29 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

1 kuruşluk borca şok icra

Afyonkarahİsar’In Dinar ilçesinde kahvehane işleten kişiye, 1 kuruşluk borcundan dolayı 2 bin 147 liralık icra takibi başlatıldı.

Kahvehane sahibi Galip Yıldız, 2001 yılındaki ekonomik kriz sebebiyle iflâs ettiğini belirterek, o tarihten bugüne kadar hiçbir banka ile ilişkisinin olmadığını söyledi. İcra konusunda ilgili banka ile görüştüğünü bildiren Yıldız, ‘’2001’den önce kredi almışsam bunu net olarak hatırlamıyorum. 1 kuruş borcun bu kadar büyük rakama ulaşmasına şaşırdım’’ dedi. Yıldız, icra takibi başlatan icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiğini ifade ederek, ‘’1 kuruşun icra takibi mi olur’’ diye kendisiyle alay edildiğini söyledi.

29.05.2010


 

ÜLKE DÜNYADAN KOPARILDI

Yakın tarihimizin utanç sayfası olan 27 Mayıs darbesi 50. yılında sorgulanıyor. MAZLUMDER İstanbul Şubesi tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi. "Her darbe sonrası, hak ve özgürlükleri daraltan yasalar ve düzenlemeler yapıldı. Her darbe sonrası, darbe ekonomisi oluştu, darbeciler ve onların, sözde sivil uzantıları, çeşitli imtiyazlar elde ettiler. Ülke siyasî, kültürel ve ekonomik açıdan dünyadan koptu."

TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ YAPILDI

Açıklamanın devamında şöyle denildi: "Her darbe milleti kurtarma adına, millet iradesini yok eden toplum mühendislikleriyle ‘kul’ yetiştirme hedefiyle düzenlendi. Hak ve özgürlüklerin en geniş anlamıyla bütün vatandaşlara açılması, bunun siyasî, hukukî ve kültürel desteği için, öncelikle bütün kesimleriyle halkın, sivil ve resmî kurumların azami gayret içinde olmaları gerekmektedir. Darbelerden kurtulma vaktidir."

27 Mayıs’ın manşetleri sergide

MAZLUMDER İstanbul Şubesi, 27 Mayıs darbesinin 50. yıldönümü dolayısıyla “27 Mayıs 1960 Darbesinin Gazete Manşetleri Sergisi”nin açılışını yaptı. Sergi açılışında MAZLUMDER İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Av. Elif Uzunpınar bir basın açıklaması yaptı. Uzunpınar açıklamada darbe süreçlerinden bahsederek yapılan yanlışlardan ibret alma vaktinin geldiğini belirtti.

27 Mayıs faaliyetleri çerçevesinde dönemin Adalet Partisi Milletvekili ve devlet eski bakanı Hasan Aksay’ın katılacağı konferans bugün saat 13.00’te MAZLUMDER İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilecek. Sergi, bugün akşama kadar gezilebilecek.

DARBECİLERİN HEPSİ

DARBELERDEN NEMALANDI

Yaptığı açıklamada, “Bugün 27 Mayıs darbesinin üstünden elli yıl geçti. Ne yazık ki, bu süre içinde de biçimi, içeriği, kapsamı birbirine nazaran farklı olsa da, millî iradeyi ilga etme noktasında aynı paydada birleşen, peş peşe darbeler yaşandı” ifadelerini kullanan MAZLUMDER İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Av. Elif Uzunpınar, “Her darbe sonrası inanç ve ifade özgürlüğünün çerçevesi daraltıldı. Her darbe sonrası, hak ve özgürlükleri daraltan yasalar ve düzenlemeler yapıldı. Her darbe sonrası, darbe ekonomisi oluştu darbeciler ve onların, sözde sivil uzantıları, çeşitli imtiyazlar elde ettiler. Her darbe sonrası, ülke siyasi, kültürel ve ekonomik açıdan dünyadan koptu ve hedeflerinin gerisinde kaldı” şeklinde konuştu.

YÜZLEŞME VAKTİ

Av. Uzunpınar, “Bugün tarihle yüzleşme vaktidir. Yapılan yanlışları tesbit etme, ibret alma vaktidir. İyi darbenin olamayacağını, devletin milleti değil; milletin devleti olacağını anlama vaktidir. Gün hak ve özgürleri; etnik köken, din, mezhep ve meşrep ayırt etmeksizin en geniş haliyle bütün vatandaşlara açma zamanıdır. Bugün yapay ötekiler oluşturmaktan, yasaklardan haz almaktan kurtulma vaktidir” diye konuştu.

Bu ülkenin, üzerinde yaşayan herkese ait olduğunu belirten Av. Elif Uzunpınar “Hiç kimsenin, statüsü ne olursa olsun, payı, bir başkasından ne bir fazla, ne de azdır. Hiç kimse, ülkeyi çok sevdiği iddiasıyla, ayrıcalık elde edemez ve hiçbir vatandaşı suçlayamaz. Suç ancak, bağımsız mahkemelerin etki altında kalmadan vereceği kararlar sonucunda oluşur. Hiç kimse, kendini hukukun üstünde göremez. Hiç kimse kamu görevini, haddi aşarak kullanma hakkına sahip değildir. İlişkilerin zemini hukuktur. Hukukun ayaklar altına alındığı, yargının şaibeyle anıldığı yerde, düzenin sağlanması, barışın devamı mümkün değildir. Hak ve özgürlüklerin en geniş anlamıyla bütün vatandaşlara açılması, bunun siyasî, hukuki ve kültürel desteği için, öncelikle bütün kesimleriyle halkın, sivil ve resmî kurumların azami gayret içinde olmaları gerekmektedir. Darbelerden ve darbe anayasalarından kurtulmak vaktidir. Güce değil, özgürlüğe ve insana güvenme vaktidir. MAZLUMDER olarak, kurum ve kuruluşlarıyla herkesi, hak ve özgürlüklerin bütün vatandaşları kuşattığı, darbesiz geleceğe katkı sunmaya çağırıyoruz” şeklinde konuşmasını noktaladı.

29.05.2010


 

Hocalı kurbanları Iğdır’da anıldı

AsIlsIz Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) tarafından Zübeyde Hanım Bulvarında kurulan ‘’katliâam çadırı’’ önünde toplanan bir grup vatandaş, Hocalı kurbanlarını andı.

ASİMDER Başkanı Göksel Gülbey, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’ın, Azerbaycan’daki katliâmların sorumlusu olarak yargılanmasını istediklerini söyledi. Çadırda, Hocalı katliâmıyla ilgili film gösterimi ve çeşitli sunumlar da yapıldı.

29.05.2010


 

Yassıada’da darbe protestosu

Kanlı 27 Mayıs darbesi, 50. yıldönümünde Yassıada’da protesto edildi. Mahkemenin yapıldığı salona gelen kalabalık gruba seslenen Genç Siviller Temsilcisi Turgay Oğur, tarihimizdeki kara bir leke olan bu adanın Demokrasi Adası olmasını istediklerini ifade etti.

Yassıada’da darbe protestosu

KENDİLERİNİ ‘’Genç Siviller’’ olarak adlandıran bir grup, 27 Mayıs askerî müdahalesinin 50. yılı dolayısıyla Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı anmak amacıyla yargılandıkları Yassıada’yı ziyaret ederek, protesto etti.

Yassıada’da yargılanmış kişilerin birinci derece yakınlarını da taşıyan vapur, Kabataş İskelesi’nden hareket ederek, Kadıköy’e uğradı. Buradan da yolcu alan vapur, Yassıada’ya gitti. Yassıada’da, yargılamanın yapıldığı spor salonunun içinde bir konuşma yapan Eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, Yassıada’da bir araya gelen insanların Anadolu’nun ahengini yansıttığını belirtti. 27 Mayıs darbesinin, Türkiye’ye nefret tohumlarını ektiğini ve bu ülke insalarının millet olma şansını ortadan kaldırdığını söyleyen Soylu şöyle konuştu:

“Bu ülkede hep birlikte bir şeye ihtiyacımız var. Bu ülkeye nefret tohumları ekenlerin felsefelerini, zihniyetlerini toprağa gömmek ve bu ülkeye sevgi tohumlarını barış tohumlarını ekmek. Liseli yıllardaydı, ben tebrik kartı satardım. İnsanlar Menderes’in fotoğrafını görünce parmaklarıyla okşarlardı. Sadece Menderes’i değil, bu mahkemede yargılanan herkesi çok sevdi millet.’’ Soylu, konuşmasına göz yaşları arasında son verdi.

‘’DARBECİLERE KARŞI

DURULMASI GEREKİR’’

Celal Bayar’ın torunu Emine Gürsoy Naskali de 27 Mayıs askeri müdahalesinin 50. yılında hala içinde bir acı hissettiğini, bu acının yanı sıra bir mücadele hissinin de içinde var olduğunu kaydetti. ‘’Bu mücadele hissi de darbeci zihniyete karşı durulması gerektiği ve bu yönde elimizden gelenin yapılması gerektiği hissi’’ diyen Emine Gürsoy Naskali, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’27 Mayıs darbesine baktığımda, bu darbe eli silahlı bir çete tarafından yapılmıştı. Bir silahlı cephesi vardı bu işin. Aynı zamanda bir siyasi cephesi de vardı. Muhalefet olup iktidar olamayan bir partinin, iktidar hırsı vardı. Bunun pek çok kanıtı ve örneği var. Bunun yanı sıra bir de hukuk cephesi vardı. Cumhuriyet Halk Partili hukukçular, darbecilere akıl vermişlerdir. Sonrasında demişlerdir ki ‘Eğer, bu Demokrat Parti iktidarını çok vahim suçlarla suçlayıp cezalandırmazsanız siz suçlu duruma düşersiniz.’ Bu üç ayağı belirtmek istiyorum. Elbette ki; bu salonda cereyan eden olaylar, kurulan mahkeme kurmaca bir mahkemeydi. Kararları çok çok öncesinde verilmişti. Meselâ darbe Mayıs ayında oldu. Temmuz ayında bir dergide bir sehpa resmi, altında büyük babamın fotoğrafı, onun altında suç ve cürüm ifadesi yer alıyordu. Yani Cumhuriyet Halk Partisi, darbenin azmettiricisi olmuştur. Bu salonda ömürlerinin 1 yılını geçirmiş insanlara karşı büyük bir merhamet var. Büyük bir sevgi var. Onları rahmetle minnetle anıyorum. Nur içinde yatsınlar.’’

‘’TEK DİLEĞİM BÖYLE

OLAYLARIN YAŞANMAMASI’’

Celal Bayar’ın torunlarından Bilge Gürsoy da askeri müdahale sırasında 3 yaşında olduğunu, hayatı boyunca bu olayların konuşulduğunu anlattı. Şu an söyleyecek bir şey bulamadığını dile getiren Gürsoy, ‘’Benim için hissen çok etkileyici bir olay. Tek dileğim, böyle olayların yaşanmaması’’ dedi. “HİÇBİR ZAMAN İÇİME SİNDİREMEDİM” Fatin Rüştü Zorlu’nun torunu Fatin Rüştü Yener de ‘’Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oylarıyla Meclise gelen insanlar, ancak onların oylarıyla gidebilirler. Dolayısıyla ben bunu hiçbir zaman içime sindiremedim’’ diye konuştu. “27 MAYIS TARİHİMİZİN KARE LEKESİ” Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan da “Tarihimizde kara bir leke olarak duran bu yerde bir daha darbe ve benzeri uygulamalar olmaması için protesto ediyoruz, bunun için mücadele veriyoruz” dedi. Konuşmaların ardından katılımcılar, spor salonunun duvarında asılı olan ‘’Buradaydık’’ yazılı tabelaya imza attı. ‘’Genç Siviller’’, adadaki etkinliğin ardından tekneyle İstanbul’a doğru hareket etti.

FARUK ÇAKIR

29.05.2010


 

Anayasa paketi 3 Haziran’da

Anayasa Mahkemesi, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un bazı maddelerinin iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi talebinin ilk incelemesini 3 Haziran 2010 Perşembe günü yapacak.

İlk inceleme 3 Haziran’da

ANAYASA Mahkemesi, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un bazı maddelerinin iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi talebinin ilk incelemesini 3 Haziranda yapacak. Yüksek Mahkeme, yaptığı ilk incelemede, dosyada eksiklik bulunmadığına karar verirse, davayı daha sonra belirlenecek bir günde esastan karara bağlayacak. Yüksek Mahkeme’nin davayı esastan incelemeye karar vermesi halinde, yürürlüğün durdurulması talebi hakkında öncelikli olarak karar vermesi bekleniyor. Anayasa Mahkemesine iptal ve yürürlüğün durdurulması başvurusunu, 97 CHP milletvekilinin yanı sıra 7 bağımsız, 6 DSP’li ve 1 DP’li milletvekilinin imzası yer alıyor.

29.05.2010


 

“Ergenekon”da hedef göstermeye 18 yıl

İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı,Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ve Celalettin Cerrah’ı “terör örgütlerine hedef gösterdiği” öne sürülen birinci “Ergenekon” davası sanıklarından Selim Akkurt için 6 ile 18 yıl arasında hapis cezası talebiyle iddianame düzenlendi.

Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali tarafından hazırlanan 2 sayfalık iddianamede, bazı gazetelerin 27 Ocak 2010 tarihli sayılarında “Beni Kuvayı Milliye’ye polisler soktu” ile “Cerrah, Çolakkadı ve Öz’e komplo suçlaması” başlıklarıyla haberler yayımlandığı ve haberlerde tahliye olmadan önce birinci “Ergenekon” davası kapsamında “terör örgütüne üye olmak” suçundan Silivri L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selim Akkurt’un açıklamalarına yer verildiği ifade edildi. Şüpheli Akkurt’un kamuya açık yargılama sırasında sarf ettiği sözlerle Çolakkadı, Cerrah ve Öz ile o dönem İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli emniyet müdürleri Mutlu Ekizoğlu ve Ali Fuat Yılmazer ile komiser İsmail Erçelik’in yönlendirmesi doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik bir komplo planlandığını ileri sürdüğü kaydedilen iddianamede, Akkurt’un bu şekilde 6 kişiyi iddia olunan “Ergenekon” terör örgütünün diğer üyelerine hedef gösterdiği ifade edildi. Akkurt’un “mahkemede verdiği ifadesinde heyecanlanarak bu şekilde ifadeler kullandığı”nı söylediği belirtilen iddianamede, bu şüphelinin “terörle mücadelede görev almış kişileri terör örgütlerine hedef göstermek” suçundan 6 kamu görevlisi için toplam 6 ile 18 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep edildi.

29.05.2010


 

Yargıtay’dan 6 yayın organına suç duyurusu

YARGITAY 11. Ceza Dairesi, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in yargılandığı davada, bazı gazetelerde yer alan ve Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin olarak, ‘’Yargı görevini yapanları ve adil yargılamayı etkiledikleri’’ gerekçesiyle, 5 gazete ve bir televizyon kanalı hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Cihaner’in Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ndeki yargılanmasına devam edildi. Dünkü duruşmaya, sanık Cihaner, avukatları, Cihaner’in ailesi ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi davaya ilişkin bazı gazetelerde yer alan ‘’Yargıtay’da Cihaner’i Kurtarma Planı’’ başlıklı haberler sebebiyle bu haberlerin yer aldığı 5 gazete ve 1 televizyon kanalı hakkında ‘’yargı görevini yapanları ve adil yargılamayı etkiledikleri’’ gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Daire ayrıca, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Cihaner’in ‘’Ergenekon terör örgütü üyesi olmak’’ suçlamasıyla yargılandığı dava dosyasının özel kurye ile Daire’ye gönderilmesini kararlaştırdı.

29.05.2010


 

2B arazisi sanıldığı kadar büyük değil

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, 2B arazilerinin sanıldığı gibi çok büyük bir alan olmadığını ifade ederek, “Kıymetli alanlar var.

Biz sadece geçen yıl 501 bin hektar yani bu alanların iki katından fazla yeri ağaçlandırdık, ormana kazandırdık” dedi. Eroğlu, Sapanca’da gerçekleştirilen AB Sürecinde Çevre Yönetimi Çalıştayı’nın açılışının ardından gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, çeşitli konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2B arazilerinin yaklaşık 450 bin hektar olduğunu, bunların arasından bağlık-bahçelik alanlar düşüldüğünde 230 bin hektar yerleşim alanı kaldığını anlatan Eroğlu, şunları kaydetti: “Buradan şimdiye kadar hiçbir hükümet para almamış. Devlete bir gelir temin edilmemiş bunun tespiti de yapılmamış. İlk defa biz geldiğimizde bunlar kime ait, kim oturuyor belli olsun diye Tapu Kadastro Kanunu’nda geçen yıl bir değişiklik yaptık. Bütün Türkiye’de bu alanları tespit ediyoruz. Bunların bedeli de alınacak. Bunlar bize ait değil, 31.12.1981 tarihinden önce vasfını kaybetmiş, Kepez’e organize sanayi bölgesi kurmuşlar ama geçmişte orman alanıymış. Dolayısıyla bunların mutlaka satılıp bedelinin hazineye yatması gerekir. Sanıldığı gibi çok büyük bir alan değil, kıymetli alanlar var, 230 bin hektarlık bir yerleşim alanı. Biz sadece geçen yıl 501 bin hektar yani bu alanların iki katından fazla yeri ağaçlandırdık, ormana kazandırdık. Dolayısıyla orman varlığımız hem alan olarak hem miktar olarak bizim iktidarımız döneminde artıyor. Orman alanını yaklaşık 1 milyon hektar artırdık. Hatta FAO bunu dünyaya örnek olarak gösterdi. Bu faaliyetlerimiz Kyoto vesilesiyle Danimarka’da düzenlenen 17. Taraflar Konferansında tüm dünyaya gösterildi.”

29.05.2010


 

“Pontus” iddiası tarihî saptırma

DIŞİŞLERİ Bakanlığı, Yunanistan’da geçen hafta düzenlenen sözde “Pontus Soykırımı Anma Günü” etkinliklerinin, tarihî gerçeklerin saptırılmasından ibaret olduğunu belirtti.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Yunanistan Parlamentosunun 24 Şubat 1994 tarihinde kabul ettiği yasa ve bu çerçevede bu yıl da geçen hafta düzenlenmiş olan “sözde ‘Pontus Soykırımı Anma Günü’ etkinliklerinin, tarihi gerçeklerin saptırılmasından ibaret” olduğu bildirildi. Açıklamada, şu ifadeye yer verildi: “Tarihin tahrifine dönük bu gibi faaliyetler, her iki ülke siyasi liderliğinin Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilere yeni bir ivme kazandırılmasına yönelik ortak iradesiyle yaratılmaya çalışılan işbirliği ortamının ruhuna da aykırıdır.”

29.05.2010


 

BDDK’dan dolandırıcılık uyarısı

BANKACILAK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yapılan açıklamada, son günlerde Kurum adına aradığını söyleyen şahıslar tarafından birçok kişinin telefon ile aranılarak, kredi kartı ücret ve komisyonlarının iade edilmesine yönelik çalışmalar ve benzeri diğer bahanelerle kredi kartları ve kişisel bilgilerinin istenildiği yönünde duyumların alındığı belirtildi.

Açıklamada, ‘’Yukarıda belirtilen konuya ilişkin olarak, Kurumumuzun hiçbir şahısla bu tarzda bir iletişimi söz konusu olmayıp, ileride doğabilecek muhtemel mağduriyetlerin önlenmesi bakımından kart ve kişisel bilgilere ilişkin konularda ilgililerce hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir’’ denildi.

29.05.2010


 

Samimî görüş alış verişi yapıyoruz

ABD’NİN Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Türkiye-ABD ilişkileri konusunda, ‘’Her konuda samimî görüş alışverişi yapıyoruz’’ dedi.

Jeffrey, TED Ankara Koleji Vakfı Okullarındaki Genç İnovatif Girişimcilik Fuarı’nın açılışında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Jeffrey, ‘’İran’ın nükleer tesislerinde kullanacağı uranyumun takasına ilişkin anlaşmayı onaylamadığı ve iki ülke lideri arasında bu konuda gerilim yaşandığı’’ iddialarına ilişkin, Washington’un bu konuyla ilgili açıklamalarda bulunduğunu söyledi. Türkiye-ABD ilişkileri ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yakın zamanda ABD’ye gidip gitmeyeceğini ilişkin soruya da Jeffrey, ‘’Her konuda samimî görüş alış verişi yapıyoruz’’ cevabını verdi. Jeffrey, Filistin’e giden insanî yardım gemisiyle ilgili soru üzerine, bu konuda bilgisi olmadığını belirtti.

29.05.2010


 

Daima kuvvet kanunda olmalı

Batman Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Bilgin ‘Kamu Etiği ve Etik Liderlik’ konulu bir konferansta, hiçbir kişi ya da kuruma herhangi bir ayrıcalık verilmemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Kuvvet kanunda olmalı yoksa kişiler adedince kanunlar olur” dedi.

Kuvvet kanunda olmalı

Batman Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Bilgin, kuvvetin kanunda olması gerektiğini, yoksa kişiler adedince kanunlar olacağına dikkat çekti.

Batman Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Bilgin tarafından, kamu çalışanlarına yönelik “Kamu Etiği ve Etik Liderlik” konulu bir konferans verildi. Konferansa Vali Yardımcısı Mustafa Cihad Feslihan, İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Baş, Milli Eğitim Müdürü Şerif Akboğa, Bayındırlık İl Müdürü M. Ali Tunç, İl Müftüsü İbrahim Öcüt, kamu kurum ve kuruluş müdürleri ile kamu çalışanları katıldı. Konferansa, etik ve ahlâkî değerler konusunda semavi dinlerden örnekler vererek başlayan Prof. Bilgin, “Kamu yönetiminde etik; kamu görevlilerinin, karar alırken ve kamu hizmetlerini yürütürken uymaları gereken ahlaki değerlerdir. Bunlar; tarafsızlık, dürüstlük, adalet, saydamlık ve hesap verebilirlik gibi bir takım ahlaki prensiplerdir. Ahlak değerleriyle renklenmeyen kişi ve kurum muhataplarından bunu talep etmemeli” dedi.

Hiç bir kişi ya da kuruma herhangi bir ayrıcalık verilmemesi gerektiğine dikkat çeken Bilgin, şunları ifade etti: “Kuvvet kanunda olmalı yoksa kişiler adedince kanunlar olur. Hakkın hatırı yüksektir, hiçbir kişi ya da kuruma herhangi bir ayrıcalık verilmemelidir. Fertler milletin menfaatini kendi menfaatinden üstün tutmalı.”

29.05.2010


 

AB süreci Türkiye'nin tutkalı

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ‘’AB sürecini Türkiye’nin bir tutkalı olarak, Türkiye’nin farklı kesimlerinin buluşabileceği bir platform olarak görüyorum’’ dedi.

Bağış, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Kadın Girişimcilik ve Liderlik Zirvesi’nin ikinci gününde yaptığı konuşmada, Türkiye’de farklı kesimlerin farklı beklentileri, umutları olabileceğini, bütün bu farklı kesimlerin buluşabileceği ve hepsinin beklentilerine cevap verecek sürecin Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) süreci olduğunu vurguladı. Bağış, ‘’AB sürecini Türkiye’nin bir tutkalı olarak, Türkiye’nin farklı kesimlerinin buluşabileceği bir platform olarak görüyorum’’ diye konuştu.

51 yıldır Türkiye’nin AB’ye üye olmaya çalıştığını, ancak bu 51 yılın 50 yılında Türkiye’nin askeri anayasalarla yönetildiğini dile getiren Bağış, daha evvel askeri anayasalarla üye olmaya çalışıp da olamayan ülkeler gibi Türkiye’nin de bir türlü AB’ye üye olamadığını ifade etti. Bağış, ‘’Dün 1960 darbesinin 50. yıl dönümüydü, 1960 darbesi sadece Türk demokrasisine değil aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa ile bütünleşme sürecine de çok ağır bir darbe vurmuştur’’ dedi.

O günden bugüne Türkiye’nin çok değiştiğini, artık Türkiye’de eskiden hayal bile edilemeyecek özgürlüklerin yaşandığını ifade eden Bağış, bütün bu değişikliklerin arkasında AB sürecinin çok önemli etkisi olduğunu söyledi.

Bağış, ‘’AB süreci olmasaydı belki bu ülkede hala idam cezası olacaktı, hala devlet güvenlik mahkemeleri olacaktı’’ diye konuştu. Hiçbir ülkenin müzakerelere başlamak için 45 yıl beklemediğini, ama sürecin bundan sonraki kısmının bir 50 yıl daha sürmemesi gerektiğini söyleyen Bağış, onun için bu sürecin sadece devlet tarafından yönetilen bir süreç olmaktan kurtarılıp, toplumun her kesiminin bu sürece sahip çıkması gerektiğini vurguladı.

AB süreciyle ilgili yaptırdıkları anketlerde kadınların AB sürecine olan desteğinin erkeklere oranla daha yüksek olduğunu gördüklerini belirten Bağış, toplumu şekillendiren kadınlar olduğu için bu sürecin geleceğinden çok umutlu olduğunu vurguladı.

29.05.2010


 

Edirne’de bir asker nöbette intihar etti

Edİrne’de, vatani görevini yaparken nöbet sırasında intihar ettiği iddia edilen asker, Mersin’de toprağa verildi.

Karayoluyla Mersin Devlet hastanesi morguna getirilen Mithat Özer’in (26) cenazesi, ailesi tarafından alınarak önce Toroslar ilçesindeki evine, sonra da Hazreti Hamza Camisi’ne getirildi. Burada kılınan cenaze namazının ardından Türk bayrağına sarılı Özer’in naaşı, Güneykent Mezarlığında gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenazeye askerin babası Münir Özer, annesi Suret Özer, Kahramanmaraş’ta vatani görevini yapan kardeşi Mehmet Özer ile yakınları ve arkadaşları katıldı. Ablası Kader Cengiz gözyaşları arasında kardeşinin intihar ettiğine inanmadığını söyledi. Edirne’nin Enez ilçesinde 1. Hudut Taburu 2. Piyade Bölüğünde vatanî görevini yapan Özer’in, nöbet sırasında intihar ettiği iddia edilmişti. Bu arada, Mardin’in Savur ilçesine bağlı Serenli Köyü yakınlarındaki kırsal alanda arama tarama çalışmaları sırasında mayına basan bir asker hafif şekilde yaralandı.

29.05.2010


 

25’inden sonra üniversite şansı

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, çeşitli nedenlerle üniversite öğrenimi göremeyen veya ikinci bir üniversite diploması almak isteyen 25 ve üstündeki yaş gruplarına yönelik özel bir ‘’üniversiteye giriş sınavı’’ yapılarak, bu kişilere üniversitede okuma şansı verilmesini düşündüğünü bildirdi.

Özcan, yaptığı açıklamada, eğitimde artık ‘’hayat boyu öğrenme’’ kavramının önem kazandığını vurguladı. Bu çerçevede, ‘’25 ‘’ diye ifade edilen bir sistem uygulandığını dile getiren Özcan, şöyle konuştu: “25 yaşını geçmiş, üniversiteyi okuyamamış ama üniversitede okumak veya üniversite okuyup da ikinci diploma almak isteyenler varsa, bu insanlara yani yaşları normal öğrenim çağını birazcık geçmiş insanlar, eğer üniversitede okumak isterlerse onlara özel bir sınav yapalım, bu sınavda sadece genel kabiliyetleri ölçülsün. Bu öyle bilgi sınavı değil. Mesela fizik, kimya, matematik yani lise bilgisi değil de ne kadar kabiliyetli, bunun ölçüleceği bir sınav yapılsın. Eğer o şahıs bu sınavda başarılı olursa, üniversitede istediği bölüme alalım diye düşünüyorum.”

29.05.2010


 

Çapkın, merkeze atandı

Son valililer kararnamesinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden Iğdır Valiliği’ne atanan Hüseyin Çapkın, merkeze alındı.

Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan atama kararına göre Iğdır Valiliği’ne Merkez Valisi Amir Çiçek getirildi. Çapkın’ın daha sonra vali sıfatıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevine yeniden atanması bekleniyor.

29.05.2010


 

Başkan vekiline silâhlı saldırı

Tekİrdağ’In Çerkezköy ilçesine bağlı Kapaklı Belde Belediye Başkan Vekili Ayhan Aslan, uğradığı pompalı tüfekli saldırıda yaralandı.

Alınan bilgiye göre, henüz plakası belirlenemeyen otomobilden pompalı tüfekle açılan ateş sonucu kalçasından yaralandı. Çerkezköy Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınan Aslan’ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Olayın ardından kaçan saldırganın yakalanması amacıyla güvenlik güçlerince çalışma başlatılırken, saldırıyı bir süre önce işten çıkartıldığı belirtilen C.E’nin gerçekleştirdiği ileri sürüldü.

29.05.2010


 

Yardıma Rum engeli

İsrail basını, Güney Kıbrıs’ın, Gazze’ye yardım filosuna katılan gemilerin kendi karasuları içinde toplanmasına izin vermeyeceğini açıkladığını duyurdu. İsrail ise Güney Kıbrıs’ın kararını “aklın sesi” olarak nitelendirdi.

29.05.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.