"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Önümüzü aydınlatan ışıklar: Kandil

Ali Rıza AYDIN
22 Haziran 2017, Perşembe
Kandil, içindeki zeytinyağı veya beziryağına bandırılan fitilin yanmasıyla ışık elde edilen ve çeşitli şekillerde üretilen kabın adıdır.

Hazne içindeki yağa temas eden fitilleri kükürtlenmiş üstüpüden veya papirüs yapraklarından yapılan kandillerin elde taşınan, duvara takılan; camilerde, tekkelerde tavandan sarkıtılan ve mahyalarda kullanılan çeşitleri bulunmaktadır. .

Eskiden, camiler için çiniden ve mineli camdan üretilmiş gayet güzel nakışlı kandiller vardı. Camilerde kubbeye asılan ve birçok kandille donatılan avizeye, kandillik denir.

Cami ve mescitlerdeki kandillerin yağlarını koyup, fitillerinin bakımını yaparak akşamları yakan cami hademesine “kandilci”; tekkelerdeki görevlilere ise,”çerağcı” denir.

Asırlar öncesine uzanan ve aydınlatma amacıyla kullanılan kandil, birçok kültürde hüsnükabul görmüş ve insanlara her mekânda hizmet etmiştir.

İslâm literatürüne göre fazileti yüksek, manevî kazancı büyük olan mübarek gecelerde mabetlerin, özellikle selâtin camilerin yani sultanların inşa ettirdikleri büyük camilerin diğer gecelere göre daha bir farklı, daha bir canlı görünmeleri için içlerine ve minarelerine kandillerin asılması, mahyaların döşenmesi, halkımız arasında o gecelerin “kandil” olarak anılmasına vesile olmuştur. Son birkaç asırlık Osmanlı geleneğine dayanan bu uygulama ilk olarak, Osmanlı padişahlarından II. Selim döneminde başlamıştır.

Senenin ilk kandili, Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi yani, Peygamber Efendimizin (asm) dünyayı şereflendirdikleri gecenin yâd edilişi olan Mevlit Kandili’dir. Üç aylar, diğer bir söylenişiyle “şuhûr-u selâse” dediğimiz kamerî aylardan Recep, Şaban ve Ramazan ayları ise, dört mübarek geceyi misafir ederler: Regaip Kandili, Mi’rac Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesi.

Kandil geceleri hakkında Arapça gece demek olan “leyl” kullanılmaktadır. 

Buna göre: Recep’in ilk Cuma gecesi (Perşembe akşamı) leyle-i Regaip, Recep’in yirmi yedinci gecesi leyle-i Mi’rac, Şaban’ın on beşinci gecesi leyle-i Berat ve ulemanın ekseriyetince kabul edilmiş olan Ramazan’ın yirmi altısını yirmi yedisine bağlayan gece ise, leyle-i Kadir’dir.

Said Nursî, ahiretle alâkalı pek çok faydalar kazandıran kutsî bir pazar, hakikat ve ibadet ehli imanlı insanlara üç ayda seksen sene bir ömür sevabı kazandıran şuhûr-u selâsenin faziletini şöyle müjdeliyor:

“Her hasenenin (hayırlı işin) sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şaban-ı Muazzamada üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve leyle-i Kadirde otuz bine çıkar.”

Cenâb-ı Hak, dün gece idrak ettiğimiz kandili, yani Leyle-i Kadr’i hepimize semeredar eylemiştir inşallah.  

Okunma Sayısı: 3618
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı