Dünya

Kopenhag’da lâf var, icraat yok

Bİrleşmİş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, geçtiğimiz iki hafta süresince Danimarka’nın başşehri Kopenhag’da yapılan iklim konferansında dünya liderlerinin amaçlarında birliğe vardıklarını; ancak aynı birlikteliği eyleme geçmede gösteremediklerini söyledi.

BM Genel Kurulu’na Kopenhag zirvesi ile ilgili bilgi veren Ki-Moon, Genel sekreteri olduğu kurumun iklim değişikliği ile mücadele konusunda çalışmalarını sonuna kadar sürdürmekte kararlı olduğunu belirtti. Ki-Moon, dünya liderlerinin iklim değişikliğine karşı alınması gereken tedbirler konusunda hem fikir oldukları ancak eyleme geçme de ortak bir tavır içinde bulunmadıklarından yakındı.

BM yetkililerinden alınan bilgiye göre küresel ısınma ile ilgili alınacak kararın öncelikle “politik” olacağı ifade edildi. Alınacak kararın öncelikle politik olmasının ise temelde iki anlamı var. Birincisi; yaptırımı olmaması ikincisi ise, kürsel ısınmaya karşı alınacak tedbirler için ülkeler arası bir bloklaşmaya gidilmesini önlemek. Yine BM yetkilileri öncelikle milletlerin kendi küresel ısınma ile mücadele de alacakları tedbirleri teşvik etmeyi amaçladıklarını dile getirdi.

Küresel ısınmaya karşı Genel Sekreter Ki-Moon, “Mümkün olduğunca hepimizin bir an önce alınacak tedbirler konusunda anlaşmaya varıp imzalamalıyız. Bu süreci hep birlikte harekete geçirmek durumundayız.” dedi. Genel Kurul’u Kopenhag zirvesiyle ilgili bilgilendirmek amacıyla yaptığı konuşmada Ki-Moon, 194 ülkeden 30’uyla kürsele ısınmaya karşı alınacak tedbirler konusunda tam olarak anlaşmaya vardıklarını bildirdi. Ki-Moon, bunun bir başarı olduğunu ancak anlaşmanın henüz bir yaptırımı içermediğini buna sebebin ise diğer dünya ülkeleri ile henüz ortak bir karara varılamamasını olduğunu söyledi. 194 ülkenin ortak bir metinde anlaşmasının zorluğuna dikkat çeken BM’nin Politika İşleri’nden sorumlu Robert Orr, Genel Sekreter’in Kopenhag’da özellikle temel meselelerde anlaşmaya varılabilmesi için son dakikaya kadar görüşmeler yaptığını vurguladı.

23.12.2009

Avrupa donuyor

Kar yağışı ve sıfırın altına inen hava sıcaklığıyla sert bir kış geçiren Avrupa’nın büyük bir kısmında dondurucu hava yüzünden 80’den fazla kişinin öldüğü bildirildi.

BBC’nin haberine göre, dondurucu hava yüzünden Polonya’da en az 42 kişi öldü. Ölenlerin çoğunun evsizler olduğu kaydedildi. Polonya polisi halka, sokakta gördükleri evsiz ve ayyaşlara yardım etmeleri çağrısında bulundu. Soğuk hava yüzünden Fransa’da 2 evsizin, Ukrayna’da 27 kişinin öldüğü belirtildi. Hava sıcaklığının sıfırın altında 33 dereceye düştüğü Almanya, Avusturya ve Finlandiya’da da meydana gelen trafik kazalarında da 13 kişi öldü. Avrupa’nın kuzey kesiminde hava, demir ve kara ulaşımının yapılamadığı ve kar yağışının sürmesinin beklendiği belirtildi. Öte yandan Almanya’nın en büyük havaalanı olan Frankfurt havaalanında, şiddetli kar yağışı sebebiyle çoğu seferin iptal edilmesinden dolayı yaklaşık 3 bin kişi mahsur kaldı.

23.12.2009

“Atom bombası raporunu ABD uydurdu”

İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinecad, geçen hafta Times gazetesinde yer alan ve İran’ın atom bombası parçası yapmaya çalıştığı yönündeki gizli bir rapor olduğu iddia edilen belgelerin, “Amerikan hükümeti tarafından oluşturulmuş kâğıtlar olduğunu” söyledi.

BM İklim Zirvesi için bulunduğu Kopenhag’da Amerikan ABC televizyonuna demeç veren Ahmedinecad, İran’ın atom bombası parçası yaptığı yönündeki raporların “kesinlikle doğru olmadığını” ifade etti. Londra’da yayımlanan Times gazetesi 14 Aralıkta, “Önümüzdeki Dört Yıl İçinde Özel Nötron Bağlantılı Faaliyetlere Genel Bakış” başlıklı Farsça belgeyi İngilizce tercümesiyle birlikte yayımlamıştı. Belgede bir nötron tetikleyicisinin oluşturulma ve deneme aşamaları yer alıyordu. Geçen hafta İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ramin Mehmanparast raporun “mesnetsiz, dikkate alınmaya değmeyecek ve İran üzerinde siyasî ve psikolojik baskı oluşturma amaçlı olduğunu” söylemişti.

23.12.2009

CIA’ya, Litvanya’da gizli tutukevi izni verilmiş

Lİtvanya’dakİ bir meclis komisyonu, yetkililerin, ülkede Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilâtı’nın (CIA) gizli tutukevi kurulması talebine onay verdiğini ortaya çıkardı.

Komisyon, Litvanya yetkililerinin, CIA’nın terör zanlılarını sorgulayabilmesi için bir tesis sağlamaya ve CIA’nın gizlice bu zanlıları getirmesine izin vermeye hazırlandığını belirtti. Bulgularının Litvanyalı üst düzey siyasilerin ve güvenlik yetkililerinin verdiği ifadelere dayandığını vurgulayan komisyon, savcılara da adli soruşturma açılması çağrısında bulundu. CIA’nın gizli tutukevlerinden birinin sonunda Litvanya’da kurulup kurulmadığı konusunda ise bir bilgi verilmedi. Meclis soruşturma komisyonu, basında Litvanya’nın CIA’nın gizli tutukevlerine ev sahipliği yaptığı yönünde haberler yer almasından sonra kurulmuştu. İlk kez Washington Post gazetesi tarafından 2005 yılı sonunda ortaya çıkarılan ve Eylül 2006’da ABD Başkanı George Bush tarafından kabul edilen CIA’nın gizli gözaltı programı, uluslararası alanda büyük tepkilere yol açmıştı.

23.12.2009

Noel hırsızları kiliseyi soydu

Kanada’nIn başşehri Ottawa’da Noel hırsızları bir kiliseyi soydu. Başşehir Ottawa’nın 50 kilometre doğusundaki Prescott-Russell Kilisesi gönüllüleri, sabah saatlerinde geldikleri kilisenin kapısını açık görünce şaşkına döndü.

Hayırseverlerin Noel öncesi fakirlere dağıtılmak üzere bağışladıkları oyuncak, elbise ve özellikle de yiyeceklerin yerinde olmadığını gören kilise çalışanları polise haber verdi. Olayla ilgili açıklama yapan Ontario Eyalet Polisi yetkililerinden Pierre Dubois, toplam 30 kutu ve 9 tane de dondurulmuş yılbaşı hindisinin çalındığını söyledi. Duygularına hakim olamayan polis memuru, ‘’Bazı insanlar bu kadar merhametsiz olabiliyorlar’’ dedi.

23.12.2009

Müslüman Kardeşler muhafazakârlaştı

MIsIr’In en büyük muhalif örgütü olarak adlandırılan Müslüman Kardeşler’in İrşad Konseyi için yapılan seçimi ağırlıklı olarak daha muhafazakâr isimler kazandı.

Örgüt içindeki reformcu isimler olarak adlandırılan Muhammed Habib ve Abdul Munim Ebul Fütuh gibi isimler yenilenen 16 üye arasına giremedi. Uzmanlar örgüt politikalarının belirlenmesinde en önemli kurum olan İrşad Konseyi’nin daha da sağa kaymasının örgütü daha da zayıflatacağını öne sürüyor. Önümüzdeki yılın ilk aylarında yapılması beklenen Genel Mürşit seçimi öncesi İrşad Konseyi seçimleri büyük önem arz ediyordu. Örgüt tarihinde ilk kez bir Genel Mürşit, Muhammed Mehdi Akif aynı koltuk için yeniden aday olmayacağını belirtmişti. Yıllarca hapis yatan Akif, örgütün daha muhafazakâr bir politika izlemesinde önemli bir rol oynamıştı.

23.12.2009

Nükleer silâhsızlanmada önemli adım

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova ve Washington’ın soğuk savaş döneminden kalma nükleer silahlarında “radikal ve daha önce benzeri görülmemiş” oranda indirim yapmayı planladığını söyledi.

Temaslarda bulunmak için Taşkent’e giden Lavrov, Dünya Ekonomi ve Diplomasisi Üniversitesi’nde öğrencilere yaptığı konuşmada, 1991 yılında imzalanan ve süresi 5 aralıkta sona eren Nükleer Silahların İndirimi Anlaşması’nın (START1) yerini alacak yeni anlaşmayla ilgili soru üzerine, “Yeni anlaşma, nükleer saldırı silahlarında radikal ve daha önce benzeri görülmemiş oranda indirimi sağlayacak” ifadesini kullandı. Lavrov, yeni START anlaşmasıyla ilgili giderilemeyen anlaşmazlıkların da iki ülke heyetleri arasında yılbaşından sonra çözüleceğini belirterek, yeni anlaşmada karşılıklı güvene ve belirli denetim önlemlerine dayalı simetrik tedbirlerin de yer alacağını söyledi. Lavrov, yeni START anlaşmasıyla ilgili çalışmanın bütün bir yıl boyunca sürdüğünü ve şu ana kadar başarılanların da rekor bir sürede yapıldığını ifade etti.

23.12.2009

Lübnan-Suriye yakınlaşmasına komplo

Lübnan’da Suriyeli yolcuları taşıyan otobüse düzenlenen silâhlı saldırı, Lübnan Bakanlar Kurulu ve Hizbullah tarafından kınandı.

Suriye’nin resmî haber ajansı SANA’nın bildirdiğine göre, Lübnan Bakanlar Kurulu, saldırıyı, “Suriye-Lübnan ilişkilerini bozmaya yönelik bir çaba” olarak değerlendirdi. Bakanlar Kurulu, güvenlik birimlerine olayın faillerinin en kısa sürede yakalanması talimatını verirken, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman, “Suriye otobüsüne yapılan saldırı, Lübnan’ın güvenlik ve istikrarına karşı bir saldırıdır” dedi. Suriye’yi kısa bir süre önce ziyaret eden Lübnan Başbakanı Saad Hariri de, “saldırının Lübnan’a ve Şam ziyaretinde elde edilen kazanımlara karşı düzenlendiğini” kaydetti. Saldırıyı kınayanlardan Hizbullah ise yayımladığı bildiride, saldırıyı,”Suriye-Lübnan ilişkilerini hedef alan kışkırtma projesi” olarak niteledi. Lübnan’da önceki gün Suriyeli yolcuları taşıyan bir otobüs silahlı saldırıya uğramış, saldırıda 17 yaşındaki bir Suriyeli hayatını kaybetmişti. Saldırının ardından Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Lübnan Dışişleri Bakanı Ali El Şami’yi arayarak faillerin en kısa sürede yakalanması talebini iletmişti.

23.12.2009