"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eş seçmek eşya seçmek değildir

Ali Rıza AYDIN
08 Kasım 2018, Perşembe
İzlediğim, eşlerin boşanmalarını konu alan bir televizyon programında ilgimi çeken ve topluma yol haritası olma özelliği taşıyan güzel şeyler söylendi.

Ben de, orijinal bulduğum bazı cümleleri not aldım. Birlikte bilgileniriz niyetiyle. 

Bunlar, şunlar:

“Evlenme anı (düğün dernek), kalabalık; boşanma hâli ise, yalnızlıktır.”

Yani, evlenirken, dâvet ettiğiniz sevdikleriniz salonlara sığmazken; boşanırken, size şahitlik yapacak iki kişiyi bir arada bulamayabilirsiniz.

“Evlenmek için sebep gerekmeyebilir; iki insan ister, evlenir.”

Evlenmenin yaşlısı genci olmadığı gibi, boşanmanın da yaşlısı genci yok.

“Ama boşanmak için, mutlaka sebep gerekir. Sebeplerden biri madde bağımlılığı; en büyük madde bağımlılığı ise, cep telefonlarıdır.”

Bu cümlenin yorumunu sizden…

 “Ülkemizde boşanma oranı oldukça yüksektir. Yani, bir kaç ay önce düğününde bulunduğunuz insanların bir çoğunu boşanma talebiyle mahkemelerde görüyoruz”. Yapısının sağlamlığı ile övündüğümüz aile müessesesi açısından vahim bir durum değil mi? Demek, artık övünmek değil, üzülmek gerekiyor hâlimize.

“Hiç kimse hatasız değildir. Dolayısıyla, herkes kendi evinin önünü süpürmeli, yani kendi hatasını gidermeli.”

Bu cümleye göre, benlik ve eneler eritilmeli eşler mabeyninde.

“Taraflar birbirine kırmızıçizgi çizmemeli, duvarlar örmemeli. Yani “senin ailen, benim ailem” dememelidir. Çünkü dört atanın hakkı birdir. Herkes, herkese hak tanımalı.”

İşte burası, hanım sahabelerden Ümame’nin (ra), kızı Ümmü Ünas’e yaptığı nasihatlerden birisinin tam yeri:

“Kızım kocanın hısım akrabasına kusur etme. Çünkü kocanın akraba ve yakınlarına hürmet etmen kocana hürmet etmen olur, güzel idare ve terbiyeli olduğuna delil sayılır.”1

İmam-ı Gazalî Hazretleri ise, bu hususta, “Vefakârlığın bir şartı da sevdiğin kimsenin ne kadar akraba ve arkadaşı varsa hepsine hürmet etmektir. Onlara hürmet etmek, kendisine hürmet etmekten fazla hoşuna gider”2 demektedir.

Muhakkak ki, aynı hassasiyet, karşı cins için de söz konusu.

“Günümüzde nişanlılık dönemi, eşya seçimiyle geçiyor. İnsanlar, müstakbel eşlerinin göz rengini bilmiyor, ama evi için (kullanacağı) parkenin (ya da başka bir eşyanın) rengi seçebiliyor.” 

“Büyük kavramı bitti!

“Eskiden sorun olduğunda, bir büyük, tarafların kulağını çekiyor ve problem bitiyordu. Şimdi ise beş yaşındaki bir çocuğa, ima ile bile bakamıyorsunuz.”

Söz doğru olunca, söyleyecek fazla bir şey kalmıyor.

Okunma Sayısı: 1855
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı