulusal Programın içerisinde yer alıyor. AKP’nin bu süreçte başarılı olup olmayacağı ise kafalarda bir soru işareti olarak varlığını sürdürüyor.

25.08.2008

OKS’de tercih yükseltmede son gün

ORTAÖĞRETİM Kurumları Öğrenci Seçme Sınavı 2. yerleştirme kayıtları sonucunda boş kalan kontenjanlar için ‘’tercihte yükselme’’ başvuruları bugün yapılacak.

Adaylar, okullara göre boş kalan kontenjanları, Millî Eğitim Bakanlığının www.meb.gov.tr internet adresinden görebilecekler. ‘’Tercihte yükselme’’ için OKS-TM veya OKS-MF puan türlerinden herhangi birinden 160 ve üzeri puan alan ve süresi içinde tercihte bulunan adaylardan 1.yerleştirmeye başvurduğu halde 2. yerleştirmeye başvurmayan bütün adaylar ile 2. yerleştirme işlemi sonucuna göre bir okula kayıt yaptıran veya yerleşemeyen adaylar talepte bulunabilecek. 2. yerleştirmeye başvuru yapmayan adaylar da tercihinde yükselmek için başvurabilecekler. Tercihte yükselme başvurularının sonuçları 1 Eylülde açıklanacak. 2-4 Eylülde de tercihte yükselme sonucunda yerleşmeye hak kazanan adayların kayıtları yapılacak.

/ Ankara

25.08.2008

İşsizliğe karşı, iktidar muhalefet el ele vermeli

CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel, Türkiye’deki işsizlik sorununu iktidar ile muhalefetin elele vererek çözmesi gerektiğini söyledi.

Adana’nın Tufanbeyli, Feke ve Saimbeyli ilçelerini gezerek vatandaşların sorunlarını dinleyen Güvel, iktidarıyla muhalefetiyle elele verip halkın gerçek gündemi olan işsizliğin yenilmesi gerektiğini vurguladı. Eskiye oranla iş alanları kalmadığını anlatan Güvel, “Adana gibi bir ilde Bossa, Sümerbank, Güney Sanayi, Çukobirlik gibi birçok sanayi kuruluşumuz bitirildi. Halbuki bu fabrikalarımız binlerce kişiye istihdam olanağı sağlıyordu. İktidar mensuplarının vatandaşın sorunlarına ortak olmasını diliyorum ve yeni üretim alanları açılması gerektiğini ısrarla vurguluyorum. Bu konuda muhalefet bahanesine sığınmadan birlikte hareket edeceğimizin bilinmesini istiyorum.” dedi. Vatandaşların umutsuz ve bezgin olduğuna dikkat çeken CHP Milletvekili Hulusi Güvel, halkın büyük bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya olduğunu kaydetti. Kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşların kıt imkânlar sebebiyle tarımda istediği verimi alamadığını, ürünlerinin para etmediğini bildiren Güvel, özellikle gençlerin iş isteğinde bulunduklarını belirtti.

/ Adana

25.08.2008

Meslek liseleri cazibe merkezi olmalı

KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği Başkanı Nurettin Özgenç, ‘’meslek liselerinin cazibe merkezleri olması’’ gerektiğini belirtti.

Özgenç, yaptığı yazılı açıklamada, gelişen Türkiye KOBİ’lerinin vasıflı eleman ihtiyacının her geçen gün büyüdüğüne işaret ederek, eğitim sisteminin çarpık yapısı ve vasıfsız işsizlerin masa başı iş talebinin işsiz ve işçi arayan arasında uçurum meydana gelmesine sebep olduğunu savundu. KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, eğitim sisteminin ihtiyaca göre eleman yetiştirmemesi, meslekî ve teknik liselere uygulanan katsayı adaletsizliği ve sekiz yıllık kesintisiz eğitimin, ülkedeki vasıfsız işsiz sayısının yanı sıra sanayinin ara eleman ihtiyacını da arttırdığını öne sürerek, ‘’Gazetelerin sayfaları, sanayi sitelerinin duvarları vasıflı eleman ilânları ile doluyor’’ ifadesini kullandı. Özgenç, KOBİ’lerin en önemli eksiklerinden birinin yetişmiş kalifiye elaman olduğuna dikkat çekerek, kalifiye eleman bulmanın zorlaştığını vurguladı. Nurettin Özgenç, şunları kaydetti: ‘’Bunun önüne geçmek için meslek liselerini adeta dışlayan çağdışı anlayış terk edilmeli. Yetkililer, veliler ve öğrenciler tarafından meslekî eğitimin cazip hale gelmesi için, aslında kendi dalında bir üst öğrenime giderken meslekî eğitim alan öğrencilere artı bir puan verilmeli. Makine bölümünden mezun bir öğrencinin makine mühendisi olması kadar doğal bir durum yok. Onun için meslek liseleri katsayı eşitsizliği yerine katsayıda avantajlı duruma getirilmeli, artı puan verilerek özellikle de teşvik edilerek cazibe merkezleri haline getirilmeli. Eskiden olduğu gibi her aile evlâdının koluna bir altın bilezik takmalı bunun için de meslek liselerine yönlendirilme yapılmalıdır.’’

/ İstanbul

25.08.2008

Sağlık Bakanı Akdağ’dan, “112’yi arayın” çağrısı

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, vatandaşların, acil ve ağır vak'alar için mutlaka ambulans çağırması gerektiğini belirterek, “Ancak, hâlâ ambulans gerektiren vak'aların yarısına, hatta bazı şehirlerde yarısından daha azına ambulans çağrılıyor” dedi.

Bakan Akdağ, yaptığı açıklamada, vatandaşların 112 acil servisini kullanmaları konusunda hâlâ istedikleri noktada olmadıklarını ifade etti. Yaralanma, kaza ya da kimi hastalıklarda yapılacak acil müdahalenin hayatî önem taşıdığını ve bunun uzmanlar tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Akdağ, bireysel çabalarla yapılan müdahalenin yanlış sonuçlara sebep olabileceği uyarısında bulundu. Akdağ, vatandaşların acil olduğunu hissettikleri durumlarda, vakit kaybetmeden 112’yi aramaları ve hastanın sağlık durumu hakkında olabildiğince detaylı bilgi vermeleri gerektiğini söyledi.

/ Ankara

25.08.2008

Silifke’de dolu yağışı, ekili ürüne zarar verdi

MERSİN'İN Silifke ilçesine bağlı Kocaoluk Köyünde yağan dolunun, yaklaşık 2 bin dönüm arazide ekili ürüne zarar verdiği bildirildi.

Kocaoluk Köyü muhtarı Yusuf Tun, yağmurla birlikte yaklaşık 1 saat yağan ve ceviz büyüklüğünde olan dolunun, ikinci ekim olan ve yeni hasadına başlanan domates, salatalık, fasulye, kabak, karnabahar ve brokoliye tamamen zarar verdiğini kaydetti. Daha önce de, 5 ve 12 Haziran tarihlerinde meydana gelen iki dolu afetinde yeni ekilen ürünlerin zarar gördüğünü ifade eden Tun, ‘’Köydeki 230 çiftçimiz, yaklaşık 2 bin dönümü bulan arazilerdeki ürünlerinin tamamını tekrar kaybetti. Ekili araziler tamamen göl haline geldi. Tarlalarda bulunan tarım aletleri, bazı araç ve gereçler ile köylünün hasat ettiği ürünler de su altında kaldı’’ dedi.

/ Silifke

25.08.2008

Vücudunuzu Ramazan’a hazırlayın

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, rahat oruç tutmak isteyenlerin, şimdiden porsiyonların azaltıp, öğün sayısını artırarak kendilerini Ramazan’a hazırlaması gerektiğini söyledi.

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, yaptığı açıklamada oruca sayılı günler kaldığını hatırlatarak, vatandaşlara rahat bir Ramazan için tavsiyelerde bulundu. Ramazan’da yemek ve beslenme alışkanlığının hızla değiştiğini kaydeden Çom, “Ramazan’a özgü farklı bir yemek kültürümüz olduğundan, çok çeşitle donatılmış, ağır - yağlı yemeklerden oluşan iftar sofraları kuruluyor. Bir insan, tüketmesi gerekenden iki-üç kat fazla yemek tüketebiliyor. Bunun insan metabolizması üzerinde zarara yol açmaması için bu günden itibaren, yavaş yavaş Ramazan’daki beslenme türüne adapte olmak gerekir.” dedi.

Bu amaçla şimdiden porsiyonların azaltılarak, öğün sayısının arttırılması gerektiğini belirten Çom, “Yani, daha az yiyecek ile vücudun, açlık hissinin giderilmesine alıştırılması çok önemli. Gece yatmadan önce yemeği bırakmak; daha ziyade hafif, sulu yiyecekler ve meyveler ile mönüyü zenginleştirmek gerek. Böylece, Ramazan geldiğinde birdenbire günde iki öğüne düşüp, ağır yiyecekler ile rahatsız olmasınlar. Yani, vatandaşlar kendilerini şimdiden bu tarz yemeye alıştırırlarsa, Ramazan’da zorluk da çekmezler.” diye konuştu.

Çom, “Vatandaşlar, Ramazan’a kadarki süreyi oruca hazırlık çerçevesinde, yemeklerin sayısını azaltarak, daha hafif yiyeceklere, meyve ve sulu gıdalara dönerek, gece yatmadan önce yemek yemeyerek, azar porsiyonlar ile geçirirlerse zorluk çekmezler.” ifadesini kullandı.

“REFLÜ VE GASTRİT’E DİKKAT”

Ramazan boyunca gün boyu aç kalındığı için şekerin düştüğünü, bundan dolayı hissedilen açlık sebebiyle normalde yenilenden iki üç kat fazla yiyecek tüketilebildiğini yineleyen Çom, hızlı yemeye de dikkat çekti.

Besinlerin iyi öğütülmeden, büyük parçalar halinde yutulması durumunda, midenin daha fazla çalıştığını, hazmetme süresinin uzadığını aktaran Çom, şunları dile getirdi: “Bu bir müddet sona, mide asidinin ağzımıza gelmesi (reflü), gastrit gibi şeylere sebep olabiliyor. Midenin kapasitesinin zorlanması, bir ay boyunca devam ederse, tüm vücudun birdenbire dengesi değişiyor. Bu durum, bazı hastalıklara yatkınlık varsa bunların ortaya çıkmasına; kalp, tansiyon gibi rahatsızlıkların artmasına sebep olabiliyor.”

“RAMAZAN’DA MUTLAKA SAHURA KALKIN”

Çom’un Ramazan boyunca beslenme teklifleri ise şöyle:

Şeker, tansiyon, kalp gibi rahatsızlıkları olanlar, oruç tutmadan önce doktora başvurmalı.

Sahura kalkmadan oruç tutulduğunda, şeker oranı düşer. Bu da açlık hissinin artmasına ve çok yemeğe yöneltir. Bu sebeple Ramazan’da mutlaka sahura kalkılmalı.

İftar ve sahurda, ızgara, haşlama, buğulama gibi hafif yiyecekler tüketilmeli. Özellikle sahurda, kahvaltı tarzı yiyeceklere ağırlık verilmeli.

İftardan hemen sonra televizyon karşısında zaman geçirmek, yatmak vücudu metabolik olarak olumsuz etkiler. Bu sebeple, iftar sonrası yürüyüş yapılmalı.

Özellikle iftarda, sofradan tam doymadan kalkmak gerekir. Sahura kadar ara ara az porsiyonlar ile yemek yenilmeli.

Gün boyu tokluk hissi için, kuru baklagiller, lifli-posa bırakan yiyeceklere ağırlık verilmeli. Sebze tüketimi ihmal edilmemeli.

İftar ile sahur arasında en az 2 litre sıvı tüketimine önem gösterilmeli.

Özellikle şeker hastaları ya da bu hastalığa meyili olanlar baklava, yöresel tatlı gibi ağır tatlılardan uzak durmalı.

/ Ankara

25.08.2008

Ramazan ayı fırsatçılığı günah

Gaziantep İl Müftüsü İsmail Canbolat, ‘’Mübarek Ramazan ayını fırsat bilip, gıda maddelerine zam yapılarak haksız kazanç sağlanması, din açısından tasvip edilmeyen bir olaydır, günahtır’’ dedi.

Canbolat, yaptığı açıklamada, Ramazan ayının, nefislerin terbiye edildiği, yoksulların doyurulup gözetildiği, sevap ve mükâfatın arttığı bir ay olduğunu söyledi. Ramazan ayının bereket ayı olduğunu, bu yıl kuraklık yaşandığını, ancak esnafın bunu bahane ederek fırsatçılık yapmaması gerektiğini ifade eden Canbolat, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Ramazan bolluk ve bereket ayıdır ve bizler için çok özeldir. Bunu fırsat bilip fiyatları arttırmak hem günah hem de ahlâkî değil. Para kazanma hırsı ile kuraklığı bahane ederek üretici firmalar ile büyük mağazalar tarafından Ramazan ayında yapılan zamlar en çok dar gelirli vatandaşımızı olumsuz olarak etkilemekte. Sayısız güzellikleriyle manevî hayatımızı kuşatan bu kutsal ayı fırsat ve vurgun ayı haline çevirmek, din açısından tasvip edilecek bir olay değildir. Müslüman bir kişi, hiçbir zaman haksız kazanç sağlamaz.’’

Yardım ve bereket ayı olan Ramazan ayını fırsat bilip fiyatları arttırmanın ahlâkî olmamasının yanında günah da olduğunu belirten Canbolat, ‘’Bu kutsal ayı bahane ederek fiyat arttırmak, en hafif tabiriyle vurgunculuktur. Esnafın böylesine ticaret ahlâkına da sığmayacak bir tutum içerisine girmeyeceğine inanıyorum’’ dedi.

/ Gaziantep

25.08.2008

Sultanahmet şenlenecek

İSTANBUL'UN yüzyıllardır değişmeyen Ramazan ayı şenlik mekânı Sultanahmet Meydanı, bir kez daha geleneksel kültürü yaşatmaya hazırlanıyor.

Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, yaptığı açıklamada, ülkenin en çok bilinen ve ziyaret edilen Ramazan faaliyeti olan ‘’Sultanahmet Ramazan Şenlikleri’’nin, önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen faaliyetlerin, Firuzağa Camii yanındaki amfi tiyatroda yapılacağını belirten Er, Ramazan’ın İstanbul’da daha güzel yaşanması için hazırlanan faaliyetlerin, meydana ve tarihî dokuya zarar vermediğini, aksine önemli bir şehirli nüfusu tarihî meydanla tanıştırdığını ifade etti.

Nevzat Er, faaliyetlerin Eminönü Belediyesinin bütçesinden herhangi bir ödenek ayrılmadan gerçekleştirildiğine işaret ederek, ‘’Meydan düzenlemesi, etkinlik sahnesinin yapılması, kültür programlarının gerçekleştirilmesi tamamen geleneksel çarşının kiralanmasından ve sponsorlardan alınacak paralarla sağlanıyor’’ dedi.

FAALİYETLER

Sultanahmet Ramazan Şenlikleri, 1 Eylül Pazartesi akşamı teravih namazı sonrasında Kur’ân-ı Kerim okunması ve tasavvuf konseri ile başlayacak.

Faaliyetler bu yıl, kültür-sanat ağırlıklı olacak. Her gün iftar sonrası, çocuklar için Karagöz-Hacivat, kukla gösterisi, orta oyunu ve Nasrettin Hoca tiplemelerinin yer aldığı eğlenceler düzenlenecek. Teravih sonrası programında Türk Tasavvuf Musikisi ağırlıklı konserler ve ülkenin önde gelen isimlerinin sohbet programları olacak.

Ramazan faaliyetleri için bu yıl da Sultanahmet’te geleneksel çarşı kurulacak. Toplam 80 dükkânın yer aldığı çarşıda, Türk mutfağından örnekler, hediyelik eşya satıcıları, geleneksel el sanatlarına yer verilecek. Ayrıca meydanda Ramazan nostaljisini yaşatacak macuncular, pamuk şekerciler, kestaneciler, mısırcılar gibi seyyar satıcılar da bulunacak. Ramazan coşkusunun yaşandığı meydanda, akşamları 50 temizlik görevlisi, 15 zabıta, 15 güvenlik görevlisi çalışacak.

Ramazan boyunca Sultanahmet bölgesinde otopark, trafik ve temizlik tedbirleri de arttırılacak. Sultanahmet’e otomobille gelecek konuklar için yeni otopark alanları belirlenecek. Ayrıca Ramazan boyunca Sultanahmet’e otobüs ve tramvay seferleri de arttırılacak.

Eminönü Belediyesi ayrıca, Yeni Camii önünde 3 bin 500 kişilik iftar çadırı kuracak. Çadırda, her gün bir hayırsever iftar yemeği verecek.

/ İstanbul

25.08.2008

'Ramazan dilencileri' büyükşehirlere akın ediyor

RAMAZAN ayı boyunca dilenmek için ikamet ettikleri köy ve ilçelerden metropol şehirlere akın eden dilenciler, geldikleri şehir merkezlerinin girişlerine çadırlar kurmaya başladı.

On bir ayın sultanı yaklaştıkça büyük şehirlerdeki dilenci sayısı da artmaya başladı. Halkın dini ve vicdani duygularını sömürerek para toplayan dilenciler, dilenmek için geldikleri şehirlerde toplu olarak çadırlar kuruyor. Şehir merkezi girişlerindeki boş arazilere onlarca çadır kuran dilenciler, arazi üzerine kurulmuş çadırkent görüntüsü veriyor. Kurdukları çadırlarda çocuklarıyla kalan dilenciler sabah şehir merkezine gelip akşama kadar dileniyor. Gündüzleri kaldırımlarda ya da esnafları tek tek dolaşarak para isteyen dilenciler, yatsı namazıyla son kez dilenerek günü kapatıyor. Kaldırımlarda, cami avlularında veya evleri tek tek dolaşarak para ve gıda toplayan dilencilere karşı zabıtalar üst üste operasyonlar düzenliyor.

/ Diyarbakır

25.08.2008

Kimse Yok Mu 10 bin Çocuğu sünnet ettirdi

KİMSE Yok Mu Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği tüm yurtta 10 bin çocuğu sünnet ettirdi. Sünnet edilen çocuklardan bir kısmı İstanbul’da Eyüp Sultan türbesini ziyaret etti.

“Kimse Yok Mu?” yaz başında başlattığı “Kirvemi arıyorum” kampanyası kapsamında çocukların sünnetini gerçekleştirdi. Kampanya kapsamında 200 YTL bağışlayan vatandaşlar bir çocuğun kirvesi oldu. 10 bin çocuğa 10 bin kirve bulundu. Kirveler çocuklara bir çeyrek altın, bir bisiklet, sünnet takımı ve çeşitli oyuncaklar aldı. Bin çocuk İstanbul’da geri kalanı da yurdun değişik illerinde sünnet ettirildi. Kampanya kapsamında İstanbul’da sünnet ettirilen bin öğrenci arasından seçilen bir kısmı Eyüp Sultan Türbesi’ne götürüldü. Burada Eyüp Sultan Camii imamı Osman Yıldırım sünnet olan çocuklar için duâ etti. Yıldırım, ardından çocuklara altın takıp hediye dağıttı. Tiyatro sanatçısı Cengiz Demir de Nasrettin Hoca kılığına girerek çocukları eğlendirdi. Bahçelievler Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’ne getirilen çocuklar burada tiyatro gösterisini izledi. Çocuklara yine çeşitli hediyeler dağıtıldı.

/ İstanbul

25.08.2008

Malazgirt Zaferi kutlamaları başladı

ANADOLU'NUN kapılarını açan Malazgirt Zaferi’nin 937. yıl dönümünü kutlamaları başladı. Kutlamalar ilk olarak Anadolu Gençlik Derneği tarafından gerçekleştirildi.

26 Ağustos 1071 yılında yapılan Malazgirt Zaferi kutlamaları çerçevesinde Muş’un Malazgirt ilçesinde düzenlenen programda Türkiye’de birincilik derecesi olan hafızlar tarafından Kur’ân-ı Kerim ve miniklerden oluşan bir ilahi grubu tarafından ilahiler okundu. Anadolu Gençlik Derneği Muş Şube Başkanı Aydın Suna, asırlarca İslâm’ın bayraktarlığını yapan Müslüman Anadolu insanına, Anadolu’nun kapılarını açan Malazgirt Zaferi’nin tarihimiz açısından bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Malazgirt Savaşında çok önemli tarihi anekdotlar olduğunu ve İslâm coğrafyasının Malazgirt için elini duâya açtığını dile getiren Suna, “Sultan Alparslan, hocası Ebû Nasr Muhammed’in tavsiyesine uyarak savaş zamanını mübarek cuma günü olarak tayin etmişti. (Ölürsem kefenim olsun) diyerek beyaz elbiselerine bürünüp atının kuyruğunu bağlamış ve cenk meydanına öylece çıkmıştır. Bütün İslâm coğrafyasında savaşın başarısı için dua edilmiş ve hutbeler okunmuştur. Malazgirt Zaferi dünya çapında bir hadise olmuştur. Anadolu’da var olan Bizans-Grek Ortodoks anlayışı yerine bin yıldır İslâm medeniyeti hâkim olmuştur.” dedi.

/ Muş

25.08.2008

Güneydoğu, 4 gündür nefes alamıyor

SURİYE sınırından gelen ve başta Şanlıurfa olmak üzere ilçeleri etkisi altına alan toz bulutu hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Gece hafif şekilde yağan yağışın çamurlu olmasıyla sabah saatlerinde araç sahipleri soluğu oto yıkamacıda aldı. Görüş mesafesi 20 metreye kadar düşen şehirlerarası yollarda yağmurun yağması halinde toz bulutunun bölgeyi terk edeceği belirtildi.

Meteoroloji yetkilileri, Suriye yönünden gelen toz bulutunun, özellikle Şanlıurfa’nın Suriye sınırındaki Ceylanpınar ve Akçakale ile Viranşehir ilçelerinin yanı sıra şehir merkezinde etkili olduğunu söyledi. Yetkililer, görüş mesafesinin düşmesine yolaçan toz bulutunun yağmurun yağmasıyla birlikte bölgeyi terk edeceğini bildirdi. Görüş mesafesinin zaman zaman çok kısa mesafeye düştüğü şehirlerarası yollarda sürücülerin sinyal lambalarını yakmaları istendi. Nefes almada zorluk çekilen havada vatandaşlar hafta sonu olmasına rağmen evlerinden çıkmadı. Uzmanlar, kalp ve astım hastalarının bu havada dışarıya çıkmasının riskli olacağını ifade etti. Hava sıcaklığında önemli bir düşüş gözlenen Şanlıurfa’da havanın kapalı olması sebebiyle şehri boğucu bir sıcaklık sardı. Aynı havanının Gaziantep, Diyarbakır, Adıyaman, Mardin ve Şırnak’ta da etkisini sürdürdüğü belirtildi.

/ Şanlıurfa

25.08.2008

Gençler, bilinçsizce tüketiyor

GENÇLERİN tüketim konusunda oldukça bilinçsiz olduğu yapılan araştırmayla bir kez daha ortaya çıktı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın bir şirkete yaptırdığı araştırma, gençlerin alış veriş yaparken piyasa araştırmasına, kaliteye ve tüketici haklarına önem vermediğini gösterdi.

Genç Tüketicilerde Tüketim Duyarlılığının Yükseltilmesi Projesi kapsamında, 15 - 30 yaş arası 1102 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapılan anket çalışmasında, ilginç sonuçlar elde edildi. Araştırmaya göre, gençlerin yüzde 40’ı tüketici haklarını bilmezken, tüketici hakları konusunda çalışan kurumları tanıyan gençlerin oranı ise yüzde 13’te kaldı. Ankete katılan 15-18 yaş aralığındaki 435 kişiden 362’si, 19-24 yaş aralığında 393 kişiden 236’sı ve 25-30 yaş aralığında 274 kişiden 236’sı ürün alırken etiketi incelemediğini belirtti. Anket sonuçlarına göre, 1102 kişiden 896’sı tekstil alış verişlerini mağazalardan, 166’sı semt pazarlarından 40’ı da seyyar satıcılardan yapıyor. Kusurlu ürün ya da hizmet ile karşılaştıklarında ise geçlerin yüzde 15,9’u hiçbir şey yapmıyor. Yüzde 77,6’sı ürünü aldığı yerle görüşürken, yüzde 3,4’ü tüketici dernekleriyle, yüzde 1,1’i tüketici sorunları hakem heyetiyle görüşüyor, yüzde 2’si Tüketici Mahkemesi’ne başvuruyor. Araştırma, gençlerin kalite konusunda da bilgisiz olduğunu ortaya koyuyor. Ankete katılan kişilerin yüzde 12,5’i yalnız ISO 9001 belgesini, yüzde 0,5’i yalnız HACCP belgesini, yüzde 41,3’ü yalnız TSE belgesini tanıdığını belirtti. Gençlerden yüzde 9,9’u ise bu belgelerin hiçbirini bilmiyor. Gençlerin yüzde 34’ü önceliğini fiyat yönünden kullanırken, yüzde 13’ü güvenilirlik, yüzde 17,2’si kalite, yüzde 4,5’i marka, yüzde 0,6’sı tavsiye ve yüzde 0,2’si reklâm olarak belirtti.

/ Diyarbakır

25.08.2008

Türkiye’nin Çin’i, Konya

Konya Bisikleti Kalkındırma Derneği Başkanı ve Belediye Meclisi üyesi Fatih Yılmaz, her evde en az bir bisikletin olduğu Konya’da toplam 800 bin bisiklet kullanıldığını söyledi.

YAKLAŞIK 800 bin bisiklet bulunduğu belirtilen Konya’da özellikle yaz aylarında 7’den 70’e birçok kişi, ulaşımda bisikleti tercih ediyor.

Alınan bilgiye göre, Türkiye’nin Çin’i olarak nitelendirilen Konya’da birçok kişi işe, alış verişe, misafirliğe bisikletle gidiyor. Tehlikeli olmasına rağmen trafikte kimi zaman 4 kişilik bir aileyi bir bisikletin üzerinde görmek mümkün oluyor. Bisiklet kullanımının bu kadar yoğun olması İl Emniyet Müdürlüğünü de harekete geçirdi. Bisiklet kazalarının önüne geçmek isteyen polis, trafik kurallarını ihlâl eden bisiklet sürücülerine ceza yazıyor. Bu uygulamayla özellikle bu yaz bisiklet kazalarında önemli oranda düşüş yaşandığı belirtiliyor.

Konya Bisikleti Kalkındırma Derneği Başkanı ve Belediye Meclisi üyesi Fatih Yılmaz, her evde en az bir bisikletin olduğu Konya’da toplam 800 bin bisiklet kullanıldığını söyledi. Bisikletin çevreye, ekonomiye, sağlığa katkısının tartışılamayacağını ifade eden Yılmaz, ‘’Yaz aylarında bisiklet kullanımı inanılmaz artıyor. Sabah ve akşam saatlerinde trafikte otomobilden çok bisiklet oluyor. Birçok kişi otomobilini evinin önüne park edip bisiklete biniyor. Hem daha sağlıklı oluyor hem de ithal edilen petrole para vermemiş oluyor’’ dedi.

Bisiklet sayısının son yıllarda daha da arttığını belirten Yılmaz, birkaç yıl önce yapılan araştırmada bisiklet sayısının 600 bin çıktığını, bugüne kadar sayının arttığını bildirdi.

Yükselen akaryakıt fiyatları karşısında en iyi çözümlerden birinin bisiklet olduğunu dile getiren Yılmaz, ‘’Konya bu konuda ülkeye örnek olabilir. Konya’da da bisiklet kullanımı teşvikle arttırılabilir. Bisiklet kullanımının yaygınlaşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz’’ diye konuştu.

Bu arada, Konya Büyükşehir Belediyesi, şehirde bisiklet yollarına ağırlık veriyor. Bugüne kadar 65 kilometre bisiklet yolu yapılırken 20 kilometrelik bölümün bitmek üzere olduğu bildirildi. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, yıl sonuna kadar bisiklet yollarının uzunluğunun 100 kilometreye ulaşacağını, toplam hedefin 200 kilometre olduğunu söyledi. Konya / aa

/ Konya

25.08.2008

Yurt ve kredi başvuruları için son gün

YÜKSEK Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yurtlarda barınmak, burs, öğrenim ve katkı kredisi almak için başvuru süresi bugün sona erecek.

2008-ÖSS’ye girerek bir yükseköğretim programına yerleşen hazırlık ve 1. sınıf öğrencilerinden, YURTKUR’a bağlı yurtlarda barınmak, burs, öğrenim ve katkı kredisi almak isteyen öğrenciler, ‘’www.osym.gov.tr’’ internet adresinden başvuru yapabilecekler. Başvuru sonuçları, YURTKUR’un ‘’www.kyk.gov.tr’’ adresinden duyurulacak. Yurtlara asıl listeden girmeye hak kazanan öğrencilerin kayıtları 1-12 Eylül 2008’de yapılacak. Asıl listeden kayıt yaptıramayan öğrencilerin yerine yedek listeden öğrenci alımına 15 Eylül 2008’den itibaren başlanacak.

/ Ankara

25.08.2008

Kiralık klâsikler ilgi görüyor

OTOMOTİV üreticileri, her geçen yıl geliştirdikleri yeni bir modelle müşterilerinin beklentilerini karşılamaya çalışırken, meraklıların halen ilgi odağı olan klasik araçlar kiralama sektörünün de parçası haline geldi.

Klâsik araçlar, meraklıları tarafından düğün ve sünnet gibi özel günler ile filmler, diziler ve müzik klipleri için de kiralanıyor. Yaklaşık 30 yıldır klâsik otomobil ticareti ve koleksiyonu yapan Kaya Ersözlü, yaptığı açıklamada, otomotiv sektörüne son teknolojiyle donatılmış araçların girmesine karşın vatandaşların klâsik araçlara olan ilgisinin devam ettiğini söyledi. Ersözlü, klasik araçların düğün ve sünnet gibi özel günlerin yanı sıra, filmler, televizyon dizileri, müzik klipleri için kiralandığını belirterek, kendisinin de aralarında 1954 Plymouth Convertible, 1959 Peugeot 403, 1937 Chevrolet, 1956 Ford Fairlane, 1938 Opel Admiral gibi klasiklerin bulunduğu toplam 48 aracı meraklılarına kiraladığını ifade etti. Klasikleri kiralama ücreti sürücüsü ve yakıtı dahil günlüğü 500 dolar ile 1 saatliği 200-300 YTL arasında değişiyor.

/ Adana

25.08.2008

Evlilik cüzdanlarını çocukları aldı

RESMÎ nikâhları olmayan 100 çift, Esenler Belediyesi’nin düzenlediği toplu nikah töreninde mutluluklarını resmîleştirdi. Bazı çiftlerin törene çocukları ile geldikleri görüldü. Anne ve babalarının evlilik cüzdanlarını çocuklarının alması ilginç görüntülere sebep oldu.

Esenler Belediyesi evlenip çocuk sahibi oldukları halde resmî nikâhsız yaşayan 100 çift için toplu nikâh töreni düzenledi. Kemer Mahallesi’ndeki Esenler Stadyumu’nda düzenlenen nikâh töreninin sunuculuğunu Zeki Sirkeci yaptı. Esenler Belediye Başkanı Mehmet Öcalan, 100 çift adına sembolik olarak bazı çiftlerin nikâhını kıydı. Daha sonra Başkan Öcalan, evlenen çiftleri masalarında tek tek gezerek evlilik cüzdanları ile birlikte altın hediye edip kendilerini tebrik etti. Uzun yıllar evli olan çiftler, nikâh masasına çocukları ile oturdu. Evlilik cüzdanlarına kucaklarında çocuklarıyla imza atan anne-babalar ilginç görüntüler oluşturdu.

/ İstanbul

25.08.2008

2 bin görme engelli, internetten okuyor

BOĞAZİÇİ Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji Merkezi bünyesinde oluşturulan Türkiye’nin ilk dijital kütüphanesinden yaklaşık 2 bin görme engelli yararlanıyor.

GETEM’in kurduğu Türkiye’nin ilk dijital kütüphanesine üye 2 bin civarında görme engelliyle 30 sivil toplum kuruluşu, yaklaşık 6 bin eseri dijital ortamda okuyabiliyor. Akademik kitapların yanı sıra dönemin çok satan eserlerine deyer verilen kütüphanede, 400 civarında da radyo tiyatrosu bulunuyor. Bütün hizmetlere internet üzerinden ücretsiz ulaşabilen görme engellilere, aktif olarak 500’e yakın gönüllü hizmet veriyor. GETEM Direktörü görme engelli Engin Yılmaz, yaptığı açıklamada, görme engellilerin en önemli sorununun mürekkep baskılı yazıları okumak olduğunu söyledi. Yılmaz, ‘’Bu proje, kitaplara Türkiye’den ve dünyadan ulaşımı oldukça kolaylaştırdı ve görme engelliler eserleri ister bilgisayarlarından ister mp3 çalarlarında dinleyebilme imkânına kavuşmuş oldu’’ dedi.

/ Ankara

25.08.2008

Karadeniz'de burun ameliyatlarına yoğun ilgi

DOĞU Karadeniz Bölgesi’nde yılda yaklaşık 3 bin burun estetiği ameliyatı yapıldığı, bölgede estetik cerrahi uzmanının az olmasının doktorların işini zorlaştırdığı bildirildi.

Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik Cerrahi Servisi’nde görevli Opr. Dr. Mustafa Çapar, yaptığı açıklamada, Karadeniz Bölgesi’nde kadın ve erkeklerin artık güzellik konusunda her şeyin en ince detayına kadar özen gösterdiğini söyledi. Bölgede plâstik cerrahi uzmanı sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini ifade eden Çapar, ‘’Trabzon’da bu konuda çalışan 5 plâstik cerrah var. Buna karşılık Rize, Giresun ve Ordu’da birer arkadaşımız görev yapıyor. Artvin, Bayburt ve Gümüşhane’de ise plâstik cerrahi uzmanı bulunmuyor. Günde ortalama her doktor bir, en fazla 2 burun estetiği yapabiliyor. Karadeniz Bölgesi’nde son bir yılda 3 bine yakın burun estetiği yapıldı. Ameliyat yaptığımız 10 kişiden 7’si kadın. Bölgede estetik cerrahî uzmanının az olması işimizi zorlaştırıyor’’ diye konuştu.

/ Trabzon

25.08.2008