21 Şubat 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

S. Bahattin YAŞAR

İnsan, yaşarken affeder


A+ | A-

“Ben bu adama kafayı taktım” diyor beyefendi. Bu cümle, odamdaki panoma astığım bir öğrenci fotoğrafına karşı söyleniyor.

Bana, “Sen onun kim olduğunu biliyor musun? O bir kopyeci. O ne olursa olsun benim gözümde bir hiç. Onun nasıl resmini oraya asarsın? O artık benim için bitmiştir. Sen belki onu tanımıyorsun, ama ben tanıyorum. İnsanların öyle fotoğrafta masum gözüktüklerine bakma, kanma sen.”

Daha böyle devam edip gidiyor kaşları çatık cümleler…

Benden ilgili kişiye karşı kendi taşıdığı duyguyu taşımamı bekliyor.

“Hocam” dedim, “Sizin bilmediğiniz, ama benim bildiğim, onun öyle büyük ve alkışlanacak bir tarafı var ki, sizinle paylaşsanız, bu ruh haliyle anlayamazsınız.”

Hoca iyice hiddetlendi, derler ya hani, burnundan solumak diye, bu da öyle.

Hocanın mutsuz olması için bir panodaki fotoğrafı görmesi yetti, arttı bile.

Ne kadar kolay mutsuz olabildiğimizi anlıyorum. Yani mutsuz olmak bu kadar ucuz olmamalı diye düşünüyorum kendimce. Ama vakıa bu.

Mutlu olmak için o kadar çok bileşenler ararken; mutsuz olmak için o bileşenlerden birisi olmasın yetiyor. Şaşkınlık verici bu.

Fakülteler bitirmiş beyefendinin tavrına bir bakın Allah aşkına.

Sanki kendisi hiç o yollardan geçmemiş gibi.

Sanki hiç kopye çekmemiş, sanki hiç hata yapmamış, sanki hiç yanlışa düşmemiş, sanki hatasız doğmuş?!

Var mı böyle bir şey Allah aşkına?

Var! Var! Hem de çok.

**

Hele otur hocam… Otur konuşalım.

Yine başlamaz mı?

“Sen bana ne anlatırsan anlat, onu benim gözümde değiştiremezsin. Onu bir tek ben bilirim.”

**

Tabiî konuştuk hocamla. Bazı konularda haklı. Çünkü onun sınavında başkası yerine sınava girmiş. Bir de bu hareketini savunmaya kalkmış. Üstüne üstlük hocaya da, “Hocam, lütfen siz ne ceza takdir ediyorsanız, verin. Ben yaptığım hatanın cezasını çekmek istiyorum” demiş?

Hoca, iyice küplere binmiş.

“Ama” diyor, “o sözleri samimî idi ve ağlıyordu” diye de ekliyor.

Baktım hoca, bu hatıraları anlatırken hayalen o âna gitmişti bile. Sakinleştiği anlaşılıyordu. Zaten o öğrenci de çoktan mezun olup gitmişti.

Ben konuyu maksatlıca biraz daha deşeliyorum.

“Hocam, şimdi nerelerde biliyor musunuz?”

“Sorma, en son Rusya’da olduğunu duymuştum.”

**

Epeyce bir suskunluktan sonra, çayını bir kez daha yudumlayıp, hızlıca konuşmaya girdi. Sanki bir şeyleri söylemek istediği anlaşılıyordu konuşma tarzından. Çünkü konuşmaya neredeyse attı kendini.

“Hocam biraz insaflıca düşünürsek, aslında iyi çocuktu o. Çok iyi niyetli idi. Ben biraz o zamanlar onu anlamadım. İçinde olduğu yaşın, şartların ve neden başkası yerine sınava girdiğini anlattığı konuların çok derin sebepleri vardı. Çok hassas bir insandı aslında. Bu hassas olması, onu bazı yanlışlara itmişti. Evet, evet iyi çocuktu.”

“Sen bana hatırlatınca, kendi lise yıllarımda çektiğim kopyaları hatırladım. Hem de çok çekmiştim. Hatta pek çok olumsuz hatıram da var.”

**

Anlıyorum ki, zaman zaman yaptığımız hayat kayıtlarını gözden geçirmemizde fayda var. İnsanları anlamak için önce kendimizi anlamak gerektiğini düşünüyorum. Hataların psikolojisini kendimizde değerlendirdiğimizde, o hatalar ve sebepleri daha anlaşılır oluyorlar. Yoksa bu filmde kendimiz yoksak ya da film bizden bir şey taşımıyorsa, anlamıyoruz ve hissetmiyoruz gerçekleri.

Bir de takılıp kalıyoruz çoğu kez bazı şeylere. Aşamıyoruz. Değiştiremiyoruz. Yenileyemiyoruz. Hep orada kalıyoruz. Ve yükümüz artıyor böylece. Her yaşanan sırtımıza atılmış bir yük oluyor.

Onun için de, o yaşadığımız hatıra iyi ise, biz de hep iyi oluyoruz; kötü ise, biz de hep kötü oluyoruz. Ve öyle de gidiyor zamanlar.

Oysa insanlar zamanla değişiyor.

Hiç kimse, dördünde ne ise, kırkında da öyle değil. Hayat, öyle bir değiştiriyor ki insanı.

İnsanları değerlendirirken de dikkate almalı durumu. Zaman zaman yaşadığımız sayfaları gözden geçirmeli. Yenilikleri izlemeli ve ona uygun yeni kayıtlar yapmalıyız.

**

Hep affedilmek isterken, neden affetmemiz zor oluyor anlaşılır değil.

Birisi bize karşı bir hata yapmaya görsün, o kişi o hatadan sonra ne yaparsa yapsın, biz hep o hatada kalmışızdır. Alnına adeta o hatayı kazımışızdır. Oysaki kendimiz için böyle bir şeyi istemeyiz. ‘İnsan hatadan hali değildir’ sözü, biz hata yaptığımızda daha bir anlamlı oluyor.

Oysa herkes insandır. Herkes hata yapabilir. Ve herkes affa müstehaktır.

Hayatımızda ne çok affedilmişizdir ve hepsinde ne de çok sevinmişizdir.

Peki o zaman neden şimdi çok çok affetmiyoruz?

Peki o zaman neden şimdi bazı şeyleri, çok şeyleri unutmuyoruz?

Peki o zaman neden şimdi kirli cümlelerden zihni temizlemiyoruz?

Peki o zaman neden şimdi, çokça bazen kör, bazen sağır, bazen dilsiz olmuyoruz?

Neden? Neden!

Oysa, insan sadece yaşarken affeder.


Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

21.02.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (15.02.2010) - Bu asrın yüz akı insanlar!

  (07.02.2010) - Gençlerin ölüm gündemi

  (31.01.2010) - Kim demiş, ‘kayak merkezlerimizde okuma programları olamaz’ diye!

  (17.01.2010) - Kitap hayatı, hayat kitabı besler

  (20.12.2009) - Ya amelimiz hebâ olursa!

  (13.12.2009) - Hatıralar hatırlanır

  (06.12.2009) - Biz durunca, hayat durmuyor

  (02.12.2009) - Abdest, Huzur’a hazırlıktır

  (30.11.2009) - Abdest, Huzur’a hazırlıktır

  (22.11.2009) - ‘Ödül almaya gelecek vaktim yok’

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl