Her ne kadar, gün, dünün aynısı gibi görünse de ne aynısı, ne de gayrısı. Kendine mahsus yeni bir gün!

Âdeta yeniden doğuş…

Seyelan hâlindeki dünyanın hareket hâlindeki sakinleri için her gün yeni bir ümit, yeni bir sevinç ve yeni bir huzur günü olur inşallah.

Çünkü “En hakikî ömrün, bulunduğun gündür” hakikatinden hareketle bugünün aydın, bugünün revnektar; günümüzün kazanılmış bir gün olması, en değerli kazançlarımızdan olsa gerek.

Bunun için bir şevk, bunun için bir renk gerekir insan hayatına. İnsan sadece maddeden ibaret olmadığına, birçok duygu ve lâtife ile donatıldığına göre bir şey yapmak, bugünü bir hâle koymak ve böylece, Cenâb-ı Hakk’ın; “Arz ve sema Beni içine alamazken, Ben mü’min kulumun kalbine sığarım,” (Şuâlar, 85) iltifatına mazhar olmak ne saadet, ne devlet!

Hazret-i Mevlânâ’nın, “Taş yeşermez geçmiş olsa da nevbahar / Toprak ol da bak nasıl güller açar” dediği gibi, güzel bir şey yapmanın hazzını tatmak gerekmez mi başlayan günün, doğan güneşin halâveti içinde?

Zira “Ümittir olmazlara olur dedirten / Ümittir karanlıkta ışık belirten.” Öyle ise sevginin şavkı, ümidin şûlesiyle, biz, bugüne bakalım.

Gülümseyen bir yüz, pırıl pırıl bir çift gözle bakalım güne; gözümüze nâzır gözlere.   

Dün gitti, yarın da henüz gelmedi; var olduğumuz gün, bugün.

Bugün, koca bir ömrün enmuzeci; yani küçültülmüş, sıkıştırılmış bir numunesi.

İnsanın fikri neyse, zikri de odur derler.

Bir manada istikbali, ahireti kazanmak için, bugünü kazanmak gerekir. Bugünü kaybedenin, “kaybetme” riski oldukça yüksek. Yarına, bugünden varıldığına göre…

Dün de takılıp kalmamak, istikbale yürürken yılmamak gerekir.

Çünkü, “Geçmiş günlerin zahmeti, bugün rahmete kalbolmuş.” (Sözler, 244)

Hz. Ali (ra), “Eğer hayırlı bir iş görmek istersen, bugünün işini yarına koyma. Çünkü yarına kadar ne olacağı belli değildir” diyor.

Haddi aşıp, sözü uzatmanın âlemi yok.

Mevlânâ Hazretleri taşı, tam gediğine koymuş:

“Dünle beraber gitti cancağzım / Ne kadar söz varsa düne ait / Şimdi yeni şeyler söylemek lâzım.”

Evet…

Pek kıymetli okurlarım!

Temennimiz: Her gününüz yeni bir gün, yeni bir düğün; gönlünüz şen, gününüz aydın olsun.

Ruhunuz yeni bir günün ümidiyle, sevinciyle, saadetiyle dolsun.

Ve dahi gününüz hayr, akıbetiniz hayrolsun.