Görüş |
Yeni Asya’mızın yeni yılı hayırlı olsun
Ankara’ya gelip Nur Talebeleri ile tanışıp beraber hizmete karar vermiştik. Ankara’da 16 yılımız geçti. 1962 yılında Ankara’da sıkı bir baskı ve zulüm gördük. Nefes alamıyor, bunalıyorduk. Bir gazete çıkarıp bu baskıyı aşmak istedik. 4 sayfalık bir gazete çıkardık. Fiyatı 25 kuruştu. Abonelere gönderdik. Kalan ve iâde gelenleri tekrar il il satmak için kolları sıvadık. Sol görüşlü gazeteler aleyhimizde seri yazılar yazıyorlardı. Her gittiğimiz il ve ilçede karakollar, mahkemeler eksik olmuyordu. Biz ise yılmadık, önce Karadeniz’i daha sonra İç Anadolu’yu ve Ege’yi dolaştık. Basındaki saldırılar arttı, ama bizi yıldıramadılar. Gazeteye yazı işleri müdürü dayanmıyordu. Onları sıraya koyduk ve sıra ile görev yapmalarını sağladık. Bir gün Zübeyir Ağabey geldi. Biz gazetenin o günkü manşetini “Kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millettir” şeklinde atmıştık. Zübeyir Ağabey’e sorduk: “Ağabey bu manşete bir resim lâzım, kimin resmini koyalım?” O da dedi ki: “Kardeşim bu manşete lâyık Üstad Hazretlerimizdir. Onun resmini koyalım.” Biz de “Peki ağabey” dedik. Gazetenin ön sayfasına Üstadın boy resmini koyduk. Yine bir gün “Ey âlem-i İslâm! Uyan, Kur’ân’a sarıl” diye manşet attık. O zaman Ankara’da Örfî İdare vardı. Komutan, yazı işleri müdürünü çağırmış ve ona “Siz neyinize güvenip İslâm âlemini uyandırmaya çalışıyorsunuz” demiş. O da “Allah’a güveniyoruz” diye cevap vermiş. Paşa kükremiş “Seni hapse atarım” demiş. O da, “Paşam hazırım” demiş. Daha sonra “Siz hiçbir şeyden korkmuyorsunuz, sizin gazetenizi kapatıyorum” demiş. Biz de, İzmir’de sıkıyönetim yok diye gazete basımına orada başladık. İsmi de “Zülfikar” gazetesi oldu. Orada yine yazı işleri ekibini sıraya koyduk. O zaman İzmir’in Tire ilçesinde Üstadın aleyhinde bir konferans düzenlenmişti. İzmir ekibimiz bu ilçeye gitti. 250 beraat kararı vardı ve kitap olmuştu (Sonra 1500’e çıktı). Konferansta Üstad’ın aleyhinde konuşulmuş. Bunlara “Zülfikar” seri cevaplar verdi. Bunun üzerine konferansçılar tarafından bir tekzip gönderilmişti. Biz hemen toplanıp Zülfikar’ı “Uhuvvet” ismiyle yayına başlattık. Muarızlar çare bulamadılar. Bir süre öyle devam etti. 1965 seçimi oldu. Adalet Partisi tek başına iktidara geldi. O dönemde hapiste olan arkadaşlar tahliye edildi. Çünkü Adalet Partisi af çıkartmıştı. Tahliye olan Nur Talebelerininin bazıları memur oldu. Basında kıyametler koptu. Sol gazeteler aleyhte yayın yaptı. CHP, 1960 ihtilâlini yapan senatörler ile gensoru verdiler. Adalet Partisi mazlumları müdafaa etti. Neticede “İttihad” yayınlanmaya başladı. 18 sayfalık gazetenin ilk sayısı 100 bindi, sonra 50 bin olarak devam etti. 1970 yılına geldik. 21 Şubat 1970’te Yeni Asya’nın ilânları Ankara’ya geldi. Gece boyu duvarlara astık. Yeni Asya günlük olarak 1500 adet geldi ve satışı devam etti. Aradan 40 yıl geçti. Şimdi 41 yaşında girdi. Çok şükür, ekiyle birlikte 32 sayfa olan gazetemizi 21 Şubat günü aldık. Hayırlı olsun. Âmin.
NECATİ YILMAZ
|
03.03.2010 |