17 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

KKTC’de LYS başarısızlığı tartışılıyor

LİSANS Yerleştirme Sınav (LYS)’ında başarısız olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) eğitim sistemi tartışılıyor.

KKTC Milli Eğitim ve Kültür eski Bakanı Canan Öztoprak, başarısızlığın sebebinin düşündürücü olduğunu belirtti. LYS başarısızlığının sorgulanması gerektiğine dikkat çeken Öztoprak yaptığı açıklamada, ”Bu sonuçlar eğitim sistemimizin alarm verdiğini gösteriyor. Türkiye’de bazı bölgelere baktığımız zaman bizim öğrencilerimiz varlık içinde yaşıyor. Bunlara karşı bu sonucu almamız düşündürücü ve sorgulanması gerekir” dedi. Ada’daki vatandaşlar ise son yıllarda okullarda yaptıkları grevler ve Kur’an Kursu baskınlarıyla gündeme gelen eğitim sendikalarını sorumlu tutuyor. ÖSYM tarafından açıklanan LYS sonuçlarına göre, Türkiye’de TM puan türünde en başarısız il olan Şırnak’ta puan ortalaması 252,221 iken, bu oranın KKTC’de 234,480’e düşmesi büyük yankı uyandırdı. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, KKTC’nin Türkiye’deki bütün illerden daha düşük bir ortalamaya sahip olduğunu açıklamıştı. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler.

17.07.2010


 

Yurtdışındaki okullarla ortak eğitim

YÜKSEKÖĞRETİM kurumlarının yurtdışındaki kapsama dahil yükseköğretim kurumlarıyla ortak eğitim ve öğretim programlarında yabancı dil bilgisi yetersiz olan öğrenciler, ilgili üniversitelerin birinde veya döneme bağlı olarak iki üniversitede de yabancı dil şartını sağlayıncaya kadar yoğun dil eğitimi alabilecek.

Konuyla ilgili yönetmelikte yapılan değişik, Resmî Gazete’de yayımlandı. Önceki yönetmeliğin 13. maddesinde yapılan değişiklikte, ‘’Yabancı dil bilgisi yetersiz olan öğrenciler, ilgili üniversitelerin birinde veya döneme bağlı olarak iki üniversitede de yabancı dil koşulunu sağlayıncaya kadar yoğun dil eğitimi alırlar’’ denildi. Yoğun dil eğitimi için azami iki yıl süre veriliyor.

17.07.2010


 

Tatil kampı yerine bilim kampı

TÜBİTAK ve Pamukkale Üniversitesi işbirliğiyle ‘’Bilim Dünyasına Yolculuk’’ projesi kapsamında 80 öğrenci, bilim kampına katılıyor.

TÜBİTAK Proje Yürütücüsü Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esin Turan Güllaç, projenin 5. sınıfı bitiren öğrenciler için bir ödül olduğunu söyledi. Projenin, öğrencilerin fen, teknoloji ve diğer derslerde gördükleri içerikleri eğlenceli bir ortamda pekiştirmek ve yaz dönemlerini daha verimli geçirmeleri için düzenlendiğini belirterek, projeye katılan öğrencilerin, kamp sonunda büyük farkların görüleceğini kaydetti. Projeyle yaz bilim kampını tamamlayan öğrencilerin daha çevreci, güncel hayatına daha bilgiyle bakabilen, hayatın içinde her noktada bilimsel verilerin olduğunu sınayabilen, bireyler olarak yetişeceğini ifade eden Güllaç şöyle devam etti: ‘’Etkinliklerimiz çocuklarımızın, ilerde daha etkili, daha verimli, geleceğe daha güvenle bakabilen, daha kaliteli bir birey haline getirmeyi amaçlamaktadır. Çünkü küçük yaşlar, ilköğretim yaşları, çocukların kişiliklerinin şekillendiği ve çevreye, mesleklerine, sosyalleşmelerine yönelik bilgilerinin oturduğu yaşlardır.’’

17.07.2010


 

Çocuklar müzede hayata hazırlanacak

ANKARA, farklı bir müzecilik anlayışına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Sadece çocuklara hitap edecek müze, bilinenlerin aksine camekânların arkasına saklanmış nesneleri içermeyecek. Çocuklar bitkileri, hayvanları, meslekleri, tarihi, coğrafyayı, kuklaları, oyuncakları hatta puzzle’dan fosillere kadar farklı bir dünyaya yolculuk yapacak. Bu müzede çocuklar, sadece simgeleri görmekle kalmayacak onlara dokunabilecek, yerlerini de değiştirebilecek. Ankara Kent Konseyi, çocukların daha aktif bir şekilde yararlanabileceği ve öğretici niteliklerin ön plana çıkacağı bir müze projesini Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne sundu. Büyükşehir Belediyesi Çocuk Komisyonu’nda görüşülen proje, oy çokluğuyla kabul edilirken Meclis’te de onaylandı.

17.07.2010


 

TESK, MEB’den kantin ve servis işlerini istedi

TÜRKİYE Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, eğitim-öğretim dönemi başlamadan kantinler ve servis araçları konusunda tedbir alınması gerektiğini belirterek, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ile yapılacak protokolle, kantin ve servis işinin TESK’e bırakılması önerisinde bulundu.

Palandöken, yazılı açıklamasında, Türkiye’de MEB’e bağlı yaklaşık 42 bin okuldan 30 bininde kantin bulunduğunu, bu kantinlerin müşterilerinin ise ‘’15 milyon öğrenci’’ olduğunu kaydetti. Okul ve kurum kantinlerinin ihale yöntemi ile verildiğini hatırlatan Palandöken, bu ihalelerde tek değerlendirme kriterinin ucuz hizmet değil, kalite ve sağlanan hizmetin güvenilirliği olması gerektiğini anlattı. Kantinlerin daha sağlıklı şartlarda çocukları obeziteden uzak tutacak, kaliteli ürünleri hijyenik şartlarda sunabilmesi sunabilmesi için yeniden yapılanmaya gidilmesinde yarar olduğunu belirten Palandöken, ‘’TESK’in oluşturacağı bir yapı içinde beslenme uzmanları ve diyetislerin, kalori hesabı yapılmak suretiyle hazırlanacak sağlığa uygun, hijyenik ürünlerin kantinlerde satılmasının sağlanacağı bu yeniden yapılanmayı TESK olarak MEB ile işbirliği içinde başlatma’’ önerisinde bulundu. Okulların servis araçları konusunda TESK’e bağlı odalar ile yakın işbirliği içinde olması gerektiğini de kaydeden Palandöken, bu konuda da MEB ile işbirliği içinde gerekli düzenlemelerin yapılmasında yarar gördüklerini belirtti. Palandöken, MEB ile yapılacak protokolle, kantin ve servis işinin TESK’e bırakılması önerisini dile getirdi. Ankara / aa

17.07.2010


 

TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR

Demokrat Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen “Genç Demokrat Düşünce Platformunda” konuşan Ulusal Gençlik Parlamentosu Türkiye Koordinatörü Sezai Hazır, Türkiye’de beş gençten birinin işsiz olduğunu açıkladı. Hazır, “Bir ülkenin gençliğinin yüzde 40’ı ‘kaybedilmiş gençler’den oluşuyorsa bu ülkede tehlike çanları çalıyor demektir” diye konuştu.

GENÇLERE YER AÇIN

DP Kadın ve Gençlik Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Nuran Talu da yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Nüfusunun üçte ikisi genç olan Türkiye’nin böylesine büyük bir potansiyele sahip bulunmasına rağmen, gençlik çağdaş düzeyde eğitilemiyor, istihdama yöneltilemiyor. Dolayısıyla Türkiye’nin kalkınmasında hak ettiği yerini alamıyor.”

Gençliğimiz ihmal kurbanı

ULUSAL Gençlik Parlamentosu Türkiye Koordinatörü Sezai Hazır, Türkiye’de beş gençten birinin işsiz olduğunu belirterek, “Bir ülkenin gençliğinin yüzde 40’ı; ‘kaybedilmiş gençler’den oluşuyorsa bu ülkede tehlike çanları çalıyor demektir” diye konuştu.

Demokrat Parti (DP) Genel Merkezi’nde düzenlenen “Genç Demokrat Düşünce Platformunda” konuşan Ulusal Gençlik Parlamentosu Türkiye Koordinatörü Hazır, Türk gençliği ile ilgili ilginç açıklamalar yaptı. Türkiye’de beş gençten birinin işsiz olduğunu açıkladıyan Sezai Hazır, Türkiye’de gençlerin Yüzde 40’ının umudunu kaybetmiş, atıl, çalışmayan, cezaevine girmiş ve engelli olduğunu belirtti. Hazır, “Bir ülkenin gençliğinin yüzde 40’ı böyleyse bu ülkede tehlike çanları çalıyor demektir” diye konuştu. Sezai Hazır, “Gençlerin Türkiye’ de Siyasi Hayata Katılımı ve Etkinliği” konusunda yaptığı konuşmada, Türkiye’de gençlerin sadece yüzde 30’unun çalıştığını, yüzde 30’unun ise öğrenci olduğunu anlattı. Gençlerin yüzde 40’ının ise “görünmeyen” isimli bir kalemde toplandığını, yani bunların “kaybedilmiş gençler” olduklarını vurguladı. Hazır, demokratik ülkelerde bu sayının yüzde 10’larda olduğunu da hatırlattı.

“GENÇLER, BÜROKRASİYE GİRİN”

GENÇLERİN hangi partiye mensup olursa olsun mutlaka bürokrasiye girmeleri gerektiğini söyleyen Sezai Hazır şöyle konuştu: “Genç olduğu için, vizyonu olduğu için, radikal olduğu için ve geleceğini düşündüğü için bürokrasiye girmeli. Düne kadar gençlerin 30 yaşına kadar milletvekili olması yasaktı. 18 yaşında gençler oy kullanıyor, ancak 30 yaşında milletvekili olabiliyordu. 18 yaşında bir gencin eline silâh veriyorsun, vatanı korumaya gönderiyorsun. 25-26 yaşında doktor oluyor, ona kendini teslim ediyorsun. Öğretmen oluyor, çocuğunu emanet ediyorsun. Siyaset ne kadar uzmanlık gerektiren bir iştir ki, bir genç siyasete giremiyor. Bence, tam tersi olmalı. Yönetimler, parlamentolar, belediye meclisleri ve il genel meclisleri gençleşmediği müddetçe ve cinsiyet eşitliği sağlanmadığı sürece, toplumsal değişim ve dönüşümü, özellikle küreselleşmiş dünyada sağlamak mümkün değil.”

TALU: GENÇLİK EĞİTİLEMİYOR, İSTİHDAMA

YÖNELTİLEMİYOR

DP Kadın ve Gençlik Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Nuran Talu da yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Nüfusunun üçte ikisi genç olan Türkiye’nin böylesine büyük bir potansiyele sahip bulunmasına rağmen, gençlik çağdaş düzeyde eğitilemiyor, istihdama yöneltilemiyor. Dolayısıyla Türkiye’nin kalkınmasında hak ettiği yerini alamıyor. Demokrat Parti; Türkiye’nin genç nüfusunun sivil toplum örgütleri yoluyla toplumsal hayata katkı sağlamasının, kendilerini ilgilendiren kararların alınmasına doğrudan katılımın tesis edilmesinin gerekliliğine inanmaktadır.” Toplantıda konuşan gençler de, Türkiye’nin toplumsal ve siyasî vizyonuna ilişkin görüşlerini dile getirdiler. AR-GE Seçim Araştırma ve Strateji Komisyon Başkanı Yüksel Binici ise gençlerin seçimlerdeki konumu ve rolüne ilişkin görüşlerini anlattı.

17.07.2010


 

Grizunun faturası ağır

Zonguldak’ta, 17 Mayısta meydana gelen ve 28 işçinin vefat ettiği, 2 işçiye de ulaşılamayan TTK Karadon Müessese Müdürlüğü ocağında patlamanın faturasının ağır olduğu görüldü.

EĞİLEN RAYLAR, DEHŞETİ HATIRLATTI

TTK yetkilileri ve AA ekibi, demir tahkimatları ile kömür vagonlarının geçtiği eğilen raylar, raydan çıkarak devrilen vagonlar, madencilerin parçalanmış baret ve çizmelerini görünce dehşeti bir kez daha yaşadılar.

Grizunun faturası ağır

Zonguldak’ta, 17 Mayısta meydana gelen ve 28 işçinin vefat ettiği, 2 işçiye de ulaşılamayan TTK Karadon Müessese Müdürlüğü ocağını, patlamanın ardından ilk kez görüntüledi.

Muhabirler, TTK Genel Müdürü Burhan İnan, Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Şimşek ve 9 yönetici, patlamanın meydana geldiği Karadon Müessese Müdürlüğü ocağına inmeden önce, madenci kıyafetlerini giydiler ve baret taktılar. Ekibe metan gazı riskine karşı maske kullanımı konusunda eğitim verildi. TTK yetkilileri ve gazeteciler, ‘’75. Yıl Gelik Cumhuriyet Kuyusu’’ndan saniyede 8 metre yol kat eden asansörler aracılığıyla 670 koduna inerek ‘’fayton’’ olarak tanımlanan vagonlarla yaklaşık 2,5 kilometre yol kat edip 540 koduna ulaştılar. Ekip, patlamanın meydana geldiği alana ulaştıklarında, yapılan çalışmalara rağmen 17 Mayıstaki facianın izlerinin halen kendisini gösterdiğine şahit oldular. Su birikintilerinin oluşturduğu küçük göletlerin yanı sıra tavan kısmından düşen malzemeler ile taş ve toprak parçalarının hakim olduğu zeminde güçlükle yürüyen ekip, ‘’demir tahkimatları ile kömür vagonlarının geçtiği eğilen raylar, raydan çıkarak devrilen vagonlar, madencilerin parçalanmış baret ve çizmelerinden’’ patlamanın şiddetini ve olay anında yaşananların dehşetini bir kez daha yaşadılar. Kurtarma ekiplerinin indirdiği ceset torbaları ile sedyeler ile madencilere ait gaz maskeleri ve kazmaların da, halen ocakta bulunduğu gözlenebiliyor.

‘’Gaz izleme sensörünün’’ verdiği bilgiler sürekli kontrol edilirken, bu bilgiler yer yüzünde kontrolleri yapan görevliler tarafından ocaktaki kurum yöneticilerine iletildi. Ocak içi havanın durumu ve sistemin çalışma prensipleri de yöneticileri anlatıldı. Patlamanın şiddetiyle oluşan göçüğün kaldırıldığı, madende ulaşılamayan 2 madencinin düştüğü tahmin edilen kuyuların onarılmasına çalışıldığı bilgisi verildi. Ulaşılamayan madenciler, Dursun Kartal ve Engin Düzcük’ün cenazelerinin kuyuda olup olmadığına bakmak için daha önce indirilen su altı kamerasının bulunduğu kuyuda, işçilerin cesetlerinin eksi 725 kodundaki ızgaranın üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

17.07.2010


 

KKTC’de 20 Temmuz hazırlığı

Kıbrıs Türkünün özgürlüğüne kavuşması için yapılan 20 Temmuz 1974 tarihli Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 36. yıl dönümü bu yıl da tören ve faaliyetlerle kutlanacak.

KKTC’de 20 Temmuz hazırlığı

KIBRIS Türkünün özgürlüğüne kavuştuğu gün olan Kıbrıs Barış Harekatı’nın 36. yıl dönümü bu yıl da tören ve faaliyetlerle kutlanacak. KKTC Millî Günleri Kutlama Merkez Komitesi’nden verilen bilgiye göre, 20 Temmuz 1974’te düzenlenen harekâtın yıl dönümü faaliyetleri, 19 Temmuz Pazartesi günü saat 12.00’de, 21 pare top atışı ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun Bayrak Televizyonu’ndan yapacağı konuşmayla başlayacak.

20 Temmuz Salı günü Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki tören ise saat 09.30’da İstiklal Marşı ve bayrakların göndere çekilmesiyle başlayacak. Tören birliklerinin denetlenmesi ve halkın bayramının kutlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün temsilcisi arasında mesaj teatisi yapılacak. Daha sonra Yavuz Çıkarma Plajı’ndan getirilen bayraklar Eroğlu’na sunulacak. Türk hükümeti adına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Eroğlu’nun konuşmasının ardından tören, halk dansları gösterisi ve resmi geçitle sona erecek.

17.07.2010


 

Oy verme saatleri değişti

YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK), bazı illerde güneşin doğuş ve batış saatindeki farklılıkları dikkate alarak oy kullanma saatlerini değiştirdi.

Resmi Gazete’de yayımlanan YSK kararına göre, 12 Eylül Pazar günü yapılacak Anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulmasında oy verme saatleri yeniden düzenlendi. Kararda, Anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulmasında oy verme günü olan 12 Eylül 2010 Pazar günü itibarıyla oy verme süresi korunmak kaydıyla bütün yurtta illere göre güneşin doğuş ve batış saatlerindeki farklılıkların dikkate alındığı belirtilerek, şunlar kaydedildi: ‘’12 Eylül 2010 Pazar günü yapılacak olan halk oylamasında; Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkâri, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis İllerinde oy vermenin başlangıç ve bitiş saatlerinin 07.00 - 16.00 olarak belirlenmesine, yukarıda adları yazılı illerin dışında kalan diğer illerde oy vermenin başlangıç ve bitiş saatlerinin 08.00 - 17.00 olarak belirlenmesine, oy birliği ile karar verildi.’’ Yasa, bütün illerde oy verme işleminin 08.00’de başlayıp 17.00’de biteceğini öngörüyor ancak YSK’nin bu saatleri değiştirme yetkisi bulunuyor.

17.07.2010


 

‘Şoför Hamdi’ ağabey duâlarla

İttihad Gazetesi döneminden itibaren Yeni Asya Gazetesi’nde uzun yıllar şoförlük yapan ve “Şoför Hamdi” lâkabıyla tanınan Hamdi Yeşildağ, Hakkın rahmetine kavuştu.

“Şoför Hamdi” ağabey dualarla

Yenı Asya Gazetesi’nin emektar şoförlerinden Hamdi Yeşildağ, hakkın rahmetine kavuştu. İttihad Gazetesi döneminden itibaren Yeni Asya Gazetesi’nde uzun yıllar şoförlük yapan ve “Şoför Hamdi” lâkabıyla tanınan Hamdi Yeşildağ, rahatsızlığı sebebiyle Bahçelievler’deki evinde uzun süredir tedavi görüyordu. “Şoför Hamdi” ağabey için dün Cuma namazını müteakip, Bahçelievler Basın Sitesi’ndeki Mi'rac Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına akrabalarının yanı sıra çok sayıda Nur Talebesi katılarak Yeşildağ’a son görevini yerine getirdi. Kılınan namazın ardından Yeşildağ’ın cenazesi Bayrampaşa Mezarlığı’nda duâlarla toprağa verildi.

Mustafa Güneş

17.07.2010


 

‘Kart-kurt’ dedik bu günlere geldik

Hakkâri Valisi Türker, ’Kürtleri geçmişte ‘kart-kurt’ kelimesiyle tanımlamasaydık, muhtemelen şimdi çektiğimiz sıkıntıların bir çoğunu çekmezdik’’ dedi.

“Kart-kurt” dedik buralara geldik

HakkÂrı Valisi Muammer Türker, ‘’Geçmişte bu iş sorun haline gelmeden önce bir TRT 6’mız olsaydı, Kürtleri geçmişte ‘kart-kurt’ kelimesiyle tanımlamasaydık, Kürt dili, edebiyatı ve kültürünün var olduğunu toplumsal realite olarak kabul etmiş olsaydık, muhtemelen şimdi çektiğimiz sıkıntıların bir çoğunu çekmezdik’’ dedi.

Hakkari Üniversitesi’nce düzenlenen ‘’21. Yüzyılda Kürt Dili ve Edebiyatı Günleri’’ konulu konferans, Atatürk Kültür Merkezinde yapılan açılış töreni ile başladı. Vali Muammer Türker, törende yaptığı konuşmada, insanların, geçmişte yapılan yanlışlara takılarak, geleceklerini kararttığını dile getirdi. ‘’Geçmişte yanlışlar şu veya bu sebeple, şu kişinin veya bu kurumun eliyle yapılmış ya da yapılmamıştır’’ diyen Vali Türker, bunları artık geride bırakmak gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Geçmişte bazı konularda yanlışlar yapılmıştır. Eğer biz güzel bir gelecek inşa edeceksek buraya takılıp kalmamamız gerekiyor. Geçmişte bu iş sorun haline gelmeden önce bir TRT 6’mız olsaydı, Kürtleri geçmişte kart kurt kelimesiyle tanımlamasaydık, Kürt dili, edebiyatı ve kültürünün var olduğunu toplumsal realite olarak kabul etmiş olsaydık, muhtemelen şimdi çektiğimiz sıkıntıların bir çoğunu çekmezdik.’’

17.07.2010


 

25 ülkeden 60 avukat savunacak

İsrail’in saldırısına uğrayan Mavi Marmara’da bulunan 577 kişiyi savunmak için bir araya gelen 25 ülkeden 60 avukat, ‘’bağımsız İsrail yargısını, bu insanlık suçunun mesullerini yargılamaya ve suçlu bulunanları cezalandırmaya’’ dâvet etti.

Mavi Marmara’yı “dünya” savunacak

İsraİl’İn saldırısına uğrayan Mavi Marmara gemisinde bulunan 577 kişiyi savunmak için bir araya gelen 25 ülkeden 60 avukat, ‘’bağımsız İsrail yargısını, bu insanlık suçunun mesullerini yargılamaya ve suçlu bulunanları cezalandırmaya’’ davet etti.

Kendilerini ‘’31 Mayıs 2010 Hukuk Destek Grubu’’ olarak tanıtan avukatlar adına basın toplantısı düzenleyen avukat Ramazan Arıtürk, İsrail’in saldırısına uğrayan Mavi Marmara gemisinde bulunan 577 kişiyi savunmak için 25 ülkeden 60 avukatın önceki gün İstanbul’da bir çalıştay düzenlediğini ve bir yol haritası hazırladığını belirterek, avukatların hazırladığı ortak açıklamayı okudu. Açıklamada, İsrail’in evrensel hukuka aykırı saldırısına karşı hukuki süreci yürütmek amacıyla bir araya gelen mağdurların avukatlarının, sadece evrensel hukukun değerlerine ve ilkelerine dayalı, her türlü politik, dini, ulusal temelden bağımsız, tamamen insani yardım gönüllülerinin mağduriyetlerini gidermek, zedelenen ulusal ve uluslar arası hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmek ve uluslararası hukuk anlayışına yeni bir bakış açısı getirmek amacını taşıdığı vurgulandı. Bu sürecin, hukuka inanan vicdanlı hukukçuların da hukuk tanımazlara karşı her türlü farklılığı bir kenara bırakarak, hukukun üstünlüğü çatısında tek vücut olması açısından önem taşıdığı belirtilen açıklamada, iş birliğinin hukukçu kimliğin avukatlara yüklediği bir mecburiyet ve vicdani bir sorumluluk olduğu kaydedildi. İş birliği içerisinde yürütülen sürecin, insani bir meselenin hukuki mücadelesinin verilmesi olduğu aktarılan açıklamada, şu görüşler yer aldı: ‘’Bu süreçte ilerlerken yolumuzu aydınlatacak meşale, herkesin ortak değeri olan hukukun evrensel ilkeleridir. Arzumuz kendisini hukuktan üstün zannedenlere, kendi menfaatlerini insani değerlerin üzerine konumlandıranlara hukukun üstünlüğünü kabul ettirmek ve hukukun üstün gelmesini sağlamaktır. Şundan eminiz ki bu arzu, bizlerden evvel bu saldırı sebebiyle başları öne eğilen evrensel hukuk ilkelerine inanmış vicdanlı İsrail vatandaşlarının arzusudur. Bu vesileyle, evrensel hukukun ilkelerini ve hukukun üstünlüğünü benimsediğine inanmak istediğimiz bağımsız İsrail yargısını, bu insanlık suçunun mesullerini yargılamaya ve kim olursa olsun suçlu bulunanları cezalandırmaya davet ediyoruz.’’

Yürütülen hukuki sürecin, kesinlikle İsrail halkına karşı olmadığı vurgulanan açıklamada, ‘’Bu iş birliği, herhangi bir dini, politik, ulusal sebepten ötürü kin, öfke, intikam duygusu içerisindeki hiç kimseye açık değildir. Bu çalıştay bir kısım art niyetlilerin nitelendirdiği gibi bir ‘nefret zirvesi’ hiç değildir’’ denildi.

Sabır gerektiren ve oldukça meşakkatli olabilecek süreçte, hedeflenen sonuçlara ulaşabilmek için her türlü çalışmanın özveriyle yapılacağı belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi:

‘’Haklıyız ve haklılığımızın ulusal ve uluslararası merci ve hukukî organlarınca tasdik edilmesi ihtiyacı içinde değiliz. Haklarımızı evrensel hukuk ilkeleri ve uluslararası hukuk çerçevesinde ulusal ve uluslararası her türlü platformda arayacağız. Çalışmamızda izlenecek yöntemi, avukatların evrensel bir andı sayabileceğimiz Molierac’ın şu sözü ile özetlemek isteriz: ‘Görevimizi yaparken hiç kimseye, ne müvekkile ne hakime ne de iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz, fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur.’’

Arıtürk, Mavi Marmara gemisinde bulunan ve eşyalarına el konulan bir gazetecinin ‘’Gemideki basın mensuplarının eşyaları alındı. Bunların tazmini yönünde bir şey yapılacak mı?’’ sorusu üzerine Arıtürk, kamu davalarının yanı sıra tazminat sürecinin de işleyeceğini bildirdi.

17.07.2010


 

Tüketici hâlâ kötümser

Tüketici Güven Endeksi, Haziran ayında yüzde 1,68 oranında artarak 88,04 değerine yükseldi. Ancak endeksin 100’den küçük olması tüketici güveninin kötümser olduğunu ifade ediyor.

Tüketici hâlâ kötümser

Tüketıcı Güven Endeksi, Haziran ayında yüzde 1,68 (1,46 puan) oranında artarak 88,04 değerine yükseldi. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum, 100 olması ise tüketici güveninde ne iyimser ne de kötümser durum olduğunu gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Merkez Bankası tarafından her ay ortaklaşa düzenlenen ve tüketicilerin harcama, davranış ve beklentilerinin değerlendirildiği, ‘’Aylık Tüketici Eğilim Anketi’’nin 2010 Haziran ayı sonuçları açıklandı. Buna göre Mayıs ayında 86,58 olan tüketici güven endeksi, Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,68 oranında artarak 88,04 oldu. Tüketici Güven endeksindeki artış, tüketicilerin mevcut ve gelecek dönem satın alma gücü, gelecek dönem genel ekonomik durum ve mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğu durumlarına dair değerlendirmelerinin iyileşmesinden kaynaklandı.

17.07.2010


 

Çalışana vergi müjdesi

Çeşıtlı konularda düzenlemeler içeren, Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 9 maddesi kabul edildi.

Kabul edilen maddelere göre, gelir vergisi dilimleri ve uygulanacak vergi oranları, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda yeniden düzenlenerek, ücretlilerin daha geç yüzde 35’lik dilime geçmesi sağlanıyor. Yüzde 27’lik dilimin üst sınırı 50 bin TL’den 76 bin 200 TL’ye çıkarılıyor. Böylece üste gelir grubunda bulunan ücretlilere 2 bin 100 TL’ye kadar vergi iadesi yapılacak. Tebligat Kanununda sayılan usullere bağlı kalmaksızın tebliğe elverişli elektronik adres aracılığıyla elektronik ortamda da tebligat yapılabilecek. Maliye Bakanlığı, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili olarak her türlü altyapıyı kurmaya ve kurulmuş olanı kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye, ayrıca buna ilişkin usul ve esasları düzenlemeye yetkili olacak.Vergi matrahı takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasında zaman aşımının durmasına yönelik süre bir yılı geçemeyecek.

17.07.2010


 

Sözleşmeli memur yolluk peşinde

Mahkeme kararları ile becayişlerde yolluk ücreti kazanılmasının ardından, becayiş yapan sözleşmeli memurlar yolluk ücreti almak için talepte bulunmaya başladı.

Becayişlerde sözleşmeli personele yolluk ücreti ödenmesi kararı sendikaları harekete geçirdi. Sağlık ve sosyal hizmetler alanında örgütlü olan Türk Sağlık-Sen, yolluk talebinde bulunmak isteyen sözleşmeli personel için örnek dilekçeler hazırladı. Hazırlanan dilekçelerde, Harcırah Kanunu’nun ilgili maddesinin, ‘’Yurt içinde veya yurt dışında görev yapmakta iken yurt içinde veya yurt dışındaki sürekli bir göreve naklen atanan ya da yabancı ülkelerdeki memuriyet merkezi değiştirilen memur ve hizmetlilere yeni görev yerlerine kadar’’ şeklinde değiştirildiğine işaret edilerek, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği 12 Temmuz 2006 tarihinden itibaren yapılacak karşılıklı yer değiştirmelerde harcırah ödenmesi gerektiği belirtildi. Dilekçelerde, Maliye Bakanlığının konuya ilişkin görüşü de dikkate alınarak daha önce hak edilen harcırahın yasal faizi ile birlikte ödenmesi talep edildi. Türk Sağlık-Sen tarafından hazırlanan dilekçeleri sendikanın şubelerinden temin eden sözleşmeli personeller, talepte bulunmaya başladı. Ortalama ücret alan bir memurun gittiği yerin mesafesine göre bin 500 lira civarında yolluk ücreti alabildiği belirtildi.

17.07.2010


 

Tahammül, demokrasinin olmazsa olmazı

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partilerin birbirine kapılarını kapatması, liderlerin yüz yüze bakamayacakları bir üslûp içinde olmaları demokratik olgunluğun olmadığını gösterdeğene ifade ederek, “Oysa, diyalog ve tahammül, demokrasinin olmazsa olmazıdır” dedi.

Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında yaptığı konuşmada, hala gündemdeki yerini koruyan terörle mücadele konusunda sağlıklı teşhisler ortaya koymaya ve çözüm politikaları üretmeye azamî hassasiyet gösterdiklerini söyledi. Erdoğan, terör gibi siyaset üstü bir meselede siyasî partilerin bir araya gelmesi ve partiler arasında demokratik diyalog kanallarının kurulmasının önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Siyasî partiler arasında görüşmeler, liderler arasında diyalog ve istişarenin olması demokrasinin en önemli gereklerinden biridir. Terör gibi siyaset üstü bir meselede bir araya gelmemiz ne kadar önemliyse partiler arasında demokratik diyalog kanallarının kurulmuş olması da bir o kadar önemlidir. Siyasî partiler arasında elbette rekabet, siyasi mücadele olacaktır. Ancak bu durum partilerin bir araya gelmesine, görüş alış verişinde bulunmasına, millî meselelerde ortak hareket etmesine mani değildir, olmamalıdır. Partilerin birbirine kapılarını kapatması, liderlerin yüz yüze bakamayacakları bir üslup içinde olmaları demokratik olgunluğun olmadığını gösterir. Oysa, diyalog ve tahammül, demokrasinin olmazsa olmazıdır.”

“ÖZEL BİR ORDU KURMUYORUZ”

Başbakan Erdoğan, özel hudut birlikleri ili ilgili olarak da şunları söyledi:

‘’İstiyoruz ki sınır boylarında ve riskli bölgelerde tamamen profesyonellerden oluşan ekipler görev yapsın. Bunlar ayrı bir ordu, özel bir ordu değil. Basına sızan böyle şeyler de var. Biz özel bir ordu kurmuyoruz. Bunlar özel bir ordu değil, bunlar hudut birlikleri olacak. Özel hudut birlikleri mevcut bünye içinde farklı statüde 5 yıl ve daha üzeri bir süre görev yapacak. Uzmanlaşmış bir personel olacak. Bu 5 artı 1 olur, 5 artı 4 olur bunların değerlendirmeleri yapılıyor ve kararı verildikten sonra da oturacağız, yasal düzenlemesi ne ise inşallah gerekli adımı atacağız. Kritik ve hassas bölgelerde belli bir süre ile sınırlı olarak profesyonel güvenlik gücü şeklinde terörle mücadele edecekler.’’

17.07.2010


 

Yine mayın patladı: 1 şehit

Van’in Gürpınar ilçesi Yalınca Köyü dağlık arazi kesiminde, terör örgütü PKK üyelerince döşenen mayının patlaması sonucu 1 asker şehit oldu, 1 asker de yaralandı.

Alınan bilgiye göre, İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin, Yalınca Jandarma Karakol Komutanlığı sorumluluk bölgesindeki Aktaş Tepe’de sürdürdüğü arazi arama-tarama faaliyeti sırasında, terör örgütü PKK üyelerince araziye döşenen mayın patladı. Patlamada, bir er şehit oldu, bir er de ağır yaralandı. Yaralı erin, helikopterle kaldırıldığı Van Asker Hastanesinde tedavi altına alındığı bildirildi. Mayının patlaması sonucu şehit olan Jandarma Komando Er Burhan Kılıç’ın (21) cenazesi, önceki gün akşam saatlerinde Askeri Hastaneye getirildi. Sabah saatlerinde ambulansla hastaneden alınan Şehit Kılıç’ın cenazesi, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Filosunda bekletilen askeri uçakla Kars’a gönderildi. Şehit askerin cenazesi, memleketi Ardahan’da toprağa verilecek.

17.07.2010


 

Erzurum ve Afyon’da trafik kazası: 7 ölü

Erzurum’da ve Afyonkarahisar’da meydana gelen trafik kazalarında 7 kişi öldü, 11 kişi yaralandı.

Hınıs ilçesinden Erzurum’a giden düğün konvoyundaki Sinan Ağdeve’nin kullandığı 25 DZ 562 plakalı otomobil, Hınıs-Köprüköy kara yolunun Güzelhisar mevkisinde yoldan çıkarak şarampole devrildi. Kazada, Hediye ve Ayşe Ağdeve ile Esma ve Bahiye Kara öldü, 5’i çocuk 9 kişi yaralandı. Yaralılar, bölgedeki hastanelerde tedavi altına alındı. Durumu ağır olan yaralılardan Savaş Çalik, Sağlık Bakanlığına ait ambulans helikopterle Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Afyonkarahisar’da ise Niyazi Çuhadar idaresindeki 06 KY 138 plakalı otomobil, Afyonkarahisar-İzmir kara yolu 3. kilometresinde yol kenarındaki yaya kaldırımına çarptı. Kazada, sürücü, Niyazi Çuhadar (45), Zeliha Çuhadar (46) ile Görkem Gülenç (11) öldü. Denizcan Çuhadar (10) ve Özge Çuhadar yaralandı. Yaralılar, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Ahmet Necdet Sezer Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Yaralıların durumlarının ağır olduğu bildirildi.

17.07.2010


 

Akdeniz’de deprem

Akdenız’de 4.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, Türkiye’nin Akdeniz ve Ege kıyılarında da hafif şekilde hissedildi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünden alınan bilgiye göre, saat 11:11’de merkez üssü Oniki Adalar bölgesi olan 4.7 büyüklüğünde, orta şiddette deprem kaydedildi. Deprem, Türkiye’nin Akdeniz ve Ege kıyılarında da hafif şekilde hissedildi.

17.07.2010


 

Esenyurt'ta ses bombalı saldırı

Esenyurt’ta PTT ve sağlık ocağı binasına kimliği belirsiz kişi veya kişilerce ses bombası atıldı. Alınan bilgiye göre, Saadetdere Mahallesi 7. Sokak’taki PTT ve Saadetdere Sağlık Ocağının bulunduğu binaya, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce saat 23.00 sıralarında eş zamanlı olarak ses bombası atıldı.

Ses bombasını atanlar olay yerinden kaçarken, çevredeki vatandaşlar durumu polise haber verdi. Olay yeri inceleme ve bomba imha uzmanı ekipleri, saldırının yapıldığı yerde incelemelerde bulundu. Polis, ses bombası atanları yakalamak için çalışma başlattı.

17.07.2010


 

NATO’nun 2. adamı Diriöz

Savunma Politikası ve Planlamadan Sorumlu NATO Genel Sekreter Yardımcılığına, Cumhurbaşkanlığının eski Dış Politika Başdanışmanı Büyükelçi Hüseyin Diriöz atandı.

NATO sözcüsü, siyasi-askeri politika ve planlama konularında NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen’in birinci danışmanı olacak Diriöz’ün sorumluluk alanları arasında NATO savunma politikası, üye ülkelerin ulusal ve toplu savunma ve güç planlarını destekleyici mekanizmaların planlanması, savunma reformu, AB dahil diğer uluslararası örgütlerle savunma politikası işbirliği, lojistik ve nükleer (caydırıcılık) politikanın bulunduğunu bildirdi.

17.07.2010


 

ŞİMDİ TERCİH ZAMANI

ÜNİVERSİTE tercihi yapacak adayların yararlanacağı ‘’2010 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’’ bugünden itibaren ÖSYM’nin internet sitesinde yayımlanacak.

Adaylar kılavuzu, 3 lira karşılığında başvuru merkezlerinden edinebilecek. Kılavuzda adayların tercih işlemlerine ilişkin bilgiler ile yükseköğretim programlarına ilişkin bilgiler yer alıyor. Kılavuz tercih formuyla başvuru merkezi olarak belirlenen lise müdürlüklerinden, ÖSYM sınav merkezi yöneticiliklerinden ve ÖSYM bürolarından alınabilecek. Kılavuzun dağıtımı, 19 Temmuz 2010 Pazartesi günü başlayacak ve 22 Temmuz 2010 tarihine kadar tamamlanacak. Tercih işlemleri internet veya başvuru merkezinden randevu alma yoluyla yapılabilecek. Tercihlerini internet üzerinden bireysel olarak gönderecek adaylar, T.C. Kimlik numarası ve ÖSYS şifresi ile ÖSYM’nin ‘’http://www.osym.gov.tr’’ internet adresinden yapabilecek. Tercihini başvuru merkezi aracılığıyla yapacak adayların tercih işlemini yaptıracağı başvuru merkezinden randevu alması gerekiyor. Bu adaylar tercih hizmeti olarak 3 TL ödeyecek. Tercihlerini internet üzerinden aday tarafından gönderilmesi durumunda yapılabilecek yanlışların sorumluluğu adaya ait olacak. Tercih işlemleri 26 Temmuz-6 Ağustos 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

ÖĞRENCİLER 30 TERCİH YAPABİLECEK

ADAYLAR, geçen seneden farklı olarak 30 yükseköğretim programını tercih edebilecek. LYS veya YGS yerleştirme puanlarına göre tercih yaparken adayların, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının, kendi alanına uygun bir programı tercih ettiğinde 0.15, kendi alanının dışındaki bir programı tercih ettiğinde 0.12 katsayısı ile çarpılacağını göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Tercih işlemi gerçekleştirildikten sonra tercihlerde ve tercihlerin sıralamasında herhangi bir değişiklik yapılmasının kesinlikle mümkün olmayacağı için adayların tercihlerini yaparken dikkatli olmaları gerekiyor. YGS’de 140 ve üzeri puan alan adaylar, sadece meslek yüksekokulu ön lisans programlarını, açıköğretim ön lisans programları ile açıköğretim lisans programlarını tercih edebilecek. YGS’de de 180 ve üzeri puan alanlar ise hem yüksekokulu ön lisans programları ile açık öğretim programlarını hem de YGS puanı ile öğrenci alan lisans programlarını tercih edebilecek. OSYM, tercih işlemlerinin tamamlanmasından sonra yerleştirme sonuçlarını 20 Ağustos dolaylarında açıklamayı planlıyor.

17.07.2010


 

Uluslar arası hatim kampanyası

Kur’ân-I Kerim’in yeryüzünü şereflendirmesinin bin 400. yılında sonpeygamber.info, “Uluslararası 1400 Hatim Kampanyası” düzenliyor.

Dünyanın dört bir yanından inananların hatm-i şerifleri bir araya getirilecek. Hatim halkasına katılmak için tek yapılması gereken sitede yayınlanan form doldurmak. Okunan hatimlerin duâsı ise toplu olarak Ramazan ayı sonunda yapılacak. Kampanya hakkındaki soru veya görüşleri iletmek isteyenler [email protected] adresini kullanabilir.

17.07.2010


 

Diş sağlığını önemsemiyoruz

Türkİye’de yıllık kişi başı ortalama diş macunu tüketiminin, Avrupa ülkelerinin 4’te 1’i oranında olduğu bildirildi.

Procter&Gamble’ın Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Profesyonel İlişkiler Müdürü Berat Faruk Onur, Türkiye’de ağız ve diş sağlığı bakımının önemli görülmediğini söyledi. Gelişmiş ülkelerde özellikle de Kuzey Avrupa’da ağız sağlığını, genel sağlığa açılan bir kapı olarak görüldüğünü belirten Onur, bu ülkelerde ağız ve diş sağlığına, kalp hastası olmamak, mide rahatsızlığı çekmemek ya da başka herhangi bir sağlık sorunundan korunmak amacıyla yaklaşıldığını ifade etti.

Onur, Türkiye’de ise insanların daha çok görüntü ve estetik kaygılı tedaviler üzerine yoğunlaştığını dile getirdi.

17.07.2010


 

Gönüllü bilgisayar eğitimi

Devlet Planlama Teşkilâtı (DPT), BM Kalkınma Programı (UNDP), Habitat İçin Gençlik Derneği ve Microsoft işbirliğinde düzenlenen ‘’Bilenler Bilmeyenlere Bilgisayar Öğretiyor’’ (BBBÖ) projesi kapsamında Ankara İnternet Kafeciler Odası ile protokol imzalandı.

Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Cemal Akyel, proje kapsamında eğitim verdikleri kişiler arasında 15-25 yaş arası gençler, engelliler, çocuklar, kadınlar, kamu personeli, esnaf, muhtar gibi toplumun her kesiminden kişilerin yer aldığını belirtti. Proje kapsamında 70 ilde ve 120 yerleşimde 850’yi aşkın genç gönüllü eğitmen ve 25 eğitici eğitmen ile 100 binden fazla gence Windows Office, sayısal hayat, internet güvenliği, web tasarım ve yazılım geliştirme eğitimleri verildiği belirtildi.

17.07.2010


 

Servetini hayır işlerine bağışladı

Microsoft’un kurucularından Paul Allen, 13,5 milyar dolarlık kişisel servetinin büyük bölümünü ölümünden sonra hayır işlerine bağışlayacağını bildirdi.

Dev teknoloji ve yazılım şirketini Bill Gates ile kuran Allen, hayırseverlik çabalarının ölümünden sonra da devam edeceğini belirterek, milyarlarca dolarını insanlara yardım için hazırlanan projelere aktaracağını söyledi. Allen, “Yıllardır malımın mülkümün çoğunu kurduğum vakfın çalışmalarını sürdürmesi ve kar amacı gütmeyen bilimsel araştırmaların finansmanı için hayır işlerine bırakmayı planladım” diye konuştu. Microsoft’u 1975’te Bill Gates ile kuran Allen, 1983’te şirketten ayrılmıştı.

17.07.2010


 

Antalya’nın yeni konukları

Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’nde yeni doğan zebra, benekli ala geyik ve beyaz ala geyik yavruları ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor.

Doğumdan sonra annesi ölen benekli ala geyiği ise bakıcıları biberonla besliyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’nde geçen yıl ilk yavrusunu dünyaya getiren zebra çiftinin bu yıl ikinci yavrusu dünyaya geldi. Anne Zebra, yavrusunu bir an olsun yalnız bırakmıyor. Yavru zebra ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor. Hayvanat Bahçesi’ndeki alageyikler de yavruladı. Beyaz alageyik ailesine bir erkek yavru katıldı. Annesinin koruması altındaki bir aylık erkek yavru sevimliliğiyle ilgi çekiyor. Kepezaltı’nda 330 dönümlük ormanlık arazi içerisinde bulunan Antalya Büyükşehir Hayvanat Bahçesi, yeni üyeleri dahil 104 türde bin 186 adet hayvana ev sahipliği yapıyor.

17.07.2010


 

Hasankeyf’te işletmeler mağaraları boşaltacak

Hasankeyf’te tarihi ören yeri olarak bilinen mevkide, kayalıklardan kopan kütlelerin düşmesi sonucu bir vatandaşın vefat etmesinin ardından tarihî ilçedeki çoğu işletmelere verilen mağaraların boşaltılmasına karar verildi.

Teknik inceleme ve araştırma sonrası tehlike bölgesinde bulunan çardaklar da kaldırılacak. Hasankeyf’te yaşanan bu olay sebebiyle ilçe merkezinin bazı yerlerine gezi yasağı getirildi. Ayrıca, bazı tedbirlerin alınması noktasında bir dizi kararlar alındı. Buna göre, Hasankeyf’te bulunan ve çoğu işletmelere verilen mağaraların tamamı boşaltılacak. Çardak bölgesi için alternatif bir yer tesbiti yapılacak ve yeni yere taşınacak. Nehir kenarı ve kale altı (köy yollarının geçtiği bölüm) tamamı araç trafiğine kapatılacak ve tamamen araçların geçişine yasaklanacak.

17.07.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.